QuartzPavilion
Kayıtlı Kullanıcı
Ortak hesaplar, özellikle eşler arasında, ne kadar da pratik değil mi? Tek bir yerden tüm ödemeler, gelirler... hayatı kolaylaştırıyor.
Ama o pratiklik bazen başımıza iş açabiliyor, hem de öyle böyle değil, direkt vergi dairesiyle ilgili bir meselede... E-hacizle yani.
Düşünsenize, eşlerden birinin vergi borcu var. Belki de küçük bir rakam, ya da unutulmuş bir geçmiş borç.
Bir sabah kalkıyorsunuz, ortak hesabınızdaki para yok. Bomboş. Vallahi billahi şok yani.
İşte bu noktada devreye giren bir risk var: Vergi dairesinin, borcu olan eşin adını görünce, ortak hesaptaki tüm parayı bloke etmesi... Ya da çekmesi.
Sizin o paranın hiç borcu olmayan kısmına ait olduğunuza dair bir ispatınız yoksa... Geçmiş olsun.
Kanun, ortak hesapları 'müteselsil sorumluluk' gibi algılayabiliyor bazen. Yani "Kimindir bu para, bilemeyiz, borçlunun da payı var" mantığıyla...
Peki, bu durumdan nasıl korunuruz, ya da başımıza geldiğinde ne yaparız? İşte tam da burası kritik.
O paranın kimden geldiğini ispat etmeniz lazım abi ya. Bankaya yatan maaşınız mı var? Kira geliriniz mi? Miras mı kaldı?
Bunları belgeleyeceksiniz. Dekontlar, maaş bordroları, kira sözleşmeleri... Hatta miras belgeleri bile işinize yarar.
Hesabınıza gelen paraların açıklamasını net yazmak, aslında çok önemli bir önlem. "Kira geliri," "Maaş havalesi" gibi.
Eğer eşinizin borcu yüzünden sizin paranız bloke edilirse, hemen itiraz hakkınızı kullanın. Vergi dairesine bir dilekçeyle başvurmanız gerekiyor.
Dilekçenizde, hesaptaki paranın hangi kısmının size ait olduğunu, belgeleriyle birlikte açıklayın. Çok önemli bu.
Avukatla görüşmek her zaman en doğrusu, özellikle de böyle hukuki süreçlerde... Sonra daha büyük sorunlar çıkmasın.
Vergi dairesi itirazınızı değerlendirecektir. Genelde haklıysanız, sizin payınızdaki parayı serbest bırakmaları gerekiyor.
Ama ya reddederlerse? İşte o zaman idare mahkemesine gitmekten başka çare kalmaz. Zorlu bir süreç, biliyorum...
En güzeli, aslında en baştan tedbir almak. Mümkünse ayrı hesaplar mı tutsanız? Ya da ortak hesapta kimin ne kadar payı var, bunu çok net belirleseniz...
Özellikle yüksek meblağlar varsa, bu detaylara dikkat etmek şart. "Aman ne olacak" demeyin, oluyor abi.
Bu durum, genellikle eşlerin birbirinden bağımsız ticari faaliyetleri ya da geçmişten gelen vergi borçları olduğunda ortaya çıkıyor.
Ortak hesabı açarken de iyi düşünmek lazım. Kimin gelirleri oraya aktarılacak, kimin harcamaları oradan yapılacak... Bir planınız olsun.
Yani anlayacağınız, ortak hesap iyi hoş da, gözünüzü dört açın. Paranızı takip edin, belgelerinizi saklayın. Sonra üzülmeyin abi ya. Her ihtimale karşı hazırlıklı olun.
Ama o pratiklik bazen başımıza iş açabiliyor, hem de öyle böyle değil, direkt vergi dairesiyle ilgili bir meselede... E-hacizle yani.
Düşünsenize, eşlerden birinin vergi borcu var. Belki de küçük bir rakam, ya da unutulmuş bir geçmiş borç.
Bir sabah kalkıyorsunuz, ortak hesabınızdaki para yok. Bomboş. Vallahi billahi şok yani.
İşte bu noktada devreye giren bir risk var: Vergi dairesinin, borcu olan eşin adını görünce, ortak hesaptaki tüm parayı bloke etmesi... Ya da çekmesi.
Sizin o paranın hiç borcu olmayan kısmına ait olduğunuza dair bir ispatınız yoksa... Geçmiş olsun.
Kanun, ortak hesapları 'müteselsil sorumluluk' gibi algılayabiliyor bazen. Yani "Kimindir bu para, bilemeyiz, borçlunun da payı var" mantığıyla...
Peki, bu durumdan nasıl korunuruz, ya da başımıza geldiğinde ne yaparız? İşte tam da burası kritik.
O paranın kimden geldiğini ispat etmeniz lazım abi ya. Bankaya yatan maaşınız mı var? Kira geliriniz mi? Miras mı kaldı?
Bunları belgeleyeceksiniz. Dekontlar, maaş bordroları, kira sözleşmeleri... Hatta miras belgeleri bile işinize yarar.
Hesabınıza gelen paraların açıklamasını net yazmak, aslında çok önemli bir önlem. "Kira geliri," "Maaş havalesi" gibi.
Eğer eşinizin borcu yüzünden sizin paranız bloke edilirse, hemen itiraz hakkınızı kullanın. Vergi dairesine bir dilekçeyle başvurmanız gerekiyor.
Dilekçenizde, hesaptaki paranın hangi kısmının size ait olduğunu, belgeleriyle birlikte açıklayın. Çok önemli bu.
Avukatla görüşmek her zaman en doğrusu, özellikle de böyle hukuki süreçlerde... Sonra daha büyük sorunlar çıkmasın.
Vergi dairesi itirazınızı değerlendirecektir. Genelde haklıysanız, sizin payınızdaki parayı serbest bırakmaları gerekiyor.
Ama ya reddederlerse? İşte o zaman idare mahkemesine gitmekten başka çare kalmaz. Zorlu bir süreç, biliyorum...
En güzeli, aslında en baştan tedbir almak. Mümkünse ayrı hesaplar mı tutsanız? Ya da ortak hesapta kimin ne kadar payı var, bunu çok net belirleseniz...
Özellikle yüksek meblağlar varsa, bu detaylara dikkat etmek şart. "Aman ne olacak" demeyin, oluyor abi.
Bu durum, genellikle eşlerin birbirinden bağımsız ticari faaliyetleri ya da geçmişten gelen vergi borçları olduğunda ortaya çıkıyor.
Ortak hesabı açarken de iyi düşünmek lazım. Kimin gelirleri oraya aktarılacak, kimin harcamaları oradan yapılacak... Bir planınız olsun.
Yani anlayacağınız, ortak hesap iyi hoş da, gözünüzü dört açın. Paranızı takip edin, belgelerinizi saklayın. Sonra üzülmeyin abi ya. Her ihtimale karşı hazırlıklı olun.