IndigoLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Vakıfbank’ta bir anda e-haciz blokesi görmek… İnsanın önce beyninden vurulmuşa dönmesi gibi bir şey bu, vallahi billahi öyle. Sabah bir giriyorsun internet bankacılığına, hesapta para var ama kullanamıyorsun, bir de o uyarı… İşte o an anladım, başımıza bir iş gelmişti. Neyse ki borcu harcı biliyorduk, oradan hemen bir yere bağladık meseleyi.
İlk iş tabii, o borcun nereden geldiğini, kime ait olduğunu netleştirmek lazım. Yoksa boşuna debelenirsin, bir dünya da laf kalabalığı… Önce bir vergi dairesi, bir SGK sorgulaması falan, ne bileyim e-devletten bir bakın derim. Genelde buralardan çıkıyor o haciz mektupları, kararları. Benimki de belli bir kurumdan gelmişti, biliyorduk zaten.
Borcu kapatmak en hızlı çözüm. Kapatmak derken, kuruşu kuruşuna ödemek demek bu. Kimin koyduğunu bulduktan sonra, ilgili kurumla iletişime geçiyorsun hemen. Ödemeyi yapıyorsun, makbuzunu falan mutlaka al kenara koy. Bu önemli, bak, sakın ola hafife alma o makbuzları...
Para yatırma işlemi tamamlandıktan sonra, işte asıl mesai burada başlıyor. Borcu ödediğin kurumdan o "haciz fek yazısı" dedikleri belgeyi alacaksın. Hani şu, "Borç ödenmiştir, haciz kaldırılmıştır," diye resmi mühürlü kağıt var ya, heh işte o. Bazı yerler hemen veriyor, bazıları oyalanıyor biraz… Peşini bırakmamak lazım, abi ya.
O yazıyı aldıktan sonra soluğu Vakıfbank şubenizde alacaksınız. Şubeye girmeden önce fotokopilerini de çektirsen fena olmaz. Malum, her an her şey istenir bizden… Neyse, o resmi belgeyi gişedeki görevliye uzatıyorsun. Onlar sisteme giriyorlar, kontrollerini yapıyorlar falan filan…
Bazen diyorlar ki, "Birkaç iş günü sürebilir," bazen de hemen anında kaldırıyorlar. Bu biraz da yoğunluğa, bankanın iç işleyişine göre değişiyor sanırım. Benim durumumda biraz beklemiştim, insan meraklanıyor tabii, "Acaba oldu mu, ne oldu?" diye.
Ama sonuçta, o yazı bankaya ulaştı mı, sisteme girildi mi, blokeyi kaldırıyorlar. Para serbest kalıyor, oh mis! Sanki kilitli bir kapı açılmış gibi… Yani kısacası, önce nereden geldiğini bul, ödemeni yap, o fek yazısını al ve bankana götür. Süreç bu kadar basit, ama bazen sinirleri yoran bir basitlik olabiliyor işte. Sabır işi biraz da…
İlk iş tabii, o borcun nereden geldiğini, kime ait olduğunu netleştirmek lazım. Yoksa boşuna debelenirsin, bir dünya da laf kalabalığı… Önce bir vergi dairesi, bir SGK sorgulaması falan, ne bileyim e-devletten bir bakın derim. Genelde buralardan çıkıyor o haciz mektupları, kararları. Benimki de belli bir kurumdan gelmişti, biliyorduk zaten.
Borcu kapatmak en hızlı çözüm. Kapatmak derken, kuruşu kuruşuna ödemek demek bu. Kimin koyduğunu bulduktan sonra, ilgili kurumla iletişime geçiyorsun hemen. Ödemeyi yapıyorsun, makbuzunu falan mutlaka al kenara koy. Bu önemli, bak, sakın ola hafife alma o makbuzları...
Para yatırma işlemi tamamlandıktan sonra, işte asıl mesai burada başlıyor. Borcu ödediğin kurumdan o "haciz fek yazısı" dedikleri belgeyi alacaksın. Hani şu, "Borç ödenmiştir, haciz kaldırılmıştır," diye resmi mühürlü kağıt var ya, heh işte o. Bazı yerler hemen veriyor, bazıları oyalanıyor biraz… Peşini bırakmamak lazım, abi ya.
O yazıyı aldıktan sonra soluğu Vakıfbank şubenizde alacaksınız. Şubeye girmeden önce fotokopilerini de çektirsen fena olmaz. Malum, her an her şey istenir bizden… Neyse, o resmi belgeyi gişedeki görevliye uzatıyorsun. Onlar sisteme giriyorlar, kontrollerini yapıyorlar falan filan…
Bazen diyorlar ki, "Birkaç iş günü sürebilir," bazen de hemen anında kaldırıyorlar. Bu biraz da yoğunluğa, bankanın iç işleyişine göre değişiyor sanırım. Benim durumumda biraz beklemiştim, insan meraklanıyor tabii, "Acaba oldu mu, ne oldu?" diye.
Ama sonuçta, o yazı bankaya ulaştı mı, sisteme girildi mi, blokeyi kaldırıyorlar. Para serbest kalıyor, oh mis! Sanki kilitli bir kapı açılmış gibi… Yani kısacası, önce nereden geldiğini bul, ödemeni yap, o fek yazısını al ve bankana götür. Süreç bu kadar basit, ama bazen sinirleri yoran bir basitlik olabiliyor işte. Sabır işi biraz da…