borcu

Şimdi şu vergi borcu meselesi, insana bazen gerçekten uykusuz geceler yaşatıyor değil mi? Bir bakıyorsun, hele bu ekonomik dalgalanmalar zamanında, hesaplar şaşıyor, ödemeler birikiyor… Sonra o zarflar gelmeye başlayınca insan bir an ne yapacağını şaşırıyor, eli ayağına dolaşıyor. Hani derler...

Kredi borçları yüzünden maaşınıza haciz gelir mi diye merak ediyorsunuzdur, haklı olarak. Aslında, genel kural olarak, evet, gelir. Bankadan çekilen tüketici kredisi olsun, ihtiyaç kredisi olsun, ödenmeyen her türlü borç için yasal süreçler sonunda maaşınızın bir kısmına haciz konulabilir. Öyle...

Hani o yapılandırdığınız borç var ya, o bitmek bilmeyen taksitler, işte tam da o noktada bankanın üzerindeki yükümlülükler pek de azımsanacak gibi değil hani. Sonuçta ortada bir anlaşma, bir söz var. Öyle değil mi? Siz kendi payınıza düşeni yapıp ödemeleri tıkır tıkır yatırıyorsunuz... Şimdi...

**Bilgi Kutusu** Kredi yapılandırması gündeme geldiğinde, ilk akla gelenlerden biri kefilin ne durumda olacağı. Sonuçta bir borç var ve bu borcun yeniden düzenlenmesi söz konusu. Peki, kefilin sorumluluğu bu durumda devam ediyor mu? Genelde evet, aynen devam ediyor. Borç yapılandırılsa bile...

Şimdi icra borcu mevzusu... Ah be kardeşim, insanı uykusuz bırakan, boğazında düğümlenen bir dert bu, biliyorum. Hani böyle "Hangi banka bana daha iyi gelir?" diye düşündüğünde, aslında gönlün biraz da olsa rahat etmek istiyor, bir kapı aransın, bir nefes alayım istiyorsun, değil mi... O...

Borç yüzünden bloke meselesi... Kimin başına gelmez ki? Bir de üstüne, o bloke kalkacak mı, ne zaman kalkacak derdi var ya, işte o yorar insanı asıl. Hani hesapta para var ama kullanamazsın, işlem yapamazsın... İnsan bir garip oluyor değil mi? Neyse ki borç ödendi... O anki rahatlama paha...

Şimdi o eski günleri hatırlıyorum da, insanlar kuyruklara girerdi, bankalar tıka basa doluydu, bir vezneye ulaşmak ne meseleydi… Hele ki yapılandırma zamanları, aman Allah'ım, vergi dairelerinin koridorlarında adım atacak yer kalmazdı. Gözümde canlandı, yaşlı teyzeler, amcalar, ellerinde...

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın kapısı çalındığında ya da internet sitesinde o bildirimle karşılaştığında içini bir sıkıntı kaplar ya da ne bileyim, geceleri uyku bile tutmaz olur insanı… Hani olur ya, hesapta olmayan bir harcama, bir iş kaybı, bazen de sadece dalgınlık diyelim, derken vergi borcu...

Kredi kartı borcu yüzünden mi başın dertte? Haciz falan mı geldi kapına? Vallahi billahi zor durum, biliyorum, hiç kolay değil. Ama inan bana, bu işlerin bir çıkış yolu var, yeter ki doğru adımları atalım. İlk akla gelen ne biliyor musun? Bankayla konuşmak. Ya da alacaklı kimse, icra takibini...

Şimdi o yapılandırma borçları var ya, hani devlete olan borçları taksitlendirdik, rahatladık derken... Bir anlık dalgınlık, bir yoğunluk, bir de bakmışsın taksiti kaçırmışsın. Eh, sonra başlıyor o malum dert, gecikme zammı meselesi... İnsanın canını sıkar vallahi, hele de hesaplaması. Yani bu...

O mektup geldiğinde eline, dünya başına yıkıldı değil mi? Soğuk bir kış günüydü belki, ya da güneşli bir sabahın tam ortasında... Kalbin sıkıştı, nefesin kesildi. Hani böyle boğazına bir yumru oturur da yutkunamazsın, işte tam o an... Vergi dairesinden gelmiş, hem de borçlu olduğunu bildiren...

Kredi borcu yapılandırma şartları mı? Sence de değişmez miydi gerçekten, böyle bir bankacılık sisteminde? Sanki tek bir elden çıkmış, tüm bankalar aynı metne imza atmış gibi mi bekliyordun, yoksa? Bu memlekette hiçbir şey standart değil, bakma sen o genel geçer laflara. Her bankanın kendine...

Yapılandırma borcunu ödediniz ya hani, oh be dünya varmış dediniz... İşte o andan sonra herkesin aklındaki soru aynı, biliyorum: Şimdi bloke ne zaman kalkacak? Aslında bu süreç, düşündüğünüzden biraz daha karmaşık oluyor, anında oluveren bir şey değil vallahi. Sanki sihirli bir değnek dokunacak...

Bir sabah aniden kapınızı çalan, o soğuk zarfın içindeki tebligatla başlar her şey; devletin alacağı, öyle sıradan bir borç değildir, bambaşka bir ağırlığı vardır, bir nevi egemenlik hakkıdır bu, biliyorsunuz değil mi? Önce ödeme emri gelir, o resmi dilin altında yatan ciddiyeti belki de tam...

SGK borcu dediğin, sonuçta bir kamu alacağıdır. Hani "haciz gelir mi" diye düşünüyorsan, evet, gelebilir vallahi. Kamu alacaklarının tahsili mevzusu, özel şirket borçlarından biraz daha farklı işler. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun var ya, işte o kanun bu tür...

Kredi borcu yapılandırma başvurusu masaya düştü mü, senin için gergin bir bekleyiş başlar. Ne çıkacak oradan, onay mı red mi, kafanda milyon tane senaryo döner durur, değil mi? İşte tam da bu noktada, bankanın seni nasıl tarttığını bilmek lazım... Banka senin dosyanı incelerken öyle boş...

Omuzlarımızdaki o görünmez yük, o sırtımızı kamburlaştıran borçlar... Hepimiz biliyoruz ki, devletin kapısı ardına kadar açıldığında, o yapılandırma denilen umut ışığı belirdiğinde, içimizden bir oh çekiyoruz önce, değil mi? Ama asıl keramet nerede biliyor musun? O devasa görünen, hani o gecikme...

**Bilgi Kutusu** **SGK borcu yüzünden vergi dairesinden e-haciz gelir mi, diye soruyorsunuz; evet, gelir, hem de hiç beklemediğiniz bir anda, çoğu zaman da gelmiştir bile... Bu, iki farklı kurum gibi görünse de, devlet alacaklarının tahsilatında bir bütünlük prensibiyle hareket edildiğini...

**Bilgi Kutusu** Bir sabah kalktın, bir baktın ki banka hesabın bomboş ya da maaşına bloke konmuş, şaşırıp kalıyorsun insan... İşte o an anlarsın bir şeyler ters gitmiş, vergi borcu meselesi filan... Acı bir tecrübedir bu, vallahi billahi. E-devlet üzerinden ya da Gelir İdaresi Başkanlığı'nın...

Vergi Borcu Yapılandırma Nedir Neden Önemlidir Vergi borcu yapılandırma aslında devletin vergi mükelleflerine sunduğu bir kolaylık diyebiliriz borçlarını belli bir düzen içinde daha rahat ödemeleri için fırsat tanıyor bu yapılandırma sayesinde ani yüksek borç yükleri biraz olsun hafifliyor tabi...