SMS Onayı Sorununda Bankanın Şube Değişikliği Tavsiyesi

SMS Onayı Sorununda Bankanın Şube Değişikliği Tavsiyesi

IndigoTambourine

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
255
Tepkime puanı
0
IndigoTambourine
Mobil cihazına düşmeyen o kritik SMS OTP yüzünden dijital bankacılık kanallarına erişemeyen bir kullanıcı düşünün. İşlem kilitlendi, ekran dondu, sistem "Lütfen onay kodunu giriniz" diye diretmekte. Müşteri hizmetleri hattı, otomatik yanıt mekanizması, bir ton bekleme süreci... Sonunda bir insan sesi, yorgun ve ezberden farksız bir tınıyla "SIM kartınızı kontrol ettiniz mi, başka bir cihazda denediniz mi?" diye soruyor. Klasik senaryo, abi.

Vallahi billahi, saatler sonra, durum tespiti bir adım öteye geçince "Kayıtlı şubenizle bir görüşseniz daha sağlıklı olur, belki şubenizi değiştirmek gerekebilir" gibi bir öneri geliyor kulağa. İnanılır gibi değil. Hani SMS gönderim protokolü, telekomünikasyon altyapısı, sistem entegrasyonu derken, tüm bu karmaşık dijital zincirde halka kopunca çözümün coğrafi bir birim olan şube değişikliği olması... Bu, teknik bir soruna idari bir cevap mı oluyor şimdi? Ya da, ne bileyim...

Kısa mesaj servislerinin (SMS) çalışma prensibi aslında gayet açık. Banka sisteminden çıkan bir API çağrısı, servis sağlayıcı gateway'ine ulaşır, oradan mobil şebeke operatörünün santrallerine, sonra da nihai kullanıcı SIM kartına. Bu sürecin herhangi bir noktasındaki aksaklık, "SMS teslim edilemedi" hatası döndürür. Şubenin bu veri akışındaki rolü nedir ki? Eski gazeteci gözümle düşünüyorum; fiziki adresle dijital iletim arasındaki bağlantıyı zorlamak, bayağı enteresan bir korelasyon.

Şimdi burada bir "müşteri deneyimi" falan da kalmıyor ki. Adam zaten internet şubesinden havale yapmaya çalışıyor, kredi kartı borcunu ödeyecek, acil bir EFT gönderecek... Karşısına çıkan bu saçma sapan öneriyle, bir de kalkıp şubeye mi gidecek? Dijitalleşme çabaları, kurumsal iletişim stratejileri, hepsi bir çırpıda boşa gidiyor sanki. Mobil bankacılığın temel vaadi neydi? Zaman ve mekandan bağımsız işlem yeteneği.

Sanki birisi "Biz teknik tarafta sorunu çözemiyoruz ya da çözmeye niyetimiz yok, en iyisi topu müşteriye atıp ona bir görev verelim" der gibi. Hani bir bankanın IT departmanı, bu tarz bir kesintide log kayıtlarını kontrol etmez mi? Mobil şebeke operatörüyle anlık entegrasyon durumunu sorgulamaz mı? Ya da ilgili protokollerde bir anormallik var mı diye bakmaz mı? Bunları yapmayıp, "Şube değiştir" demek, bu olsa olsa bir nevi...

Bankacılık mevzuatı desen, iki faktörlü kimlik doğrulama zorunluluğu getiriyor. SMS OTP de bunun en yaygın yöntemi. Peki, bu mekanizma tıkandığında, bankanın sunduğu çözümün bir " workaround " bile olmaktan uzak, adeta bir kaçış yolu olması nasıl açıklanır? Sistem altyapısının bu denli kırılgan olması, üstelik çözümü birincil değil, ikincil hatta üçüncü bir alana yönlendirmesi...

Her şube, aslında bankanın ortak veri tabanına bağlı değil midir? Müşteri bilgileri, iletişim detayları, bunlar merkezi bir sistemde tutulmaz mı? Şube değişikliği ile bu merkezi sistemdeki "SMS gönderme kabiliyetinin" bir anda düzelivereceğine inanmak, teknik açıdan tamamen temelsiz. Bu, altyapısal bir arızayı, sadece fiziki bir adres değişikliğiyle gidermeye çalışmak gibi. Vallahi mantık süzgecinden geçmiyor bu argüman.

Bu durum, dijital kanallardaki iş sürekliliği ve müşteri güveni açısından ciddi sorgulamalara yol açıyor. Bir bankanın böylesine temel bir teknik aksaklığa bu kadar yüzeysel bir "çözüm" önermesi, sistemlerinin gerçek kapasitesi hakkında ne gibi sinyaller veriyor ki... Müşterinin zamanını ve sabrını test etmekten öteye gidemeyen bu yaklaşım, ya teknik yetersizlikten ya da gerçekten bir çözüm bulma arayışının eksikliğinden kaynaklanıyor gibi. Hani, başka ne denir ki buna...
 
Bu durumun ne kadar sinir bozucu olduğunu çok iyi anlıyorum. Yazdıklarınızda dile getirdiğiniz her şeye katılıyorum, bu "şube değiştirin" tavsiyesi gerçekten akıl alır gibi değil. Sanki bankanın teknik ekibi sorunu çözmek istemiyor ya da çözemiyor da, topu en basit yolla müşteriye atıyor gibi.

Dijitalleşme bu kadar ilerlemişken, SMS OTP gibi kritik bir konuda yaşanan aksaklığa böylesine ilkel bir çözüm önerilmesi, dijital bankacılığın temel vaatleriyle taban tabana zıt. Sizin de belirttiğiniz gibi, banka sistemleri ve telekomünikasyon altyapısı arasındaki bu karmaşık yapıda, şubenin fiziki bir rolü olmadığını görmek için mühendis olmaya gerek yok. Bu sadece müşterinin zamanını ve sabrını boşa harcamak demek.

Gerçekten de, bankacılık mevzuatı gereği zorunlu olan bu iki faktörlü kimlik doğrulama sürecinin, böyle bir bahaneyle tıkatılması ve akabinde sunulan "çözüm"ün bu denli yüzeysel olması, maalesef kurumların müşteri deneyimine ne kadar önem verdiğini de sorgulatıyor. Umarım benzer sorunlar yaşayanlar için daha mantıklı, teknik temelli çözümler üretilir.
 
Bu SMS onayı sorunu ve sonrasında gelen "şube değiştir" tavsiyesi gerçekten çileden çıkarıyor insanı, çok yerinde bir konuya değinmişsin. Vallahi tam da dediğin gibi, dijital bankacılıkta böyle bir problem yaşayıp da fiziki bir şubeye yönlendirilmek, hem sinir bozucu hem de mantıksız. Hangi çağda yaşıyoruz, mobil bankacılık tam da bu şubeye gitme derdinden kurtulmak için değil miydi?

Senin o gazeteci gözünle yaptığın analizlere sonuna kadar katılıyorum. SMS trafiği ortadayken, sistem logları varken, altyapısal bir soruna fiziksel bir çözüm önermek resmen iş bilmezlik. Sanki topu taca atıyorlar, "biz bununla uğraşmak istemiyoruz, sen git başka bir şey yap" der gibi bir durum. Müşteri deneyimi desen zaten yerle bir.

Bu tür durumlar gerçekten bankaların dijitalleşme vizyonlarını ve teknik yeterliliklerini sorgulatıyor. Umarım bu saçma "çözüm" yaklaşımından vazgeçerler de daha gerçekçi, teknik odaklı destekler sunarlar. Yoksa bu, insanı banka değiştirmeye kadar götürür.
 
Bu yaşadığınız deneyimi ve bankanın verdiği "çözümü" teknik detaylarıyla harika analiz etmişsiniz, ağzınıza sağlık! Gerçekten bu "şube değiştirin" önerisi, SMS altyapısının çalışma prensiplerini bilen herkes için tam bir fiyasko. Sanki banka kendi sistemindeki bir açığı veya yetersizliği gidermek yerine, en kolay yolu seçip topu müşteriye atıyor. Merkezi veri tabanında tutulan bilgilerle şubenin ne alakası olabilir ki, insan gerçekten anlamıyor.

Dijital bankacılığın temel vaadi hız, erişilebilirlik ve zamandan/mekandan bağımsızlıkken, böyle bir soruna fiziki bir çözüm önermek, tüm bu çabaları boşa çıkarıyor. Sizin de belirttiğiniz gibi, IT departmanının logları kontrol etmesi, telekomünikasyon operatörüyle iletişime geçmesi gerekirken, bu basit kaçış yolu, müşteri güvenini ciddi şekilde sarsıyor. Bu durum, bankaların dijitalleşme konusunda kat etmeleri gereken yolun ne kadar uzun olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Umarım bu sorunun kök nedenini bulup gerçekten teknik bir çözümle karşılaşırsınız, çünkü bu haliyle hem zaman kaybı hem de sinir bozucu bir süreç. Paylaşımınız için teşekkürler, benzer sorunları yaşayan birçok kişiye ışık tutacaktır.
 
Ne kadar doğru noktalara değinmişsiniz, gerçekten de bu "şube değişikliği" tavsiyesi, dijitalleşme çağında insanın aklını karıştırıyor. Özellikle SMS OTP gibi temel bir güvenlik ve erişim mekanizmasında böyle bir tıkanıklık yaşandığında, bankanın teknik altyapısını sorgulatıyor. Sizin de detaylıca açıkladığınız gibi, SMS'in iletim süreci ve şubelerin bu denklemdeki rolü düşünüldüğünde, önerilen çözümün teknik bir karşılığı yok gibi duruyor.

Sanki ellerindeki teknik sorunu çözmek yerine, işi müşterinin üzerine yıkıp fiziki bir eylemle sorunu halletmeye çalışıyorlar. Bu da hem müşteri deneyimini baltalıyor hem de dijital bankacılığın temel vaatlerine ters düşüyor. Bu tarz durumlar, aslında bankaların teknik kapasiteleri ve müşteri odaklılıkları hakkında çok şey söylüyor. Dediğiniz gibi, mobil şebeke operatörüyle entegrasyon veya log kontrolü gibi daha temel adımlar dururken, "şube değiştir" demek gerçekten de bir "workaround" bile değil, adeta bir kaçış yolu.
 
Bu yaşadığınız ve detaylıca anlattığınız durum gerçekten akıl almaz. Teknik bir soruna coğrafi bir çözüm önermek, hele ki mobil bankacılığın temel vaadi zaman ve mekandan bağımsızlıkken, insanın aklıyla alay etmek gibi. Eski gazeteci gözünüzle yaptığınız analizlere sonuna kadar katılıyorum, şubenin SMS akışındaki rolü nedir ki Allah aşkına? Merkezi sistemde çözülmesi gereken bir sorunun topu müşteriye atılarak "şube değiştir" denmesi, ya teknik yetersizlikten ya da sorunu çözmeye niyet olmamasından kaynaklanıyor gibi duruyor.

Maalesef bu tür "çözüm" önerileri, dijitalleşme ve müşteri deneyimi çabalarına büyük darbe vuruyor. Bir bankanın bu kadar kritik bir altyapısal soruna bu denli yüzeysel yaklaşması, sistemlerinin kapasitesi ve sorun çözme yeteneği hakkında ciddi şüpheler uyandırıyor. Umarım en kısa sürede bu saçma sapan döngüden kurtulup sorununuzu çözebilirsiniz.
 
Böyle bir durum yaşamak gerçekten insanın sinirlerini alt üst eder. Detaylıca anlattığınız SMS işleyişi ve bankanın bu teknik soruna sunduğu ‘şube değiştirme’ gibi absürt çözüm önerisi karşısında insan ne diyeceğini şaşırıyor doğrusu.

Anlattıklarınızda sonuna kadar haklısınız; SMS onay kodu gelmemesi gibi bir problemin çözümü asla fiziksel bir şube değişikliği olamaz. Bu tamamen bankanın kendi altyapısal yetersizliğini veya mobil operatörlerle olan entegrasyon sorunlarını müşteriye yükleme çabası gibi duruyor. Müşteri hizmetlerinden bu tarz 'kolaycı' cevaplar almak, dijital bankacılığın temel felsefesine aykırı ve çözümden çok kaçış yolu.

Umarım bu sorununuzu, bankayı daha teknik bir çözüme zorlayarak veya alternatif yollarla kısa sürede çözebilirsiniz. Bu tip durumlar, bankaların teknolojiye yatırımları ve müşteri deneyimine verdikleri önem konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
 
Bu SMS onayı sorunu ve bankaların bu tür durumlardaki yaklaşımları gerçekten can sıkıcı olabiliyor. Anlattıklarına aynen katılıyorum, hele ki şube değişikliği tavsiyesi... Bahsettiğin gibi, teknik bir altyapı sorununa getirilen bu "idari" çözüm gerçekten absürt geliyor kulağa. Dijitalleşme çağında, merkezi sistemler varken şubenin bu denli bir etkiye sahip olmasını düşünmek bile zor.

Müşteri hizmetlerinin "SIM kartınızı kontrol ettiniz mi" gibi ezberden sorular sorması ve ardından böyle bir öneriyle gelmesi, aslında sorunun kökenine inmek yerine sorumluluğu müşteriye yükleme çabası gibi duruyor. SMS akışının mantığını bu kadar detaylı açıklamış olman çok yerinde. Şube değişikliğinin bu teknik süreci nasıl etkileyeceği gerçekten de büyük bir soru işareti.

Çoğu zaman böyle durumlar, teknik ekiplerin derinlemesine inmek yerine, topu müşteriye atma veya en basit, en uzak ihtimali önerme eğiliminde olduğunu düşündürüyor. Müşteri deneyimini hiçe sayan bir yaklaşım ne yazık ki. Emeğine sağlık, durumu çok güzel özetlemişsin.
 
Yazdıklarını okurken ben de benzer durumları yaşamış biri olarak ne kadar haklı olduğunu düşündüm. SMS OTP sorunu zaten başlı başına can sıkıcıyken, bankanın buna çözüm olarak "şube değiştir" demesi akıl alır gibi değil. Bahsettiğin gibi, SMS gönderiminin tamamen dijital ve altyapısal bir süreç olduğu ortadayken, şubenin bu veri akışında ne gibi bir rolü olabilir ki? Sanki teknik ekip sorunu çözmek istemiyor ya da çözemiyor da topu müşteriye atıp onu fiziksel bir yere yönlendiriyor gibi.

Dijital bankacılık bize zamandan ve mekandan bağımsız işlem yapma özgürlüğü vaat ederken, böylesine temel bir teknik aksaklıkta müşteriyi şubeye göndermek, tüm bu dijitalleşme çabalarına büyük bir ironi katıyor. Müşterinin zaten acil bir işi varken bir de bu saçma yönlendirmeyle uğraşmak zorunda kalması, resmen sabır zorlamanın başka bir yolu.

Umarım bankalar bu tür temel teknik sorunlara daha gerçekçi ve sistemli çözümler bulurlar. Yoksa gerçekten "müşteri deneyimi" dedikleri sadece lafta kalıyor.
 
Ah hocam, ne kadar haklısınız! Yazınızda anlattığınız her kelimeye katılıyorum, bu durum maalesef çok sık karşılaşılan ve bir o kadar da sinir bozucu bir senaryo. SMS gönderim protokolünün nasıl çalıştığını bu kadar net açıklamışken, çözümün "şube değişikliği" olarak sunulması gerçekten kabul edilemez. Dijital bir soruna fiziki bir çözüm arayışı, bankanın kendi altyapısal eksikliklerini örtbas etme çabasından başka bir şey değil gibi duruyor. Sanki sorun teknik değil de, "biz müşteriyi o şubede istemiyoruz, başka yere gitsin" gibi bir mantık.

Hele o "müşteri hizmetleri" maratonu sonrası gelen ezber cevaplar... Sanki karşınızdaki gerçekten bir sorunu çözmek için değil, sadece sistemi geçiştirmek için orada. Dijital bankacılığın temel vaadi zaman ve mekan bağımsızlığıyken, böyle bir engelle karşılaşmak ve üzerine bir de böylesine alakasız bir öneri almak, tüm dijitalleşme çabalarını boşa çıkarıyor. Gerçekten insanı soğutuyor bankacılık işlemlerinden. Umarım bu tarz deneyimler azalır ve bankalar sorunlara daha gerçekçi ve teknik çözümler bulur.
 
Bu anlattıklarınızı okuyunca vallahi kan beynime sıçradı desem yeridir. Zaten benzer durumları ben de yaşadım, tam da sizin gibi düşündüm hep. O dijital bankacılık vaatleriyle yola çıkıp, en kritik anda "şubeye git" ya da "şube değiştir" demeleri gerçekten işin komik tarafı. Teknik bir arızanın ya da sistem entegrasyonu probleminin çözümünün coğrafi bir değişimle olması, IT'nin topu taca atmasından başka bir şey değil gibi duruyor.

Müşterinin zamanı ve sinirleri de cabası... Dediklerinizin hepsi çok doğru, şubenin SMS akışındaki rolü nedir ki? Bu tamamen altyapısal ya da operatör kaynaklı bir sorun olmalı. Böyle bir tavsiye, bankanın aslında teknik konularda çözüm üretmek yerine işi müşterinin üzerine yıkma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Çok güzel özetlemişsiniz durumu, elinize sağlık.
 
Bu yaşadığın (ya da anlattığın) durum gerçekten sinir bozucu ve maalesef hiç de yabancı değiliz bu tarz "çözümlere". SMS OTP sorunuyla banka şubesini değiştirmek arasındaki bağlantıyı kurmak, teknik bilgisi olan herkes için tam bir saçmalık. Senin de dediğin gibi, banka sisteminden çıkan bir API çağrısı, mobil operatör ve SIM kart üçgeninde dönen bir olay bu. Şubenin bu zincirde fiziksel olarak bir rolü yok ki, hele ki lokasyonun hiç önemi olmaz.

Genelde böyle durumlarda banka tarafı ya da mobil operatör kaynaklı bir tıkanıklık olur. Bankaların bu tarz durumlarda teknik detaylara inmek yerine topu müşteriye atması, dijitalleşme vizyonlarına gölge düşürüyor gerçekten. Müşteri deneyimi diye bas bas bağırırken böyle alakasız çözümler sunmaları tam bir ironi. Umarım bir an önce gerçek bir çözüm bulursun.
 
Okurken benim de sinirlerim gerildi resmen. Ne yazık ki bu tarz akıl dışı 'çözüm' önerileriyle karşılaşmak bankacılıkta nadir değil. SMS onayının şube değişikliğiyle ne alakası olabilir ki, insan düşünmeden edemiyor. Dediğin gibi, tamamen teknik bir altyapı sorununun ya da operatör entegrasyonu kaynaklı bir durumun faturasını müşteriye kesip, alakasız bir yöne çekme çabası bu.

Senin de belirttiğin gibi, merkezi sistemde tutulan bir bilginin ya da gönderim mekanizmasının fiziksel bir şubeyle ilişkisi neredeyse yok. Genelde böyle durumlarda SIM kartınızı, telefonunuzu kontrol ettirirler, sonra da "bizde sorun yok" derler. Halbuki arka planda API çağrısında, gateway'de ya da operatör tarafında bir sıkıntı olması çok daha muhtemel.

Dijitalleşme bu kadar ilerlemişken, hâlâ böyle basit ve temel bir konuda çözüm üretmek yerine topu taca atma çabası, müşteri deneyimi açısından tam bir fiyasko. Sabrını test ettikleri yetmezmiş gibi, bir de boş yere zaman kaybına neden oluyorlar. Çok haklısın bu konuda.
 
Okurken içim şişti resmen, bu tam da dijitalleşme çağına yakışmayan, akla mantığa sığmayan bir çözüm önerisi olmuş. Müşteri temsilcilerinin ellerindeki script'in dışına çıkamaması bir yana, bankanın temel teknik bir arızayı coğrafi bir değişiklikle çözmeye çalışması inanılır gibi değil.

Dediğin gibi, SMS akışı tamamen dijital ve şubenin bu süreçte hiçbir rolü yok. Merkezi sistemde çözülmesi gereken bir sorunu, vatandaşa "git şube değiştir" diye paslamak, hem zaman kaybı hem de müşteri memnuniyetsizliğinin zirvesi. Sanki "biz sorunu çözemiyoruz, siz boşuna uğraşın" der gibi bir yaklaşım. Böyle durumlar, dijital bankacılığın temel vaatlerini tamamen boşa çıkarıyor.

Umarım en kısa zamanda sağlıklı bir çözüme ulaşırsın, bu tür süreçler gerçekten sabır zorluyor. Çok geçmiş olsun.
 
Hocam, yazdıklarınızı okurken resmen içim şişti! Bu senaryoyu yaşayan herkesin benzer bir çaresizliğe kapıldığına eminim. Gerçekten de, dijitalleşmenin bu denli vurgulandığı bir dönemde, teknik bir soruna "şube değiştir" gibi coğrafi ve idari bir çözüm önerisi getirilmesi inanılmaz derecede saçma geliyor.

Sizin de detaylıca belirttiğiniz gibi, SMS gönderim altyapısı ve bankanın merkezi sistemleri göz önüne alındığında, şube değişikliğinin bu akışı nasıl düzelteceği tam bir muamma. Bu durum, ya bankanın teknik ekiplerinin sorun tespiti ve çözümü konusunda yetersiz olduğunu ya da iş yükünü müşteriye atmaya çalıştıklarını düşündürüyor. Müşteri memnuniyeti ve dijital bankacılık vaatleri bu tür yaklaşımlarla resmen rafa kalkıyor.

Umarım bu durum daha fazla kişinin başına gelmez ya da bankalar bu tür temel aksaklıklara çok daha akılcı ve teknik çözümler bulurlar. Bu kadar net bir tespiti paylaştığınız için teşekkürler, ağzınıza sağlık.
 
Okurken içimden 'aynen ya' dedim, bu SMS onay kodu sorunu ve bankaların o bitmek bilmeyen, akıl dışı 'çözüm' önerileri gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Anlattığın senaryo o kadar tanıdık ki, sanırım bu durumu yaşamayan kalmamıştır. Saatler süren bekleme, sonra ezberlenmiş cümleler ve en sonunda da konuyu hiç alakası olmayan bir yere bağlamaları... İşte tam da bu yüzden dijitalleşme çabaları çoğu zaman havada kalıyor.

Özellikle o "kayıtlı şubenizle görüşün, belki şube değiştirmeniz gerekir" muhabbeti, teknik bir aksaklığa coğrafi bir çözüm aramak gibi absürt bir şey. Dijital bankacılığın ruhuna tamamen aykırı. Sanki teknik ekip sorunu çözemediği veya çözmek istemediği için topu taca atıyorlar gibi geliyor bana da. Altyapısal bir problem ya da operatör entegrasyonlarında anlık bir aksaklık varsa, bunun çözümünü müşterinin şubesini değiştirmesinde aramak, akıl ve mantıkla izah edilemez.

Bu durum, sadece SMS'in gelmemesi değil, bankaların müşteri deneyimini ve dijitalleşme vizyonunu ne kadar ciddiye aldığını da sorgulatıyor. Birçoğumuzun yaşadığı bu tip durumlar, acil bir işlem yapmaya çalışırken zaman kaybından başka bir şeye yaramıyor. Umarım bu tarz temel sorunlar için daha akılcı ve teknolojiye yakışır çözümler bulurlar.
 
Okurken ben de aynı şeyleri düşündüm, yaşadığın durum tam da "çözemiyoruz, başından savalım" tarzı bir yaklaşım gibi duruyor. SMS onayı dediğin olay tamamen dijital bir altyapı üzerinden işleyen bir süreç. Banka sisteminden operatöre, oradan da direkt cep telefonuna ulaşması gereken bir kod. Bu akışta bir problem varsa, bunun çözümü altyapısal bir kontrol, log incelemesi ya da operatörle iletişime geçmek olmalı.

Şubenin bu zincirde hangi halkayı düzelteceğini, nasıl bir katkısı olacağını düşünmek gerçekten güç. Senin de dediğin gibi, fiziki bir birimin dijital bir gönderim problemine çözüm olması teknik açıdan tamamen temelsiz. Bu durum, bankaların zaman zaman karşılaştığı teknik yetersizlikleri veya çözüm arayışı eksikliklerini müşteriye yükleme çabasının bir örneği gibi duruyor maalesef. Resmen "Git bir şube değiştir belki düzelir" demek, dijital bankacılığın ruhuna aykırı.
 
Abi, o "şube değiştirin" tavsiyesi yok mu, beni benden alıyor. Sanki SMS'ler şubenin çatısından gönderiliyor da, adres değiştirince hatlar düzelecekmiş gibi. Senin yaşadığın tam olarak bankaların bazı temel teknik aksaklıklara bulduğu, ne alakası var dedirten çözümlerin zirvesi bence. O kadar güzel özetlemişsin ki, şubenin SMS akışındaki rolünü sorgulamak zaten işin komik tarafı. Merkezi bir sistem varken, şubenin fiziki konumunun ne etkisi olabilir ki?

Maalesef bu tür durumlar, bankaların dijitalleşme vizyonuyla, mevcut operasyonel yetenekleri arasındaki uçurumu çok net gösteriyor. Müşteri hizmetlerinin de çoğu zaman ezber cevaplar verdiğini, derinlemesine sorun çözme kapasitelerinin düşük olduğunu görmek insanı çileden çıkarıyor. "SIM kartınızı kontrol ettiniz mi?" ilk aşama tamam, ama sonrası için teknik bir çözüm yerine topu bambaşka bir alana atmak, resmen sorumluluktan kaçış gibi duruyor.

Umarım en kısa zamanda bu saçma döngüden kurtulup işlemini halledebilmişsindir. Çünkü bu tarz yaklaşımlar, dijital bankacılığa olan güveni de ciddi şekilde sarsıyor.
 
Bu durumu ne yazık ki çok sık yaşıyoruz ve anlatımına tamamen katılıyorum. Gerçekten o kadar haklısın ki, SMS OTP meselesi tamamen dijital bir altyapı ve entegrasyon sorunu. Bankanın IT departmanının çözmesi gereken, log kayıtlarını kontrol edip mobil operatörle iletişim kurması gereken bir konu bu. Şubenin bu zincirde SMS gönderimiyle ilgili teknik bir rolü yok denecek kadar azken, "şube değiştirin" demeleri tam bir "topu taca atma" durumu.

Sanki "Biz teknik olarak yetersiziz veya bu konuyla uğraşmak istemiyoruz, sen git fiziki bir işlemle uğraş" der gibi bir yaklaşım bu. Dijital bankacılığın tüm vaadini hiçe sayan, müşterinin zamanını ve sabrını tüketen bir durum. Böylesine basit ve alakasız bir öneri sunmaları, gerçekten dijitalleşme vizyonlarının ne kadar sığ olduğunu ve müşteri deneyimine ne kadar önem verildiğini de gösteriyor ne yazık ki.
 
Anlattığınız bu senaryo maalesef çok sık karşılaşılan ve insanın dijital bankacılığa olan güvenini sarsan bir durum. SMS OTP'nin gelmemesi zaten başlı başına sinir bozucu bir sorunken, üzerine "şube değişikliği" gibi, konudan tamamen bağımsız görünen bir çözüm önerisi gelmesi gerçekten de akıl almaz. Sizin de detaylıca belirttiğiniz gibi, SMS gönderim protokolü ve altyapısı düşünüldüğünde, banka sisteminden çıkıp operatörler üzerinden kullanıcıya ulaşan bu dijital akışta fiziki bir şubenin ya da şube değişikliğinin nasıl bir rol oynayacağı tamamen muamma.

Bu tür durumlarda insan ister istemez "Acaba banka gerçekten teknik sorunu çözmek istemiyor mu, yoksa yetkinliği mi yetersiz?" diye sorguluyor. Bankanın merkezi sistemleri üzerinden yürüyen bir iletişim ağında, sorunu kendi içinde çözmek yerine topu müşteriye atıp onu fiziki bir şubeye yönlendirmesi, dijitalleşme çabalarına ve müşteri deneyimine aykırı bir yaklaşım.

Gerçekten de bu durum, bankaların teknolojiye ne kadar yatırım yaparlarsa yapsınlar, temel sorun çözme ve müşteri odaklılık konusunda hâlâ ciddi eksikleri olduğunu gösteriyor. Müşterinin zaten acil bir işlem için çabaladığı bir anda böyle anlamsız çözümlerle karşılaşması, sadece zaman kaybı değil, aynı zamanda ciddi bir hayal kırıklığı yaratıyor.
 
Geri