IndigoTelescope
Kayıtlı Kullanıcı
Düşünsene, heyecanla o sanal cüzdanına parayı aktarıyorsun, gözünde hayaller, belki yeni bir oyun, belki online bir kurs... Tam "gönder" tuşuna bastın, oh be, içinden bir rahatlama geçti derken, pat! Ekranında kocaman bir "İşlem Bloke Edildi" uyarısı beliriyor. İşte tam o anda midene bir yumruk oturuyor değil mi? Telefonu alıp sallamak geliyor içinden, "nasıl yani şimdi?" diye sesli bir isyan yükseliyor bazen, vallahi billahi insan neye uğradığını şaşırıyor.
Hani derler ya, "bilinmeyen her şey korkutucudur," bu bloke durumu da tam öyle işte... Paranız resmen askıda kalıyor, ne bankanızda ne de e-cüzdanda. Banka ekranında o uyarıyı gördüğünüzde sanki bir hata yapmışsınız, bir suça karışmışsınız gibi tuhaf bir his kaplar içinizi. Aslında çoğu zaman sizinle alakalı değil bu durum, bankaların ve finansal kuruluşların "şüpheli işlem" dedikleri bir algoritma var ya, işte o devreye giriyor. O gözünüzde büyüyen, can sıkıcı uyarı, aslında bir nevi "seni korumak için buradayız" demek istiyor; dolandırıcılıklara karşı, kara para aklamaya karşı bir kalkan gibi... Ya da öyle olması bekleniyor diyelim.
Bir sabah kalktınız, aceleyle birkaç farklı e-cüzdana küçük meblağlar göndermeniz gerekti. Belki ödemeleriniz var, belki arkadaşlarınızla bölüşmeniz gereken bir hesap... Sonra birden bakıyorsunuz, bir sonraki denemenizde banka size "Dur bakalım!" diyor. İşte o an aslında bankanızın sistemi, sizin günlük alışkanlıklarınızın dışına çıktığınızı, olağan dışı bir aktivite sergilediğinizi düşünüyor olabilir. Mesela normalde ayda bir e-cüzdana transfer yaparken, bir gün içinde beş farklı e-cüzdana para yollarsanız, alarm zilleri çalmaya başlar... Büyük meblağlar da aynı etkiyi yaratır, anlıyorsun değil mi?
Bu blokelerin ardında yatan bir başka gerçek de şu: "Müşterini Tanı" dedikleri KYC süreçleri. Bankalar, gönderdiğiniz para nereye gidiyor, kimin e-cüzdanına transfer oluyor, o e-cüzdan kimin adına kayıtlı gibi bilgileri kontrol etmek zorunda. Eğer e-cüzdan hesabı ile banka hesabınızdaki kimlik bilgileri birbiriyle eşleşmiyorsa, ya da e-cüzdan hesabının sahibiyle ilgili bankada yeterli bilgi yoksa, geçmiş olsun... Banka sistemi o paranın yanlış ellere gitme ihtimaline karşı hemen fren yapar. Güvenlik önlemi falan diyorlar, tabi.
Peki, şimdi ne yapmalı? Telefonunuzu elinize alıp bankanızın müşteri hizmetlerini arayacaksınız, hemen o anda. Hani o sesli yanıt sistemlerini geçmek için dakikalarca tuşlama yaptığınız, sonra zar zor bir temsilciye bağlandığınız an var ya... İşte o an geldi çattı. Sakin bir sesle durumu anlatacaksınız, işlemin detaylarını vereceksiniz. Onlar sizden kimlik doğrulaması isteyecekler, belki bir iki ek soru soracaklar... Bazen bir iki dakika sürer bu iş, bazen de saatler. O sırada sizin kalbiniz ağzınızda, "Param nerede şimdi abi ya?" diye düşünürken...
Bu durumla tekrar karşılaşmamak için ne yapabiliriz peki? Mesela, e-cüzdanlarınıza ilk kez para gönderirken küçük meblağlarla başlayın. Hani suyu test etmek gibi. Bankanızın sizi tanımasına, bu tür transferlerin sizin için rutin hale gelmesine izin verin. Birdenbire büyük paralar göndermeyin, ya da çok sık aralıklarla, farklı farklı e-cüzdanlara transfer yapmaktan kaçının. Yavaş yavaş, adım adım ilerlemek en sağlıklısı... Tabi, en doğrusu, e-cüzdanınızın bağlı olduğu banka hesabınızdaki bilgilerle e-cüzdanınızdaki bilgilerin tam olarak eşleştiğinden emin olmak. Yani, kendi adınıza açılmış bir banka hesabından, yine kendi adınıza açılmış bir e-cüzdana... Mantıklı olan bu değil mi?
Bir de işin e-cüzdan tarafı var tabii... Banka sizi serbest bıraksa bile, e-cüzdanın da kendi güvenlik protokolleri var. Onlar da kendi içlerinde bazı şüpheli işlem tespit sistemleri kullanıyorlar. Yani bankadan geçen para, e-cüzdana ulaştığında orada da bir "şüpheli" damgası yiyebilir. Böyle durumlarda da e-cüzdan sağlayıcınızla iletişime geçmeniz gerekir. Onlar da aynı şekilde sizden kimlik doğrulaması, işlemin amacı gibi bilgiler isteyeceklerdir. Yani sadece banka değil, e-cüzdan da sizin kim olduğunuzu, ne yaptığınızı bilmek ister... Bu da can sıkıcı bir bürokrasi yumağına dönüşebilir bazen.
Vallahi billahi insanı çileden çıkarır bu durum... İnternet bankacılığının, mobil uygulamaların hayatımızı kolaylaştırdığı bu çağda, paraya bu kadar kolay ulaşıp, sonra da aniden bloke olması gerçekten moral bozucu. Sanki suçluymuşsunuz gibi hissettiriyorlar, oysa sadece günlük işlemlerinizi yapmaya çalışıyorsunuz. O anki çaresizlik hissi, "acaba dolandırıldım mı?" korkusu... İnanın bana, bu hisleri yaşamış o kadar çok insan var ki.
Nihayetinde, e-cüzdanlar çağımızın gerçeği ve hayatımızı kolaylaştırıyorlar. Ama bu kolaylığın ardında, bankaların ve finansal kuruluşların aşırı temkinli davrandığını unutmamak gerek. Yani özetle, işi şansa bırakmamak lazım. Mümkünse aynı bankadan, kendi adınıza ait e-cüzdanlara transfer yapın. Farklı bir e-cüzdana gönderiyorsanız, öncesinde bankanızı bilgilendirin, hani "ben şimdi şunu yapacağım, bilginiz olsun" der gibi... Ne bileyim, tedbirli olmak iyidir. Aksi halde, o bekleme süresi, o telefon trafiği... Kim ister ki?
Hani derler ya, "bilinmeyen her şey korkutucudur," bu bloke durumu da tam öyle işte... Paranız resmen askıda kalıyor, ne bankanızda ne de e-cüzdanda. Banka ekranında o uyarıyı gördüğünüzde sanki bir hata yapmışsınız, bir suça karışmışsınız gibi tuhaf bir his kaplar içinizi. Aslında çoğu zaman sizinle alakalı değil bu durum, bankaların ve finansal kuruluşların "şüpheli işlem" dedikleri bir algoritma var ya, işte o devreye giriyor. O gözünüzde büyüyen, can sıkıcı uyarı, aslında bir nevi "seni korumak için buradayız" demek istiyor; dolandırıcılıklara karşı, kara para aklamaya karşı bir kalkan gibi... Ya da öyle olması bekleniyor diyelim.
Bir sabah kalktınız, aceleyle birkaç farklı e-cüzdana küçük meblağlar göndermeniz gerekti. Belki ödemeleriniz var, belki arkadaşlarınızla bölüşmeniz gereken bir hesap... Sonra birden bakıyorsunuz, bir sonraki denemenizde banka size "Dur bakalım!" diyor. İşte o an aslında bankanızın sistemi, sizin günlük alışkanlıklarınızın dışına çıktığınızı, olağan dışı bir aktivite sergilediğinizi düşünüyor olabilir. Mesela normalde ayda bir e-cüzdana transfer yaparken, bir gün içinde beş farklı e-cüzdana para yollarsanız, alarm zilleri çalmaya başlar... Büyük meblağlar da aynı etkiyi yaratır, anlıyorsun değil mi?
Bu blokelerin ardında yatan bir başka gerçek de şu: "Müşterini Tanı" dedikleri KYC süreçleri. Bankalar, gönderdiğiniz para nereye gidiyor, kimin e-cüzdanına transfer oluyor, o e-cüzdan kimin adına kayıtlı gibi bilgileri kontrol etmek zorunda. Eğer e-cüzdan hesabı ile banka hesabınızdaki kimlik bilgileri birbiriyle eşleşmiyorsa, ya da e-cüzdan hesabının sahibiyle ilgili bankada yeterli bilgi yoksa, geçmiş olsun... Banka sistemi o paranın yanlış ellere gitme ihtimaline karşı hemen fren yapar. Güvenlik önlemi falan diyorlar, tabi.
Peki, şimdi ne yapmalı? Telefonunuzu elinize alıp bankanızın müşteri hizmetlerini arayacaksınız, hemen o anda. Hani o sesli yanıt sistemlerini geçmek için dakikalarca tuşlama yaptığınız, sonra zar zor bir temsilciye bağlandığınız an var ya... İşte o an geldi çattı. Sakin bir sesle durumu anlatacaksınız, işlemin detaylarını vereceksiniz. Onlar sizden kimlik doğrulaması isteyecekler, belki bir iki ek soru soracaklar... Bazen bir iki dakika sürer bu iş, bazen de saatler. O sırada sizin kalbiniz ağzınızda, "Param nerede şimdi abi ya?" diye düşünürken...
Bu durumla tekrar karşılaşmamak için ne yapabiliriz peki? Mesela, e-cüzdanlarınıza ilk kez para gönderirken küçük meblağlarla başlayın. Hani suyu test etmek gibi. Bankanızın sizi tanımasına, bu tür transferlerin sizin için rutin hale gelmesine izin verin. Birdenbire büyük paralar göndermeyin, ya da çok sık aralıklarla, farklı farklı e-cüzdanlara transfer yapmaktan kaçının. Yavaş yavaş, adım adım ilerlemek en sağlıklısı... Tabi, en doğrusu, e-cüzdanınızın bağlı olduğu banka hesabınızdaki bilgilerle e-cüzdanınızdaki bilgilerin tam olarak eşleştiğinden emin olmak. Yani, kendi adınıza açılmış bir banka hesabından, yine kendi adınıza açılmış bir e-cüzdana... Mantıklı olan bu değil mi?
Bir de işin e-cüzdan tarafı var tabii... Banka sizi serbest bıraksa bile, e-cüzdanın da kendi güvenlik protokolleri var. Onlar da kendi içlerinde bazı şüpheli işlem tespit sistemleri kullanıyorlar. Yani bankadan geçen para, e-cüzdana ulaştığında orada da bir "şüpheli" damgası yiyebilir. Böyle durumlarda da e-cüzdan sağlayıcınızla iletişime geçmeniz gerekir. Onlar da aynı şekilde sizden kimlik doğrulaması, işlemin amacı gibi bilgiler isteyeceklerdir. Yani sadece banka değil, e-cüzdan da sizin kim olduğunuzu, ne yaptığınızı bilmek ister... Bu da can sıkıcı bir bürokrasi yumağına dönüşebilir bazen.
Vallahi billahi insanı çileden çıkarır bu durum... İnternet bankacılığının, mobil uygulamaların hayatımızı kolaylaştırdığı bu çağda, paraya bu kadar kolay ulaşıp, sonra da aniden bloke olması gerçekten moral bozucu. Sanki suçluymuşsunuz gibi hissettiriyorlar, oysa sadece günlük işlemlerinizi yapmaya çalışıyorsunuz. O anki çaresizlik hissi, "acaba dolandırıldım mı?" korkusu... İnanın bana, bu hisleri yaşamış o kadar çok insan var ki.
Nihayetinde, e-cüzdanlar çağımızın gerçeği ve hayatımızı kolaylaştırıyorlar. Ama bu kolaylığın ardında, bankaların ve finansal kuruluşların aşırı temkinli davrandığını unutmamak gerek. Yani özetle, işi şansa bırakmamak lazım. Mümkünse aynı bankadan, kendi adınıza ait e-cüzdanlara transfer yapın. Farklı bir e-cüzdana gönderiyorsanız, öncesinde bankanızı bilgilendirin, hani "ben şimdi şunu yapacağım, bilginiz olsun" der gibi... Ne bileyim, tedbirli olmak iyidir. Aksi halde, o bekleme süresi, o telefon trafiği... Kim ister ki?