CoralPendulum
Kayıtlı Kullanıcı
Telefonu IMEI blokesi sonrası ilk eline aldığında, o ilk an... İşte o "tamamdır" dediğin anda bile esas işin başladığını unutma. Cihazın şimdi resmen yeniden hayata döndü, peki ya sen ne durumdasın? Kuru kuruya "bloke kalktı" demekle iş bitmiyor abi, vallahi bitmiyor.
İşletim sistemi ve tüm uygulamalar için bekleyen güncellemeler var mıydı, kontrol et bakalım. Hadi diyelim temiz bir başlangıç yaptın, yine de en son güvenlik yamaları yüklü mü, buna bakmak zorundasın. Eski sürüm yazılımlar, bildiğin açık kapı bırakmak demek, bile bile lades olur mu şimdi?
Yüklediğin her bir uygulamanın senden ne gibi izinler istediğini yeniden gözden geçirmen şart. Kamerana mı erişiyor, mikrofonuna mı, konumuna mı? Gerçekten hepsine ihtiyacı var mıydı, ya da sen bunları onayladığını gerçekten hatırlıyor musun... İşte o "izin ver" butonuna bir anlık düşünmeden basmak, sonra kafanı duvarlara vurmak gibi bir şey.
Ekran kilidin, banka uygulamaların, sosyal medya hesapların... Hepsi için güçlü, tahmin edilemez şifreler, hatta mümkünse biyometrik kimlik doğrulama. Parmak izi, yüz tanıma; ne varsa aktif et geç. Tek bir zayıf halka, tüm zinciri koparır, bunun başka izahı yok ki.
İki faktörlü kimlik doğrulama, artık lüks değil, bildiğin zaruret. Şifren ele geçirilse bile, ikinci bir doğrulama katmanı olmadan hesabına kimse sızamaz. Gmail'den banka uygulamana, her yerde bunu açacaksın, hiç tartışması bile yok. Güvenlik dediğin biraz da paranoyak olmak değil mi ya?
Cihazın çalınırsa veya kaybolursa ne yapacağını şimdiden belirle. Uzaktan kilitleme, konum tespiti, hatta gerekirse tüm veriyi silme yeteneğin olmalı. Sonradan "keşke" dememek için bunlar kurulu olmalı. Bu kadar basit.
Tüm önemli verilerini düzenli olarak yedeklemek, herhangi bir felaket anında can simidin olacak. Bulut servislerine mi, harici diske mi, nasıl rahat edersen et. Ama yedekle. Telefon dediğin sonuçta bir donanım parçası, her an bozulabilir, kaybolabilir... Elindeki veri, paha biçilemez abi.
Herkese açık Wi-Fi ağlarına bağlanırken ekstra dikkatli ol. Her bağlantı noktası masum değildir, bilakis, çoğu zaman bir tuzak olabilir. VPN kullanmayı alışkanlık haline getirmek, işte bu, tam da bu noktada kendini ispatlar.
Gelen her e-postayı, her SMS'i sorgula. Tanımadığın linklere tıklama, şüpheli dosya açma. İnsan faktörü, güvenlik zincirinin en zayıf halkası olabilir, evet, ta kendisi. Seni kandırmak için her türlü numarayı denerler, buna hazır olacaksın.
Bu ayarların hepsi bir kere yapılıp unutulacak şeyler değil, sürekli gözden geçireceksin. Dönem dönem kontrol et, yeni güvenlik açıkları var mı, güncellemeler gelmiş mi diye bak. Siber dünya dinamik, senin savunman da dinamik olmalı... Yoksa o kadar uğraş, boşuna gider.
İşletim sistemi ve tüm uygulamalar için bekleyen güncellemeler var mıydı, kontrol et bakalım. Hadi diyelim temiz bir başlangıç yaptın, yine de en son güvenlik yamaları yüklü mü, buna bakmak zorundasın. Eski sürüm yazılımlar, bildiğin açık kapı bırakmak demek, bile bile lades olur mu şimdi?
Yüklediğin her bir uygulamanın senden ne gibi izinler istediğini yeniden gözden geçirmen şart. Kamerana mı erişiyor, mikrofonuna mı, konumuna mı? Gerçekten hepsine ihtiyacı var mıydı, ya da sen bunları onayladığını gerçekten hatırlıyor musun... İşte o "izin ver" butonuna bir anlık düşünmeden basmak, sonra kafanı duvarlara vurmak gibi bir şey.
Ekran kilidin, banka uygulamaların, sosyal medya hesapların... Hepsi için güçlü, tahmin edilemez şifreler, hatta mümkünse biyometrik kimlik doğrulama. Parmak izi, yüz tanıma; ne varsa aktif et geç. Tek bir zayıf halka, tüm zinciri koparır, bunun başka izahı yok ki.
İki faktörlü kimlik doğrulama, artık lüks değil, bildiğin zaruret. Şifren ele geçirilse bile, ikinci bir doğrulama katmanı olmadan hesabına kimse sızamaz. Gmail'den banka uygulamana, her yerde bunu açacaksın, hiç tartışması bile yok. Güvenlik dediğin biraz da paranoyak olmak değil mi ya?
Cihazın çalınırsa veya kaybolursa ne yapacağını şimdiden belirle. Uzaktan kilitleme, konum tespiti, hatta gerekirse tüm veriyi silme yeteneğin olmalı. Sonradan "keşke" dememek için bunlar kurulu olmalı. Bu kadar basit.
Tüm önemli verilerini düzenli olarak yedeklemek, herhangi bir felaket anında can simidin olacak. Bulut servislerine mi, harici diske mi, nasıl rahat edersen et. Ama yedekle. Telefon dediğin sonuçta bir donanım parçası, her an bozulabilir, kaybolabilir... Elindeki veri, paha biçilemez abi.
Herkese açık Wi-Fi ağlarına bağlanırken ekstra dikkatli ol. Her bağlantı noktası masum değildir, bilakis, çoğu zaman bir tuzak olabilir. VPN kullanmayı alışkanlık haline getirmek, işte bu, tam da bu noktada kendini ispatlar.
Gelen her e-postayı, her SMS'i sorgula. Tanımadığın linklere tıklama, şüpheli dosya açma. İnsan faktörü, güvenlik zincirinin en zayıf halkası olabilir, evet, ta kendisi. Seni kandırmak için her türlü numarayı denerler, buna hazır olacaksın.
Bu ayarların hepsi bir kere yapılıp unutulacak şeyler değil, sürekli gözden geçireceksin. Dönem dönem kontrol et, yeni güvenlik açıkları var mı, güncellemeler gelmiş mi diye bak. Siber dünya dinamik, senin savunman da dinamik olmalı... Yoksa o kadar uğraş, boşuna gider.