IndigoDriftwood
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi o anı düşün, SGK'dan bir yazı geliyor, ya da bir tebligat... Haciz ibaresi, buz gibi bir his yayılıyor içine, değil mi? O panik, o "eyvah şimdi ne olacak" endişesi... Yıllarca bu sahneleri çok gördüm, çok dinledim.
Kimse istemez böyle bir durumla karşılaşmayı, vallahi billahi. Ama bazen işler karışır, ödemeler aksar, birikir de birikir... Sonra bir bakmışsın, kapıda SGK borcu haczi...
Sakın ama sakın kendini çaresiz hissetme. Bu işin çözümü var. Her zaman var. Önemli olan, doğru adımı atmak ve kafayı kuma gömmemek.
İlk işin ne biliyor musun? Borcunun gerçek miktarını öğrenmek. Net rakam ne? Hangi döneme ait? Faizler ne kadar yürümüş... İşte bunları bir döküm al eline, tek tek bak.
Hemen SGK'nın yolunu tut ya da e-Devlet üzerinden kontrol et. Abi, bu dijitalleşme iyi oldu bak, eskiden kuyruklarda canımız çıkardı... Şimdi tıkla bak gör.
Peki, baktın, borç gerçek, haciz gelmiş... Şimdi ne yapacağız? Çözüm yollarına odaklanacağız. En başta gelen ne? Yapılandırma!
SGK, belirli dönemlerde prim borçları için yapılandırma imkanları sunuyor. Bunlar can simidi gibi. Faizlerin silindiği, uzun vadeli taksit imkanları geldiği oluyor. Mesela en son 7440 sayılı kanun vardı, bilirsin...
Bu kanunları takip etmek lazım. Haberin olsun diye söylüyorum, bunlar geçici fırsatlar. Yakaladın mı kaçırmayacaksın.
Yapılandırmayı kaçırdın diyelim, ya da şu an öyle bir kanun yok... O zaman ne yapabilirsin? Taksitlendirme yolları var yine de.
SGK ile birebir görüşmekten çekinme. Borcunu taksitlendirme talebinde bulun. Durumunu anlat, gelirini belgele. Göreceksin, bir çıkış yolu bulunuyor çoğu zaman.
Asla "nasılsa ödeyemem" deyip kenara çekilme. En kötü senaryo ne biliyor musun? Hiçbir şey yapmamak. O zaman borç katlanır, faizler büyür, hacizler devam eder... Sonra daha büyük dert olur.
Haczedilen mal varlığın ne? Banka hesabın mı? Taşınmazın mı? Aracın mı? Bunların ne kadarının haczedilebileceğinin de bir sınırı var unutma. Kanunda buna dair maddeler mevcut.
Mesela emekli maaşına haciz gelmesi... Buna bir itiraz hakkın var. Ya da tek evine gelen haciz... Bunlar hep hukuki süreçler.
Borcun miktarı çok büyükse, tek başına altından kalkamıyorsan... İşte o zaman bir uzmandan destek almayı düşüneceksin. Bir mali müşavir, ya da bir avukat...
Vallahi billahi bu işin uzmanları, senin için en doğru yolu bulabilir, itiraz süreçlerini yönetebilir, taksitlendirme görüşmelerinde sana yardımcı olabilir. Gözünü korkutmasın bu durum.
Düşünsene, omuzlarındaki yükü birine devretmek... O kişinin bu işi senin adına takip etmesi... Ne kadar rahatlatıcı olurdu, değil mi?
Borcu ödemek için başka kaynaklar da düşünebilirsin. Örneğin, düşük faizli bir kredi çekip SGK borcunu kapatmak... Böylece hem faiz yükünden kurtulursun hem de daha düzenli bir ödeme planına geçersin.
Bankalarla konuş. Mevcut kredilerin varsa yapılandırma imkanları var mı? Onları bir kontrol et. Borç transferi kredileri de bir seçenek olabilir... Yani alternatif çok.
Tekrar ediyorum, panikleme. Bu bir son değil, bu bir süreç. Yüz binlerce insan bu durumdan geçti, çıktı. Sen de çıkacaksın. Yeter ki pes etme, harekete geç.
Unutma, devlete olan borçlar... Çok uzun süre sahipsiz kalmaz. Bir şekilde kapını çalar. Erken müdahale, her zaman en az zararla atlatmanın yoludur.
Şimdi bir nefes al... Ve kendine de ki: "Tamam, bu durumu çözeceğim." Sonra da ilk adımı at. Ya SGK'ya git, ya e-Devlet'e bak, ya da bir uzmandan randevu al... Hadi bakalım.
Kimse istemez böyle bir durumla karşılaşmayı, vallahi billahi. Ama bazen işler karışır, ödemeler aksar, birikir de birikir... Sonra bir bakmışsın, kapıda SGK borcu haczi...
Sakın ama sakın kendini çaresiz hissetme. Bu işin çözümü var. Her zaman var. Önemli olan, doğru adımı atmak ve kafayı kuma gömmemek.
İlk işin ne biliyor musun? Borcunun gerçek miktarını öğrenmek. Net rakam ne? Hangi döneme ait? Faizler ne kadar yürümüş... İşte bunları bir döküm al eline, tek tek bak.
Hemen SGK'nın yolunu tut ya da e-Devlet üzerinden kontrol et. Abi, bu dijitalleşme iyi oldu bak, eskiden kuyruklarda canımız çıkardı... Şimdi tıkla bak gör.
Peki, baktın, borç gerçek, haciz gelmiş... Şimdi ne yapacağız? Çözüm yollarına odaklanacağız. En başta gelen ne? Yapılandırma!
SGK, belirli dönemlerde prim borçları için yapılandırma imkanları sunuyor. Bunlar can simidi gibi. Faizlerin silindiği, uzun vadeli taksit imkanları geldiği oluyor. Mesela en son 7440 sayılı kanun vardı, bilirsin...
Bu kanunları takip etmek lazım. Haberin olsun diye söylüyorum, bunlar geçici fırsatlar. Yakaladın mı kaçırmayacaksın.
Yapılandırmayı kaçırdın diyelim, ya da şu an öyle bir kanun yok... O zaman ne yapabilirsin? Taksitlendirme yolları var yine de.
SGK ile birebir görüşmekten çekinme. Borcunu taksitlendirme talebinde bulun. Durumunu anlat, gelirini belgele. Göreceksin, bir çıkış yolu bulunuyor çoğu zaman.
Asla "nasılsa ödeyemem" deyip kenara çekilme. En kötü senaryo ne biliyor musun? Hiçbir şey yapmamak. O zaman borç katlanır, faizler büyür, hacizler devam eder... Sonra daha büyük dert olur.
Haczedilen mal varlığın ne? Banka hesabın mı? Taşınmazın mı? Aracın mı? Bunların ne kadarının haczedilebileceğinin de bir sınırı var unutma. Kanunda buna dair maddeler mevcut.
Mesela emekli maaşına haciz gelmesi... Buna bir itiraz hakkın var. Ya da tek evine gelen haciz... Bunlar hep hukuki süreçler.
Borcun miktarı çok büyükse, tek başına altından kalkamıyorsan... İşte o zaman bir uzmandan destek almayı düşüneceksin. Bir mali müşavir, ya da bir avukat...
Vallahi billahi bu işin uzmanları, senin için en doğru yolu bulabilir, itiraz süreçlerini yönetebilir, taksitlendirme görüşmelerinde sana yardımcı olabilir. Gözünü korkutmasın bu durum.
Düşünsene, omuzlarındaki yükü birine devretmek... O kişinin bu işi senin adına takip etmesi... Ne kadar rahatlatıcı olurdu, değil mi?
Borcu ödemek için başka kaynaklar da düşünebilirsin. Örneğin, düşük faizli bir kredi çekip SGK borcunu kapatmak... Böylece hem faiz yükünden kurtulursun hem de daha düzenli bir ödeme planına geçersin.
Bankalarla konuş. Mevcut kredilerin varsa yapılandırma imkanları var mı? Onları bir kontrol et. Borç transferi kredileri de bir seçenek olabilir... Yani alternatif çok.
Tekrar ediyorum, panikleme. Bu bir son değil, bu bir süreç. Yüz binlerce insan bu durumdan geçti, çıktı. Sen de çıkacaksın. Yeter ki pes etme, harekete geç.
Unutma, devlete olan borçlar... Çok uzun süre sahipsiz kalmaz. Bir şekilde kapını çalar. Erken müdahale, her zaman en az zararla atlatmanın yoludur.
Şimdi bir nefes al... Ve kendine de ki: "Tamam, bu durumu çözeceğim." Sonra da ilk adımı at. Ya SGK'ya git, ya e-Devlet'e bak, ya da bir uzmandan randevu al... Hadi bakalım.