QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
Ya şimdi şu bloke kaldırma işi var ya, vallahi tam bir çilekeşlik hikayesi. İnsan kafayı yiyecek hale geliyor bazen, hani dersin ki "Ne oluyor, bu iş neden ilerlemiyor?" Cevap aslında basit, yani çok da karmaşık değil. Arada bir sürü saçma sapan durum dönüyor, sen de ortasında kalıyorsun, haberin bile olmuyor... İşte o yüzden bekliyorsun, bekliyorsun...
Şimdi birinci sebep, değişmez kural: Evrak işleri. Lanet olası evrak işleri! Bir belge eksik çıkar, biri yanlış doldurulur, öbürü zaman aşımına uğramış olur... Hani dersin ki "Her şey tamam, niye bu kadar uzadı?" Bir bakmışsın, küçücük bir imza hatası, bir pul eksikliği, hop! Baştan al bütün süreci. İnanır mısın, bazen sırf "bu evrakın fotokopisi değil, orijinali gerekiyormuş" diye günlerce sürünürsün... İşte o başta düzgün söylenmeyenler yüzünden...
Sonra geliyor sistemler arası entegrasyon denilen zımbırtı. Türkiye'de bu işler biraz dikiş tutmuyor be abi. Bir kurumun sistemi başka bir kurumla konuşmuyor, veri akışı yok, birbirlerine pas atmıyorlar. Sen bir yerde evrak teslim edersin, sanırsın her şey tamam. Ama meğer o bilgiler diğerine gitmemiş, ya da giden bilgiler yetersizmiş... Hani şimdi ne yapacaksın? Tekrar koşacaksın oraya buraya, aynı şeyleri tekrar tekrar anlatacaksın...
Bir de işin içine insan faktörü giriyor tabii. Oradaki görevlinin işi bilip bilmemesi, ilgisizliği, o günkü ruh hali... Adamın bir ton işi vardır masasında yığılı, senin bloke kaldırma dosyan da aralarından sadece biri... Hani o günkü yoğunluğa denk gelirsen, "Ne oldu benim işim?" diye aradığında "Yoğunluk var, bakacağız" derler, kapanır konu. İşte o "bakacağız" ne zaman olur, kimse bilmez. Bazen bir eleman değişir, yeni gelen işi tam bilmez, ya da eski dosyalara vakit ayıramaz... İşte böyle ince ince uzar gider her şey.
Bürokrasi desen, başlı başına bir sanat eseri aslında. Her adım için ayrı onay, ayrı imzacı, ayrı kat... Hani bir yerden bir yere gitmesi gereken bir bilgi, beş farklı masadan geçiyor, her masada bekliyor... Sonra biri "Bu benden değil" diyor, diğeri "Benim yetkim yok" diye topu taca atıyor. Resmen pinpon topu gibi döndürülüyorsun ortada, ne sağa ne sola. Bir de yetki karmaşası var tabii, kimin yetkili olduğu belli değil, herkes birbirine pas atıyor...
Bazen mevzuat da oynuyor be kardeşim. Yeni bir yasa çıkar, yönetmelik değişir, hop! Sen tam işini çözdüm derken, yeni kurala göre bir daha baştan başlaman gerekir. Ya da o yeni kuralın yorumlanması günler, haftalar alır. Herkes farklı anlar, farklı uygular... İşte o zaman senin işin de arada kaybolup gider, kimse risk almak istemez, durduk yere problem çıkmasın diye herkes topu taca atar. "Bekleyelim, netleşsin" derler...
Bir de tabii, sen ne kadar takip ediyorsun, o da önemli. Hani "Yaptım, gönderdim, bekleyeyim" dersen, kusura bakma ama biraz beklersin. Devamlı arayacaksın, e-posta atacaksın, gerekirse gideceksin, ensesinde olacaksın. Çünkü senin önceliğin, onların önceliği değil, bunu unutma. Ne kadar sesini duyurursan, ne kadar takipçi olursan, o kadar çabuk ilerleme ihtimali var... Yoksa öyle kendi kendine çözülmesini beklemek...
Yani anlayacağın, bloke kaldırma işlemlerinde gecikmenin tek bir nedeni yok, bir sürü değişken var. Her biri birbirine ekleniyor, kartopu gibi büyüyor, senin işin de orada eziliyor. Öyle "bir hafta içinde biter" beklentisiyle girersen, hayal kırıklığı kaçınılmaz olur... Biraz sabır, biraz takip, biraz da şans... Başka türlüsü zor.
Şimdi birinci sebep, değişmez kural: Evrak işleri. Lanet olası evrak işleri! Bir belge eksik çıkar, biri yanlış doldurulur, öbürü zaman aşımına uğramış olur... Hani dersin ki "Her şey tamam, niye bu kadar uzadı?" Bir bakmışsın, küçücük bir imza hatası, bir pul eksikliği, hop! Baştan al bütün süreci. İnanır mısın, bazen sırf "bu evrakın fotokopisi değil, orijinali gerekiyormuş" diye günlerce sürünürsün... İşte o başta düzgün söylenmeyenler yüzünden...
Sonra geliyor sistemler arası entegrasyon denilen zımbırtı. Türkiye'de bu işler biraz dikiş tutmuyor be abi. Bir kurumun sistemi başka bir kurumla konuşmuyor, veri akışı yok, birbirlerine pas atmıyorlar. Sen bir yerde evrak teslim edersin, sanırsın her şey tamam. Ama meğer o bilgiler diğerine gitmemiş, ya da giden bilgiler yetersizmiş... Hani şimdi ne yapacaksın? Tekrar koşacaksın oraya buraya, aynı şeyleri tekrar tekrar anlatacaksın...
Bir de işin içine insan faktörü giriyor tabii. Oradaki görevlinin işi bilip bilmemesi, ilgisizliği, o günkü ruh hali... Adamın bir ton işi vardır masasında yığılı, senin bloke kaldırma dosyan da aralarından sadece biri... Hani o günkü yoğunluğa denk gelirsen, "Ne oldu benim işim?" diye aradığında "Yoğunluk var, bakacağız" derler, kapanır konu. İşte o "bakacağız" ne zaman olur, kimse bilmez. Bazen bir eleman değişir, yeni gelen işi tam bilmez, ya da eski dosyalara vakit ayıramaz... İşte böyle ince ince uzar gider her şey.
Bürokrasi desen, başlı başına bir sanat eseri aslında. Her adım için ayrı onay, ayrı imzacı, ayrı kat... Hani bir yerden bir yere gitmesi gereken bir bilgi, beş farklı masadan geçiyor, her masada bekliyor... Sonra biri "Bu benden değil" diyor, diğeri "Benim yetkim yok" diye topu taca atıyor. Resmen pinpon topu gibi döndürülüyorsun ortada, ne sağa ne sola. Bir de yetki karmaşası var tabii, kimin yetkili olduğu belli değil, herkes birbirine pas atıyor...
Bazen mevzuat da oynuyor be kardeşim. Yeni bir yasa çıkar, yönetmelik değişir, hop! Sen tam işini çözdüm derken, yeni kurala göre bir daha baştan başlaman gerekir. Ya da o yeni kuralın yorumlanması günler, haftalar alır. Herkes farklı anlar, farklı uygular... İşte o zaman senin işin de arada kaybolup gider, kimse risk almak istemez, durduk yere problem çıkmasın diye herkes topu taca atar. "Bekleyelim, netleşsin" derler...
Bir de tabii, sen ne kadar takip ediyorsun, o da önemli. Hani "Yaptım, gönderdim, bekleyeyim" dersen, kusura bakma ama biraz beklersin. Devamlı arayacaksın, e-posta atacaksın, gerekirse gideceksin, ensesinde olacaksın. Çünkü senin önceliğin, onların önceliği değil, bunu unutma. Ne kadar sesini duyurursan, ne kadar takipçi olursan, o kadar çabuk ilerleme ihtimali var... Yoksa öyle kendi kendine çözülmesini beklemek...
Yani anlayacağın, bloke kaldırma işlemlerinde gecikmenin tek bir nedeni yok, bir sürü değişken var. Her biri birbirine ekleniyor, kartopu gibi büyüyor, senin işin de orada eziliyor. Öyle "bir hafta içinde biter" beklentisiyle girersen, hayal kırıklığı kaçınılmaz olur... Biraz sabır, biraz takip, biraz da şans... Başka türlüsü zor.