PrismFjord
Kayıtlı Kullanıcı
Bloke oldum, yurt dışındaydım. Vay anasını sayın seyirciler, tam da ihtiyacım varken, tam da elim kolum bağlıyken... Böyle bir şey nasıl olur ya?
Sanki birisi uzaktan kumandayla düğmeye bastı, "hadi bakalım, biraz da sen sürün" dedi. Cidden, başka açıklaması yoktu o an.
ATM kartı işlemiyor, mobil bankacılık şifresi kabul etmiyor, hesaplara erişim sıfır. Resmen dijital bir duvar ördüler önüme, kime ne yaptım ben şimdi?
İlk şoku atlattıktan sonra ne yaparsın? Tabii ki ararsın bankayı. Ama nereden? Saat farkı, uluslararası arama tarifeleri... Zaten gerilmişsin, bir de üstüne bu çile.
Telefonun ucundaki o robot ses... "Lütfen bekleyiniz, sıra sizde..." Bekle babam bekle, dakikalar saatlere dönüyor, ben burada parası bitmiş, aç kalmışım.
Sonunda birine bağlandım. Ama ne bağlama! Sanki uzaydan konuşuyor gibiler. Güvenlik protokolleriymiş, hesap hareketlerim şüpheli bulunmuş falan filan... Benim kendi hesabım lan o!
"Nasıl şüpheli olabilir? Ben buradayım, harcama yapıyorum, yaşamaya çalışıyorum!" diye bağırasım geldi, ama tabii kibar kalmaya çalıştım... Nereye kadar?
Onlar kendi senaryolarında, ben kendi cehennemimde. Sanki ben illegal bir işler çeviriyorum da onlar beni yakaladı... Vallahi billahi böyle hissettirdiler.
Kan beynime sıçramış vaziyette, sakin kalmaya çalışıyorum... Ne diyeyim? "Ben bu bankanın yıllardır müşterisiyim, böyle saçmalık görmedim" mi? Diyemezsin ki!
Sonra anladım. Onların dilinden konuşacaksın. Mantık falan işlemiyor. "Siz benim hesabımı bloke ederek beni mağdur ediyorsunuz, şu an yurt dışındayım ve mağduriyetim katlanıyor."
Hukuki terimler falan dökülmeye başladı ağzımdan. Abi, bildiğin avukat kesildim. Sanki karşımdaki memur değil de, davalı taraf. İnanılmaz bir durum.
Israr ettim, baskı kurdum. "Bu sorunu çözmek zorundasınız. Benim buradan ne yapmamı bekliyorsunuz? Üçüncü dünya ülkesi gibi mi davranacaksınız bana?"
Her seferinde başka bir operatöre bağlanıp aynı hikayeyi baştan anlatmak... Oraya gelseydim masayı devirirdim herhalde. Yemin ederim dayanma sınırlarımı zorladılar.
Biraz da sesimi yükselttim tabii, ne yalan söyleyeyim. Böyle sakin sakin, "rica etsem"lerle iş çözülmüyor bu ülkede... Deneyimli gazeteci damarım tuttu, sorguladım resmen.
Ne yani, banka kendi müşterisini tanımıyor mu? Ya da tanımamazlıktan mı geliyor? Sanki bu benim ilk yurt dışı seyahatimmiş gibi... Kimseye haber vermeden mi gittim ben şimdi?
En sonunda, pes ettiler herhalde. Ya da ben onların beynini yedim. Bir takım e-postalar, kimlik doğrulamalar, teyitler... Bitmek bilmeyen bir süreç.
Hesabım nihayet açıldı! Oh be dünya varmış. Ama yaşadığım o stres, o panik... Paramı çektim, rahat bir nefes aldım. Ama o an, "bu bankayla işim bitti" dedim.
Bu kadar kolay mı olmalı her şey? Güvenlik önemli evet, ama müşterini tanımamak, onu bu kadar çaresiz bırakmak... Bu da başka bir tür suç değil mi?
Dersimi aldım. Artık yurt dışına çıkarken yedek kart, farklı banka hesabı... Hatta küçük bir miktar nakit... Bu deneyim beni fena halde paranoyak yaptı, ne yapayım?
Siz siz olun, bankalarla aranızda hep bir mesafe bırakın. Onlar sizin paranızı koruduğunu sanırken, aslında sizi kendi sistemlerinin esiri yapabiliyorlar. Öğrenmiş oldum...
Çok ders çıkarılacak bir durumdu benim için. Gerçekten... O günden sonra hiçbir şeye eskisi gibi bakamadım.
Sanki birisi uzaktan kumandayla düğmeye bastı, "hadi bakalım, biraz da sen sürün" dedi. Cidden, başka açıklaması yoktu o an.
ATM kartı işlemiyor, mobil bankacılık şifresi kabul etmiyor, hesaplara erişim sıfır. Resmen dijital bir duvar ördüler önüme, kime ne yaptım ben şimdi?
İlk şoku atlattıktan sonra ne yaparsın? Tabii ki ararsın bankayı. Ama nereden? Saat farkı, uluslararası arama tarifeleri... Zaten gerilmişsin, bir de üstüne bu çile.
Telefonun ucundaki o robot ses... "Lütfen bekleyiniz, sıra sizde..." Bekle babam bekle, dakikalar saatlere dönüyor, ben burada parası bitmiş, aç kalmışım.
Sonunda birine bağlandım. Ama ne bağlama! Sanki uzaydan konuşuyor gibiler. Güvenlik protokolleriymiş, hesap hareketlerim şüpheli bulunmuş falan filan... Benim kendi hesabım lan o!
"Nasıl şüpheli olabilir? Ben buradayım, harcama yapıyorum, yaşamaya çalışıyorum!" diye bağırasım geldi, ama tabii kibar kalmaya çalıştım... Nereye kadar?
Onlar kendi senaryolarında, ben kendi cehennemimde. Sanki ben illegal bir işler çeviriyorum da onlar beni yakaladı... Vallahi billahi böyle hissettirdiler.
Kan beynime sıçramış vaziyette, sakin kalmaya çalışıyorum... Ne diyeyim? "Ben bu bankanın yıllardır müşterisiyim, böyle saçmalık görmedim" mi? Diyemezsin ki!
Sonra anladım. Onların dilinden konuşacaksın. Mantık falan işlemiyor. "Siz benim hesabımı bloke ederek beni mağdur ediyorsunuz, şu an yurt dışındayım ve mağduriyetim katlanıyor."
Hukuki terimler falan dökülmeye başladı ağzımdan. Abi, bildiğin avukat kesildim. Sanki karşımdaki memur değil de, davalı taraf. İnanılmaz bir durum.
Israr ettim, baskı kurdum. "Bu sorunu çözmek zorundasınız. Benim buradan ne yapmamı bekliyorsunuz? Üçüncü dünya ülkesi gibi mi davranacaksınız bana?"
Her seferinde başka bir operatöre bağlanıp aynı hikayeyi baştan anlatmak... Oraya gelseydim masayı devirirdim herhalde. Yemin ederim dayanma sınırlarımı zorladılar.
Biraz da sesimi yükselttim tabii, ne yalan söyleyeyim. Böyle sakin sakin, "rica etsem"lerle iş çözülmüyor bu ülkede... Deneyimli gazeteci damarım tuttu, sorguladım resmen.
Ne yani, banka kendi müşterisini tanımıyor mu? Ya da tanımamazlıktan mı geliyor? Sanki bu benim ilk yurt dışı seyahatimmiş gibi... Kimseye haber vermeden mi gittim ben şimdi?
En sonunda, pes ettiler herhalde. Ya da ben onların beynini yedim. Bir takım e-postalar, kimlik doğrulamalar, teyitler... Bitmek bilmeyen bir süreç.
Hesabım nihayet açıldı! Oh be dünya varmış. Ama yaşadığım o stres, o panik... Paramı çektim, rahat bir nefes aldım. Ama o an, "bu bankayla işim bitti" dedim.
Bu kadar kolay mı olmalı her şey? Güvenlik önemli evet, ama müşterini tanımamak, onu bu kadar çaresiz bırakmak... Bu da başka bir tür suç değil mi?
Dersimi aldım. Artık yurt dışına çıkarken yedek kart, farklı banka hesabı... Hatta küçük bir miktar nakit... Bu deneyim beni fena halde paranoyak yaptı, ne yapayım?
Siz siz olun, bankalarla aranızda hep bir mesafe bırakın. Onlar sizin paranızı koruduğunu sanırken, aslında sizi kendi sistemlerinin esiri yapabiliyorlar. Öğrenmiş oldum...
Çok ders çıkarılacak bir durumdu benim için. Gerçekten... O günden sonra hiçbir şeye eskisi gibi bakamadım.