CrimsonLinen
Kayıtlı Kullanıcı
Hani o an gelir ya, kartı okuyucuya yaklaştırırsın, bekleriz. Bip sesi gelsin, işlem onaylansın isteriz. Ama yok, ne bir ses ne bir ışık… Ekran da 'Okuma Hatası' diye bas bas bağırır. Vallahi billahi insan bir an ne yapacağını şaşırıyor, hele de sıra varsa arkanda, o baskı bambaşka bir şey oluyor, değil mi?
Düşünürüz hemen, makinede mi bir sorun var, kart mı bozuldu, ya da acaba cüzdanımdan çıkarırken mi yamuldu biraz diye... Kafamızda bir sürü senaryo döner, oysaki bazen en basit çözümü gözden kaçırıyoruz abi ya. Temassız ödeme deriz, çipin doğrudan bir yere değmediğini biliriz de… yine de o çip kısmı, aslında her şeyin başlangıcı.
Birçoğumuz o kartın üzerindeki parlak, genelde altın rengi dikdörtgenin sadece bir veri depolama alanı olduğunu sanır. Ama durum biraz daha farklı sanki. O çip, aslında cihazla bir nevi sessiz bir iletişim kurar, bazen fiziksel olmasa da, çevresel faktörler o iletişimi inanılmaz derecede etkileyebilir, kim bilebilir ki…
Elimizden düşen kartlar, cüzdanın derinliklerinde biriken tozlar, hatta parmak izlerimizdeki o hafif yağ tabakası… Bunların hepsi zamanla çipin yüzeyinde birikir. Fark etmeyiz bile, ufacık bir leke, gözle görülmeyen bir tabaka, ama ne yazık ki tam da bu küçücük şeyler koca bir okuma hatasına sebep olabiliyor işte.
Şöyle bir düşünün, telefon ekranımıza bir toz konsa, hassasiyeti nasıl değişiyor hemen. İşte bu kart çipi de benzer bir hassasiyete sahip aslında. O kadar minik sinyallerle iletişim kuruyor ki, en ufak bir engel bile o sinyallerin doğru şekilde alınıp gönderilmesini engelleyebilir… İletişim kopukluğu denen şey, sadece insanlar arasında olmuyor demek ki.
Ben de bir defasında tam böyle bir durum yaşadım. Kart okumadı, ne yaptıysam olmadı. Sonra aklıma geldi, hani eskiden kasetçalarların kafasını temizlerdik ya, kontak spreyleriyle falan… Gittim, kuru, yumuşak bir bezle, çok hafifçe, böyle okşar gibi sildim o çipin üzerini. Aman ha, ıslatmadan, sert bastırmadan...
Biliyor musunuz, bazen en basit çözümler, en büyük problemleri ortadan kaldırır. Kartı tekrar yaklaştırdığımda, tık diye okuyuverdi. Şaşırdım mı, evet, biraz. Ama sonra dedim ki kendi kendime, "E normaldir, ne olacak ki?". O incecik toz tabakası, o görünmez kir filmi, o kadar kritik bir fark yaratıyormuş meğer…
Yani demem o ki, bir dahaki sefere NFC okuma hatası aldığınızda, hemen paniğe kapılmayın. Belki de bir saniye ayırıp, o kartın çipini temizlemek, bütün sorunu kökünden çözecektir, ne dersiniz? Bir ıslak mendil bile iş görür belki, kurumasına dikkat ederek tabii… Çünkü bazen sorun, en basit yerdedir, biz en karmaşık çözümleri ararken…
Düşünürüz hemen, makinede mi bir sorun var, kart mı bozuldu, ya da acaba cüzdanımdan çıkarırken mi yamuldu biraz diye... Kafamızda bir sürü senaryo döner, oysaki bazen en basit çözümü gözden kaçırıyoruz abi ya. Temassız ödeme deriz, çipin doğrudan bir yere değmediğini biliriz de… yine de o çip kısmı, aslında her şeyin başlangıcı.
Birçoğumuz o kartın üzerindeki parlak, genelde altın rengi dikdörtgenin sadece bir veri depolama alanı olduğunu sanır. Ama durum biraz daha farklı sanki. O çip, aslında cihazla bir nevi sessiz bir iletişim kurar, bazen fiziksel olmasa da, çevresel faktörler o iletişimi inanılmaz derecede etkileyebilir, kim bilebilir ki…
Elimizden düşen kartlar, cüzdanın derinliklerinde biriken tozlar, hatta parmak izlerimizdeki o hafif yağ tabakası… Bunların hepsi zamanla çipin yüzeyinde birikir. Fark etmeyiz bile, ufacık bir leke, gözle görülmeyen bir tabaka, ama ne yazık ki tam da bu küçücük şeyler koca bir okuma hatasına sebep olabiliyor işte.
Şöyle bir düşünün, telefon ekranımıza bir toz konsa, hassasiyeti nasıl değişiyor hemen. İşte bu kart çipi de benzer bir hassasiyete sahip aslında. O kadar minik sinyallerle iletişim kuruyor ki, en ufak bir engel bile o sinyallerin doğru şekilde alınıp gönderilmesini engelleyebilir… İletişim kopukluğu denen şey, sadece insanlar arasında olmuyor demek ki.
Ben de bir defasında tam böyle bir durum yaşadım. Kart okumadı, ne yaptıysam olmadı. Sonra aklıma geldi, hani eskiden kasetçalarların kafasını temizlerdik ya, kontak spreyleriyle falan… Gittim, kuru, yumuşak bir bezle, çok hafifçe, böyle okşar gibi sildim o çipin üzerini. Aman ha, ıslatmadan, sert bastırmadan...
Biliyor musunuz, bazen en basit çözümler, en büyük problemleri ortadan kaldırır. Kartı tekrar yaklaştırdığımda, tık diye okuyuverdi. Şaşırdım mı, evet, biraz. Ama sonra dedim ki kendi kendime, "E normaldir, ne olacak ki?". O incecik toz tabakası, o görünmez kir filmi, o kadar kritik bir fark yaratıyormuş meğer…
Yani demem o ki, bir dahaki sefere NFC okuma hatası aldığınızda, hemen paniğe kapılmayın. Belki de bir saniye ayırıp, o kartın çipini temizlemek, bütün sorunu kökünden çözecektir, ne dersiniz? Bir ıslak mendil bile iş görür belki, kurumasına dikkat ederek tabii… Çünkü bazen sorun, en basit yerdedir, biz en karmaşık çözümleri ararken…
