PrismFjord
Kayıtlı Kullanıcı
Telefonunuza düşen o melun mesaj... "Hesabınız güvenlik nedeniyle askıya alınmıştır. Onay için tıklayın." Abi ya, yine mi! O an kalbiniz sıkışır, buz gibi bir ürperti dolaşır sırtınızda. Hele hele yoğun bir günün ortasında, aklınız bin bir işteyken, bir de bu telaş... Zaten yeterince stresli değil miyiz, yetmedi mi bize bu hayatın koşuşturması, bir de dolandırıcıların hedefi olmak zorunda mıyız? Vallahi billahi, insan çıldıracak gibi oluyor bazen.
İşte tam da o saniyeler içinde, beyninizin en savunmasız, en telaşlı olduğu anı yakalıyorlar... Bir link, o lanet olası mavi çizgi... Bir tık, küçücük bir hareket ama devasa bir faturası var. "Aman bankam hesabımı kilitlemesin, işlem yapamaz duruma düşmeyeyim" düşüncesiyle o linke dokunduğunuzda, aslında kendi ellerinizle bütün birikiminizi, hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz. Resmen göz göre göre kurbanlık koyun gibi... Bu nasıl bir saflık, nasıl bir dikkatsizlik diye insan kendine kızıyor sonra, ama iş işten geçmiş oluyor.
Sonra mı? O "onay" işlemini gerçekleştirdiğinizi sanırken, aslında bütün kapılarınızı sonuna kadar açıyorsunuz. Şifreleriniz, güvenlik kodlarınız, kişisel bilgileriniz... Her şey, evinizin anahtarı gibi, altın tepside sunuluyor o karanlık ellere. Bir anda cepleriniz boşalıyor, banka hesabınızdaki tüm mevduat buhar olup uçuyor. Ve siz, bir "onay" mesajına güvenmenin bedelini, yılların emeğiyle biriktirdiğiniz paranızla ödüyorsunuz. İşte bu, düpedüz soygunculuk!
Hangi banka gönderir ki böyle bir mesaj, Allah aşkına! Hangi ciddi kurum, müşterisini böyle SMS linkleriyle yönetir? Yemin ederim, bunu düşünecek kadar bile mi yormuyoruz beynimizi artık? Bankalar sizinle güvenlik meselesi konuşacaksa, ya doğrudan mobil uygulamalarından bildirim yollar, ya arar sizi, ya da şubeye davet eder. Asla, ama asla, SMS'le "Hesabın kilitlendi, tıkla onayla" demez. Demez, nokta. Bunu bile bile hala düşüyorsak, kabahat kimde abi ya? Biraz da bizde değil mi?
Sonra oturup kara kara düşünüyorsunuz... "Nereden anlasaydım, nasıl dikkatli olsaydım?" diye dövünüyorsunuz. Paran gitmiş, canın yanmış, bir de üstüne o iğrenç his: Enayi yerine konulmuşluk. O öfke, o çaresizlik... Sanki sadece paran gitmiyor, bir parçan da eksiliyor içinden. O hırsızların senden çaldığı sadece para değil, aynı zamanda huzur, güven duygusu, belki de hayaller... Nasıl geri gelecek bunlar şimdi?
Tek yapmanız gereken, o mesajı görür görmez silmek. Direkt silmek! Gözünüzün ucuyla bile bakmayın linkine. Şüpheniz mi var? Bankanızın uygulamasını açın, kendi ellerinizle bakın hesap durumunuza. Ya da doğrudan kendi bildiğiniz banka numarasını arayın. Sakın ha, sakın o mesajdaki numarayı geri aramaya kalkmayın... Kendinizi korumak bu kadar basitken, neden hala bu kadar zorlanıyoruz ki? Artık akıllanalım diyorum ben, uyanalım şu uykudan...
İşte tam da o saniyeler içinde, beyninizin en savunmasız, en telaşlı olduğu anı yakalıyorlar... Bir link, o lanet olası mavi çizgi... Bir tık, küçücük bir hareket ama devasa bir faturası var. "Aman bankam hesabımı kilitlemesin, işlem yapamaz duruma düşmeyeyim" düşüncesiyle o linke dokunduğunuzda, aslında kendi ellerinizle bütün birikiminizi, hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz. Resmen göz göre göre kurbanlık koyun gibi... Bu nasıl bir saflık, nasıl bir dikkatsizlik diye insan kendine kızıyor sonra, ama iş işten geçmiş oluyor.
Sonra mı? O "onay" işlemini gerçekleştirdiğinizi sanırken, aslında bütün kapılarınızı sonuna kadar açıyorsunuz. Şifreleriniz, güvenlik kodlarınız, kişisel bilgileriniz... Her şey, evinizin anahtarı gibi, altın tepside sunuluyor o karanlık ellere. Bir anda cepleriniz boşalıyor, banka hesabınızdaki tüm mevduat buhar olup uçuyor. Ve siz, bir "onay" mesajına güvenmenin bedelini, yılların emeğiyle biriktirdiğiniz paranızla ödüyorsunuz. İşte bu, düpedüz soygunculuk!
Hangi banka gönderir ki böyle bir mesaj, Allah aşkına! Hangi ciddi kurum, müşterisini böyle SMS linkleriyle yönetir? Yemin ederim, bunu düşünecek kadar bile mi yormuyoruz beynimizi artık? Bankalar sizinle güvenlik meselesi konuşacaksa, ya doğrudan mobil uygulamalarından bildirim yollar, ya arar sizi, ya da şubeye davet eder. Asla, ama asla, SMS'le "Hesabın kilitlendi, tıkla onayla" demez. Demez, nokta. Bunu bile bile hala düşüyorsak, kabahat kimde abi ya? Biraz da bizde değil mi?
Sonra oturup kara kara düşünüyorsunuz... "Nereden anlasaydım, nasıl dikkatli olsaydım?" diye dövünüyorsunuz. Paran gitmiş, canın yanmış, bir de üstüne o iğrenç his: Enayi yerine konulmuşluk. O öfke, o çaresizlik... Sanki sadece paran gitmiyor, bir parçan da eksiliyor içinden. O hırsızların senden çaldığı sadece para değil, aynı zamanda huzur, güven duygusu, belki de hayaller... Nasıl geri gelecek bunlar şimdi?
Tek yapmanız gereken, o mesajı görür görmez silmek. Direkt silmek! Gözünüzün ucuyla bile bakmayın linkine. Şüpheniz mi var? Bankanızın uygulamasını açın, kendi ellerinizle bakın hesap durumunuza. Ya da doğrudan kendi bildiğiniz banka numarasını arayın. Sakın ha, sakın o mesajdaki numarayı geri aramaya kalkmayın... Kendinizi korumak bu kadar basitken, neden hala bu kadar zorlanıyoruz ki? Artık akıllanalım diyorum ben, uyanalım şu uykudan...