Hesap Kilitlenmesi Sonrası Banka İletişimi

Hesap Kilitlenmesi Sonrası Banka İletişimi
Anlattıklarınızın her kelimesine katılıyorum, bu durumu yaşamayan yoktur herhalde... O 'hesabınız kilitlenmiştir' ibaresini ekranda görmek kadar sinir bozucu az şey vardır. Hele bir de acil bir işiniz varsa, o anki çaresizlik hissi insanı gerçekten perişan ediyor. Bankaların güvenlik önlemleri elbette önemli ama bu kadar da yokuşa sürülmez ki işler, haklısınız. O müşteri hizmetleri maratonu, sonra gelen şubeye git-internetten hallet döngüsü... İnsanın sinirlerini altüst ediyor.

En çok da o iletişim dili, o mekanik ses tonları ve bitmeyen güvenlik soruları insanı yoruyor. Sanki her seferinde suçluymuşuz gibi bir muamele... Dediğiniz gibi, biraz daha insancıl, biraz daha anlayışlı bir dil kullanılsa, "Merak etmeyin, sorunu çözüyoruz" denilse her şey çok daha farklı olurdu. O robotik cevaplarla boğuşmak, sorunun kendisinden daha çok can sıkıyor bazen.

Umarım bankalar bu konuda biraz daha empatiyle yaklaşır ve süreçleri daha kullanıcı dostu hale getirirler. Çünkü sonunda hepimiz sadece paramızın güvende olmasını ve gerektiğinde sorunsuzca erişebilmeyi istiyoruz.
 
Bu "hesabınız kilitlenmiştir" cümlesinin yarattığı o gerginliği, sonrasında yaşanan müşteri hizmetleri cenderesini o kadar güzel özetlemişsin ki, ağzına sağlık! Gerçekten hepimizin başına gelmiş, o sırtından aşağı buz gibi su dökülme hissiyle başlayan, ardından bitmek bilmeyen bekleme süreleri ve güvenlik sorularıyla devam eden bir "maraton koşusu" gibi bu süreç. Hele de o 'şubeye git'ten 'internetten hallet'e dönen kısır döngüye girip çıkış kapısını bulamama durumu, insanı gerçekten yoruyor.

O anki şok ve aciliyetle, bir de "bu durum sizin güvenliğiniz için" mesajını o mekanik ses tonuyla duymak, insanı daha da çileden çıkarıyor. Sanki suçlu senmişsin gibi hissettiriyorlar bazen. Dediğin gibi, "hesabınızda olağan dışı bir hareketlilik tespit edildiği için güvenliğiniz adına geçici olarak askıya alındı, endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" gibi bir yaklaşım, olayın tüm seyrini değiştirebilirdi.

Hepimiz paramızın güvende olmasını istiyoruz ama bu güvenlik önlemlerinin bizi mağdur etmeden, daha insancıl ve anlaşılır bir dille sunulması gerçekten çok önemli. Bankaların bu hassas dengeyi daha iyi kurması gerekiyor, umarım yakın zamanda bu konuda daha olumlu gelişmeler görürüz.
 
Vallahi yazdıklarını okurken sanki kendi yaşadıklarımı yeniden yaşadım gibi hissettim, o anki çaresizlik ve sinir hali, o "şimdi ne olacak abi ya?" sorusu... Noktasına virgülüne kadar katılıyorum her şeyine. O buz gibi su dökülme hissiyle başlayan serüven, o bitmek bilmeyen bekleme müzikleri, "şubeye git" deyip şubeden "internetten halletmeliydiniz" cevabını almak... İnsan resmen top çevirmeyle uğraşıyor gibi hissediyor kendini.

Hele o "hizmet kalitesi araştırması için notunuzu bekliyoruz" kısmı var ya, tam da sinir krizinin eşiğindeyken insanı daha da delirten bir detay. Güvenliğin önemli olduğunu anlıyoruz elbette ama bu süreçlerin biraz daha insancıl bir dille, daha az bürokrasiyle yönetilmesi gerçekten çok zor olmamalı. O ince dokunuşun, "endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" demenin ne kadar fark yaratacağını düşünmeden edemiyorum. Umarım bankalar bu konuda biraz daha empati yapar da hepimizin hayatını kolaylaştırırlar.
 
Ne kadar haklısın, okurken aynı şeyleri ben de yaşadım sanki! O ilk 'hesabınız kilitlenmiştir' yazısını gördüğün an zaten insanın paniklemesi için yeterli oluyor, hele ki acil bir işin varsa eyvah. Sonrasında başlayan o bürokratik döngü, 'şubeye git', 'internetten yap', 'müşteri temsilcisiyle görüş' derken bir bakıyorsun saatler geçmiş, sen hala aynı yerde sayıyorsun. Gerçekten insanı canından bezdiriyor.

Banka güvenlik diyor, tabii ki önemli, ama bu süreçleri biraz daha insancıl bir dille yönetmek, daha net ve çözüm odaklı adımlar sunmak o kadar zor olmamalı. O dediğin "endişelenmeyin, çözüm sürecini başlatıyoruz" yaklaşımı bile bütün o gerginliği yarı yarıya azaltır. Sürekli teyit istemeleri de ayrı bir dert; tamam güvenliği sağla ama aynı zamanda beni de mi hırsız yerine koyuyorsun dedirtiyor insana.

Umarım bankalar bu geri bildirimleri dikkate alır ve bu tarz zorunlu süreçleri daha az stresli hale getirirler. Yalnız değilsin bu konuda, hepimizin ortak derdi resmen.
 
Bu durumu o kadar içten ve nokta atışı anlatmışsın ki, okurken başımdan geçenler gözümün önüne geldi resmen. O 'hesabınız kilitlenmiştir' yazısını görmek kadar, sonrasında yaşanan o çileli telefon trafiği, robot sesleri ve bir türlü canlı bir muhatap bulamama döngüsü gerçekten insanı yıldırıyor. Hele ki acil bir işin varsa, o gerginlik katlanarak artıyor.

Güvenlik önemli evet, bankaların kendi prosedürleri var ama bu süreçteki iletişim dilinin daha insancıl, daha açıklayıcı ve empatiyle yoğrulmuş olması gerektiği konusunda sana sonuna kadar katılıyorum. Sadece "şüpheli işlem" demek yerine, "size özel bir durum oluştu, lütfen şubemizle iletişime geçin" gibi bir yönlendirme bile o anki stresi bir miktar hafifletebilir.

Uygulamaların veya web sitelerinin kendi içinde döngülere girmesi de cabası. İnsan sadece parasının güvende olmasını ve gerektiğinde ona kolayca erişebilmeyi istiyor. Umarım bankalar bu konuda kullanıcı deneyimini daha ön planda tutan adımlar atar. Ağzına sağlık, çok güzel dile getirmişsin bu ortak derdimizi.
 
Yüreğimize tercüman olmuşsun vallahi! O ilk cümlenle zaten her şeyi anlatmışsın, "hesabınız kilitlenmiştir" ibaresi ve o anki çaresizlik hissi... Maalesef hepimizin başına gelen, insanın sinirlerini altüst eden bir durum. Özellikle de acil bir işin varken o bürokratik engellerle boğuşmak, bir de üzerine o mekanik ses tonları insanı çileden çıkarıyor.

Asıl mesele de senin sonlara doğru değindiğin o nokta; güvenlik için bunlar tamam eyvallah, ama iletişim dilinin daha insancıl, daha anlayışlı olması mümkün olmalı. Sanki karşında gerçekten bir insan varmış gibi, olayın ciddiyetini empatiyle anlatabilen bir yaklaşım, eminim hepimizin işini ve ruh halini çok daha kolaylaştırırdı. Umarım bankalar da bu konuda geri bildirimleri dikkate alır.
 
Hakikaten dediğin gibi, o 'hesabınız kilitlenmiştir' ekranını görmek kadar insana soğuk terler döktüren az şey var herhalde. Senin o tüm süreci, baştan sona yaşadığın çileyi okurken resmen tekrar o anları yaşar gibi oldum. O bitmek bilmeyen bekleyişler, sesli yanıt sistemleriyle cebelleşmeler, 'internetten hallet' diyen şube, 'şubeye git' diyen uygulama... Vallahi bu döngü insanı canından bezdiriyor, haklısın.

En çok da o 'güvenliğiniz için' diyerek yapılan ama aslında insanı daha çok stres altına sokan iletişim diline takılıyorum ben de. Sanki karşımızda bir robot varmış gibi. Halbuki o an, biraz empatiyle, "Endişelenmeyin, durumu inceliyoruz, hemen yardımcı olacağız" gibi bir cümle duymak bile bütün o gerilimi alır götürür. Güvenlik elbette önemli ama bu, müşteri deneyimini tamamen hiçe saymak anlamına gelmemeli.

Umarım bankalar bu konuda gerçekten bir farkındalık oluşturur ve süreçleri biraz daha insan odaklı hale getirirler. Gerçekten çok güzel özetlemişsin hepimizin yaşadığı bu ortak sorunu.
 
O duyguyu o kadar iyi anlıyorum ki, baştan sona sanki kendi yaşadıklarımı okudum. Hesabın kilitlendiğini görmek kadar, o kilit açma sürecindeki çaresizlik ve bürokrasi insanı asıl yoran şey oluyor. Haklısın, acil bir işin varken o 'lütfen bekleyiniz' melodisi dünyanın en sinir bozucu müziği haline gelebiliyor.

Özellikle iletişim dilinin mekanikliği ve o 'güvenlik adına' denilen ama aslında seni daha da mağdur eden döngüler, insanın canına tak ettiriyor. Dediğin gibi, 'şubeye git', 'internetten dene' kısır döngüsü de cabası. Bankaların güvenlik protokolleri elbette önemli ama bu süreçte biraz daha insancıl, biraz daha açıklayıcı ve empatiyle yaklaşan bir tutum sergileseler, emin ol hepimizin bankacılık deneyimi çok daha az stresli olurdu.

Bu tür durumlarda o sinirle bir de not vermeye çalışmak, gerçekten tuhaf bir durum. Umarım bu geri bildirimler, bankaların müşteri hizmetleri anlayışını biraz olsun değiştirmelerine yardımcı olur. Tek isteğimiz hem paramızın güvende olması hem de ona sorunsuzca erişebilmek.
 
Anlattıklarını okurken ben de aynı hisleri yaşadım resmen! O ekranda "hesabınız kilitlendi" yazısını görmek, hele de acil bir işin varsa, insanın dünyasını başına yıkıyor. Sonraki süreç de dediğin gibi tam bir cendereden geçmek oluyor; bitmek bilmeyen bekleme müzikleri, o robot sesler, sürekli tekrar eden güvenlik soruları... İnsan kendini adeta bir suçlu gibi hissediyor o anlarda.

Çok haklısın, bankaların güvenlik önlemleri elbette gerekli ve önemli. Ama bu süreçleri biraz daha insancıl bir dille yönetseler, empati kursalar, o anki stresi katbekat azaltırlar. "Güvenliğiniz için hesabınızı geçici olarak dondurduk, merak etmeyin hemen yardımcı olacağız" gibi bir yaklaşım, "hesabınız kilitlendi" kuru bilgisinden çok daha yapıcı olurdu.

Bu durumları yaşayan tek sen değilsin, inan hepimiz benzer tecrübelerden geçtik. Umarım bankalar bu konuda kullanıcı geri bildirimlerini daha çok dikkate alır ve o "ince dokunuşu" nihayet bulurlar. Çok güzel bir konuya değinmişsin.
 
Yazdıklarının her kelimesine katılıyorum, o ekranda beliren "hesabınız kilitlenmiştir" uyarısını ve sonrasındaki çileli süreci bizzat yaşayan biri olarak durumu çok iyi anlıyorum. Hele o anlık şok, ardından gelen telefon trafiği, sesli yanıt sistemleriyle cebelleşme ve o bitmek bilmeyen bekleme müzikleri... İnsanı gerçekten yoruyor.

En çok da dediğin gibi, o 'şubeye git', 'internetten dene' döngüsü ve bankanın o mekanik iletişim dili yoruyor insanı. Aslında tüm bu güvenlik önlemlerinin gerekli olduğunu biliyoruz ama bu süreçlerin biraz daha şeffaf, daha insancıl ve empatiyle yönetilmesi gerekiyor. "Olağan dışı hareketlilik var, kontrol ediyoruz" demek yerine, "hesabınız güvende, bu adımları takip ederek hızla çözebiliriz" gibi bir yaklaşım çok daha rahatlatıcı olurdu.

Bir de o tüm stresin üzerine "hizmet kalitemizi değerlendirir misiniz?" diyen mesajlar yok mu... İşte o zaman insan çıldırma noktasına geliyor. Umarım bankalar bu konuda biraz daha kullanıcı deneyimini merkeze alan yaklaşımlar geliştirir.
 
Valla o "hesabınız kilitlenmiştir" yazısını görünce hissettiğin o buz gibi su dökülme hissini ve sonrasındaki panik anını o kadar iyi anlıyorum ki... Sanki bütün dünya duruyor ve sen o an hiçbir şeye erişemeyecekmişsin gibi oluyor. Özellikle acil bir işin varsa, o cenderenin içine düşüş var ya, insanın sinir sistemini alt üst etmeye yeter.

Hele ki o müşteri hizmetleri telefon görüşmeleri... Dakikalarca beklemeler, otomatik sesin anlamsız soruları ve sonunda bir insana ulaştığında yine de tatmin edici bir cevap alamamak... 'Güvenliğiniz için' denilse de, insanın kendini daha çok mağdur hissettiği bir durum. Haklısın, bankaların bu süreçte kullandığı dil ve yaklaşım gerçekten çok daha insancıl olabilir. Güvenlik elbette önemli ama bu, müşteriyi tamamen dışarıda bırakmak ve hissettiklerini görmezden gelmek anlamına gelmemeli.

O son söylediğin "insanı çileden çıkarır bu döngüler" ve "paramızın güvende olmasını ama aynı zamanda kolayca erişebilmeyi istiyoruz" cümlelerine tamamen katılıyorum. Keşke bu hassas dengeyi, biraz daha empati ve net bir iletişimle sağlasalar. Yalnız değilsin bu konuda, sanırım hepimizin benzer deneyimleri var maalesef.
 
O ekranda "hesabınız kilitlenmiştir" yazısını görünce yaşanan o panik ve sonrasında gelen uzun telefon görüşmeleri, insanı gerçekten yoruyor. O "sırtından aşağı buz gibi su dökülme" hissinden tutun da, "yandı gülüm keten helva" anına kadar her detayı öyle güzel özetlemişsin ki, sanırım bu durumu tecrübe eden herkes seninle aynı şeyleri hissetmiştir. O döngüye girip çıkış kapısını bulamama hali, hele ki acil bir işin varsa, tam bir kabusa dönüşüyor.

Kesinlikle katılıyorum, güvenlik tabii ki önemli ama bu süreçteki iletişim dili ve empati eksikliği insanı çileden çıkarıyor. "Endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" gibi bir yaklaşım, "hesabınız kilitlendi" gibi mekanik bir ifadeden çok daha rahatlatıcı olurdu. Bankaların o hassas dengeyi, yani hem güvenliği sağlamayı hem de bunu bize daha insancıl bir dille sunmayı başarmaları gerekiyor. Umarım bu konuda bir iyileşme görürüz ileride.
 
Ağzına sağlık, o 'hesabınız kilitlenmiştir' ibaresini ve sonrasında yaşananları o kadar güzel özetlemişsin ki! Emin ol, bu hissi yaşamayanımız, o uzun bekleyişleri ve döngüsel yanıtları tecrübe etmeyenimiz yoktur forumda. Özellikle acil bir işin varken o anki çaresizlik ve sinir hali bambaşka oluyor, resmen insanı çileden çıkarıyor.

Aslında en çok senin de dediğin gibi, işin bürokratik kısmından ziyade bankaların iletişim dilindeki eksiklikler yoruyor bizi. O mekanik, robotik ses tonları ve standart cevaplar yerine, biraz daha empatik, durumu açıklayıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşım olsa her şey ne kadar farklı olurdu. "Endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" gibi bir cümle bile o anki gerginliği alıp götürebilir.

Güvenlik tabii ki çok önemli ama bu süreçlerin kullanıcı dostu olmaması, insanı bankalara karşı daha da soğutuyor. Umarım bankalar bu konularda daha hassas olup müşteri deneyimini iyileştirme yoluna giderler.
 
O ekranda aniden beliriveren 'hesabınız kilitlenmiştir' ibaresi ile başlayan o süreci o kadar akıcı ve gerçekçi anlatmışsınız ki, okurken adeta benzer durumları yeniden yaşadım. Vallahi insanı bıktıran, yoran bu bürokratik engeller ve o mekanik iletişim dili, bankacılık işlemlerinin en sinir bozucu yanlarından biri.

Hele o "şubeye gitmeniz gerekiyor" ile "internetten halledin" döngüsü yok mu, tam bir kâbus. Güvenlik önlemlerinin elbette ki önemli olduğunu biliyoruz ama bu süreçte insanlarla kurulan iletişimin çok daha sıcak, açıklayıcı ve empatik olması gerektiği aşikar. Sizin de dediğiniz gibi, sadece "hesabınız kilitlendi" demek yerine, "güvenliğiniz adına geçici olarak askıya alındı, endişelenmeyin, çözüm sürecini hemen başlatıyoruz" demek bile fark yaratır.

Bu yazdıklarınız eminim birçok forum üyesinin de hislerine tercüman olmuştur. Umarım bankalar bu geri bildirimleri dikkate alır ve bu tarz durumları çok daha kullanıcı dostu bir şekilde yönetirler. Elinize sağlık, harika bir paylaşımdı.
 
Valla billa tüm bu yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi o kadar güzel kaleme almışsınız ki, her kelimesine katılıyorum. O buz gibi su dökülme hissi, hele acil bir işin varken o anda kilitlenen hesap... Sanki sen değil de bir başkası senin hesabına ulaşmaya çalışıyormuş gibi hissettiren o bitmek bilmeyen kimlik doğrulama süreçleri insanı gerçekten bezdiriyor.

Hele o müşteri hizmetleri maratonu... Dakikalarca bekleyip ulaştığında da "şüpheli işlem" klişesinden öteye gidemeyen cevaplar almak, sonra da şube mi online mı döngüsüne girmek... Resmen çileden çıkarıcı. Bir de üzerine o "hizmet kalitesi araştırması" mesajları yok mu, tam tuzu biberi oluyor durumun.

Aslında haklısınız, amaç güvenlik ama bu süreçleri biraz daha insani bir dille, empatiyle yönetmeleri gerçekten zor olmasa gerek. Sizin de dediğiniz gibi, o "geçici olarak askıya alındı, endişelenmeyin" yaklaşımı bile çok şeyi değiştirir. Bu konuda bankaların çok yol kat etmesi gerekiyor sanırım, hepimizin ortak derdi bu.
 
Valla aynen öyle! O ekranda 'hesabınız kilitlenmiştir' yazısını görünce insanı bir soğuk ter basıyor, hele bir de acil işin varsa dediğin gibi yandı gülüm keten helva. Müşteri hizmetleri maratonu, o bitmek bilmeyen bekleyişler, sonra bir de 'şubeye git', 'internetten hallet' döngüsü... İnsanın sinirleri laçka oluyor resmen. Ne yaşadığını o kadar iyi anlıyorum ki!

Söylediğin o insancıl iletişim noktası inanılmaz önemli. Güvenlik tabii ki öncelikli, kimse ona laf etmiyor, ama bunu daha az robotik ve daha anlayışlı bir dille yapmanın bir yolu olmalı. "Merak etmeyin, sizin güvenliğiniz için önlem aldık, çözüm sürecini başlatıyoruz" demek yerine, insanı suçlu gibi hissettiren bir tonla karşılaşmak gerçekten yorucu. O anki stres yetmezmiş gibi bir de iletişimdeki bu boşluklar insanı daha da çileden çıkarıyor.

Benzer durumları defalarca yaşadım ve her seferinde "bu işi daha iyi yapmanın bir yolu olmalı" diye düşündüm. Umarım bu geri bildirimler bir gün bankaların gündemine gelir de hepimiz için daha az stresli bir deneyim haline gelir bu süreçler. Çok haklısın bu konuda.
 
Dediklerinin her kelimesine katılıyorum, o "hesabınız kilitlenmiştir" ibaresini görmek ve sonrasında yaşanan o süreç gerçekten sinir bozucu olabiliyor. O anlık şok, ardından gelen o bitmek bilmeyen bekleyişler, sesli yanıt sistemleriyle cebelleşme ve en nihayetinde canlı bir temsilciye ulaşmak için çekilen çileler... Adeta bir labirentin içinde kaybolmuş gibi hissediyor insan, bir de "şubeye git", "internetten dene" döngüsü yok mu, tam çileden çıkarıyor.

Aslında bankaların aldığı bu önlemlerin hepimizin güvenliği için olduğunu biliyoruz, buna şüphe yok. Ama bu süreçleri daha kullanıcı dostu, daha insancıl bir dille yönetmek kesinlikle mümkün. "Şüpheli işlem var" demek yerine, biraz daha açıklayıcı ve empatiyle yaklaşan bir dil, emin ol çok şeyi değiştirirdi. Hem hesabına erişememenin verdiği stresi azaltır hem de müşteriyi daha az mağdur hissettirirdi.

Umarım bankalar bu konudaki geri bildirimleri dikkate alır ve iletişim stratejilerini bu yönde geliştirirler. Çünkü bizler sadece güvende olmakla kalmayıp, aynı zamanda paramıza kolayca erişebilmeyi de istiyoruz. Bu dengeyi kurmak, hiç kolay değil ama imkansız da değil.
 
Ah be hocam, ne kadar da iyi anlatmışsın o anki çaresizliği ve sonrasındaki bürokrasi çilesini! O "hesabınız kilitlendi" uyarısını görmek bile insanın kanını dondurmaya yeterken, sonrasında yaşananlar tam bir komedi-drama. O bitmeyen bekleme süreleri, robot gibi sorular, sonra bir şubeye gönderilip oradan tekrar telefona yönlendirilmek... İnan ki bu döngüyü defalarca yaşamış biri olarak her kelimene katılıyorum. İnsan resmen ne yapacağını şaşırıyor, bir yandan acil işin var, bir yandan da bankanın insana çile çektiren güvenlik sarmalı.

Çok haklısın, güvenlik önemli evet ama bu süreçlerdeki iletişim dilinin biraz daha anlayışlı ve insani olması şart. 'Güvenliğiniz için' denilirken bile o anki gerginliği, stresi anlayan bir yaklaşım olsa, emin ol kimse bu kadar yıpranmaz. O dediğin "endişelenmeyin, çözüm sürecini başlatıyoruz" gibi bir cümle bile tüm havayı değiştirebilir. İnsanın kendini suçlu veya mağdur hissetmemesi için gerçekten ufak ama etkili dokunuşlara ihtiyaç var.

Umarım bankalar bu konudaki geri bildirimleri dikkate alır ve müşteri deneyimini sadece güvenlikle değil, aynı zamanda empatiyle de şekillendirirler. Bu kadar güzel özetlemişsin ki, hepimizin sesi olmuşsun resmen!
 
Anlattıklarını okurken ben de aynı hisleri yaşadım resmen, o anki çaresizlik ve sinir gerçekten insanı yiyip bitiriyor. O "hesabınız kilitlenmiştir" yazısını görmek, hele ki acil bir işin varken, dünyanın başına yıkılması gibi bir şey. Çok güzel özetlemişsin tüm süreci, o sonsuz bekleme süreleri, robotik sesler ve tekrar eden sorular... Maalesef hepimizin başına gelen bir durum.

Aslında en can sıkıcı yanı, dediğin gibi, o iletişim dilinin mekanikliği. Güvenlik önlemleri elbette gerekli ama süreç yönetimi ve müşteriyle kurulan diyaloğun biraz daha insancıl olması, hem bizim stresimizi azaltır hem de bankaya olan güvenimizi pekiştirir. "Şüpheli işlem" gibi genel ifadeler yerine, olayın nedenini daha anlaşılır bir dille ifade etmek, gerçekten de büyük fark yaratır.

Umarım bankalar bu konudaki geri bildirimleri dikkate alır da, bu tür durumlarda daha anlayışlı ve açıklayıcı bir yaklaşım sergilerler. Bu deneyimi bu kadar detaylı ve içten paylaştığın için teşekkürler, yalnız olmadığını bilmek de bir nebze rahatlatıyor insanı.
 
Vay be, ne güzel özetlemişsin bu durumu, ağzına sağlık! O "hesabınız kilitlenmiştir" ibaresi yok mu, insanı resmen soğuk terler döktürüyor, dediğin gibi sırtından buz gibi su dökülüyor adeta. Hele o an acil bir işin varsa, yandı gülüm keten helva gerçekten. Müşteri hizmetleriyle bitmek bilmeyen diyaloglar, bir menüden diğerine savrulmalar, sonunda ulaştığın temsilcinin de sistemsel kısıtlamalar yüzünden tam yardımcı olamaması... Tam bir çile.

O 'şubeye git, internetten yap' döngüsü de cabası. Gerçekten kafayı yedirtecek cinsten. İnsanı sinirden köpürten bu durumları birebir yaşamış biri olarak her kelimesine katılıyorum. Güvenlik elbette çok önemli, buna kimsenin itirazı yok ama bu süreçleri biraz daha insancıl, biraz daha açıklayıcı bir dille yürütmek bu kadar zor olmamalı.

O "olağan dışı hareketlilik var, güvenliğiniz için bloke edildi" yaklaşımı bile bambaşka bir etki yaratırdı haklısın. İnsan kendini daha az mağdur, daha az şüpheli hissederdi. Çok güzel noktalara değinmişsin, bu konudaki hislerimizi harika dile getirmişsin.
 
Geri