kodu

Telefon elinde, gözün ekranda, o iki faktörlü kimlik doğrulama kodu gelecek diye bekliyorsun ya, tam da o kritik anda telefonun kapanması... Vallahi insanı çıldırtır. Bir web sitesine girmen lazım, şifre sıfırlayacaksın belki, ya da acil bir işlem yapıyorsun; beklediğin tek şey o altı haneli...

Sabahın köründe, tam da o kritik banka işlemini yaparken, bir anlık dalgınlıkla şifreyi girdin, ama o beklenen SMS, o sihirli 2FA kodu bir türlü gelmedi... Ekrana bakakalırsın, hani böyle kalbin hızlanır, acaba internet mi yok, yoksa telefon mu bozuldu, ne oldu şimdi diye bir düşünce seline...

Vallahi billahi, insan bazen neye şaşıracağını şaşırıyor bu dijital çağda. Hani o meşhur doğrulama kodu derdi vardı ya, ne zaman bir işlem yapmaya kalksan, takılıp kalırdın o ekranda. Gelmezdi o kod, gelirdi de işe yaramazdı, ya da süre dolardı sen daha parmağını tuşa basamadan... Sinir harbine...

Telefon ekranı, o an donup kaldı, simsiyah bir boşluğa dönüştü sanki, oysa sadece "PIN yanlış" yazıyordu ve o ufacık uyarı, bir felaketin ilk habercisiydi, kim bilebilirdi ki, değil mi? Hani o an, insan bir anlık gafletle, "Kesin buydu ya!" der, sonra o bildiğini sandığı numarayı bir kez daha...

PUK kodu... Ah, başa bela! Biliyorum, eminim sen de benim gibi SIM kartını kitleyip kara kara düşünenlerden olmuşsundur. Panik yok, sakin ol. Hepimizin başına gelebiliyor bu durum. Derin bir nefes al önce. Şimdi, bu PUK kodu neyin nesi diye soracaksın. Basitçe SIM kartının güvenliği için...

Sabahın köründe, o günün en kritik toplantısına saniyeler kala, sisteme girişte yaşadığım o lanet olası anı asla unutamam. Gözüm kapalı yazarım sandığım şifreyi giriyorum, "doğru abi ya," diyorum kendi kendime, enter'a basıyorum... Ve o an! Ekranda kocaman, "Lütfen 2FA kodunuzu girin." Kod da...

Şimdi şu 2FA kodu meselesi var ya, hani o son SMS'i beklerkenki gerginlik... Gel de çıldırma bazen. Her şeyi denersin, vallahi her şeyi. Telefonu kapat aç, SIM kartı çıkar tak, operatörü ara... Nafile. Kod bir türlü gelmez. İşte tam o noktada, çoğu kişinin aklına gelmeyen ama benim...

Kaç kez duyduk aynı hikayeyi, PIN kodunu unut, üç kere yanlış gir, sonra gelsin o korkutucu PUK ekranı... İşte tam o noktada, zaten paniklemiş vaziyetteki insanın aklına bir de "Acaba büyük harf miydi, küçük harf miydi?" sorusu düşerse, buyurun size bir stres daha. Kim uğraşır ki şimdi bununla...

İnsan öyle bir anda kalakalıyor, değil mi? Tam bir işi halledecekken, belki bir bankacılık işlemi, belki bir sosyal medya hesabı girişi, o hayati derecedeki mobil onay kodunu beklerken... Telefon sessiz, tık yok. Sinir bozucu bir durum vallahi, insan ne yapacağını şaşırıyor, hele de aceleniz...

Şu doğrulama kodu mevzusu var ya, vallahi bazen insanı çileden çıkarır, biliyorsunuzdur. Hani o beklediğin SMS bir türlü gelmez, ekran öylece kalır, sen de kalırsın kala kalırsın ortada... Bankacılık işlemleri desen, online alışveriş desen, her şey tıkalı. Abi, kaç kere denk geldim bu duruma...

PIN kodu blokesi, dijital çağın en can sıkıcı kabuslarından biridir; sizi anında iletişimsiz bırakır, sistemden dışlar, adeta bir anda dünyayla bağlantınızı koparır. O anki çaresizlik hissi, değil mi, bir anda tüm işlemlerinizin kilitlendiğini görmek... Cüzdanınızdaki kartlar da bir işe yaramaz...

**Bilgi Kutusu** Yaşadığın o çaresizliği anlıyorum, vallahi billahi insanı çileden çıkarır böyle durumlar. Hani tüm güvenlik adımlarını eksiksiz uygulamışsın, bankadan tut da sosyal medya hesabına kadar her yeri 2FA ile güçlendirmişsin, sonra bir bakmışsın ki o beklenen kod bir türlü kapını...

Ya şimdi bu 2FA belası var ya, hayatı hem kolaylaştırıyor hem de çekilmez kılıyor bazen. Hani diyorsun ya "Abi bu kod niye sürekli yanlış geliyor?" İşte o an dünyan başına yıkılıyor sanki. Banka hesabına gireceksin, sosyal medyaya bir bakayım diyeceksin, hop bir bakmışsın kod mıkod yok ortada...

PIN kodun mu kilitlendi, vallahi billahi insanı çileden çıkarır bu durum, biliyorum o panik halini, o eldeki telefona anlamsızca bakışları... Sanki dünya durmuş gibi olur, ne arama yapabilirsin ne mesaj atabilirsin, resmen hayat durur bir anda. Hele bir de acil bir işin varsa, of aman... Şimdi...

PIN kodu bloke olduğunda o anki çaresizlik, o sistemin duvar gibi karşımıza dikilmesi... Birçoğumuzun yaşadığı o an var ya, işte orada devreye giriyor bu güvenlik soruları. Sanki dijital bir sınav gibi, geçmişimizden, hayatımızın gizli köşelerinden bilgiler talep ediyor sistem. Yok annenin...

O anı biliyorsunuz, değil mi? Hesaplarınıza girmeniz gerekiyor, tık tık şifreyi yazıyorsunuz... Ve sonra o beklenen altı haneli kod. Gelmiyor. Birkaç saniye geçti, bir dakika... Yok. Vallahi bazen sinir bozucu olabiliyor, insan ne yapacağını şaşırıyor, değil mi? Hemen aklımıza operatör geliyor...

Şimdi bankacılık işlemlerinde o meşhur SMS doğrulama kodunu beklerken geçen saniyeler var ya, insanı çileden çıkarır... Gelmez, düşmez, bazen yanlış gelir, bazen de hiç beklemediğin anda başka bir iş için kod gelir gibi bir durumla karşılaşırsın, eee ne olacak şimdi? Bankaların güvenlik katmanı...

Bir sabah uyandınız, telefonunuzu elinize aldınız, PIN kodunu girdiniz ama yanlış girdiniz... Bir daha, bir daha. Üçüncü denemede kilitlenince karşınıza PUK kodu istediğini belirten o can sıkıcı ekran beliriyor, değil mi? İşte o an insanın aklına bin bir soru düşüyor, hele bir de eski PUK kodu...

Öncelikle bir nefes alıp sakinleşmek lazım, biliyorum çok sinir bozucu bir durum bu, hani tam işin ortasındayken o lanet olası kodu beklemek var ya, gelmezse bütün planlar suya düşüyor gibi hissedersin. İlk aklına gelen, telefonun çekiyor mu acaba, sinyal tam mı diye bir kontrol etsene? Bazen...

O telefon onayı kodu gelmedi mi yine... Beklersin öyle, saniyelere bakarsın, tık yok. Hani acil bir işin vardır, yetiştirmen gereken bir transfer ya da ödeme... Sinir bozucudur, değil mi? Gerçekten insanı çileden çıkarır bazen, vallahi. En sonunda mecbur kalırsın, “arayayım ben en iyisi”...