QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
Telefonum çalıyor, ekranda "Bilinmeyen Numara". Açıyorum, karşımdaki ses robot gibi, "SIM kartınız bloka girmiştir, şu numarayı arayın..." Aman Allah'ım, daha dün fatura ödedim, ne blokesi şimdi? İşte böyle başladı benim SIM blokesi maceram. Tıpkı bir kabusun içine düşer gibi.
Hatırlıyorum, yıllar önceydi. Üniversitedeyken, bir arkadaşımın başına gelmişti. O zamanlar pek anlamamıştım ne demek olduğunu. "Aman canım, olur böyle şeyler," demiştim. Şimdi anlıyorum. O "olur böyle şeyler" cümlesi, aslında ne büyük bir çaresizliği gizliyor...
Bir sabah kalkıyorsun, mesaj atmaya çalışıyorsun, olmuyor. Arama yapıyorsun, nafile. İnternete bağlanmak desen, hayal. Dünya ile bağın kopmuş gibi hissediyorsun. Sanki birileri seni, kendi rızan olmadan, bir kutuya hapsetmiş... Ne kadar acı değil mi?
Peki, bu SIM blokesi neden olur? Bir sürü sebebi var aslında. Belki faturanızı ödemeyi unuttunuz. Belki de hattınız bir güvenlik ihlali nedeniyle bloke oldu. Ya da belki de... Belki de hiçbir sebep yok. İşte en kötüsü de bu. Nedenini bilmemek, çaresizliği kat be kat artırıyor.
Arıyorsun müşteri hizmetlerini. Dakikalarca müzik dinliyorsun. Sonra bir ses, "Size nasıl yardımcı olabilirim?" diyor. Derdini anlatıyorsun, bin dereden su getiriyorlar. Yok efendim, kimliğinizin fotokopisini gönderin. Yok efendim, şu kadar para ödeyin. Vallahi billahi, insanın sinirleri tepesine çıkıyor.
Benim tavsiyem mi? Sakin olun. Derin bir nefes alın. Ve sabırla müşteri hizmetleriyle konuşun. Haklı olduğunuzu biliyorsanız, pes etmeyin. Ama unutmayın, bazen de yapacak bir şey yoktur. Bazen, sadece beklemek gerekir... Ne kadar zor olsa da.
Bir de şu var. Bu tür durumlar, insanın teknolojiye olan güvenini sarsıyor. Sonuçta, hepimiz akıllı telefonlarımıza bağımlıyız. Onlar olmadan bir hiçiz sanki. Ama bir anda, o çok güvendiğimiz cihazlar, bize sırtını dönebiliyor. İşte bu da ayrı bir travma...
Ne garip değil mi? Bir SIM kartı, ufacık bir parça plastik. Ama hayatımızı ne kadar da etkiliyor. Onun sayesinde sevdiklerimizle konuşuyoruz, bilgiye ulaşıyoruz, işlerimizi hallediyoruz. Ama bir anda, o küçük şey, koca bir engele dönüşebiliyor...
Unutmayın, yalnız değilsiniz. SIM blokesi yaşayan binlerce insan var. Hepimiz aynı dertten muzdaribiz. Belki de bu yüzden, birbirimize destek olmalıyız. Deneyimlerimizi paylaşmalıyız. Ve en önemlisi, umudumuzu kaybetmemeliyiz... Çünkü her karanlığın ardından, mutlaka bir aydınlık vardır.
Hatırlıyorum, yıllar önceydi. Üniversitedeyken, bir arkadaşımın başına gelmişti. O zamanlar pek anlamamıştım ne demek olduğunu. "Aman canım, olur böyle şeyler," demiştim. Şimdi anlıyorum. O "olur böyle şeyler" cümlesi, aslında ne büyük bir çaresizliği gizliyor...
Bir sabah kalkıyorsun, mesaj atmaya çalışıyorsun, olmuyor. Arama yapıyorsun, nafile. İnternete bağlanmak desen, hayal. Dünya ile bağın kopmuş gibi hissediyorsun. Sanki birileri seni, kendi rızan olmadan, bir kutuya hapsetmiş... Ne kadar acı değil mi?
Peki, bu SIM blokesi neden olur? Bir sürü sebebi var aslında. Belki faturanızı ödemeyi unuttunuz. Belki de hattınız bir güvenlik ihlali nedeniyle bloke oldu. Ya da belki de... Belki de hiçbir sebep yok. İşte en kötüsü de bu. Nedenini bilmemek, çaresizliği kat be kat artırıyor.
Arıyorsun müşteri hizmetlerini. Dakikalarca müzik dinliyorsun. Sonra bir ses, "Size nasıl yardımcı olabilirim?" diyor. Derdini anlatıyorsun, bin dereden su getiriyorlar. Yok efendim, kimliğinizin fotokopisini gönderin. Yok efendim, şu kadar para ödeyin. Vallahi billahi, insanın sinirleri tepesine çıkıyor.
Benim tavsiyem mi? Sakin olun. Derin bir nefes alın. Ve sabırla müşteri hizmetleriyle konuşun. Haklı olduğunuzu biliyorsanız, pes etmeyin. Ama unutmayın, bazen de yapacak bir şey yoktur. Bazen, sadece beklemek gerekir... Ne kadar zor olsa da.
Bir de şu var. Bu tür durumlar, insanın teknolojiye olan güvenini sarsıyor. Sonuçta, hepimiz akıllı telefonlarımıza bağımlıyız. Onlar olmadan bir hiçiz sanki. Ama bir anda, o çok güvendiğimiz cihazlar, bize sırtını dönebiliyor. İşte bu da ayrı bir travma...
Ne garip değil mi? Bir SIM kartı, ufacık bir parça plastik. Ama hayatımızı ne kadar da etkiliyor. Onun sayesinde sevdiklerimizle konuşuyoruz, bilgiye ulaşıyoruz, işlerimizi hallediyoruz. Ama bir anda, o küçük şey, koca bir engele dönüşebiliyor...
Unutmayın, yalnız değilsiniz. SIM blokesi yaşayan binlerce insan var. Hepimiz aynı dertten muzdaribiz. Belki de bu yüzden, birbirimize destek olmalıyız. Deneyimlerimizi paylaşmalıyız. Ve en önemlisi, umudumuzu kaybetmemeliyiz... Çünkü her karanlığın ardından, mutlaka bir aydınlık vardır.