Bak şimdi, o SIM blokesi dediğin şey öyle pat diye gelmez, durduk yere banka "Dur şunun hattını bloke edeyim" demez. Orada ciddi bir alarm zili çalması lazım bankanın sisteminde, hani öyle küçük bir pürüzden değil, bayağı büyük bir şüphe düşerse devreye girer bu mekanizma... Senin güvenliğin için dersin ama aslında kendi başları ağrımasın diye de bir yandan, neticede risk yönetimi bu.
Şimdi şöyle bi' durum var: Diyelim ki sen hayatında hiç İzmir'den para transferi yapmamışsın, hep bildiğin yerlerden işlem yaparsın. Ama bakıyorsun, banka bir anda "İzmir'den yüklü bir transfer denendi" diye sinyal veriyor. Ya da ne bileyim, gecenin üçünde, normalde hiç yapmadığın bir saatte, çok büyük bir meblağ çekilmeye çalışılıyor. İşte tam da buralar, bankanın "Hop dur bakalım, burada bir işler dönüyor" dediği anlar. Alışılmışın dışındaki her hareket, potansiyel bir tetikleyici.
Ha bir de şu var, hani senin numarana bağlı hesaptan bir anda başka bir telefondan giriş yapıldığına dair bir uyarı sistemi var ya bankaların... Eğer sistem, senin telefonun dışında, farklı bir cihazdan ve genelde de hiç kullanmadığın bir IP adresinden bankacılık işlemleri yapıldığını tespit ederse, durur mu hiç? Etmez, abi. Direkt oradan bir şüphe çanları çalmaya başlar, hatta çalmakla kalmaz, gürültü yapar resmen.
En basitinden, yeni bir SIM kart taktırdın ya da numaranı başka operatöre taşıdın, değil mi? Banka bunu anında algılar. Özellikle de bu SIM kart değişikliği, hemen ardından gelen şüpheli işlemlerle birleşirse... Vallahi billahi dolandırıcıların en sevdiği yöntemlerden biri bu SIM kartı kopyalama, değiştirtme işleri. Banka da bunu gayet iyi biliyor, o yüzden bu tür durumları çok yakından takip eder, gözü üzerinde olur.
Yanlış şifre denemeleri de cabası. Hadi bir kere yanlış yazdın, iki kere oldu. Ama art arda, ısrarla, sanki birileri senin yerine deniyormuş gibi yanlış şifre girdiyse... Ya da güvenlik sorularına ısrarla yanlış cevap veriliyorsa, banka orada "Acaba bu kişi gerçek hesap sahibi mi?" diye sorgulamaya başlar. Sorgulamakla kalmaz, direkt aksiyon alır, yani o hattı, o erişimi durdurur.
Eğer bankayı sen kendin arayıp "Telefonumu çaldırdım", "SIM kartımı kaybettim" dersen, zaten bankanın yapacağı ilk işlerden biri budur. Hani senin hattının üzerinden başkası işlem yapamasın diye, güvenlik önlemi olarak direkt bloke eder. Kimliğini doğrulayana kadar da açmaz... Sonuçta, bu senin isteğinle oluşan bir durum.
Şimdi sen diyorsun ki, "Ya banka benim hattımı neden bloke etsin ki?" İşte yukarıda saydıklarım gibi çok net ve somut gerekçeler varsa, hele bir de bu saydıklarımın birkaç tanesi üst üste bindiyse, banka artık orada yasal sorumluluğunu yerine getirir. Hani senin "Aman ne olacak" dediğin o küçük şüpheli durumlar, banka için kocaman bir güvenlik açığıdır. Kendi cebini de düşünür, senin cebini de... İşin özü bu.
Şimdi şöyle bi' durum var: Diyelim ki sen hayatında hiç İzmir'den para transferi yapmamışsın, hep bildiğin yerlerden işlem yaparsın. Ama bakıyorsun, banka bir anda "İzmir'den yüklü bir transfer denendi" diye sinyal veriyor. Ya da ne bileyim, gecenin üçünde, normalde hiç yapmadığın bir saatte, çok büyük bir meblağ çekilmeye çalışılıyor. İşte tam da buralar, bankanın "Hop dur bakalım, burada bir işler dönüyor" dediği anlar. Alışılmışın dışındaki her hareket, potansiyel bir tetikleyici.
Ha bir de şu var, hani senin numarana bağlı hesaptan bir anda başka bir telefondan giriş yapıldığına dair bir uyarı sistemi var ya bankaların... Eğer sistem, senin telefonun dışında, farklı bir cihazdan ve genelde de hiç kullanmadığın bir IP adresinden bankacılık işlemleri yapıldığını tespit ederse, durur mu hiç? Etmez, abi. Direkt oradan bir şüphe çanları çalmaya başlar, hatta çalmakla kalmaz, gürültü yapar resmen.
En basitinden, yeni bir SIM kart taktırdın ya da numaranı başka operatöre taşıdın, değil mi? Banka bunu anında algılar. Özellikle de bu SIM kart değişikliği, hemen ardından gelen şüpheli işlemlerle birleşirse... Vallahi billahi dolandırıcıların en sevdiği yöntemlerden biri bu SIM kartı kopyalama, değiştirtme işleri. Banka da bunu gayet iyi biliyor, o yüzden bu tür durumları çok yakından takip eder, gözü üzerinde olur.
Yanlış şifre denemeleri de cabası. Hadi bir kere yanlış yazdın, iki kere oldu. Ama art arda, ısrarla, sanki birileri senin yerine deniyormuş gibi yanlış şifre girdiyse... Ya da güvenlik sorularına ısrarla yanlış cevap veriliyorsa, banka orada "Acaba bu kişi gerçek hesap sahibi mi?" diye sorgulamaya başlar. Sorgulamakla kalmaz, direkt aksiyon alır, yani o hattı, o erişimi durdurur.
Eğer bankayı sen kendin arayıp "Telefonumu çaldırdım", "SIM kartımı kaybettim" dersen, zaten bankanın yapacağı ilk işlerden biri budur. Hani senin hattının üzerinden başkası işlem yapamasın diye, güvenlik önlemi olarak direkt bloke eder. Kimliğini doğrulayana kadar da açmaz... Sonuçta, bu senin isteğinle oluşan bir durum.
Şimdi sen diyorsun ki, "Ya banka benim hattımı neden bloke etsin ki?" İşte yukarıda saydıklarım gibi çok net ve somut gerekçeler varsa, hele bir de bu saydıklarımın birkaç tanesi üst üste bindiyse, banka artık orada yasal sorumluluğunu yerine getirir. Hani senin "Aman ne olacak" dediğin o küçük şüpheli durumlar, banka için kocaman bir güvenlik açığıdır. Kendi cebini de düşünür, senin cebini de... İşin özü bu.