bankanın

Aniden gelen o telefon... Bankadan gelmesi zaten başlı başına bir gerilim konusu iken, karşıdaki sesin "ivedilikle" diye başlayan cümlesiyle tüm kanım çekildi âdeta. Yeni bir kredi başvurusu yapmıştım, hayati önem taşıyan bir adımdı bu benim için; fakat son aşamada, sistemde görünmeyen ama...

Yine mi doğrulama, vallahi yeter artık! Her banka uygulamasına girdiğimde, her işlem yapmaya kalktığımda sanki uzaya roket fırlatıyorum, o kadar adım, o kadar kontrol... İnsan bunalıyor yahu. Güvenlik tamam, amenna. Ama bu kadar da olur mu? Bazen basit bir havale yapacağım, iki dakika...

Mesele, tam da o kritik anda, yani müşteri olarak sizin hiçbir aksiyon almadığınız, hiçbir talep dile getirmediğiniz, hatta durumu bile tam manasıyla idrak edip sindiremediğiniz bir vaziyette, bankanın kendi iç dinamikleriyle, adeta bir "eureka" anı yaşamışçasına hesap üzerindeki o ağır bloke...

KYC... Ah, KYC! Bankaların o meşhur "Müşterini Tanı" süreci. Sanki biz kendimizi tanıtmıyoruz da, onlar bizi yeni keşfediyor. Vallahi bazen öyle hissediyorum. Bir de bu KYC reddi meselesi var ki, tam bir muamma. Neden reddedilir bu KYC başvuruları, değil mi? Şimdi, bankalar belge isterken...

Yeni SIM kart gelince bir rahatlama oluyor insanda. Hattını takıyorsun, her şey yolunda sanıyorsun. Eski numaran, aynı operatör, ne değişebilir ki? Sonra bir bakıyorsun, banka uygulamasına giremiyorsun. Telefon numaran blokeli yazıyor, garip bir his kaplıyor içini... Bankayı arıyorsun tabii...

Bir sabah kalktım, kahvemi yudumlarken internet bankacılığına girmeye çalıştım... Şifremi girdim, "Hesabınız bloke edilmiştir" yazısı çıktı karşıma, inanın o an bir buz kütlesi düştü mideme. Ne olduğunu anlamadım, sanki tüm günüm bir anda kabusa dönmüştü, elim ayağım birbirine dolandı resmen...

**Bilgi Kutusu** 2FA blokesi mi yedin? Banka suçlu mu, sen mi? Hadi bakalım, kazanın perde arkasına... Banka "paran güvende" diyor ama 2FA bloke olunca akan sular durulmuyor. Peki bu durumda bankanın hiç mi sorumluluğu yok? Vallahi var gibi duruyor. Şimdi diyeceksin ki "Abi, ben ne yapayım...

``` Bankaların o meşhur SMS onayları... Bazen hayat kurtarıyor, orası kesin. Ama bazen de sinir krizine sokabiliyor insanı, değil mi? Özellikle de o onay bir türlü gelmeyince... İşte o zaman "Eyvah, ne oluyor?" diye paniklemeye başlıyoruz. Peki, bankalar bu SMS onay sorununu nasıl çözüyor...

Sabah uyandın, bir yere ödeme yapacaksın, kart çalışmıyor... Bloke edilmiş! Nereden çıktı şimdi bu, haber de vermemişler, insan çıldırıyor, değil mi? Vallahi de billahi de bu durumla karşılaşan o kadar çok kişi var ki... Bir tek sen değilsin yani. Peki, banka durup dururken, sana hiçbir şey...

Vallahi billahi insan bazen şaşıp kalıyor şu bankacılık sisteminin işleyişine. Hesap blokesi dedin mi, anlarım, bir yerden bir talimat gelmiştir, yasal bir süreçtir, eyvallah. Ama gel gör ki, o bloke süreci ne hikmetse, öyle bir uzuyor ki, insanın aklı şaşıyor. Hani derler ya, “işlem süreci”...

Şimdi bak, bu KYC meselesi var ya, kimlik doğrulama dediğimiz olay, aslında sandığından çok daha derin. Sen evrakları verirsin, her şey tamam sanırsın, bir bakmışsın pat diye reddedilmişsin. "Nasıl olur ya, her şeyim tamdı!" dersin, değil mi? İşte o tam dediğin yerde bankanın gözünden kaçan ya...

Düşünsenize bir, sabah uyanmışsınız, banka hesabınızdaki parayı kullanmak istiyorsunuz. Belki bir fatura ödeyeceksiniz, belki küçük bir alışveriş... Ama bir bakmışsınız ki, hesabınız bloke olmuş. Aman Allah’ım! İnsan neye uğradığını şaşırır, değil mi? Bir anda o bildiğiniz, güvendiğiniz para yok...

Bankanın mobil uygulamasından bir işlem yapmaya çalışırken SMS onayı gelmemesi, insanı gerçekten çıkmaza sokabiliyor, değil mi? O an aklımızda tek soru: şimdi ne yapacağım? Çoğu zaman böyle bir aksilikle karşılaşınca ilk elimiz telefona, bankanın mobil uygulamasına uzanır. İçgüdüsel olarak...

Sabah bir uyandın, banka hesabın bloke. Haber bile verilmemiş, öylece… Para hareketlerin durmuş, kartın çalışmıyor, faturan ödenecek, kira günü gelmiş, ortada kalmışsın. İşte bu noktada beyninde şimşekler çakıyor, bir panik haliyle bankayı arıyorsun, telefondaki görevli ise sana standart robotik...

Hesabın bloke olduğu haberini almak... O an ne hissediyorsun biliyor musun? Bir şaşkınlık, bir boşluk, hele de hiçbir sebep gösterilmeden olunca, insanın eli ayağına dolanıyor vallahi. Bankanın sana söyleyecek hiçbir şeyi olmaması... İşte asıl mesele burada başlıyor. Şimdi şöyle bir durum var...

Bak şimdi, o SIM blokesi dediğin şey öyle pat diye gelmez, durduk yere banka "Dur şunun hattını bloke edeyim" demez. Orada ciddi bir alarm zili çalması lazım bankanın sisteminde, hani öyle küçük bir pürüzden değil, bayağı büyük bir şüphe düşerse devreye girer bu mekanizma... Senin güvenliğin...

Hadi itiraf edelim, hepimizin aklının bir köşesinden geçmiştir o umut ışığı: Başka bir bankanın ATM'sinden SIM blokesini kaldırmak... İşte o anda, tam da o çaresizlikle boğuşurken, sanki imdadımıza yetişecek bir joker hakkı gibi belirir bu düşünce. Peki, bu gerçekten de öyle bir joker mi, yoksa...

Bankadan bir mesaj geldi, ya da internet bankacılığına giriyorsun, hesabındaki paraya ne oldu şimdi, görünmüyor... O an bir buz keser içini değil mi? "Eyvah! Ne kadarını bloke ettiler şimdi? Bütün param gitti mi, yoksa bir kısmı mı?" diye aklından bin türlü soru geçer, endişe sarar dört bir...

Şimdi bak, hesabın bloke oldu değil mi? Kimse kolay kolay yaşamak istemez ama oluyor işte. Ve o an... İşte o an bankanın sessizliği... Vallahi insanın çıldıracağı geliyor. Telefonu açıyorsun, bir robot sesi... Dakikalarca bekliyorsun, abi sanki dünyanın sonu gelmiş de kimse telefonu açmıyor...