OrchidCadence
Kayıtlı Kullanıcı
O paranın orada durduğunu bilmek, sonra bir sabah kalkıp, hop, hesabın bloke olduğunu görmek... İnsanın nutku tutulur, değil mi? "Ne oluyor lan?" dersin, haklısın da. İlk tepki tabi, bankayı aramak olur. Abi, ararsın ama o ilk aramalardan öyle çok da bir şey beklememek lazım, onu baştan söyleyeyim. Sanki bir duvarla konuşuyorsun gibi... Onlar da sana ezberden konuşuyorlar, "sistemde görünüyor" falan filan diye... Neyi görünüyor, kim koymuş, niye koymuş? İşte o detayları söktürmek mesele.
Bankaya gittiğinde, banko görevlisine sorarsın, "Bu bloke neyin nesi?" diye. Onlar da bakar sisteme, "Efendim, icra müdürlüğünden gelmiş" derler genellikle. Ama hangi icra müdürlüğü, hangi dosya numarası? İşte burası can alıcı. Bunu kesinlikle yazılı olarak isteyeceksin, kağıt üzerinde. Hatta mümkünse o evrağın bir fotokopisini iste. "Şu numaralı icra dairesinden, şu dosya numarasıyla" diye bir kağıt parçası almak, senin elini güçlendirir, aksi takdirde laf havada kalır, kimin ne dediği belli olmaz.
Ha, bazen icra daireleri de değil mevzu. Vergi dairesi, SGK gibi kamu kurumları da hesaba bloke koyma yetkisine sahip. Yani bankada "İcra" yazmıyorsa, biraz daha geniş düşünmek lazım. Belki bir vergi borcu, belki ödenmemiş bir prim... İşte o zaman işler biraz daha karışıyor, çünkü hangi vergi dairesi, hangi SGK? Kim bilir hangi ilde, hangi şubede? Memleketin hali bu işte, her kurum kendi kafasına göre takılıyor gibi...
Hesap hareketlerinde ya da internet bankacılığında bloke detayında bir kod olur, dikkat et. O kodlar bazen bir şeyler anlatır. Hukuki terimlerle dolu da olsa, orada yazan dosya numarasını veya açıklamasını bir köşeye not almak şart. Yoksa ararsın ararsın, "Bizde görünmüyor" derler, başlarsın başka bir yerden aramaya... Böyle bir kısır döngüye girince, insan beyninden vurulmuşa dönüyor, vallahi billahi.
Şimdi gelelim esas meseleye. Eğer banka sana "icra" dedi ve bir dosya numarası verdiyse, işin en kolay kısmı aslında bu. Doğru icra dairesini bulup, o dosya numarasıyla UYAP Vatandaş portalından sorgulama yapabilirsin. Orada dosyanın kime ait olduğu, ne kadar borç olduğu, alacaklı kim... Hepsi pırıl pırıl dökülür önüne. Böylece kimin sana ne borç yazdığını, hangi hakla bloke koyduğunu anlarsın. Abi, o bilgiyi alınca rahatlarsın, en azından kime derdini anlatacağını bilirsin.
Peki ya banka "iç blokaj" falan filan derse? İşte o zaman durum biraz daha muğlak. Bazen şüpheli işlem, kimlik teyidi eksikliği gibi nedenlerle banka kendi kendine de bloke koyabilir. Yani aslında alacaklı falan yoktur, sadece bankanın iç işleyişinden kaynaklanır. Ama bunlar nadir durumlar. Yine de, bankanın yazılı bir açıklama yapmasını sağlamak en doğrusu. "Hangi şubeniz, hangi biriminiz bu işlemi yapmış, nedeni nedir?" diye sıkıştırmak lazım. Yoksa "bilmiyoruz" deyip geçmeleri işlerine geliyor...
Kısacası, bu tür durumlarda en önemli şey bilgiye ulaşmak. Bankanın sana verdiği ilk yüzeysel bilgiyi asla yeterli görme. Sorgula, üstüne git, yazılı belge iste. Unutma, bu senin hakkın. Kimin senin paranı bloke ettiğini bilmek, o sorunun çözümüne giden ilk ve en kritik adım... Kimse sana "şurayı ara, burayı ara" demeden, sen direkt hedefi bulup işi çözmek zorundasın. Çünkü bu memlekette, kendi işini takip etmeyenin işi yatar, abi. Benim tecrübelerim bunu gösterdi hep...
Bankaya gittiğinde, banko görevlisine sorarsın, "Bu bloke neyin nesi?" diye. Onlar da bakar sisteme, "Efendim, icra müdürlüğünden gelmiş" derler genellikle. Ama hangi icra müdürlüğü, hangi dosya numarası? İşte burası can alıcı. Bunu kesinlikle yazılı olarak isteyeceksin, kağıt üzerinde. Hatta mümkünse o evrağın bir fotokopisini iste. "Şu numaralı icra dairesinden, şu dosya numarasıyla" diye bir kağıt parçası almak, senin elini güçlendirir, aksi takdirde laf havada kalır, kimin ne dediği belli olmaz.
Ha, bazen icra daireleri de değil mevzu. Vergi dairesi, SGK gibi kamu kurumları da hesaba bloke koyma yetkisine sahip. Yani bankada "İcra" yazmıyorsa, biraz daha geniş düşünmek lazım. Belki bir vergi borcu, belki ödenmemiş bir prim... İşte o zaman işler biraz daha karışıyor, çünkü hangi vergi dairesi, hangi SGK? Kim bilir hangi ilde, hangi şubede? Memleketin hali bu işte, her kurum kendi kafasına göre takılıyor gibi...
Hesap hareketlerinde ya da internet bankacılığında bloke detayında bir kod olur, dikkat et. O kodlar bazen bir şeyler anlatır. Hukuki terimlerle dolu da olsa, orada yazan dosya numarasını veya açıklamasını bir köşeye not almak şart. Yoksa ararsın ararsın, "Bizde görünmüyor" derler, başlarsın başka bir yerden aramaya... Böyle bir kısır döngüye girince, insan beyninden vurulmuşa dönüyor, vallahi billahi.
Şimdi gelelim esas meseleye. Eğer banka sana "icra" dedi ve bir dosya numarası verdiyse, işin en kolay kısmı aslında bu. Doğru icra dairesini bulup, o dosya numarasıyla UYAP Vatandaş portalından sorgulama yapabilirsin. Orada dosyanın kime ait olduğu, ne kadar borç olduğu, alacaklı kim... Hepsi pırıl pırıl dökülür önüne. Böylece kimin sana ne borç yazdığını, hangi hakla bloke koyduğunu anlarsın. Abi, o bilgiyi alınca rahatlarsın, en azından kime derdini anlatacağını bilirsin.
Peki ya banka "iç blokaj" falan filan derse? İşte o zaman durum biraz daha muğlak. Bazen şüpheli işlem, kimlik teyidi eksikliği gibi nedenlerle banka kendi kendine de bloke koyabilir. Yani aslında alacaklı falan yoktur, sadece bankanın iç işleyişinden kaynaklanır. Ama bunlar nadir durumlar. Yine de, bankanın yazılı bir açıklama yapmasını sağlamak en doğrusu. "Hangi şubeniz, hangi biriminiz bu işlemi yapmış, nedeni nedir?" diye sıkıştırmak lazım. Yoksa "bilmiyoruz" deyip geçmeleri işlerine geliyor...
Kısacası, bu tür durumlarda en önemli şey bilgiye ulaşmak. Bankanın sana verdiği ilk yüzeysel bilgiyi asla yeterli görme. Sorgula, üstüne git, yazılı belge iste. Unutma, bu senin hakkın. Kimin senin paranı bloke ettiğini bilmek, o sorunun çözümüne giden ilk ve en kritik adım... Kimse sana "şurayı ara, burayı ara" demeden, sen direkt hedefi bulup işi çözmek zorundasın. Çünkü bu memlekette, kendi işini takip etmeyenin işi yatar, abi. Benim tecrübelerim bunu gösterdi hep...
