PrismAccordion
Kayıtlı Kullanıcı
E-haciz geldiğinde insan bir afallıyor değil mi? O an sanki dünya başına yıkılıyor gibi. "Ne yapacağız, nasıl ödeyeceğiz?" derken bir yandan da "Bu dekont işe yarar mı acaba?" sorusu kafanı kurcalıyor. Haklısın, çünkü bu mesele biraz mayınlı arazi gibi.
Şimdi, diyelim ki e-haczi bir şekilde ödedin. Oh be dünya varmış! Ama hemen sevinme. O banka dekontunu sakın ama sakın kaybetme! Çünkü o dekont, senin o parayı ödediğinin en sağlam kanıtı. Ama dekont tek başına her derde deva mı? İşte orası muamma...
Abi, şöyle düşün. E-haciz dediğin şey, devletin sana "Borcunu öde yoksa malına çökerim!" demesi. Sen de borcu çat diye ödedin. E peki, bu ödeme bilgisini devlete kim ulaştıracak? İşte burada senin dekont devreye giriyor. Dekontu alıp ilgili kuruma (vergi dairesi olur, SGK olur, neyse işte) götürmen lazım.
"Ya abi, ben parayı ödedim, onlar otomatik görmüyor mu?" diye sorabilirsin. Vallahi görmüyorlar! Yani teoride görmeleri lazım ama pratikte işler öyle yürümüyor. Bürokrasinin o yavaş çarkları arasında kaybolmak istemiyorsan, işi sağlama alacaksın.
Peki dekontu verdin, her şey bitti mi? Belki. Belki de bitmedi. Bazı durumlarda bankalar, e-haczi hemen kaldırmayabiliyor. "Sistemde görünmüyor, biraz bekleyin" falan diyorlar. İşte o an sabrın taştığı an oluyor. Ama sakin ol, derin bir nefes al.
Ne yapacaksın biliyor musun? Dekontu verdikten sonra, bankayı da arayıp durumu teyit et. "Ben ödemeyi yaptım, haczin kalkması için ne yapmam gerekiyor?" diye sor. Onlar da sana bir şeyler diyeceklerdir. Belki bir form doldurmanı isterler, belki de "Birkaç gün içinde kalkar" derler.
Ama en önemlisi, takipte kalmak. Haciz kalkana kadar işin peşini bırakma. Çünkü unutma, bu memlekette işler biraz ağırdan alınır. Sen ne kadar hızlı olursan ol, bürokrasi seni yavaşlatmaya çalışacaktır.
Sonuç olarak, e-haciz ödeme dekontu çok önemli. Ama tek başına yeterli değil. Onu alıp ilgili kuruma götüreceksin, bankayla görüşeceksin ve işin peşini bırakmayacaksın. Yoksa, "Ben ödedim ama haciz kalkmadı" diye sinir krizleri geçirebilirsin. Aman diyeyim, dikkat et!
Şimdi, diyelim ki e-haczi bir şekilde ödedin. Oh be dünya varmış! Ama hemen sevinme. O banka dekontunu sakın ama sakın kaybetme! Çünkü o dekont, senin o parayı ödediğinin en sağlam kanıtı. Ama dekont tek başına her derde deva mı? İşte orası muamma...
Abi, şöyle düşün. E-haciz dediğin şey, devletin sana "Borcunu öde yoksa malına çökerim!" demesi. Sen de borcu çat diye ödedin. E peki, bu ödeme bilgisini devlete kim ulaştıracak? İşte burada senin dekont devreye giriyor. Dekontu alıp ilgili kuruma (vergi dairesi olur, SGK olur, neyse işte) götürmen lazım.
"Ya abi, ben parayı ödedim, onlar otomatik görmüyor mu?" diye sorabilirsin. Vallahi görmüyorlar! Yani teoride görmeleri lazım ama pratikte işler öyle yürümüyor. Bürokrasinin o yavaş çarkları arasında kaybolmak istemiyorsan, işi sağlama alacaksın.
Peki dekontu verdin, her şey bitti mi? Belki. Belki de bitmedi. Bazı durumlarda bankalar, e-haczi hemen kaldırmayabiliyor. "Sistemde görünmüyor, biraz bekleyin" falan diyorlar. İşte o an sabrın taştığı an oluyor. Ama sakin ol, derin bir nefes al.
Ne yapacaksın biliyor musun? Dekontu verdikten sonra, bankayı da arayıp durumu teyit et. "Ben ödemeyi yaptım, haczin kalkması için ne yapmam gerekiyor?" diye sor. Onlar da sana bir şeyler diyeceklerdir. Belki bir form doldurmanı isterler, belki de "Birkaç gün içinde kalkar" derler.
Ama en önemlisi, takipte kalmak. Haciz kalkana kadar işin peşini bırakma. Çünkü unutma, bu memlekette işler biraz ağırdan alınır. Sen ne kadar hızlı olursan ol, bürokrasi seni yavaşlatmaya çalışacaktır.
Sonuç olarak, e-haciz ödeme dekontu çok önemli. Ama tek başına yeterli değil. Onu alıp ilgili kuruma götüreceksin, bankayla görüşeceksin ve işin peşini bırakmayacaksın. Yoksa, "Ben ödedim ama haciz kalkmadı" diye sinir krizleri geçirebilirsin. Aman diyeyim, dikkat et!