kartı

Düşünsenize, aylardır beklediğiniz o haber… Kredi kartı blokesi kaldırma talebinizin nihayet işleme alındığını sanıyorsunuz. Bankanın sistemleri sizi yeniden "potansiyel müşteri" olarak görecek, o kara listelerden çıkacaksınız belki de, bir umut. Ama gelen e-posta öyle demiyor. Direkt konuya...

Şimdi oturduğun yerden düşünüyorsun değil mi, "Benim kartım neden bloke oldu ki?" Ya kusura bakma ama bankaların o yapay zekaları boşuna mı çalışıyor sanıyorsun? Adamlar senin her nefesini, her harcamanı izliyor, analiz ediyorlar, kusursuz bir profilleme sistemi kurmuşlar. Normalde ayda bir, iki...

Kartım mı bloke oldu şimdi? O anki şoku düşünsenize, tam da acil bir ödeme yapmanız gerekirken, pos cihazı "işlem reddedildi" diye bas bas bağırıyor. Hem de tam o an! Hani o meşhur "güvenlik nedeniyle şüpheli işlem" muhabbeti... İşte tam da öyle bir durumla karşı karşıyayım. Birkaç dakika önce...

**Bilgi Kutusu** ****Yeni Kimlik Kartı PIN'ini Kimlikmatik'ten Almak Ne Kadar Güvenli?** Yeni kimlik kartlarımız, hayatımızı kolaylaştırmak için tasarlanmış bir teknoloji harikası. Ama her teknoloji gibi, bunun da bir güvenlik boyutu var. Kimlikmatikler üzerinden PIN alma işlemi ne kadar...

O kâbus gibi gelen ekstreyi açtığımızda, altındaki o meblağı görünce midemize oturan o yumruk hissi varya, işte tam da o anlarda aklımıza düşer bu yapılandırma meselesi. Hani, kartı kullandıkça kullandık, harcadıkça harcadık, sonra bir baktık iş çığırından çıkmış, ödeyemez hale gelmişiz. Normal...

Kredi kartı borcu yüzünden mi başın dertte? Haciz falan mı geldi kapına? Vallahi billahi zor durum, biliyorum, hiç kolay değil. Ama inan bana, bu işlerin bir çıkış yolu var, yeter ki doğru adımları atalım. İlk akla gelen ne biliyor musun? Bankayla konuşmak. Ya da alacaklı kimse, icra takibini...

**Bilgi Kutusu** O nefes alış, hani böyle uzunca bir süre tuttuğun o nefesi nihayet bırakırsın ya… İşte tam da öyle bir andı o. Telefon çalmış, bankadan gelen ses blokenin kaldırıldığını müjdelemişti. Sanki üzerindeki tonlarca ağırlık bir anda kalkmış gibi, hafiflemiş hissettin. Ama o ilk sevinç...

Şimdi bakın, şu kredi kartı blokesi mevzusu varya, hani o sinir bozucu anlar... Kart bir anda "güvenliğiniz için" askıya alınır, siz de apar topar müşteri hizmetlerini ararsınız, değil mi? Tamam da, o telefonun diğer ucundaki ses, sizin o dört haneli PIN'inizi ya da internet bankacılığı...

Kimlik kartındaki o küçücük çipe bir şey olsa, çizilse, darbe alsa... İnsan ister istemez düşünür işte, bu NFC özelliği de gitti mi şimdi, bir daha kullanamayacak mıyım acaba diye... O temassız geçişler, o kolaylıklar bitti mi yani, vallahi merak eder insan. Aslında abi, o NFC dediğimiz...

Şimdi o plastiği, o cüzdanımızın demirbaşını, birdenbire kullanılamaz hale geldiğinde, hani o blokaj dediğimiz kara bulut çöktüğünde üzerimize, ruhumuz bir daralır, değil mi abi? Çoğu zaman kart kaybolduğunda, çalındığında ya da o meşum güvenlik şüphesi zilinizi çaldığında olur bu işler; işte...

Geçenlerde bir dostum anlattı, tam da hafta sonu kahvesini yudumlarken internetten bir şeyler sipariş edecekmiş, o da ne! Kartı reddedilmiş. "Ne alaka şimdi ya?" diye söylenmiş kendi kendine. İşte o anlar var ya, kredi kartınızın aniden blokelenmesi... İnsanın başına geldiğinde önce bir...

Yeni kimlik kartları ceplerimize gireli çok oldu, o siyah küçük çip de hep orada duruyor. İyi de, bu minicik entegre devre ne saklıyor içinde, gerçekten de NFC okuyucularla her an birileri "bütün hayatımızı" mı görüyor? Merak etmiyor değil insan, hani o telefonunuza yaklaştırdığınızda vızıldayan...

O an varya, işte o an! Kartı pos cihazına uzattığında o tiksindirici "işlem reddedildi" yazısını görmek… Ya da internette tam ödeme yapacakken bir anda her şeyin donması… Nefesin kesilir, değil mi? Sanki dünya duruyor, bütün planlar suya düşüyor… Telefonun ekranında beliriveren o bildirim...

Kart eline yeni geçmiş, pırıl pırıl, ilk defa bir ATM'ye sokuyorsun ya da bir POS cihazında kullanmaya kalkışıyorsun… Tam o heyecanla şifreni giriyorsun, belki biraz da elin titriyor, zira ilk kullanımın verdiği o tuhaf baskı hepimizde var, değil mi? Hop! Bir anda ekranda bir uyarı: "Hatalı...

Başladı yine, bak şimdi yine şifre unuttum diye basmışsındır tuşlara. Üç kez yanlış girince ne olacağını bilmiyor musun hala? Kilitlendi tabii, ne bekliyordun ki... Olacağı buydu. Hemen panikleyip telefonu kaptın, bankanın müşteri hizmetleri numarasını arayacaksın, değil mi? Boşuna uğraşma...

Yine mi yanlış girdin o dört haneli şifreyi, hani şu PIN'i? O an insanın içini bir panik kaplar ya, bilirsin... Kart "hata" verdi, "şifre bloke oldu" diye uyarı çıktı ekranda. Eyvah dersin, şimdi ne olacak? İşte o küçük dört hanenin ne kadar büyük bir güç taşıdığını o an anlarız hepimiz...

Hani o an gelir ya, sanki dijital cüzdanımızın kalbine inen o beklenmedik gölge... Bir ödeme yapmaya çalışırsın, kartı uzatırsın, pos cihazı aniden nazlanır, ışıkları söner, "işlem yapılamadı" der demez, içimize garip bir boşluk dolar. İşte o, sevgili dostum, tam da o an, kartının neden aniden...

ATM'den kredi kartı blokesi mi yediniz, o anki panik... Yanlış şifre girersin birkaç kere, bir anda kart kullanılamaz hale gelir. Vallahi insanın beyninden aşağı kaynar su iniyor sanki, biliyorum. Normalde şifreni üç kere hatalı girdiğinde, bankan güvenlik için hemen bir önlem alır, kartın...

Yine o lanet olası 'şifreniz hatalı' uyarısı, insanın beyninden vurulmuşa dönmesi an meselesiydi. Sanki bütün günün stresi, o küçücük ekranda beliren üç kelimeyle katlanarak artıyordu; o anki çaresizlik, o sinir bozukluğu var ya, akıl alır gibi değil. Kredi kartı POS makinesinde resmen kendini...

Bir sabah uyanırsın, her şey normal gibidir... Ta ki o son bankacılık uygulamasını açana dek. Bir de bakmışsın, o hayat damarı gibi gördüğün kredi kartına bir hançer saplanmış, bloke edilmiş! Ve işin en acısı, "bankalararası" bir durum bu, diyorlar. İşte o an bir girdaba düşer insan, öyle bir...