QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
Yahu kaç kere denk gelmişsindir, bir uygulama indirirsin, banka işlemi yapacaksın, hop diye karşına çıkar o meşhur "Selfie Doğrulaması" ekranı... Ne bileyim, bir yüzünü döndür, bir göz kırp, bir gülümse... Ama bazen ne yaparsan yap, bir türlü olmuyor, "Yüzünüz tanınamadı" diye uyarı alıyorsun, insanı çıldırtır vallahi... İşte orada o telefonun ekran parlaklığı, sandığından çok daha önemli bir rol oynuyor, kimse de pek fark etmez bunu, değil mi?
Düşün şimdi, o anki ortam ışığıyla telefon ekranının yüzüne vuran ışığı arasında tatlı bir denge yakalamak gerekiyor, abi. Yani, telefonun ekranı yüzünü aydınlatırken, bir yandan da kameranın seni net görmesini sağlaması lazım. Eğer ekranın ışığı gereğinden fazla olursa, yüzünün bazı detayları adeta "yanar", yani aşırı parlak çıkar, fotoğrafta bembeyaz bir boşluk gibi kalır... İşte o zaman uygulama da ne yapsın?
Ya da tam tersi, ekran parlaklığını çok kıstın, loş bir ortamda çekiyorsun... Bu durumda da yüzün yeterince aydınlanmadığı için gölgelerde kalıyor, bulanık çıkıyor, hatların belli olmuyor ki... E o yapay zeka denilen şey de neye göre tanıyacak seni, değil mi ama? Yani, aslında kameranın senin yüzündeki o eşsiz çizgileri, konturları, gözlerinin şeklini falan net bir şekilde algılaması gerekiyor, bunun için de yeterli ve doğru bir ışık şart.
Hani derler ya, fotoğrafçılıkta ışık her şeydir diye... İşte selfie doğrulamasında da durum aynen böyle, hatta biraz daha çetrefilli. Çünkü burada hem dışarıdaki ışık var, hem de telefonun o ufacık ekranından yansıyan bir ışık var... İkisi birbiriyle güzelce harmanlanmalı, birbirini ezmemeli, yüzünü tam ortaya çıkarmalı. Yoksa kamera şaşırır, neresine odaklansa bilemez, böyle garip garip denemeler yaparken de sen sinirden köpürürsün...
Bazı telefonların ekranları gerçekten çok parlak olabiliyor, özellikle güneş altında falan müthiş bir kolaylık sağlıyor bu durum. Ama selfie doğrulaması yaparken, o parlaklığı biraz kısıp, bir tık daha mat bir hale getirmek işe yarayabilir. Sanki yüzüne yumuşak, homojen bir ışık vuruyormuş gibi düşün... Doğal olsun, abartı olmasın yani.
Bazen insanlar aceleyle, "Hadi bitsin de gitsin" dercesine, karanlık bir odada, telefonun ekranını sonuna kadar açıp yüzlerini kameraya tutuyorlar... İşte tam bu noktada, yüzün ortası falan bembeyaz bir parlamaya dönüşüyor, yüz hatları kayboluyor. Sanki yüzünde bir fener yanıyormuş gibi, tüm detaylar siliniyor. E sistem de ne anlasın o zaman oradan, tanınacak bir şey kalmıyor ki geriye...
Ama dersen ki "Ekran parlaklığını çok kıstım, karanlık çıktı"... Bu da başka bir dert. Yüzün gölgede kalıyor, bulanık oluyor, gözlerin, burnun, ağzın seçilemiyor. Uygulama da seni tanımakta zorlanıyor, çünkü yeterince veri alamıyor. Tıpkı loş bir odada resim çizmeye çalışmak gibi... Ne yapsan tam istediğin gibi olmaz, öyle değil mi?
Aslında burada önemli olan, ekran parlaklığını senin içinde bulunduğun ortam ışığına göre ayarlamak. Eğer çok aydınlık bir odadaysan, belki ekran parlaklığını biraz düşürmen gerekir, dışarıdan gelen ışık zaten yeterlidir. Ya da tam tersi, daha loş bir yerdeysen, ekranın ışığını biraz artırarak yüzünü daha görünür kılabilirsin... Yani biraz da sezgisel bir ayar meselesi bu, herkesin deneye yanıla bulması gereken bir denge...
Sonuç olarak, selfie doğrulamasında o basit gibi görünen ekran parlaklığı ayarı, aslında senin kimliğini dijital dünyaya tanıtırkenki en büyük yardımcın veya kösteğin olabilir. Ufak bir ayarlamayla dakikalarca uğraşmaktan kurtulabilirsin, vallahi tecrübeyle sabit... Biraz sabır, biraz da gözlem, işte hepsi bu... Ne kadar doğal, o kadar iyi, biliyorsun.
Düşün şimdi, o anki ortam ışığıyla telefon ekranının yüzüne vuran ışığı arasında tatlı bir denge yakalamak gerekiyor, abi. Yani, telefonun ekranı yüzünü aydınlatırken, bir yandan da kameranın seni net görmesini sağlaması lazım. Eğer ekranın ışığı gereğinden fazla olursa, yüzünün bazı detayları adeta "yanar", yani aşırı parlak çıkar, fotoğrafta bembeyaz bir boşluk gibi kalır... İşte o zaman uygulama da ne yapsın?
Ya da tam tersi, ekran parlaklığını çok kıstın, loş bir ortamda çekiyorsun... Bu durumda da yüzün yeterince aydınlanmadığı için gölgelerde kalıyor, bulanık çıkıyor, hatların belli olmuyor ki... E o yapay zeka denilen şey de neye göre tanıyacak seni, değil mi ama? Yani, aslında kameranın senin yüzündeki o eşsiz çizgileri, konturları, gözlerinin şeklini falan net bir şekilde algılaması gerekiyor, bunun için de yeterli ve doğru bir ışık şart.
Hani derler ya, fotoğrafçılıkta ışık her şeydir diye... İşte selfie doğrulamasında da durum aynen böyle, hatta biraz daha çetrefilli. Çünkü burada hem dışarıdaki ışık var, hem de telefonun o ufacık ekranından yansıyan bir ışık var... İkisi birbiriyle güzelce harmanlanmalı, birbirini ezmemeli, yüzünü tam ortaya çıkarmalı. Yoksa kamera şaşırır, neresine odaklansa bilemez, böyle garip garip denemeler yaparken de sen sinirden köpürürsün...
Bazı telefonların ekranları gerçekten çok parlak olabiliyor, özellikle güneş altında falan müthiş bir kolaylık sağlıyor bu durum. Ama selfie doğrulaması yaparken, o parlaklığı biraz kısıp, bir tık daha mat bir hale getirmek işe yarayabilir. Sanki yüzüne yumuşak, homojen bir ışık vuruyormuş gibi düşün... Doğal olsun, abartı olmasın yani.
Bazen insanlar aceleyle, "Hadi bitsin de gitsin" dercesine, karanlık bir odada, telefonun ekranını sonuna kadar açıp yüzlerini kameraya tutuyorlar... İşte tam bu noktada, yüzün ortası falan bembeyaz bir parlamaya dönüşüyor, yüz hatları kayboluyor. Sanki yüzünde bir fener yanıyormuş gibi, tüm detaylar siliniyor. E sistem de ne anlasın o zaman oradan, tanınacak bir şey kalmıyor ki geriye...
Ama dersen ki "Ekran parlaklığını çok kıstım, karanlık çıktı"... Bu da başka bir dert. Yüzün gölgede kalıyor, bulanık oluyor, gözlerin, burnun, ağzın seçilemiyor. Uygulama da seni tanımakta zorlanıyor, çünkü yeterince veri alamıyor. Tıpkı loş bir odada resim çizmeye çalışmak gibi... Ne yapsan tam istediğin gibi olmaz, öyle değil mi?
Aslında burada önemli olan, ekran parlaklığını senin içinde bulunduğun ortam ışığına göre ayarlamak. Eğer çok aydınlık bir odadaysan, belki ekran parlaklığını biraz düşürmen gerekir, dışarıdan gelen ışık zaten yeterlidir. Ya da tam tersi, daha loş bir yerdeysen, ekranın ışığını biraz artırarak yüzünü daha görünür kılabilirsin... Yani biraz da sezgisel bir ayar meselesi bu, herkesin deneye yanıla bulması gereken bir denge...
Sonuç olarak, selfie doğrulamasında o basit gibi görünen ekran parlaklığı ayarı, aslında senin kimliğini dijital dünyaya tanıtırkenki en büyük yardımcın veya kösteğin olabilir. Ufak bir ayarlamayla dakikalarca uğraşmaktan kurtulabilirsin, vallahi tecrübeyle sabit... Biraz sabır, biraz da gözlem, işte hepsi bu... Ne kadar doğal, o kadar iyi, biliyorsun.
