Bir sabah uyandın, her zamanki gibi internet bankacılığına, sosyal medya hesabına ya da e-posta kutuna girmeye çalıştın ve hop! Karşına "Güvenlik Blokesi" uyarısı çıktı, biliyorum o anki şaşkınlığı, içinden bir soğuk su akıp geçiyor resmen. İnsan bir an durup düşünüyor, "Ne yaptım ki ben şimdi?" diye. İşte o anda, blokenin kalkması için sana sorulacak sorular aslında bir nevi dedektiflik oyununun başlangıcı oluyor, seni ve hesabının gerçekliğini teyit etmek için kurgulanmış detaylı bir sorgulama süreci bu, vallahi billahi öyle.
Öncelikle, en temelden başlayalım, kimlik bilgilerini doğrulayacak sorular kaçınılmaz oluyor. Adın, soyadın, doğum tarihin, bazen TC kimlik numaranın son birkaç hanesi gibi bilgiler… Hani dersin ya, "Bunlar zaten sistemde var, neden bir daha soruyorlar?" diye, ama işte o anki kriz durumunda, bu basit bilgilerin doğru ve tutarlı bir şekilde verilmesi bile senin o hesabın sahibi olduğuna dair güçlü bir kanıt oluşturuyor. Çünkü siber dünyada, biliyorsun, her şey bir kimlik avı, bir dolandırıcılık ihtimali üzerinden değerlendiriliyor, o yüzden bu bilgileri teyit etmek elzem oluyor.
Sonrasında, genellikle hesap hareketlerine dair sorular gelir. Mesela, "En son ne zaman bir işlem yaptınız?" ya da "Son yaptığınız işlemin tutarı ne kadardı?" gibi. Ya da kredi kartın bloke olduysa, "Son üç harcamanızın tutarı neydi, hangi şehirde, hangi mağazada yapmıştınız?" diye sorabilirler. Hatırlıyorsun değil mi o market alışverişini ya da online siparişi? İşte o an o detayları hatırlaman, sana "Evet, bu hesap gerçekten senin" dedirtecek en güçlü argümanlardan biri haline geliyor. Çünkü dolandırıcılar, evet senin bazı bilgilerine ulaşmış olabilirler ama senin kişisel harcama alışkanlıklarını, hangi mağazadan hangi tutarda alışveriş yaptığını bilmeleri pek de mümkün değil, abi... O yüzden bu tip sorular gerçekten işin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Bazen de işin biraz daha teknik kısmına girerler, hesabına ilk ne zaman kaydolduğunu, ilk kullandığın e-posta adresini veya telefon numarasını sorarlar. Ya da, "Hesabını açarken kullandığın ilk şifrelerden biri nasıldı, bir ipucu verebilir misin?" gibi sorularla karşılaşabilirsin. İnsan yıllar öncesinin detaylarını hatırlamakta zorlanabiliyor tabii, hani hangi ay, hangi yıl falan... Ama bu tür detaylar, senin o hesabın "tarihine" ne kadar hakim olduğunu gösterir, yani adeta bir şifreli kapıdan geçmeye çalışır gibi bir durum bu, her doğru cevap seni bir adım daha yaklaştırıyor.
Hatta, çoğu zaman güvenlik sorularının ötesinde, yaşadığın son olaylar hakkında da bilgi isteyebilirler. Mesela, "Şüpheli bir e-posta aldınız mı?" veya "Hesabınıza farklı bir cihazdan giriş yapmaya çalıştınız mı?" gibi. Amaçları, blokenin neden konulduğunu anlamak ve bir güvenlik açığı olup olmadığını senin ağzından duymak. Düşünsene, biri senin hesabına izinsiz girmeye çalıştı ve sistem bunu fark edip hesabı bloke etti. Olayın aslını öğrenmek için sana dönüp, "Bu süreçte fark ettiğin anormal bir durum oldu mu?" diye sormaları kadar doğal ne olabilir ki? Yani sadece senin kimliğini doğrulamakla kalmıyorlar, aynı zamanda olası bir saldırıyı seninle birlikte çözmeye çalışıyorlar.
Bazen de soruların dozu artar, yani "Hesabını açarken kullandığın internet servis sağlayıcısı neydi?" ya da "En çok hangi IP adresinden giriş yapıyorsun?" gibi daha teknik detaylara inebilirler. Ya da, "Geçmişte şifre değişikliği yaptın mı, ne zaman yaptın?" gibi kronolojik bilgilere ihtiyaç duyabilirler. Bu sorular, senin dijital ayak izlerini takip etme çabalarının bir parçası. Çünkü biliyorsun, her dijital hareketimiz bir iz bırakıyor ve bu izler, güvenlik duvarlarını aşmaya çalışan kötü niyetli kişilerin değil, asıl sahibinin olduğunu kanıtlamak için kullanılıyor. Bu detaylar senin dijital geçmişinle ne kadar bütünleşmiş olduğunu ortaya koyuyor, vallahi öyle.
Hatta bazı durumlarda, "En sık kullandığın tarayıcı hangisi?" ya da "Hesabına mobil uygulamadan mı daha çok girersin, yoksa web sitesinden mi?" gibi alışkanlıklarını sorgulayan sorularla da karşılaşabilirsin. Bunlar da senin kullanıcı davranışlarına dair ipuçları toplamak için. Çünkü her kullanıcının kendine özgü bir dijital rutini vardır, değil mi? Senin o hesabınla olan bağını, rutin kullanım şekillerini tespit etmeye çalışırlar. Bu küçük gibi görünen detaylar, aslında büyük bir yapbozun parçaları gibi, hepsi birleşince senin o dijital kimliğini net bir şekilde ortaya koyuyor. İşte bu yüzden, o anki panikle bile olsa, sakin kalıp bu soruları samimiyetle ve doğru bir şekilde yanıtlaman gerekiyor. Çünkü amaçları seni cezalandırmak değil, hesabının güvenliğini sağlamak ve sana tekrar erişimini açmak, hepsi bu.
Öncelikle, en temelden başlayalım, kimlik bilgilerini doğrulayacak sorular kaçınılmaz oluyor. Adın, soyadın, doğum tarihin, bazen TC kimlik numaranın son birkaç hanesi gibi bilgiler… Hani dersin ya, "Bunlar zaten sistemde var, neden bir daha soruyorlar?" diye, ama işte o anki kriz durumunda, bu basit bilgilerin doğru ve tutarlı bir şekilde verilmesi bile senin o hesabın sahibi olduğuna dair güçlü bir kanıt oluşturuyor. Çünkü siber dünyada, biliyorsun, her şey bir kimlik avı, bir dolandırıcılık ihtimali üzerinden değerlendiriliyor, o yüzden bu bilgileri teyit etmek elzem oluyor.
Sonrasında, genellikle hesap hareketlerine dair sorular gelir. Mesela, "En son ne zaman bir işlem yaptınız?" ya da "Son yaptığınız işlemin tutarı ne kadardı?" gibi. Ya da kredi kartın bloke olduysa, "Son üç harcamanızın tutarı neydi, hangi şehirde, hangi mağazada yapmıştınız?" diye sorabilirler. Hatırlıyorsun değil mi o market alışverişini ya da online siparişi? İşte o an o detayları hatırlaman, sana "Evet, bu hesap gerçekten senin" dedirtecek en güçlü argümanlardan biri haline geliyor. Çünkü dolandırıcılar, evet senin bazı bilgilerine ulaşmış olabilirler ama senin kişisel harcama alışkanlıklarını, hangi mağazadan hangi tutarda alışveriş yaptığını bilmeleri pek de mümkün değil, abi... O yüzden bu tip sorular gerçekten işin ciddiyetini ortaya koyuyor.
Bazen de işin biraz daha teknik kısmına girerler, hesabına ilk ne zaman kaydolduğunu, ilk kullandığın e-posta adresini veya telefon numarasını sorarlar. Ya da, "Hesabını açarken kullandığın ilk şifrelerden biri nasıldı, bir ipucu verebilir misin?" gibi sorularla karşılaşabilirsin. İnsan yıllar öncesinin detaylarını hatırlamakta zorlanabiliyor tabii, hani hangi ay, hangi yıl falan... Ama bu tür detaylar, senin o hesabın "tarihine" ne kadar hakim olduğunu gösterir, yani adeta bir şifreli kapıdan geçmeye çalışır gibi bir durum bu, her doğru cevap seni bir adım daha yaklaştırıyor.
Hatta, çoğu zaman güvenlik sorularının ötesinde, yaşadığın son olaylar hakkında da bilgi isteyebilirler. Mesela, "Şüpheli bir e-posta aldınız mı?" veya "Hesabınıza farklı bir cihazdan giriş yapmaya çalıştınız mı?" gibi. Amaçları, blokenin neden konulduğunu anlamak ve bir güvenlik açığı olup olmadığını senin ağzından duymak. Düşünsene, biri senin hesabına izinsiz girmeye çalıştı ve sistem bunu fark edip hesabı bloke etti. Olayın aslını öğrenmek için sana dönüp, "Bu süreçte fark ettiğin anormal bir durum oldu mu?" diye sormaları kadar doğal ne olabilir ki? Yani sadece senin kimliğini doğrulamakla kalmıyorlar, aynı zamanda olası bir saldırıyı seninle birlikte çözmeye çalışıyorlar.
Bazen de soruların dozu artar, yani "Hesabını açarken kullandığın internet servis sağlayıcısı neydi?" ya da "En çok hangi IP adresinden giriş yapıyorsun?" gibi daha teknik detaylara inebilirler. Ya da, "Geçmişte şifre değişikliği yaptın mı, ne zaman yaptın?" gibi kronolojik bilgilere ihtiyaç duyabilirler. Bu sorular, senin dijital ayak izlerini takip etme çabalarının bir parçası. Çünkü biliyorsun, her dijital hareketimiz bir iz bırakıyor ve bu izler, güvenlik duvarlarını aşmaya çalışan kötü niyetli kişilerin değil, asıl sahibinin olduğunu kanıtlamak için kullanılıyor. Bu detaylar senin dijital geçmişinle ne kadar bütünleşmiş olduğunu ortaya koyuyor, vallahi öyle.
Hatta bazı durumlarda, "En sık kullandığın tarayıcı hangisi?" ya da "Hesabına mobil uygulamadan mı daha çok girersin, yoksa web sitesinden mi?" gibi alışkanlıklarını sorgulayan sorularla da karşılaşabilirsin. Bunlar da senin kullanıcı davranışlarına dair ipuçları toplamak için. Çünkü her kullanıcının kendine özgü bir dijital rutini vardır, değil mi? Senin o hesabınla olan bağını, rutin kullanım şekillerini tespit etmeye çalışırlar. Bu küçük gibi görünen detaylar, aslında büyük bir yapbozun parçaları gibi, hepsi birleşince senin o dijital kimliğini net bir şekilde ortaya koyuyor. İşte bu yüzden, o anki panikle bile olsa, sakin kalıp bu soruları samimiyetle ve doğru bir şekilde yanıtlaman gerekiyor. Çünkü amaçları seni cezalandırmak değil, hesabının güvenliğini sağlamak ve sana tekrar erişimini açmak, hepsi bu.