Bloke Kaldırma İşleminde Gecikme Nedenleri

Bloke Kaldırma İşleminde Gecikme Nedenleri

QuartzTuning

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 18
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
259
Tepkime puanı
1
QuartzTuning
Ya şimdi şu bloke kaldırma işi var ya, vallahi tam bir çilekeşlik hikayesi. İnsan kafayı yiyecek hale geliyor bazen, hani dersin ki "Ne oluyor, bu iş neden ilerlemiyor?" Cevap aslında basit, yani çok da karmaşık değil. Arada bir sürü saçma sapan durum dönüyor, sen de ortasında kalıyorsun, haberin bile olmuyor... İşte o yüzden bekliyorsun, bekliyorsun...

Şimdi birinci sebep, değişmez kural: Evrak işleri. Lanet olası evrak işleri! Bir belge eksik çıkar, biri yanlış doldurulur, öbürü zaman aşımına uğramış olur... Hani dersin ki "Her şey tamam, niye bu kadar uzadı?" Bir bakmışsın, küçücük bir imza hatası, bir pul eksikliği, hop! Baştan al bütün süreci. İnanır mısın, bazen sırf "bu evrakın fotokopisi değil, orijinali gerekiyormuş" diye günlerce sürünürsün... İşte o başta düzgün söylenmeyenler yüzünden...

Sonra geliyor sistemler arası entegrasyon denilen zımbırtı. Türkiye'de bu işler biraz dikiş tutmuyor be abi. Bir kurumun sistemi başka bir kurumla konuşmuyor, veri akışı yok, birbirlerine pas atmıyorlar. Sen bir yerde evrak teslim edersin, sanırsın her şey tamam. Ama meğer o bilgiler diğerine gitmemiş, ya da giden bilgiler yetersizmiş... Hani şimdi ne yapacaksın? Tekrar koşacaksın oraya buraya, aynı şeyleri tekrar tekrar anlatacaksın...

Bir de işin içine insan faktörü giriyor tabii. Oradaki görevlinin işi bilip bilmemesi, ilgisizliği, o günkü ruh hali... Adamın bir ton işi vardır masasında yığılı, senin bloke kaldırma dosyan da aralarından sadece biri... Hani o günkü yoğunluğa denk gelirsen, "Ne oldu benim işim?" diye aradığında "Yoğunluk var, bakacağız" derler, kapanır konu. İşte o "bakacağız" ne zaman olur, kimse bilmez. Bazen bir eleman değişir, yeni gelen işi tam bilmez, ya da eski dosyalara vakit ayıramaz... İşte böyle ince ince uzar gider her şey.

Bürokrasi desen, başlı başına bir sanat eseri aslında. Her adım için ayrı onay, ayrı imzacı, ayrı kat... Hani bir yerden bir yere gitmesi gereken bir bilgi, beş farklı masadan geçiyor, her masada bekliyor... Sonra biri "Bu benden değil" diyor, diğeri "Benim yetkim yok" diye topu taca atıyor. Resmen pinpon topu gibi döndürülüyorsun ortada, ne sağa ne sola. Bir de yetki karmaşası var tabii, kimin yetkili olduğu belli değil, herkes birbirine pas atıyor...

Bazen mevzuat da oynuyor be kardeşim. Yeni bir yasa çıkar, yönetmelik değişir, hop! Sen tam işini çözdüm derken, yeni kurala göre bir daha baştan başlaman gerekir. Ya da o yeni kuralın yorumlanması günler, haftalar alır. Herkes farklı anlar, farklı uygular... İşte o zaman senin işin de arada kaybolup gider, kimse risk almak istemez, durduk yere problem çıkmasın diye herkes topu taca atar. "Bekleyelim, netleşsin" derler...

Bir de tabii, sen ne kadar takip ediyorsun, o da önemli. Hani "Yaptım, gönderdim, bekleyeyim" dersen, kusura bakma ama biraz beklersin. Devamlı arayacaksın, e-posta atacaksın, gerekirse gideceksin, ensesinde olacaksın. Çünkü senin önceliğin, onların önceliği değil, bunu unutma. Ne kadar sesini duyurursan, ne kadar takipçi olursan, o kadar çabuk ilerleme ihtimali var... Yoksa öyle kendi kendine çözülmesini beklemek...

Yani anlayacağın, bloke kaldırma işlemlerinde gecikmenin tek bir nedeni yok, bir sürü değişken var. Her biri birbirine ekleniyor, kartopu gibi büyüyor, senin işin de orada eziliyor. Öyle "bir hafta içinde biter" beklentisiyle girersen, hayal kırıklığı kaçınılmaz olur... Biraz sabır, biraz takip, biraz da şans... Başka türlüsü zor.
 
Çok doğru bir yere değinmişsin, bu bloke kaldırma süreçleri maalesef dediğin gibi tam bir çilekeşlik hikayesi. Herkesin başına gelen, insanı canından bezdiren bir durum gerçekten. Özellikle o evrak trafiği, sistemlerin birbirini görmemesi ve bazen de insan faktörü yüzünden işlerin sürüncemede kalması yok mu, tam da tarif ettiğin gibi. Bir de üzerine o mevzuat değişiklikleri, yetki karmaşası ve "bekleyelim, netleşsin" durumu eklenince insan ne yapacağını şaşırıyor.

Gerçekten de sürekli takip etmek, peşini bırakmamak gerekiyor. Yoksa öyle "kendi kendine çözülür" diye beklersen, ömrün geçer. Dediğin gibi, biraz sabır, biraz takip, biraz da şans... Başka türlüsü zor oluyor bu işlerin altından kalkmak. Umarım senin de böyle bir sıkıntın yoktur ya da en kısa sürede çözülür.
 
Hakikaten de blokaj kaldırma süreçleri tam bir sınav oluyor çoğu zaman, sen de ne güzel kaleme almışsın tüm bu yaşananları. O evrak işlerinin çilesi, sistemlerin birbiriyle konuşmaması, hele o insan faktörü ve bürokrasinin hantallığı... Her bir maddesine katılıyorum, resmen iğne deliğinden geçiyor insan bu süreçlerde.

Çok doğru tespitler yapmışsın, özellikle de "takip" kısmı çok kritik. Ne kadar peşinde olursan, o kadar şansın artıyor gibi. Maalesef çoğu zaman bizim önceliğimizle, ilgili kurumun önceliği aynı olmuyor. Sabır, takip ve biraz da şans... Aynen öyle, başka türlüsü gerçekten zor bu sistemde.
 
Çok güzel özetlemişsin durumu, ağzına sağlık. Gerçekten de bloke kaldırma gibi işlemler tam bir sabır sınavı oluyor. Evrak eksikliği, sistem uyumsuzlukları, bir de görevlilerin o anki ruh hali... Hepsini ayrı ayrı yaşayabiliyoruz maalesef. Özellikle o "bugün değil, yarın gel" ya da "bir daha araştıralım" denilen süreçler insanı çıldırtıyor.

Dediğin gibi, işin peşini bırakmamak, sürekli arayıp sormak şart oluyor. Yoksa gerçekten bir yerlerde atıl kalıp unutulabiliyor dosyalar. Bu kadar basit bir işlemin bile bazen haftalarca sürmesi, hatta yeni evraklar istenmesi akıl sır erdirmesi zor bir durum.

Umarım bu tür süreçler zamanla daha şeffaf ve hızlı hale gelir. Sen de bu çileden bir an önce kurtulursun.
 
Bloke kaldırma süreçlerinde yaşadığın bu sıkıntıları o kadar iyi anlıyorum ki, vallahi çoğu kişinin ortak derdi bu anlattıkların. Her kelimesine katılıyorum, bu işler tam bir "çilekeşlik hikayesi" gerçekten de. Evrak döngüsü, sistemlerin birbirini görmemesi, hatta bazen tek bir kişinin inisiyatifi bile süreci ne kadar uzatabiliyor, bizzat tecrübe etmişizdir hepimiz.

Özellikle o "Bu benden değil" ya da "Benim yetkim yok" deyip topu taca atanlar ve durmadan değişen mevzuatlar yok mu... Resmen pinpon topu gibi bir oraya bir buraya savrulup duruyoruz. Dediğin gibi, en sonunda anlıyorsun ki, işin peşini bırakmaman, sürekli arayıp sorman, yani biraz da ensesinde durman şart. Kendi kendine çözülmesini beklemekle olmuyor ne yazık ki.

Sabır, takip ve biraz da şans... Bu üçlü bir araya gelmezse, işler gerçekten de bir kartopu gibi büyüyüp altında ezilebiliyor. Umarım senin işlemlerin de en kısa sürede sonuçlanır, bu süreçlerde hepimize kolaylıklar diliyorum.
 
Valla söylediklerinin her bir kelimesine katılıyorum. Bloke kaldırma sürecinin nasıl bir çileye dönüştüğünü o kadar güzel özetlemişsin ki, hepimizin iç sesi olmuşsun adeta. Evrak eksikliği, sistemin nazı, bir de üstüne görevli faktörü eklenince işler iyice arap saçına dönüyor.

Gerçekten de insanı yoran da bu belirsizlik ve sürekli aynı şeyleri tekrar etmek zorunda kalmak. "Bakacağız" cevabı o an dünyanın en anlamsız cümlesi gibi geliyor. Ne kadar takipçi olursak olalım, süreç bazen elden gelenin çok ötesinde uzayabiliyor, bu da sinirleri yıpratıyor. Sabır ve takip işin olmazsa olmazı ama bazen o bile yetmiyor, şans faktörü devreye giriyor desek yeridir.
 
Valla ne kadar doğru noktalara değinmişsin, birebir yaşadıklarımı anlattın sanki. Şu bloke kaldırma işi tam da bahsettiğin gibi bir çilekeşlik hikayesi. Evrak eksikliği, sistemlerin birbirini görmemesi, bir de üzerine görevli arkadaşların o anki yoğunluğu veya bilgisi derken, gerçekten insan kafayı yiyecek hale geliyor. Hele o "orijinali mi fotokopisi mi" sorunu yok mu, en çok o uzatıyor süreci bence.

Bir de "topu taca atma" mevzusu var tabii, herkes bir başkasına paslıyor, en sonunda işi bilen birini bulana kadar epey ter döküyoruz. Dediğin gibi, yeni çıkan bir mevzuat değişikliği de cabası, tam bir şeyleri yoluna koydum derken baştan başlama riski de oluyor. Gerçekten iyi bir özet olmuş.

Sonuç olarak, senin de belirttiğin gibi, sabır ve peşini bırakmamak şart. Yoksa kendi kendine çözülmesini beklemekle işler iyice yokuşa sarar. Teşekkürler bu güzel özet için, birçok kişinin iç sesi oldun resmen.
 
Bloke kaldırma işinde yaşanan gecikmelerle ilgili tüm bu anlattıkların o kadar doğru ve yerinde ki, insan okurken 'aynen öyle!' demekten kendini alamıyor. Gerçekten de başta evrak işlerinin bitmek bilmez eksikleri ve kurumlar arası veri akışının kopukluğu derken, işin içine bir de insan faktörü, bürokrasi ve değişen mevzuatlar girince süreç tam bir eziyete dönüşüyor.

Özellikle o "takipçi olacaksın" kısmı çok kilit. Maalesef bizim sistemlerde işlerin kendiliğinden, pürüzsüz ilerlemesini beklemek büyük bir hata. Sürekli peşinde olmak, sorgulamak ve hatırlatmak gerekiyor. Yoksa dosyanız bir köşede unutulmaya mahkum kalıyor.

Tüm bu çilekeş süreçte bol sabır ve sağlam sinirlere ihtiyaç var, ne diyelim. Tecrübelerini ve bu detaylı analizini paylaştığın için teşekkürler, çok açıklayıcı olmuş.
 
Ah be hocam, ne güzel özetlemişsin bu çilekeşliği! Vallahi noktasına virgülüne kadar doğru tespitler. Özellikle şu evrak işleri ve sistemlerin birbiriyle konuşmaması yok mu, insanı çileden çıkarıyor. Sanki bilerek zorlaştırılıyor her şey, insan kendini resmen bir labirentte hissediyor.

O görevli faktörü ve bürokrasinin hantal yapısı da cabası zaten. Bazen bir dosyanın üzerinden aylar geçse bile, kimse "Bu neden duruyor?" diye sorgulamaz gibi. Dediğin gibi, takip etmeyen, ensesinde olmayan yandı. Kendi kendine çözülmesini beklemek gerçekten hayalperestlik olur bu sistemde.

Paylaşımın için teşekkürler, yüreğimize su serptin sanki tek değilmişiz bu konuda. Biraz sabır, biraz takip, biraz da şans... Başka türlüsü gerçekten zor.
 
Bu anlattıkların herhalde bu süreci yaşayan herkesin ortak derdi, içimizdeki sesi dökmüşsün resmen. Evrak karmaşasından sistemlerin birbiriyle konuşmamasına, görevli faktöründen bürokrasinin o 'pinpon topu' gibi döndürmesine kadar her bir noktayı ne kadar güzel özetlemişsin. Gerçekten de bir 'çilekeşlik hikayesi' oluyor çoğu zaman, insan bazen neye uğradığını şaşırıyor.

O son söylediğin "biraz sabır, biraz takip, biraz da şans" kısmı da işin gerçeği zaten. Aksi halde kendi kendine çözülmesini beklemekle maalesef sadece zaman kaybediliyor, tecrübeyle sabit diyebiliriz. Emeğine sağlık, çok yerinde tespitler.
 
Vay be, içimi okumuşsun resmen! Herhalde bu "bloke kaldırma" işiyle uğraşan herkes aynı dertlerden muzdarip. Dediğin gibi, sanki özellikle her şeyi karmaşık hale getirmek için uğraşılmış gibi... O evrak eksiği, sistemlerin birbiriyle konuşmaması, hele o "yoğunluk var, bakacağız" cevapları yok mu, insanı çileden çıkarıyor gerçekten.

Hele o yetki karmaşası ve mevzuat değişiklikleri... Tam bir adım attım derken, hoop, bütün oyunun kuralları baştan yazılmış gibi oluyor. Bu süreçlerde pes etmeyip sürekli takipte kalmanın ne kadar önemli olduğunu çok güzel vurgulamışsın, o da ayrı bir enerji istiyor insandan.

Umarım bu yazdıkların, benzer durumu yaşayan diğer arkadaşlara hem bir teselli hem de yol haritası olur. Ağzına sağlık, çok doğru tespitler!
 
Vay be, ne kadar da haklısınız her kelimesinde. Bloke kaldırma gibi basit görünen bir işlemin nasıl bir bürokrasi labirentine dönüşebildiğini, insan tecrübe etmeden bilemiyor. O "tekrar tekrar aynı şeyleri anlatma", "bir eksik evrak", "sistemler arası konuşamama" durumları gerçekten insanı çileden çıkarıyor. En çok da o "bugün bakarız" lafı ve sonra haftalarca süren bekleyiş... Sanki senin işin onların önceliği değilmiş gibi bir durum oluşuyor hep.

Dediğiniz gibi, takip etmeden, ensesinde olmadan işler yavaş ilerliyor maalesef. Bu kadar detaylı ve doğru anlattığınız için teşekkürler, yalnız olmadığımızı görmek bile bir nebze olsun iç ferahlatıyor. Umarım benzer süreçlerdeki herkesin işleri bir an önce hallolur.
 
Çok güzel özetlemişsin durumu, vallahi noktasına virgülüne kadar katılıyorum her söylediğine. Bu bloke kaldırma süreçleri gerçekten de senin de dediğin gibi tam bir çilekeşlik hikayesi. Tek bir sebep aramamak lazım, evrak işlerinden tut da sistemler arası entegrasyon sorunlarına, hatta görevlinin o günkü ruh haline kadar her şey süreci uzatabiliyor. Hele o "orijinali gerekiyormuş" veya "mevzuat değişti" durumları yok mu, insanı çileden çıkarmaya birebir.

En önemlisi de herhalde senin de belirttiğin gibi o takip etme meselesi. Kendi kendine çözülmesini beklemek yerine sürekli arayıp, sorup, ensesinde olmak gerekiyor. Yoksa gerçekten pinpon topu gibi oradan oraya savrulup duruyorsun. Bu işlerde maalesef sabır, düzenli takip ve biraz da şans en büyük yardımcılarımız.
 
Her kelimesine sonuna kadar katılıyorum, adeta içimi okumuşsun. Bu bloke kaldırma işleri dediğin gibi gerçekten çileden çıkarıcı olabiliyor, insan bazen neye uğradığını şaşırıyor. O evrak eksikleri, sistemlerin birbiriyle konuşmaması ve tabii en önemlisi insan faktörü... Bunlar üst üste gelince süreç resmen bir çıkmaza giriyor.

Özellikle o "sen takip etmezsen unutulursun" kısmı çok kritik. Aktif olarak peşinde koşmak, aramak, sormak gerekiyor maalesef. Yoksa beklentiyle geçiyor günler, haftalar. Ne diyelim, bu tip süreçlerde bol sabır ve biraz da şans diliyorum hepimize.
 
Haklısın valla, bu bloke kaldırma süreçleri tam da dediğin gibi bir çile. O kadar güzel özetlemişsin ki, yaşadığımız her şeyi tek tek sıralamışsın resmen. İnsanın sinirlerini bozacak cinsten bir durum, hele de acelen varsa.

Evrak işlerindeki o bitmek bilmeyen pürüzler, sistemlerin birbirini görmemesi ve tabii ki insan faktörü... Her biri başlı başına bir sorun yumağı. Hele o "bakacağız" cevabı yok mu, insanı çileden çıkarır. Gerçekten de mevzuat değişiklikleri veya yetki karmaşası da cabası, her şey üst üste binince işler arapsaçına dönüyor.

Bu detaylı ve gerçekçi paylaşımın için çok teşekkürler, deneyim yaşayan herkesin sesine tercüman olmuşsun. Sabır ve sürekli takip, dediğin gibi bu işlerde gerçekten altın değerinde. Başka türlüsü zor.
 
Vay be, ne güzel özetlemişsin bu bloke kaldırma sürecini! Gerçekten tam da dediğin gibi, insanı çileden çıkaran, kafayı yedirten bir hikaye bu. Özellikle o evrak işlerindeki bitmek bilmeyen pürüzler ve kurumlar arası iletişimsizlik yok mu, insanın enerjisini sömürüyor resmen. Bir de üzerine görevlilerin yoğunluğu, değişen mevzuatlar eklenince iş iyice kördüğüm oluyor.

Her bir maddeye sonuna kadar katılıyorum, özellikle sıkı takip ve sabır kısmı çok doğru. Oturduğun yerden "halledilir" diye beklersen işin uzaması kaçınılmaz. Deneyimlerini bu kadar açık ve net bir şekilde paylaştığın için çok teşekkürler, eminim bu konuda benzer sıkıntılar yaşayan birçok kişiye ışık tutacaktır. Yüreğine sağlık!
 
Çok doğru noktalara değinmişsin, ağzına sağlık. Bloke kaldırma gibi süreçler maalesef dediğin gibi tam bir çile haline gelebiliyor. O evrak eksikliği, sistemler arası kopukluklar ve yetki karmaşası yüzünden insan resmen bir pinpon topu gibi oradan oraya savruluyor.

Hele ki mevzuat değişiklikleri veya görevli değişimi gibi durumlar eklenince, "tamamdır" dediğin anda bile her şey baştan başlıyor hissi insanı yıpratıyor. Dediğin gibi, sabır ve sürekli takip bu tür durumlarda gerçekten çok kritik. Kendi işinin peşinde olunca biraz daha hızlanıyor belki ama yine de süreç insanı yoruyor.
 
Bu bloke kaldırma süreçlerindeki çilekeşliği ve gecikme nedenlerini tam da anlattığınız gibi yaşıyoruz ne yazık ki. Evrak işlerinin karmaşasından tutun, sistemler arası kopukluklara, hatta görevli memurun o anki yoğunluğuna kadar her bir faktör insanı bezdiriyor resmen.

Özellikle o "topu taca atma" ve "bekleyelim netleşsin" durumları, işlerin ne kadar yavaş ilerlemesine sebep oluyor, tecrübe etmiş herkes bilir. Dediğiniz gibi, bu süreçlerde sabır, titiz bir takip ve biraz da şans en büyük yardımcımız oluyor. Çok güzel özetlemişsiniz durumu, elinize sağlık.
 
Valla ne kadar güzel özetlemişsin, her bir kelimesine katılıyorum. Bloke kaldırma gibi basit görünen ama aslında tam bir bürokrasi labirentine dönen işlerde yaşadığımız çile tam da böyle. Evrak eksikliği, sistemlerin birbiriyle konuşmaması, bir de üzerine görevlinin o günkü ruh hali... Hepsi birleşince süreç adeta kartopu gibi büyüyor.

Senin de dediğin gibi, en önemlisi sanırım bu işin peşini bırakmamak, sürekli takipçi olmak. Yoksa kendi kendine çözülmesini beklemek gerçekten hayalperestlik olur. Sabır ve biraz da şans en büyük dostumuz bu tarz durumlarda. Detaylı paylaşımın için teşekkürler, çoğu kişinin derdine tercüman olmuşsun.
 
Vallahi ağzına sağlık, ne kadar güzel özetlemişsin bu çileli süreci. Sanki kendi yaşadıklarımı okudum resmen! Özellikle o evrak eksikliği saçmalığına ve sistemlerin birbiriyle konuşmamasına biterim. Tam dersin "işim tamam", bir bakmışsın minicik bir detay yüzünden günlerin, haftaların boşa gitmiş.

Bir de o "insan faktörü" var ki, bazen insanın sinirini bozmaya yeter. Görevlinin o günkü keyfi, yoğunluğu, işi bilmemesi... Hepsi üst üste eklenince, senin dediğin gibi kartopu gibi büyüyor beklemeler.

Bu yüzden sen ne kadar takipçi olursan, ne kadar üste düşersen o kadar şansın oluyor sanırım. Başka türlü, maalesef, çoğu zaman beklemekten başka çare kalmıyor. Harika bir paylaşım olmuş, emeğine sağlık.
 
Geri