SapphireTempo
Kayıtlı Kullanıcı
**Bilgi Kutusu**
SIM blokesi nihayet kalktı, oh be dedik değil mi? O rahatlama, o "tamamdır artık" hissi... Ama bu sevinç ne yazık ki çoğu zaman kısa sürüyor, çünkü hemen ardından başka bir "pürüz" çıkıveriyor karşımıza: Peki ya diğer banka kartımız, o da anında çalışmaya başlıyor mu? Vallahi billahi, insanın içinden bir "yeter artık!" feryadı kopuyor. Bu nasıl bir sistemdir, bu nasıl bir kısır döngüdür çözemedik gitti.
İnsan hemen bir şeyler yapmak istiyor tabii, bir fatura ödeyecek, marketten alışveriş yapacak, bir online sipariş verecek... Tam işlem yapmaya kalkıyorsun, şifreni giriyorsun, o esnada bir an duraksıyorsun. "Acaba bu kart da takılır mı?" diye bir iç ses, bir paranoya... Sanki her bankanın sistemi, diğer bankanın sisteminden habersiz bir kara kutuymuş gibi davranıyor, değil mi? Gerçekten inanılmaz bir durum bu.
Bankalar arası iletişim denilen o meşum süreç, sanki sadece kâğıt üzerinde var. Bir bankanın güvenlik prosedürünün kalkması, diğer bankanın sizinle ilgili risk profilini ne kadar etkiler? Veya ne kadar hızlı senkronize olur? Bunlar hep muamma. Sanırsın her banka, her bankanın sistemini didik didik ediyor da, birinden gelen uyarıyı diğerine anında iletiyor... Komik duruma düşüyoruz hepimiz, abi ya.
Online bir alışveriş sitesinde kart bilgilerini girdin, ödeme sayfasına geçtin, her şey normal gibi... Kodu beklerken, bir baktın ki işlem başarısız! Kartın reddedildi! Ama nasıl olur, SIM blokesi kalkmadı mıydı? Banka hesabında yeterli bakiye var... O anki hayal kırıklığı, o çaresizlik... Peki ya markette, kasada sıra beklerken POS cihazına uzattığında gelen o "işlem onaylanmadı" uyarısı? Başka bir kart uzatmak zorunda kalıyorsun, o anki utanç hissi...
SIM kart blokesi, sadece bankanın kendi sistemi içinde bir uyarı fişeği olarak mı kalıyor gerçekten? Yani bu durumun diğer bankaların operasyonel süreçlerine doğrudan etki etmesi, ya da daha doğrusu etki etmesinin gecikmesi... Bütün bunlar, bize sadece bürokratik hantallığı ve sistemler arası entegrasyon eksikliğini gösteriyor. Bir sistemdeki tetikleyici, bir diğerinde nasıl bir zincirleme reaksiyon yaratır, bunu anlamak için mühendis olmaya gerek yok aslında.
Bankalar, riski sıfırlama derdinde, bunu anlıyoruz, hak veriyoruz da... Ama aşırı temkinli olmak, bazen işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirmez mi? Güvenlik iyi de, bu kadarı da artık işkence. Müşteriyi mağdur etmek pahasına alınan bu önlemler, vallahi bazen akıl sır ermiyor. İşlem yapamıyorsun, para var, harcayamıyorsun... Cebindeki paraya hükmedemiyorsun, böyle saçmalık mı olur?
Deneme-yanılma kaçınılmaz hale geliyor çoğu zaman. Küçük bir işlemle test etmek lazım önce. Bir kahve, bir gazete, otobüs kartına yükleme... Belki de ilk başta kendi bankanızın uygulamasından çok küçük bir havale denemek en mantıklısı. İnsan kendine sormaz mı, "Acaba bu da mı tıkandı şimdi?" diye. Bir de kalkıp bankayı arayıp "SIM blokesi kalktı ama diğer banka kartım neden çalışmıyor?" demek... Tam bir garabet.
Beklemek, evet, beklemek bazen en iyi çözüm. Sistemin kendini güncellemesini, o meşhur 24 saat kuralının dolmasını beklemek... Kaç saat, kaç gün sürer bu süreç, kim bilir. Bazen her şeyi bırakıp, "Boş ver abi, harcamayalım madem," deme noktasına geliyoruz. Sistemler arası senkronizasyonun gecikmesi, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen en can sıkıcı parametrelerden biri.
Bu süreç, müşteri olarak bankacılık sistemine duyduğumuz güveni sarsıyor. Paramın kontrolü bende değilse, bu bankacılık neden var? Bu güvensizlik ortamı, sadece küçük bir aksaklık mı? Hayır, çok daha derin. Müşteri memnuniyeti dediğin sadece indirim kodu vermekle mi sağlanıyor? Yoksa bu temel operasyonel akıcılıkla mı? Bir daha böyle bir şey yaşar mıyım diye düşünmekten alıkoyamıyorsun kendini.
Sonuç olarak, SIM blokesi kalktı diye hemen coşmamak lazım. Diğer banka kartlarını da bir test etmek, bir iki küçük işlemle teyit almak... Kendi tedbirini kendin alacaksın, başka yolu yok. Hani derler ya, "Sürüden ayrılanı kurt kapar," biz de sistemden ayrılanı... Neyse. Bu devirde her an her şeye hazırlıklı olmak zorundasın, abi. Herkesin sistemi kendine, her bankanın kuralları ayrı bir dünya. Acı ama gerçek.
SIM blokesi nihayet kalktı, oh be dedik değil mi? O rahatlama, o "tamamdır artık" hissi... Ama bu sevinç ne yazık ki çoğu zaman kısa sürüyor, çünkü hemen ardından başka bir "pürüz" çıkıveriyor karşımıza: Peki ya diğer banka kartımız, o da anında çalışmaya başlıyor mu? Vallahi billahi, insanın içinden bir "yeter artık!" feryadı kopuyor. Bu nasıl bir sistemdir, bu nasıl bir kısır döngüdür çözemedik gitti.
İnsan hemen bir şeyler yapmak istiyor tabii, bir fatura ödeyecek, marketten alışveriş yapacak, bir online sipariş verecek... Tam işlem yapmaya kalkıyorsun, şifreni giriyorsun, o esnada bir an duraksıyorsun. "Acaba bu kart da takılır mı?" diye bir iç ses, bir paranoya... Sanki her bankanın sistemi, diğer bankanın sisteminden habersiz bir kara kutuymuş gibi davranıyor, değil mi? Gerçekten inanılmaz bir durum bu.
Bankalar arası iletişim denilen o meşum süreç, sanki sadece kâğıt üzerinde var. Bir bankanın güvenlik prosedürünün kalkması, diğer bankanın sizinle ilgili risk profilini ne kadar etkiler? Veya ne kadar hızlı senkronize olur? Bunlar hep muamma. Sanırsın her banka, her bankanın sistemini didik didik ediyor da, birinden gelen uyarıyı diğerine anında iletiyor... Komik duruma düşüyoruz hepimiz, abi ya.
Online bir alışveriş sitesinde kart bilgilerini girdin, ödeme sayfasına geçtin, her şey normal gibi... Kodu beklerken, bir baktın ki işlem başarısız! Kartın reddedildi! Ama nasıl olur, SIM blokesi kalkmadı mıydı? Banka hesabında yeterli bakiye var... O anki hayal kırıklığı, o çaresizlik... Peki ya markette, kasada sıra beklerken POS cihazına uzattığında gelen o "işlem onaylanmadı" uyarısı? Başka bir kart uzatmak zorunda kalıyorsun, o anki utanç hissi...
SIM kart blokesi, sadece bankanın kendi sistemi içinde bir uyarı fişeği olarak mı kalıyor gerçekten? Yani bu durumun diğer bankaların operasyonel süreçlerine doğrudan etki etmesi, ya da daha doğrusu etki etmesinin gecikmesi... Bütün bunlar, bize sadece bürokratik hantallığı ve sistemler arası entegrasyon eksikliğini gösteriyor. Bir sistemdeki tetikleyici, bir diğerinde nasıl bir zincirleme reaksiyon yaratır, bunu anlamak için mühendis olmaya gerek yok aslında.
Bankalar, riski sıfırlama derdinde, bunu anlıyoruz, hak veriyoruz da... Ama aşırı temkinli olmak, bazen işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirmez mi? Güvenlik iyi de, bu kadarı da artık işkence. Müşteriyi mağdur etmek pahasına alınan bu önlemler, vallahi bazen akıl sır ermiyor. İşlem yapamıyorsun, para var, harcayamıyorsun... Cebindeki paraya hükmedemiyorsun, böyle saçmalık mı olur?
Deneme-yanılma kaçınılmaz hale geliyor çoğu zaman. Küçük bir işlemle test etmek lazım önce. Bir kahve, bir gazete, otobüs kartına yükleme... Belki de ilk başta kendi bankanızın uygulamasından çok küçük bir havale denemek en mantıklısı. İnsan kendine sormaz mı, "Acaba bu da mı tıkandı şimdi?" diye. Bir de kalkıp bankayı arayıp "SIM blokesi kalktı ama diğer banka kartım neden çalışmıyor?" demek... Tam bir garabet.
Beklemek, evet, beklemek bazen en iyi çözüm. Sistemin kendini güncellemesini, o meşhur 24 saat kuralının dolmasını beklemek... Kaç saat, kaç gün sürer bu süreç, kim bilir. Bazen her şeyi bırakıp, "Boş ver abi, harcamayalım madem," deme noktasına geliyoruz. Sistemler arası senkronizasyonun gecikmesi, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen en can sıkıcı parametrelerden biri.
Bu süreç, müşteri olarak bankacılık sistemine duyduğumuz güveni sarsıyor. Paramın kontrolü bende değilse, bu bankacılık neden var? Bu güvensizlik ortamı, sadece küçük bir aksaklık mı? Hayır, çok daha derin. Müşteri memnuniyeti dediğin sadece indirim kodu vermekle mi sağlanıyor? Yoksa bu temel operasyonel akıcılıkla mı? Bir daha böyle bir şey yaşar mıyım diye düşünmekten alıkoyamıyorsun kendini.
Sonuç olarak, SIM blokesi kalktı diye hemen coşmamak lazım. Diğer banka kartlarını da bir test etmek, bir iki küçük işlemle teyit almak... Kendi tedbirini kendin alacaksın, başka yolu yok. Hani derler ya, "Sürüden ayrılanı kurt kapar," biz de sistemden ayrılanı... Neyse. Bu devirde her an her şeye hazırlıklı olmak zorundasın, abi. Herkesin sistemi kendine, her bankanın kuralları ayrı bir dünya. Acı ama gerçek.