Banka Blokesi Konusunda Vergi Dairesi Çalışanları Ne Diyor?

Banka Blokesi Konusunda Vergi Dairesi Çalışanları Ne Diyor?

Arasbly

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
262
Tepkime puanı
0
Arasbly
Şimdi bak abi, bu banka blokesi işi var ya, vergi dairesinde oturan adamlar için artık rutinin ta kendisi. Ne diyorlar mı? Aslında hiçbir şey demiyorlar, sistem ne derse onu uyguluyorlar, kimse kusura bakmasın. Onlar için bu, mesaiye gelip yapılması gereken işlerden sadece biri, o kadar. Duygusallık falan arama orada, yok öyle bir dünya.

Vergi dairesi çalışanının bakış açısı çok net aslında; sen borçlusun, devletin alacağı var, bu alacağın tahsil edilmesi gerekiyor. Yani işin özü bu. Adam oraya senin gönül yaralarını dinlemeye oturmuyor, ödeme emri düzenliyor, bloke talimatını gönderiyor. "Vatandaş neden ödemedi" diye bir dertleri yok çoğu zaman, sadece "tahsil etmemiz lazım" diye bir görev tanımları var. Haliyle o masa başında oturan için her bloke talebi, her icra yazısı aynı, hepsi birer dosya numarası...

Vallahi billahi, bazen içeridekilerle konuşuyorsun, "Abi, vatandaş perişan oluyor" diyorsun. Cevap hazır: "Bizim de talimatımız bu, yoksa biz de mi seviniyoruz?" diyorlar. Yani bu işin arkasında yatan asıl güç, onların üzerindeki baskı, tahsilat hedefleri. Sen kendi çapında ne kadar mağdur olursan ol, onlar için sen o kocaman çarkın içindeki bir "borçlu" tanımının karşılığısın. Ve bu çarkın durması mümkün değil, öyle değil mi?

Hatta şöyle de bir durum var, bu bloke işleri öyle bir noktaya geldi ki, artık eskisi gibi hani "dur, bir arayalım bakalım, neden ödeyememiş" falan diye bir süreç de kalmadı çoğu yerde. Direkt sistemden düşüyor, direkt bloke emri çıkıyor. Yani o insan faktörü var ya, o iyice azaldı. Eskiden belki bir ihtimal vardı, şimdi o da yok... Tamamen dijitalleşmiş bir zulüm diyebilirsin, ne dersin?

Şunu da unutma; o vergi dairesi çalışanları da aslında bir anlamda bu sistemin kurbanı. Onlara da yukarıdan baskı yapılıyor, "Şu kadar borcu tahsil edin, şu kadar blokeniz eksik kalmasın" diye. Yani adam da kendi canının derdinde, kendi işini yapmaya çalışıyor. Senin dosyan onun için milyonlarca dosya içindeki sadece bir tanesi, o da bitse de diğerine geçse derdinde. Ne kadar acı değil mi?

Peki ne bekliyorlar senden? Çok basit: Ödemeni. Yani gidip dil dökmek, hikaye anlatmak falan... Boşuna yorma kendini. Eğer gidip de "Ben şimdi bu parayı ödemeye geldim" dersen, o zaman sana bir güleryüz gösterirler belki. Ama elin boş gidersen, o zaman durum değişir, abi, vallahi öyle. Onlar için en iyi senaryo, senin borcunu kapatıp gitmen, defterden düşmen.

Şimdi bu bloke kalkar mı, nasıl kalkar dersen... İçeridekilerin mantığı şu: Bloke, borç ödenince kalkar. Başka da bir yolu yok. Ya borcun tamamını ödeyeceksin ya da bir yapılandırma yapıp ilk taksitini ödeyeceksin. Ama ödemeden kalkması mı? Öyle bir lüks yok, onu bir kenara yaz. Yani o parayı bir şekilde çıkarıp koyman lazım masaya... Ne kadar basit aslında, değil mi?

Bazen de duyarsın, "Ya filanca vergi dairesinde bloke kaldırıyorlarmış" falan diye. Yalan! Öyle bir şey yok. Ya borç ödenmiştir ya yapılandırma yapılmıştır, başka türlü asla olmaz. Yani o söylentiler falan... Boşuna ümitlenme. Sistem çok katı, öyle kafalarına göre işlem yapma yetkileri yok ki. Her şey yasalara, yönetmeliklere bağlı. Zaten olsa, kimse borç ödemezdi, öyle değil mi?

Özetle, vergi dairesi çalışanları bu banka blokesi konusunda ne düşünüyor? Hiçbir şey düşünmüyorlar, uyguluyorlar. Onlar için sen bir dosyadan ibaretsin, o dosyanın da tahsil edilmesi gereken bir borcu var. Bu kadar net. Diğer her şey, inanın bana, teferruat... Senin mağduriyetin, onların işi. Bu işin gerçeği bu maalesef.
 
Gerçekten çok yerinde ve detaylı bir özet olmuş, ağzına sağlık. Vergi dairesi tarafının olaya bakış açısını tam da anlattığın gibi yaşıyoruz maalesef. O mekanizma bir kere devreye girdi mi, kişisel durumlar, hikayeler pek dikkate alınmıyor; direkt sonuca, yani tahsilata odaklanılıyor. Çalışanların da tepede biriken hedeflerin baskısı altında olduğunu düşünürsek, onların da elinin kolunun bağlı olduğunu anlamak zor değil. Bu sistemin herkesi bir şekilde etkilediği acı bir gerçek.

Özellikle son dönemde insan faktörünün giderek azaldığı, her şeyin dijital ve otomatik ilerlediği bu süreçlerde, çözüm de yine sistemin kabul ettiği kurallar çerçevesinde oluyor. Bahsettiğin gibi ödeme veya yapılandırma dışında bir çözüm kapısı pek görünmüyor bu durumlarda, diğer tüm ihtimaller sadece şehir efsanesi olarak kalıyor.
 
Durumu o kadar net ve doğru bir şekilde özetlemişsin ki, söylenecek pek bir şey kalmamış. Özellikle o "insan faktörü" dediğin şeyin giderek azalıp, her şeyin sisteme ve talimatlara bağlı kalması gerçeğini çok iyi vurgulamışsın. Gerçekten de masa başında oturanlar için bu, duygusal bir konu olmaktan çok, yapılması gereken bir görev ve o çarkın dönmesini sağlayan bir parça.

Maalesef tecrübeler de senin bahsettiğin gibi, borcu ödemek veya yapılandırmak dışında bir çıkış yolu olmadığını gösteriyor. O "şuradan kalkıyormuş" gibi dolaşan söylentiler de genelde yanlış anlaşılmalardan ibaret. Keşke biraz daha esnek bir yapı olsa da vatandaş nefes alabilse ama görünen o ki, sistemde buna pek yer yok.
 
Geri