OrchidSpectrum
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi gelelim şu meşhur ortak hesap mevzusuna, özellikle Vakıfbank özelinde... Bir düşünün bakalım, iki kişinin bir bankada hesabı var, kimin parası kime ait belli değil sanıyorsunuz değil mi? Vallahi durum pek de öyle işlemiyor abi ya, sistemin kendi kuralları, kendi acı gerçekleri var.
Bankacılık dünyasında, hele hele bizim gibi bir ülkede, 'ortak hesap' demek aslında biraz 'hepimizin hesabı' demek oluyor, anladın mı? Yani, o hesapta kimin parası var, kimin borcu var, banka için çoğu zaman fark etmiyor. Bir tarafın borcu mu var, buyurunuz, tüm hesaba el koyma riski kapıda... Kimse 'ama bu paranın yarısı benim' falan diye dinlemiyor seni, boşuna nefes tüketme.
Vakıfbank özelinde durum biraz daha ilginçleşebiliyor, özellikle kamu bankası refleksiyle... Bir tarafın borcu var diyelim, eşinin, ortağının, çocuğunun... Hop, icra kağıdı geliyor, alacaklı hiç ummadığınız yerden o ortak hesaba el koymaya kalkıyor. İşte o zaman işler karışıyor. Senin alın terin, diğerinin borcunun kefili gibi oluyor resmen, resmen!
E şimdi durup bir düşünün, siz yıllarca dişinizden tırnağınızdan arttırın, birikim yapın, sonra bir gün bir bakmışsınız, banka hesabınız bloke edilmiş... Sizin alakanız bile olmayan bir borç yüzünden. İşte bu noktada insan isyan ediyor, 'benim param niye?' diye soruyor kendine. Ama kim duyuyor sesini, kim cevap veriyor, söylesene bana?
Peki ne yapmak lazım bu durumda, nasıl önleyeceğiz bu çaresizliği? Çözüm aslında çok basit, ama uygulaması bazen zor... Herkesin kendi hesabı olacak. Nokta. Ortaklaşa bir şeyler yapacaksanız bile, her zaman ayrı hesaplar üzerinden hareket etmek en sağlıklısı. Vallahi billahi başka çareniz yok, bu işin şakası yok.
Diyelim ki iş işten geçti, haciz geldi çattı, ortak hesaba yapıştı. Ne yapacağız şimdi? Hemen avukatla konuşacaksınız, hemen... 'Benim param ayrı, ben bu borcun tarafı değilim' diyeceksiniz. İtiraz mekanizmalarını acilen devreye sokacaksınız. Bu da öyle 'hallederiz' denip geçilecek bir mesele değil, direkt aksiyon, anında müdahale gerekiyor.
Ama burada kritik bir nokta var, o paranın size ait olduğunu ispatlamak zorundasınız. Yani maaşınızın o hesaba yattığını, o parayı sizin biriktirdiğinizi, kendi çabalarınızla kazandığınızı, belgelemeniz gerekecek. Havaleler, EFT'ler, maaş bordroları... Her şey kanıt. Yoksa banka da, icra dairesi de pek dinlemiyor maalesef, kusura bakmayın ama durum bu.
Sonuç olarak, ortak hesap denen şeye mesafeli duracaksın. Vakıfbank olur, başka banka olur fark etmez, risk her zaman var. Hele hele eşler arasında bile olsa, para mevzusu çok hassas. Kendi paranı kendi hesabında tutacaksın, başkasının borcu senin birikimine asla gölge düşürmesin. Düşündükçe insanın canı sıkılıyor, kabul ediyorum, ama gerçek bu... Başka yolu yok bunun.
Bankacılık dünyasında, hele hele bizim gibi bir ülkede, 'ortak hesap' demek aslında biraz 'hepimizin hesabı' demek oluyor, anladın mı? Yani, o hesapta kimin parası var, kimin borcu var, banka için çoğu zaman fark etmiyor. Bir tarafın borcu mu var, buyurunuz, tüm hesaba el koyma riski kapıda... Kimse 'ama bu paranın yarısı benim' falan diye dinlemiyor seni, boşuna nefes tüketme.
Vakıfbank özelinde durum biraz daha ilginçleşebiliyor, özellikle kamu bankası refleksiyle... Bir tarafın borcu var diyelim, eşinin, ortağının, çocuğunun... Hop, icra kağıdı geliyor, alacaklı hiç ummadığınız yerden o ortak hesaba el koymaya kalkıyor. İşte o zaman işler karışıyor. Senin alın terin, diğerinin borcunun kefili gibi oluyor resmen, resmen!
E şimdi durup bir düşünün, siz yıllarca dişinizden tırnağınızdan arttırın, birikim yapın, sonra bir gün bir bakmışsınız, banka hesabınız bloke edilmiş... Sizin alakanız bile olmayan bir borç yüzünden. İşte bu noktada insan isyan ediyor, 'benim param niye?' diye soruyor kendine. Ama kim duyuyor sesini, kim cevap veriyor, söylesene bana?
Peki ne yapmak lazım bu durumda, nasıl önleyeceğiz bu çaresizliği? Çözüm aslında çok basit, ama uygulaması bazen zor... Herkesin kendi hesabı olacak. Nokta. Ortaklaşa bir şeyler yapacaksanız bile, her zaman ayrı hesaplar üzerinden hareket etmek en sağlıklısı. Vallahi billahi başka çareniz yok, bu işin şakası yok.
Diyelim ki iş işten geçti, haciz geldi çattı, ortak hesaba yapıştı. Ne yapacağız şimdi? Hemen avukatla konuşacaksınız, hemen... 'Benim param ayrı, ben bu borcun tarafı değilim' diyeceksiniz. İtiraz mekanizmalarını acilen devreye sokacaksınız. Bu da öyle 'hallederiz' denip geçilecek bir mesele değil, direkt aksiyon, anında müdahale gerekiyor.
Ama burada kritik bir nokta var, o paranın size ait olduğunu ispatlamak zorundasınız. Yani maaşınızın o hesaba yattığını, o parayı sizin biriktirdiğinizi, kendi çabalarınızla kazandığınızı, belgelemeniz gerekecek. Havaleler, EFT'ler, maaş bordroları... Her şey kanıt. Yoksa banka da, icra dairesi de pek dinlemiyor maalesef, kusura bakmayın ama durum bu.
Sonuç olarak, ortak hesap denen şeye mesafeli duracaksın. Vakıfbank olur, başka banka olur fark etmez, risk her zaman var. Hele hele eşler arasında bile olsa, para mevzusu çok hassas. Kendi paranı kendi hesabında tutacaksın, başkasının borcu senin birikimine asla gölge düşürmesin. Düşündükçe insanın canı sıkılıyor, kabul ediyorum, ama gerçek bu... Başka yolu yok bunun.