IndigoMarigold
Kayıtlı Kullanıcı
Bir sabah uyandınız, her şey normal. Çayınızı yudumlarken, aklınızda o günün koşturmacası... Banka hesabınıza bir baktınız ki, ne göresiniz? Hesap blokeli! Ne alaka şimdi, neyin nesi bu dersiniz, bir anda dünya başınıza yıkılır gibi olur. Hani bir borcunuz olsa, bir bildirim gelse, hazırlıklı olsanız neyse ama böyle ansızın, sebepsiz yere gibi görünen bir durumla karşılaşınca insan neye uğradığını şaşırıyor vallahi...
Hani o bazen E-devletten gelen, "Aman canım, sonra bakarım" dediğimiz ya da spam kutumuza düşen o e-postalar var ya... İşte bazen o blokelerin kökeni ta oralara dayanabiliyor, abi. Bir vergi borcu, bir idari para cezası, belki hiç farkında bile olmadığımız minicik bir meblağ için bile, sistem tıkır tıkır işliyor ve hoop, hesabınız bir anda ulaşılamaz hale geliyor. Gel de çık işin içinden, hangi borç, ne zaman, nasıl oldu şimdi bu durum? İnsan afallıyor gerçekten.
Pazar alışverişi yapacaksınız, kasaya geldiniz, kartı uzattınız... "Bakiyeniz yetersiz" anonsunu duyduğunuzda hissettiğiniz o utanç, o çaresizlik... Halbuki biliyorsunuz, hesabınızda para var, hem de fazlasıyla. Ya da elektrik faturasını ödeyeceksiniz, son gün, kesilmesin diye koşturuyorsunuz... İnternet bankacılığından deniyorsunuz, olmuyor. ATM'den deniyorsunuz, yine aynı. İşte o an anlıyorsunuz ki, bu sadece bir "hesap blokesi" değil, bu hayatın tam ortasına inen bir darbe... Bir nevi ambargo kendi paranıza.
Vallahi billahi insanı uyku tutmuyor böyle durumlarda. Ne yiyeceğim, kirayı nasıl ödeyeceğim, çocuğumun okul taksitini ne yapacağım diye bin bir türlü soru dönüp duruyor kafanızda. Zaten stresli bir hayatımız var, bir de üstüne bu tarz bürokratik engeller eklenince, insan gerçekten canından bezebiliyor. O "haksız" kelimesinin yarattığı ağırlık var ya, işte o her şeyden ağır geliyor bazen... Hakkınız olan, alın teriyle kazandığınız paraya erişememek...
Vergi dairesinin koridorlarında, elinizde bir dosyayla, sağdan sola koştururken, bir gişeden diğerine yönlendirilirken bulursunuz kendinizi. "Yok efendim, burası bakmıyor", "Şu müdürle görüşmeniz lazım", "Hayır, önce şu evrakı getirmeniz şart..." Sanki labirentte koşuşturuyorsunuz da bir türlü çıkış yolu bulamıyorsunuz gibi. Bilgi eksikliği, muhatap bulamama, bazen de "Senin suçun, niye takip etmedin?" tarzı imalı bakışlar... İnsanı çileden çıkarıyor, yemin ederim.
Keşke daha önce baksaydım E-devlet'e diyorsunuz değil mi? Ya da hani o her ay gelen banka ekstresini daha dikkatli inceleseydim... Belki de birileri size ulaşmaya çalıştı da siz görmediniz. Ama işte bazen öyle ince detaylar oluyor ki, sıradan bir vatandaşın o kadar mevzuatı, o kadar detayı bilmesi, takip etmesi gerçekten zor oluyor. Devletin de bir noktada vatandaşına bu süreçlerde biraz daha yol göstermesi, biraz daha anlayışlı olması gerekmez mi?
Peki böyle bir durumda, haksız yere bloke edilen paranın iadesi için ne yapmak lazım? Önce o borcun ne olduğunu, nereden kaynaklandığını iyice anlamak şart. Eğer gerçekten bir borç yoksa ya da tebligat usulüne uygun yapılmadıysa, o zaman itiraz yollarını araştırmanız gerekiyor. Hukuki süreçler karmaşık gelebilir, evet, ama haklıysanız sonuna kadar gitmek, hakkınızı aramak en doğrusu. Yoksa bu işler peşini bırakmaz, bilin.
Size nacizane bir abi tavsiyesi: E-devlet bildirimlerini asla göz ardı etmeyin, ne olursa olsun bir bakın. Banka hesap hareketlerinizi düzenli olarak kontrol edin. En ufak bir şüphede, mali müşavirinize ya da bir hukukçuya danışmaktan çekinmeyin. Bazen küçük bir önlem, sonradan yaşanabilecek büyük mağduriyetlerin önüne geçebilir. Unutmayın, bilgi güçtür ve bu tarz durumlarda en büyük silahınız doğru bilgiye sahip olmak...
Umarım hiç kimse bu duruma düşmez ama düşerse de, bilin ki yalnız değilsiniz. Bu ülkede maalesef birçok kişi bu türden haksız vergi blokesi mağduriyetleri yaşadı, yaşıyor. Önemli olan, pes etmemek, hakkınızı sonuna kadar aramak ve gerekli adımları atmak. Çünkü adalet, biraz da bizim mücadelemizle yeşeriyor, değil mi? Hadi bakalım, kolay gelsin...
Hani o bazen E-devletten gelen, "Aman canım, sonra bakarım" dediğimiz ya da spam kutumuza düşen o e-postalar var ya... İşte bazen o blokelerin kökeni ta oralara dayanabiliyor, abi. Bir vergi borcu, bir idari para cezası, belki hiç farkında bile olmadığımız minicik bir meblağ için bile, sistem tıkır tıkır işliyor ve hoop, hesabınız bir anda ulaşılamaz hale geliyor. Gel de çık işin içinden, hangi borç, ne zaman, nasıl oldu şimdi bu durum? İnsan afallıyor gerçekten.
Pazar alışverişi yapacaksınız, kasaya geldiniz, kartı uzattınız... "Bakiyeniz yetersiz" anonsunu duyduğunuzda hissettiğiniz o utanç, o çaresizlik... Halbuki biliyorsunuz, hesabınızda para var, hem de fazlasıyla. Ya da elektrik faturasını ödeyeceksiniz, son gün, kesilmesin diye koşturuyorsunuz... İnternet bankacılığından deniyorsunuz, olmuyor. ATM'den deniyorsunuz, yine aynı. İşte o an anlıyorsunuz ki, bu sadece bir "hesap blokesi" değil, bu hayatın tam ortasına inen bir darbe... Bir nevi ambargo kendi paranıza.
Vallahi billahi insanı uyku tutmuyor böyle durumlarda. Ne yiyeceğim, kirayı nasıl ödeyeceğim, çocuğumun okul taksitini ne yapacağım diye bin bir türlü soru dönüp duruyor kafanızda. Zaten stresli bir hayatımız var, bir de üstüne bu tarz bürokratik engeller eklenince, insan gerçekten canından bezebiliyor. O "haksız" kelimesinin yarattığı ağırlık var ya, işte o her şeyden ağır geliyor bazen... Hakkınız olan, alın teriyle kazandığınız paraya erişememek...
Vergi dairesinin koridorlarında, elinizde bir dosyayla, sağdan sola koştururken, bir gişeden diğerine yönlendirilirken bulursunuz kendinizi. "Yok efendim, burası bakmıyor", "Şu müdürle görüşmeniz lazım", "Hayır, önce şu evrakı getirmeniz şart..." Sanki labirentte koşuşturuyorsunuz da bir türlü çıkış yolu bulamıyorsunuz gibi. Bilgi eksikliği, muhatap bulamama, bazen de "Senin suçun, niye takip etmedin?" tarzı imalı bakışlar... İnsanı çileden çıkarıyor, yemin ederim.
Keşke daha önce baksaydım E-devlet'e diyorsunuz değil mi? Ya da hani o her ay gelen banka ekstresini daha dikkatli inceleseydim... Belki de birileri size ulaşmaya çalıştı da siz görmediniz. Ama işte bazen öyle ince detaylar oluyor ki, sıradan bir vatandaşın o kadar mevzuatı, o kadar detayı bilmesi, takip etmesi gerçekten zor oluyor. Devletin de bir noktada vatandaşına bu süreçlerde biraz daha yol göstermesi, biraz daha anlayışlı olması gerekmez mi?
Peki böyle bir durumda, haksız yere bloke edilen paranın iadesi için ne yapmak lazım? Önce o borcun ne olduğunu, nereden kaynaklandığını iyice anlamak şart. Eğer gerçekten bir borç yoksa ya da tebligat usulüne uygun yapılmadıysa, o zaman itiraz yollarını araştırmanız gerekiyor. Hukuki süreçler karmaşık gelebilir, evet, ama haklıysanız sonuna kadar gitmek, hakkınızı aramak en doğrusu. Yoksa bu işler peşini bırakmaz, bilin.
Size nacizane bir abi tavsiyesi: E-devlet bildirimlerini asla göz ardı etmeyin, ne olursa olsun bir bakın. Banka hesap hareketlerinizi düzenli olarak kontrol edin. En ufak bir şüphede, mali müşavirinize ya da bir hukukçuya danışmaktan çekinmeyin. Bazen küçük bir önlem, sonradan yaşanabilecek büyük mağduriyetlerin önüne geçebilir. Unutmayın, bilgi güçtür ve bu tarz durumlarda en büyük silahınız doğru bilgiye sahip olmak...
Umarım hiç kimse bu duruma düşmez ama düşerse de, bilin ki yalnız değilsiniz. Bu ülkede maalesef birçok kişi bu türden haksız vergi blokesi mağduriyetleri yaşadı, yaşıyor. Önemli olan, pes etmemek, hakkınızı sonuna kadar aramak ve gerekli adımları atmak. Çünkü adalet, biraz da bizim mücadelemizle yeşeriyor, değil mi? Hadi bakalım, kolay gelsin...
