OrchidFjord
Kayıtlı Kullanıcı
Sabahın köründe elinizde o kağıt parçası, ya da ekran görüntüsü… Apple Kimliği yedek kodları, hani o iki faktörlü kimlik doğrulama için kenara yazdığınız, "aman bir gün lazım olur" diye sakladığınız o hayati anahtarlar. Bir gün gerçekten lazım olur, mesela güvendiğiniz cihazların hepsi bozulmuş, çalınmış ya da sıfırlanmışken, yeni bir cihaza giriş yapmaya çalışırsınız, ama nafile. Giriyorsunuz birinci kodu, "Yanlış kod." İkinciyi deniyorsunuz, "Yanlış kod." Hadi canım, vallahi billahi doğru yazdım ben bunları diye içinden geçirir insan. Ne oluyor şimdi? Panik başlar, el titrer...
İşte o zaman, o yedek kodların ne kadar önemli olduğunu anlarsınız, hani iCloud'a giremiyorsunuz, App Store'dan bir uygulama indiremiyorsunuz, mesajlarınıza ulaşamıyorsunuz... Sanki dijital hayatınızın kapısı suratınıza kapanmış gibi. İki faktörlü kimlik doğrulama, evet, güvenlik için şahane bir şey, ama bu yedek kodlar da bir nevi son kale, sigorta poliçesi gibi düşünün. Ama poliçeniz ödeme yapmıyorsa neye yarar ki?
Bir sürü insan için bu tam bir bilmece. Kodları doğru yazdığına yemin edebilir, defalarca kontrol etmiştir, büyük harf küçük harf, boşluk falan... Yok arkadaş, olmuyor işte. Acaba kodlar eski mi? Yeni bir set oluşturduğumu hatırlıyorum ama eskileri silmiş miydim? İşte bu kafa karışıklığı, genelde problemin çıkış noktası oluyor. Bazen insan o ilk seti bir köşeye atar, sonra bir tane daha oluşturur, eskilerini silmeyi unutur... E sistem tabii son geçerli olanı bekler, sen eskisini girmeye çalışırsın.
Ya da daha da ilginci, Apple'ın aslında iki farklı güvenlik anahtarı sistemi olduğunu unuturuz. Biri bu "yedek kodlar," diğeri ise daha eski bir sistem olan "Kurtarma Anahtarı" dediğimiz şeydi. O daha da çetrefilli bir 28 haneli koddu. Modern Apple Kimliği ve iki faktörlü kimlik doğrulama ise genelde altı haneli doğrulama kodları ve yedek kodlar üzerine kurulu. Peki sen hangisini deniyorsun? Belki de sistem, senin Kurtarma Anahtarı etkin olan bir hesap olduğunu düşünüyor, sen ise yedek kodlarını arıyorsun, bir kafa karışıklığı... Olmaz deme, oluyor.
Peki ne oluyor bu durumda? Yedek kodlar da çalışmıyorsa, güvendiğiniz başka bir cihazınız da yoksa... Ah be, o zaman başlıyor o meşhur "hesap kurtarma" süreci. Telefon numaranı doğrula, e-posta adresine gelecek kodu bekle, sonra uzunca bir bekleme süresi… Apple'ın "kimliğini doğrulamak için zamana ihtiyacımız var" dediği o belirsiz bekleyiş. Bir hafta mı sürer, iki hafta mı, belli olmaz. O arada tüm dijital dünyadan kopuk yaşarsın, abi ya.
İnsan o an kendini, ıssız bir adada kalmış gibi hissedebilir, elinde bir şişe ve içinde "beni kurtarın" yazan bir not var gibi. Halbuki yedek kodları güvenli bir yerde saklamak, belki bir bulut servisinde şifreli bir dosyanın içinde tutmak, her yeni set oluşturduğunda eski kodları imha etmek gibi basit adımlar ne kadar da önemliymiş, değil mi? Ama kim düşünür ki böyle şeyleri, her şey yolundayken... Ta ki o "Apple Kimliği yedek kodları çalışmıyor" hatasını görene kadar.
Bir düşünün, teknoloji bizi ne kadar da bağımlı hale getirdi. Bir kod, bir şifre, tüm kapıları açıp kapatıyor. O yüzden diyorum ki, yedek kodlarınızın her zaman güncel olduğundan, okunabilir olduğundan emin olun. Hatta ara sıra test etmeli insan. Boş verin şimdi denemeyi, yanlış bir şey yaparım diye korkmayı... Bir gün o kilitli kapı karşınıza çıktığında, deneme korkusundan çok daha büyük bir korku sarar sizi, emin olun. Kendi kendine konuşur insan o zaman, "Neden yapmadım ki?" diye...
İşte o zaman, o yedek kodların ne kadar önemli olduğunu anlarsınız, hani iCloud'a giremiyorsunuz, App Store'dan bir uygulama indiremiyorsunuz, mesajlarınıza ulaşamıyorsunuz... Sanki dijital hayatınızın kapısı suratınıza kapanmış gibi. İki faktörlü kimlik doğrulama, evet, güvenlik için şahane bir şey, ama bu yedek kodlar da bir nevi son kale, sigorta poliçesi gibi düşünün. Ama poliçeniz ödeme yapmıyorsa neye yarar ki?
Bir sürü insan için bu tam bir bilmece. Kodları doğru yazdığına yemin edebilir, defalarca kontrol etmiştir, büyük harf küçük harf, boşluk falan... Yok arkadaş, olmuyor işte. Acaba kodlar eski mi? Yeni bir set oluşturduğumu hatırlıyorum ama eskileri silmiş miydim? İşte bu kafa karışıklığı, genelde problemin çıkış noktası oluyor. Bazen insan o ilk seti bir köşeye atar, sonra bir tane daha oluşturur, eskilerini silmeyi unutur... E sistem tabii son geçerli olanı bekler, sen eskisini girmeye çalışırsın.
Ya da daha da ilginci, Apple'ın aslında iki farklı güvenlik anahtarı sistemi olduğunu unuturuz. Biri bu "yedek kodlar," diğeri ise daha eski bir sistem olan "Kurtarma Anahtarı" dediğimiz şeydi. O daha da çetrefilli bir 28 haneli koddu. Modern Apple Kimliği ve iki faktörlü kimlik doğrulama ise genelde altı haneli doğrulama kodları ve yedek kodlar üzerine kurulu. Peki sen hangisini deniyorsun? Belki de sistem, senin Kurtarma Anahtarı etkin olan bir hesap olduğunu düşünüyor, sen ise yedek kodlarını arıyorsun, bir kafa karışıklığı... Olmaz deme, oluyor.
Peki ne oluyor bu durumda? Yedek kodlar da çalışmıyorsa, güvendiğiniz başka bir cihazınız da yoksa... Ah be, o zaman başlıyor o meşhur "hesap kurtarma" süreci. Telefon numaranı doğrula, e-posta adresine gelecek kodu bekle, sonra uzunca bir bekleme süresi… Apple'ın "kimliğini doğrulamak için zamana ihtiyacımız var" dediği o belirsiz bekleyiş. Bir hafta mı sürer, iki hafta mı, belli olmaz. O arada tüm dijital dünyadan kopuk yaşarsın, abi ya.
İnsan o an kendini, ıssız bir adada kalmış gibi hissedebilir, elinde bir şişe ve içinde "beni kurtarın" yazan bir not var gibi. Halbuki yedek kodları güvenli bir yerde saklamak, belki bir bulut servisinde şifreli bir dosyanın içinde tutmak, her yeni set oluşturduğunda eski kodları imha etmek gibi basit adımlar ne kadar da önemliymiş, değil mi? Ama kim düşünür ki böyle şeyleri, her şey yolundayken... Ta ki o "Apple Kimliği yedek kodları çalışmıyor" hatasını görene kadar.
Bir düşünün, teknoloji bizi ne kadar da bağımlı hale getirdi. Bir kod, bir şifre, tüm kapıları açıp kapatıyor. O yüzden diyorum ki, yedek kodlarınızın her zaman güncel olduğundan, okunabilir olduğundan emin olun. Hatta ara sıra test etmeli insan. Boş verin şimdi denemeyi, yanlış bir şey yaparım diye korkmayı... Bir gün o kilitli kapı karşınıza çıktığında, deneme korkusundan çok daha büyük bir korku sarar sizi, emin olun. Kendi kendine konuşur insan o zaman, "Neden yapmadım ki?" diye...