PrismTuning
Kayıtlı Kullanıcı
Abi durduk yere insanın canını sıkan hallerden biridir şu maaş haczi, vallahi billahi. Bir de bakarsın, borcun kapanmıştır, alacaklıyla anlaşmışsındır, ama maaşından kesinti devam eder. İşte o noktada "dur bakalım, bu işin bir çözümü olmalı" dersin kendi kendine, değil mi? Tam da orada devreye girer bu dilekçe meselesi.
Hani şimdi, "dilekçe nasıl yazılır?" diye kafa yorarsın ya… Aslında o kadar karmaşık bir şey değil. Temel mantığı basit: "Benim şu numaralı icra dosyamdan dolayı maaşıma konulan haczin kaldırılmasını talep ediyorum, çünkü borcum bitmiştir / anlaşma sağlanmıştır." Bu kadar. Ama tabii birkaç detayı var işte, tecrübeyle sabit olan, işi hızlandıran…
En başta, hangi İcra Müdürlüğünden geldi bu haciz kararı, onu çok net bilmen lazım. Sonra o kararın numarası, esas numarası… Çünkü her icra dosyasının kendine özgü bir kimliği var, karıştırmamak lazım. "Falanca İcra Müdürlüğü'nün şu Esas sayılı dosyasından" diye başlayacaksın dilekçeye, aynen böyle.
Sonra tabi, senin kimlik bilgilerini eksiksiz yazacaksın. Adın, soyadın, T.C. kimlik numaran, adresin, hepsi. Bir de borçlu sıfatıyla bulunduğunu belirteceksin. Karşı taraf, yani alacaklı kimdi, onu da mümkünse belirtmekte fayda var. Hatta alacaklının dosyadaki vekili varsa, o da yazılsa hiç fena olmaz hani…
Asıl mesele, o borcun bittiğini ya da haczin kaldırılmasını gerektiren durumun ne olduğunu açıkça ifade etmek. Yani, "alacaklıyla anlaştık, borcun tamamını ödedik, banka dekontu ekte sunulmuştur" diyebilirsin. Ya da "haczin konulduğu sebep ortadan kalkmıştır" diye genel bir ifade kullanıp detayı eklerinde sunarsın. Kanıt şart abi, kanıt.
Peki o kanıt ne? Eğer borcu ödediysen, ödeme dekontları, makbuzlar, alacaklının "borcum kalmamıştır" diye verdiği bir belge… Bak, bu çok önemli, alacaklıdan böyle bir yazı alabiliyorsan, tadından yenmez. Doğrudan borcun bittiğini gösterir, işi uzatmaz. Yoksa banka dekontlarını tek tek listelersin.
Dilekçenin sonunda "Gereğini saygılarımla arz ederim" gibi klasik bir kapanış yaparsın. Altına adın soyadın, imzan… Tarih çok önemli, hangi tarihte verdiğin belli olsun. Bir de dilekçeyi ve eklerini iki nüsha hazırlamanı tavsiye ederim. Biri kendinde kalsın, diğeri İcra Müdürlüğüne verirsin, teslim aldığına dair kaşeli imzalı bir suretini mutlaka al kendin için.
Şimdi gelelim bu işin prosedür kısmına. Dilekçeyi ve ekleri İcra Müdürlüğü'ne teslim ettikten sonra, onlar durumu inceler. Genelde alacaklıya da sorarlar "borç ödendi mi?" diye. Eğer alacaklı da borcun ödendiğini teyit ederse veya belgeler çok açıksa, haczin kaldırılmasına karar verirler. Ama bazen aksilikler çıkar, süreç uzayabilir… Sabır, her şeyden önce sabır işte.
En kritik nokta ne biliyor musun? Bu dilekçeyi verirken, sanki bir hak talep ediyormuş gibi değil, var olan bir hakkın teyidini istiyormuş gibi bir duruş sergilemen. Çünkü borcun bitmişse, o haczin orada durmasının hiçbir yasal dayanağı kalmamıştır. Sen sadece yasal prosedürü tamamlıyorsun aslında.
Yani özetle, net olacaksın, belgen tam olacak, kimlik bilgilerinden icra dosya numarasına kadar her şeyi eksiksiz yazacaksın. Ve en önemlisi, borcunun bittiğini gösteren kanıtları eklemeyi unutmayacaksın. Bu kadar basit aslında, gözünde büyümesin. Ne olursan ol, haklıysan hakkını ara abi, boşver gerisini…
Hani şimdi, "dilekçe nasıl yazılır?" diye kafa yorarsın ya… Aslında o kadar karmaşık bir şey değil. Temel mantığı basit: "Benim şu numaralı icra dosyamdan dolayı maaşıma konulan haczin kaldırılmasını talep ediyorum, çünkü borcum bitmiştir / anlaşma sağlanmıştır." Bu kadar. Ama tabii birkaç detayı var işte, tecrübeyle sabit olan, işi hızlandıran…
En başta, hangi İcra Müdürlüğünden geldi bu haciz kararı, onu çok net bilmen lazım. Sonra o kararın numarası, esas numarası… Çünkü her icra dosyasının kendine özgü bir kimliği var, karıştırmamak lazım. "Falanca İcra Müdürlüğü'nün şu Esas sayılı dosyasından" diye başlayacaksın dilekçeye, aynen böyle.
Sonra tabi, senin kimlik bilgilerini eksiksiz yazacaksın. Adın, soyadın, T.C. kimlik numaran, adresin, hepsi. Bir de borçlu sıfatıyla bulunduğunu belirteceksin. Karşı taraf, yani alacaklı kimdi, onu da mümkünse belirtmekte fayda var. Hatta alacaklının dosyadaki vekili varsa, o da yazılsa hiç fena olmaz hani…
Asıl mesele, o borcun bittiğini ya da haczin kaldırılmasını gerektiren durumun ne olduğunu açıkça ifade etmek. Yani, "alacaklıyla anlaştık, borcun tamamını ödedik, banka dekontu ekte sunulmuştur" diyebilirsin. Ya da "haczin konulduğu sebep ortadan kalkmıştır" diye genel bir ifade kullanıp detayı eklerinde sunarsın. Kanıt şart abi, kanıt.
Peki o kanıt ne? Eğer borcu ödediysen, ödeme dekontları, makbuzlar, alacaklının "borcum kalmamıştır" diye verdiği bir belge… Bak, bu çok önemli, alacaklıdan böyle bir yazı alabiliyorsan, tadından yenmez. Doğrudan borcun bittiğini gösterir, işi uzatmaz. Yoksa banka dekontlarını tek tek listelersin.
Dilekçenin sonunda "Gereğini saygılarımla arz ederim" gibi klasik bir kapanış yaparsın. Altına adın soyadın, imzan… Tarih çok önemli, hangi tarihte verdiğin belli olsun. Bir de dilekçeyi ve eklerini iki nüsha hazırlamanı tavsiye ederim. Biri kendinde kalsın, diğeri İcra Müdürlüğüne verirsin, teslim aldığına dair kaşeli imzalı bir suretini mutlaka al kendin için.
Şimdi gelelim bu işin prosedür kısmına. Dilekçeyi ve ekleri İcra Müdürlüğü'ne teslim ettikten sonra, onlar durumu inceler. Genelde alacaklıya da sorarlar "borç ödendi mi?" diye. Eğer alacaklı da borcun ödendiğini teyit ederse veya belgeler çok açıksa, haczin kaldırılmasına karar verirler. Ama bazen aksilikler çıkar, süreç uzayabilir… Sabır, her şeyden önce sabır işte.
En kritik nokta ne biliyor musun? Bu dilekçeyi verirken, sanki bir hak talep ediyormuş gibi değil, var olan bir hakkın teyidini istiyormuş gibi bir duruş sergilemen. Çünkü borcun bitmişse, o haczin orada durmasının hiçbir yasal dayanağı kalmamıştır. Sen sadece yasal prosedürü tamamlıyorsun aslında.
Yani özetle, net olacaksın, belgen tam olacak, kimlik bilgilerinden icra dosya numarasına kadar her şeyi eksiksiz yazacaksın. Ve en önemlisi, borcunun bittiğini gösteren kanıtları eklemeyi unutmayacaksın. Bu kadar basit aslında, gözünde büyümesin. Ne olursan ol, haklıysan hakkını ara abi, boşver gerisini…