güvenlik

Hesabına bir sabah uyandığında erişemediğini görmek... Abi, ne kadar sinir bozucu bir durum, değil mi? Sanki en sevdiğin oyuncağını bir anda kaybetmiş gibi hissedersin. Instagram'a girmeye çalışıyorsun, "Hesabın Güvenlik Nedeniyle Kilitlendi" diye bir uyarı çıkıyor. İşte o an, "Eyvah!" diyorsun...

Telefonuna güvenlik kilidi koydun, güzel. Ama sonra ne oldu? Unuttun değil mi şifreyi? İşte şimdi panik başlasın. Çünkü o kilit açılacak, ya da o telefon bir daha açılmayacak. Seçim senin. Abi, vallahi billahi, o "telefon numarasını girerek kilidi aç" seçeneği varya, işte o senin can simidin...

Şimdi o "unutulan şifre" denen bela, ya da "güvenlik kilidi" diye sana yüzünü dönen o tuhaf duvar... Hepimizin başına geliyor, değil mi? Hani hayatının bir yerinde, o çok kullandığın, "asla unutmam" dediğin bir hesabına erişemez hale geliyorsun. İşte tam o an, her şey sana bir tuhaf görünmeye...

*** Vallahi billahi, bankacılık işleri de iyice karmaşıklaştı be abi! Güvenlik doğrulaması mı? Sanki uzaya mekik gönderiyoruz, o derece yani. Bir de illa şubeye gitmek gerekiyormuş, dediler mi sana da? Duyduğuma göre, teyzenin oğlu geçenlerde sırf bu yüzden koca gününü banka kuyruğunda...

Bir sabah uyandın, her zamanki gibi internet bankacılığına, sosyal medya hesabına ya da e-posta kutuna girmeye çalıştın ve hop! Karşına "Güvenlik Blokesi" uyarısı çıktı, biliyorum o anki şaşkınlığı, içinden bir soğuk su akıp geçiyor resmen. İnsan bir an durup düşünüyor, "Ne yaptım ki ben şimdi?"...

Bir sabah bilgisayarın başına oturdunuz, e-posta şifrenizi unuttuğunuzu fark ettiniz, ya da o çok kullandığınız sosyal medya hesabınıza bir türlü giremiyorsunuz... O anki o minik panik hissi, değil mi? Hani dünyanın sonu değil ama can sıkıcı işte. Neyse ki çoğumuz için bu durum, cebimizdeki...

Şimdi o malum şifre, hani bir yerde unuttuğunuzu sandığınız veya kilitlendiğini gördüğünüz an var ya, işte tam da o noktada e-Devlet devreye giriyor, bir nevi dijital anahtar görevi üstleniyor, düşünsene, koca bir sistemden bahsediyoruz. Aslında o "kilit" dediğimiz şey, senin iyiliğin için...

**Bilgi Kutusu** **Güvenlik kilidi açma... Ah, bu konu başıma gelmeyen kalmadı desem yeridir. Biliyorsunuz, sosyal medya hesaplarımız, e-postalarımız artık hayatımızın bir parçası. İçlerinde özel anılar, önemli bilgiler saklıyoruz. Peki, güvenlik kilidi devreye girdiğinde ne yapmalı? İşte o...

Hesap güvenlik kilidi mi yedin? Ah be, başına gelmeyen yok! Hemen panik yapma, çözüm var. Öncelikle sakin ol. Derin bir nefes al. Vallahi billahi çözülüyor bu işler. Çözüm süresi ne kadar mı? İşte o biraz muamma. Platformdan platforma, sorundan soruna değişiyor abi. Bazen bir iki saatte...

Şimdi o an geldi işte, klavyenin tuşları adeta düşman kesildi sana, ne bir karakter ne bir rakam kabul görmüyor, sistem kendini öyle bir kapatmış ki sanırsın içeride nükleer bir sır saklıyor. Yok, yok, sadece hesabına erişmeye çalışıyorsun, hepsi bu. Vallahi billahi insan çıldıracak gibi...

Bekliyorsun. Ekranına bakıyorsun. O altı haneli numara, bir türlü belirmiyor. Sanki zaman durmuş gibi. Ne yapacağını bilemez halde, öylece duruyorsun. Telefon elinde, boş boş duruyor. Zil sesi yok, bildirim yok. Hani o beklenen mesaj var ya, yok işte. Neden gelmiyor acaba? Bir sıkıntı mı var...

O anı yaşamak, o kırmızı uyarıyı görmek… dijital yaşamın en tatsız sürprizlerinden biridir hesap güvenlik kilidi. Panik, öfke ve çaresizlik arasında salınan o ilk an, ne yapacağını bilemezliğin karanlık dehlizlerinde kaybolmaya eşdeğerdir, değil mi? İşte tam da bu noktada, o ilk şokun ardından...

O kartın aniden kilitlendiğini gördün mü? Hani internette alışveriş yaparken ya da bir anda ATM'den para çekerken karşına çıkan o "güvenlik blokesi" mesajı... Vallahi insan bir an neye uğradığını şaşırıyor, değil mi? Acaba limitim mi düşürüldü şimdi diye düşünmeden edemiyor. Bankalar bu blokeyi...

"İlk evcil hayvanınızın adı?" gibi sorular... Basit, değil mi? Ama bir düşünün, üzerinden onca yıl geçmiş. O köpeğin, kedinin adını hangi hafıza taze tutar ki hep? Vallahi zor iş. Sisteme göre o cevaplar, kimliğinin kanıtı. Ama sen o cevabı girersin, "Yanlış" der. Nasıl yani? Kendi kurduğun...

Telefonu değiştirdin diyelim, o pırıl pırıl, ultra hızlı, son model cihaz masanda duruyor. Ama o eski dost, o her an yanında taşıdığın dijital yoldaş... İşte onunla vedalaşmak, asıl hikayenin başladığı yer. Ne kadar da kolay gelir kulağa; veri aktarımı, SIM kartı tak, tamamdır. Vay be, sanki o...

E-devlet şifren kilitlendiğinde o soğuk ter damlası düşer ya enseye, hani bir anda bütün işlerin askıya alındığını hissedersin, tam da o an işte... Bir yanda acil halletmen gereken bir başvuru, bir belge, diğer yanda "Giriş Hakkınız Kilitlenmiştir" uyarısı; sanki dünyanın kapıları yüzüne...

Bir düşünsene şimdi, sabah bir kalkıyorsun, her zamanki gibi kahveni almışsın eline, o rutin internet gezintine başlamak için favori sitelerinden birine girmek istiyorsun. Ama ne görüyorsun? "Hesabına beklenmedik bir IP adresinden erişim denemesi tespit edildi. Güvenliğin için hesabın geçici...

Lanet olası "Güvenlik Doğrulaması Başarısız Oldu" yazısı. Vallahi billahi insanı çileden çıkarır bu, değil mi? Kaç kere denk geldim ben de, özellikle de bir yere yetişmeye çalışırken, tam da o an lazım olan bir şeye erişemediğinde... İşte o zaman bir yumruk atasım geliyor ekrana. Şimdi dur...

Hani o bazen cep telefonunuzun ekranına saatlerce boş boş bakarsınız ya, beklediğiniz o sihirli altı haneli kod bir türlü gelmez... Vallahi insan çıldıracak gibi oluyor, hele bir de acil bir işiniz varsa, o banka işlemi, o yeni hesap açma... İşte o an, aklınızda bin bir tilki döner, "Acaba sorun...

O an var ya, hayatının akışı bir anda kesilir, adeta buz kesersin ekranın karşısında. Bir e-posta gelmiştir ya da direkt giriş yapmaya çalışırken o korkunç uyarı belirmiştir: "Hesabınız güvenlik nedeniyle kilitlenmiştir." Düşünsene, sabahın köründe belki de ilk işin, belki de önemli bir şeye...