CoralPendulum
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi efendim, o malum an var ya, üç kere yanlış şifre girdin mi, hooop... kartınız bloke. Hani insan bir an şaşırır, "Ne oldu şimdi?" der kendi kendine, öyle bir anda kalır işte ortada. Ne para çekebilirsin ne alışveriş yapabilirsin, sanki elinde tuttuğun o plastik parça bir anda anlamsızlaşır gibi oluyor, vallahi öyle. Durup dururken bir kara delik açılır cüzdanında, oysa ki sadece şifreyi karıştırmıştın, belki o an aklın başka bir yerdeydi, kim bilir...
Peki sonra ne oluyor? Hemen bir panik hali. Nereden başlasam şimdi? İnternet bankacılığına mı girsem, ATM'ye mi koşsam, yoksa direkt bankayı mı arasam... Kafada bin bir tilki, hepsi de ayrı bir yola sapmaya çalışıyor. Ama işte o "bir an önce halledeyim" telaşıyla bazen yanlış adımlara saparız, işler daha da karışır, bunu hepimiz biliriz abi ya. Sanki o blokenin üstüne bir de zihinsel blokaj koymuş gibi oluyoruz kendimize, öyle değil mi?
ATM'ye gitmek, hani sanki en kolayı gibi durur ilk başta. Karta yeni şifre belirleme tuşu... Ama dur hele, o da öyle hop diye olmaz. Eski şifreyi doğru hatırlıyorsan ne ala, ama zaten hatırlamıyorsun ki o yüzden bloke oldu, değil mi? İşte bu kısır döngü bazen insanı deli eder. Bir de o an ATM kuyruğunda bekleyenler var ya, sanki senin şifre bloke derdinle alay ediyorlarmış gibi hissetmez misin? Vallahi ben hissederim.
Mobil uygulamadan ya da internet bankacılığından halletmeye kalkışmak... Şimdi burası da ayrı bir ironi. Kart şifren bloke olmuş, peki sisteme nasıl gireceksin? Genellikle internet şifreni ya da mobil şifreni ister senden. Diyelim ki o şifreleri hatırlıyorsun, ne güzel. Ama ya o da aklından uçtuysa? İşte o zaman geçmiş olsun, bir düğüm daha eklenir hikâyeye. Sanki bankalar bilerek mi yapıyor dersin, hani bir yere kapılınca diğer kapının da kilitli olması gibi bir durum bu...
Geriye kalır çağrı merkezi. Ah o çağrı merkezleri! "İşlemleriniz daha hızlı ve kolay olsun diye..." diye başlayan o sesli yanıt sistemleri... Vallahi billahi bazen insanı çileden çıkarır. Bir numara tuşlarsın, beklemeye alınırsın, sonra başka bir numara tuşlarsın, bir daha beklemeye... En sonunda bir insan sesi duyduğunda, sanki piyango vurmuş gibi sevinirsin, ama o da "güvenliğiniz için birkaç soru soracağım" der, haklılar ama o anki gerginlikle...
Peki ne yapacağız şimdi, bu kadar dolambaçlı yoldan sonra? İş Bankası Maximum kartın şifresi bloke olduysa, en kesin ve en az kafa karıştıran yöntemlerden biri, doğrudan bir şubeye gitmek. Ya da en temizi, 'Şifremi Unuttum/Yeni Şifre Oluştur' seçeneğini deneyip cep telefonunuza gelen tek kullanımlık şifreyle ilerlemek. İşte bu son dediğim, aslında çoğu kişinin gözünden kaçırdığı, en pratik yollardan biri. Hani o karmaşık menüler arasında kaybolmaktansa, direkt o can simidine sarılmak gibi düşün.
Ama burada kritik bir nokta var, o da bankada kayıtlı cep telefonu numaranızın güncel ve aktif olması. Şifre yenileme SMS'i oraya gelecek çünkü. Eğer telefon numarası değişmişse ya da o numara artık sende değilse, işte o zaman vay haline... Yani bankayla aramızdaki en sağlam köprü o cep telefonu numarası, onu gözünden sakınmak lazım. Sanki senin ikinci kimliğin gibi bir şey olmuş artık, öyle değil mi?
Nihayetinde, bu bloke meselesi aslında bizim güvenliğimiz için. Kimse kartımızın kötü niyetli kişilerin eline geçmesini istemez, sonuçta banka da bu yüzden tedbir alıyor. Ama işte bu tedbirler bazen işi o kadar zorlaştırıyor ki, insan kendi kendine "Ben kendi paramı bile yönetemez oldum" diye isyan ediyor. Sakin olmak, doğru adımları bilmek, işin püf noktası bu aslında. Öyle çok büyütülecek bir şey değil, sadece biraz sistemle boğuşmak gerekiyor bazen... ve bu da hayatın bir gerçeği, ne yaparsın.
Peki sonra ne oluyor? Hemen bir panik hali. Nereden başlasam şimdi? İnternet bankacılığına mı girsem, ATM'ye mi koşsam, yoksa direkt bankayı mı arasam... Kafada bin bir tilki, hepsi de ayrı bir yola sapmaya çalışıyor. Ama işte o "bir an önce halledeyim" telaşıyla bazen yanlış adımlara saparız, işler daha da karışır, bunu hepimiz biliriz abi ya. Sanki o blokenin üstüne bir de zihinsel blokaj koymuş gibi oluyoruz kendimize, öyle değil mi?
ATM'ye gitmek, hani sanki en kolayı gibi durur ilk başta. Karta yeni şifre belirleme tuşu... Ama dur hele, o da öyle hop diye olmaz. Eski şifreyi doğru hatırlıyorsan ne ala, ama zaten hatırlamıyorsun ki o yüzden bloke oldu, değil mi? İşte bu kısır döngü bazen insanı deli eder. Bir de o an ATM kuyruğunda bekleyenler var ya, sanki senin şifre bloke derdinle alay ediyorlarmış gibi hissetmez misin? Vallahi ben hissederim.
Mobil uygulamadan ya da internet bankacılığından halletmeye kalkışmak... Şimdi burası da ayrı bir ironi. Kart şifren bloke olmuş, peki sisteme nasıl gireceksin? Genellikle internet şifreni ya da mobil şifreni ister senden. Diyelim ki o şifreleri hatırlıyorsun, ne güzel. Ama ya o da aklından uçtuysa? İşte o zaman geçmiş olsun, bir düğüm daha eklenir hikâyeye. Sanki bankalar bilerek mi yapıyor dersin, hani bir yere kapılınca diğer kapının da kilitli olması gibi bir durum bu...
Geriye kalır çağrı merkezi. Ah o çağrı merkezleri! "İşlemleriniz daha hızlı ve kolay olsun diye..." diye başlayan o sesli yanıt sistemleri... Vallahi billahi bazen insanı çileden çıkarır. Bir numara tuşlarsın, beklemeye alınırsın, sonra başka bir numara tuşlarsın, bir daha beklemeye... En sonunda bir insan sesi duyduğunda, sanki piyango vurmuş gibi sevinirsin, ama o da "güvenliğiniz için birkaç soru soracağım" der, haklılar ama o anki gerginlikle...
Peki ne yapacağız şimdi, bu kadar dolambaçlı yoldan sonra? İş Bankası Maximum kartın şifresi bloke olduysa, en kesin ve en az kafa karıştıran yöntemlerden biri, doğrudan bir şubeye gitmek. Ya da en temizi, 'Şifremi Unuttum/Yeni Şifre Oluştur' seçeneğini deneyip cep telefonunuza gelen tek kullanımlık şifreyle ilerlemek. İşte bu son dediğim, aslında çoğu kişinin gözünden kaçırdığı, en pratik yollardan biri. Hani o karmaşık menüler arasında kaybolmaktansa, direkt o can simidine sarılmak gibi düşün.
Ama burada kritik bir nokta var, o da bankada kayıtlı cep telefonu numaranızın güncel ve aktif olması. Şifre yenileme SMS'i oraya gelecek çünkü. Eğer telefon numarası değişmişse ya da o numara artık sende değilse, işte o zaman vay haline... Yani bankayla aramızdaki en sağlam köprü o cep telefonu numarası, onu gözünden sakınmak lazım. Sanki senin ikinci kimliğin gibi bir şey olmuş artık, öyle değil mi?
Nihayetinde, bu bloke meselesi aslında bizim güvenliğimiz için. Kimse kartımızın kötü niyetli kişilerin eline geçmesini istemez, sonuçta banka da bu yüzden tedbir alıyor. Ama işte bu tedbirler bazen işi o kadar zorlaştırıyor ki, insan kendi kendine "Ben kendi paramı bile yönetemez oldum" diye isyan ediyor. Sakin olmak, doğru adımları bilmek, işin püf noktası bu aslında. Öyle çok büyütülecek bir şey değil, sadece biraz sistemle boğuşmak gerekiyor bazen... ve bu da hayatın bir gerçeği, ne yaparsın.