IndigoTelescope
Kayıtlı Kullanıcı
Bir sabah, cep telefonunun ekranında o meşum "SIM Kilitli" uyarısı peydah oldu. Normalde PIN hatalarından sonra beklenen bir durum bu, ama burada öyle bir durum da yoktu... kişi defalarca doğru PIN’i girmişti, emindi bundan.
PIN ve PUK kodlarının, hattın şebeke tarafında bir güvenlik mekanizması olarak işlediği bilinen bir gerçek. Ancak ortada ne yanlış bir PIN denemesi vardı ne de PUK kilidine giden bir yol. Sanki bambaşka bir protokol ihlali söz konusuydu.
Aslında cihazın telekomünikasyon altyapısıyla kurduğu bağlantıda, bir tür zaman damgası (timestamp) uyumsuzluğu yaşandığı düşünülebilir bu durumda. Baz istasyonu ile mobil terminal arasındaki o kritik senkronizasyon, bir şekilde bozulmuştu. Şebeke, bu tutarsızlığı bir güvenlik açığı olarak algılayıp hattı bloke etmişti, abi.
Telefonun ayarlar menüsüne girip otomatik saat ve tarih ayarlarını kontrol etmek... kimin aklına gelir ki? Ama bazen çözümler, o kadar da uzakta değil, o kadar da karmaşık değilmiş meğer.
Otomatik zaman dilimi seçeneği kapatıldığında, manuel ayarlama yapmak gerekti. GMT+3 veya bulunduğun bölgenin tam karşılığı olan dilimi seçmek. Bu ince ayar, gerçekten de bütün sistemi resetleyebiliyordu.
Saat diliminin, yani o küçücük zaman offsetinin, şebeke kimlik doğrulama (authentication) süreçlerinde bu kadar kritik bir rol oynayabileceği, vallahi aklın alacağı iş değil. Sanki bir milisaniyelik kayma bile, güvenlik duvarını tetiklemeye yetiyordu.
Sonuçta cihazın dahili saati ile operatörün şebeke sunucularının saati arasında tam bir hizalanma sağlanmış oldu. O meşum "SIM Kilitli" ibaresi, ekrandan bir anda buharlaşıverdi. İşte o anda, tüm sistem tekrar işlevsel hale geldi. Hayat normale döndü... düşünsene, saat ayarının bu kadar önemi varmış.
PIN ve PUK kodlarının, hattın şebeke tarafında bir güvenlik mekanizması olarak işlediği bilinen bir gerçek. Ancak ortada ne yanlış bir PIN denemesi vardı ne de PUK kilidine giden bir yol. Sanki bambaşka bir protokol ihlali söz konusuydu.
Aslında cihazın telekomünikasyon altyapısıyla kurduğu bağlantıda, bir tür zaman damgası (timestamp) uyumsuzluğu yaşandığı düşünülebilir bu durumda. Baz istasyonu ile mobil terminal arasındaki o kritik senkronizasyon, bir şekilde bozulmuştu. Şebeke, bu tutarsızlığı bir güvenlik açığı olarak algılayıp hattı bloke etmişti, abi.
Telefonun ayarlar menüsüne girip otomatik saat ve tarih ayarlarını kontrol etmek... kimin aklına gelir ki? Ama bazen çözümler, o kadar da uzakta değil, o kadar da karmaşık değilmiş meğer.
Otomatik zaman dilimi seçeneği kapatıldığında, manuel ayarlama yapmak gerekti. GMT+3 veya bulunduğun bölgenin tam karşılığı olan dilimi seçmek. Bu ince ayar, gerçekten de bütün sistemi resetleyebiliyordu.
Saat diliminin, yani o küçücük zaman offsetinin, şebeke kimlik doğrulama (authentication) süreçlerinde bu kadar kritik bir rol oynayabileceği, vallahi aklın alacağı iş değil. Sanki bir milisaniyelik kayma bile, güvenlik duvarını tetiklemeye yetiyordu.
Sonuçta cihazın dahili saati ile operatörün şebeke sunucularının saati arasında tam bir hizalanma sağlanmış oldu. O meşum "SIM Kilitli" ibaresi, ekrandan bir anda buharlaşıverdi. İşte o anda, tüm sistem tekrar işlevsel hale geldi. Hayat normale döndü... düşünsene, saat ayarının bu kadar önemi varmış.