blokesini

Birçoğumuzun başına geldi ya da en azından bir yerden kulağımıza çalındı; o çok sevdiğimiz, belki de üzerine bir servet döktüğümüz akıllı telefon, bir gün bakmışız, SIM kart blokesi yüzünden operatör hizmeti veremez hale gelmiş. Büyük biraderin tepeden bakışı gibi, hani. Peki, gerçekten o...

Mesele, tam da o kritik anda, yani müşteri olarak sizin hiçbir aksiyon almadığınız, hiçbir talep dile getirmediğiniz, hatta durumu bile tam manasıyla idrak edip sindiremediğiniz bir vaziyette, bankanın kendi iç dinamikleriyle, adeta bir "eureka" anı yaşamışçasına hesap üzerindeki o ağır bloke...

Hafta sonuydu, cumartesi öğleden sonrası, tam da dışarı çıkmak üzereyken telefonum bir anda sustu. Ekrandaki uyarı netti: "SIM kart bloke oldu." Nasıl ya? İşte şimdi yandık, tam da dışarıda olmam gereken, iletişim kurmam gereken bir anda... O anki panik... Hafta içi olsa dert etmezdim, bankaya...

IMEI blokesi dediğin an, bir telefon kullanıcısının kabusu resmen. Alırsın, kullanırsın, bir gün tak diye kapanır. E ne yapacaksın şimdi? İlk durak genelde forumlar olur işte, bilen birileri vardır belki diye... Acaba benim başıma gelen başkasının da geldi mi? Forumları okurken görüyor insan...

Bir sabah uyandın, her zamanki gibi internet bankacılığına, sosyal medya hesabına ya da e-posta kutuna girmeye çalıştın ve hop! Karşına "Güvenlik Blokesi" uyarısı çıktı, biliyorum o anki şaşkınlığı, içinden bir soğuk su akıp geçiyor resmen. İnsan bir an durup düşünüyor, "Ne yaptım ki ben şimdi?"...

O anı biliriz değil mi? Telefonu eline alırsın, bir mesaj bekliyorsun belki, bir arama yapman lazım acilen… Sonra o buz gibi ekran belirir: “SIM Kilitli.” Dünya durur sanki. O an hissettiğin çaresizlik, o minik kartın bütün iletişim ağını nasıl da esir aldığına inanamazsın… İşte tam da bu...

Kartım mı bloke oldu şimdi? O anki şoku düşünsenize, tam da acil bir ödeme yapmanız gerekirken, pos cihazı "işlem reddedildi" diye bas bas bağırıyor. Hem de tam o an! Hani o meşhur "güvenlik nedeniyle şüpheli işlem" muhabbeti... İşte tam da öyle bir durumla karşı karşıyayım. Birkaç dakika önce...

**Bilgi Kutusu** **Kartına bloke konuldu. Ne yapacaksın? İlk adım, bankanı aramak. Neden bloke konulduğunu öğren. Belki bir güvenlik ihlali şüphesi var. Belki de ödeme gecikmesi... Blokeyi kaldırmazsan ne olur? Kartını kullanamazsın. Alışveriş yapamazsın. Nakit çekemezsin. Online ödeme...

SIM kart blokesi… Başımıza gelmeyen kalmadı değil mi? Telefon bir anda çekmez oluyor, panik başlıyor. "Acaba ne oldu şimdi?" diye düşünürken aklına ilk gelen şeylerden biri de SIM kartına bloke konmuş olabileceği. Peki, bu blokenin kaldırılması ne kadar güvenli? Vallahi, bu sorunun cevabı biraz...

Vallahi billahi insan bazen şaşıp kalıyor şu bankacılık sisteminin işleyişine. Hesap blokesi dedin mi, anlarım, bir yerden bir talimat gelmiştir, yasal bir süreçtir, eyvallah. Ama gel gör ki, o bloke süreci ne hikmetse, öyle bir uzuyor ki, insanın aklı şaşıyor. Hani derler ya, “işlem süreci”...

Hani o malum an vardır ya, telefonunuzu elinize aldığınızda, ekranda beliren o can sıkıcı "Servis yok" veya "SIM kart bloke" uyarısı... İşte o an dünya durur, değil mi? Ne yapacağını şaşırırsın, acil bir işin vardır, birini araman gerekir, vallahi hayatın akışı bir anda kesilir kalır. Oysa artık...

Kart bloke oldu mu? Hemen aklına ne gelir, kim yaptı bunu? Vallahi çoğu kişinin aklına ilk gelen ödeme kuruluşu falan oluyor, "POS çalışmadı kesin" derler. Halbuki durum çoğu zaman öyle değil. İşin doğrusu, kartını bloke eden, kartını çıkaran bankandır abi. Kredi kartı olsun, banka kartı...

SIM kart blokesini kaldırdık diyelim, oh be sonunda rahatladık diye derin bir nefes alıyoruz... Sonra mobil bankacılığa bir giriyoruz, bir EFT yapalım, bir havale gönderelim derken, hop! Karşımıza bir uyarı çıkıyor: "İşlem limitleriniz yetersiz." Vay arkadaş, bir bu kalmıştı değil mi şimdi? Yani...

Geçenlerde başıma geldi, aynen anlattığım gibi bir durum. Hani böyle insan tam işinin ortasında bir yere mobil imzayla giriş yapacak olur ya, tak diye karşına çıkar o lanet olası "bloke" yazısı... Sinir krizine ramak kalmıştım vallahi. Ne yapacağımı şaşırdım. Böyle önemli bir işlem yapmaya...

O malum, sinir bozucu an işte, telefon ekranında beliriveren "SIM Kilitli" ibaresi... Kim bilir kaç kez yanlış PIN girilmiş, o dijital bariyer aşılmış, ta ki sistem son hakkı da yakıp kendini tamamen bloke edene kadar. Vay anasını, bu kadar da olmaz hani, ama olmuş işte, ne yapacaksın. Bir anda...

O an varya, işte o an! Kartı pos cihazına uzattığında o tiksindirici "işlem reddedildi" yazısını görmek… Ya da internette tam ödeme yapacakken bir anda her şeyin donması… Nefesin kesilir, değil mi? Sanki dünya duruyor, bütün planlar suya düşüyor… Telefonun ekranında beliriveren o bildirim...

Abi şimdi geçen hafta bir olay oldu, vallahi billahi neye uğradığımı şaşırdım. Normalde böyle işler için ya bankaya giderim, ya telefon başında saatlerce beklerim… Bilirsin, o eski kafalı hallerimizden vazgeçemeyiz bir türlü. Neyse, hesabıma para geldi, her şey yolunda sanıyorum, bir baktım...

Bir telefon aldın, hani böyle sevinçle kullandın, sonra bir gün pat diye 'kayıt dışı' veya 'blokeli' mesajı mı düştü ekranına? İşte o an insanın dünyası başına yıkılıyor resmen. Şimdi o blokenin kalkması için nelerle uğraşacaksın, hangi kâğıtları koşturacaksın, bak işte burası çok önemli; zira...

Geçenlerde bir arkadaşım aradı, sesi panik içinde. "Ya abi, telefonum kilitlendi, PIN kodunu yanlış girdim durdum, şimdi hiçbir şey yapamıyorum!" dedi. Hani hepimizin başına gelmiştir o an, değil mi? Sabah uyanırsın, elin bir an dalar, o şifreyi girerken parmakların kayar, "Acaba doğru mu...

Gizliliğin Yeni Kalkanı Güvenlik tehditlerinin artmasıyla kişisel elektronik araçların güvenliğinin sağlanması artık kaçınılmaz hale gelmiştir Bu bağlamda bazı hizmetlere erişimin ancak özel doğrulama yöntemleriyle mümkün olması kullanıcıların hak ve menfaatlerini korumaya yönelik kritik bir...