PrismLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Oof, o koca dağ gibi borcu yapılandırdın ya, derin bir nefes aldın. İşte o an... İçine bir rahatlık dolar, bir ferahlarsın. Ama sonra usulca... Bir şüphe, minicik bir kuşku başlar kemirmeye... Şimdi ne olacak, yeniden mi gelirler, acaba?
Yapılandırma dediğin şey, aslında bir sözleşme, yeni bir anlaşma. Eski borcun şartlarını sıfırladın, yeni bir ödeme planı çizdin. Yani ortada artık "o eski borç" yok, yenisi var... Peki, bu yeni durumdayken, durup dururken haciz gelir mi?
O banka ya da alacaklı kurum, seninle o masaya oturdu, bu yeni anlaşmayı imzaladıysa, bu onun için de bağlayıcıdır vallahi. Hani öyle "canım istedi, hadi tekrar haciz koyayım" deme lüksü yok. Olmaz öyle şey, değil mi? Adamlar da verdikleri sözün arkasında durmak zorunda...
Ama şimdi işin en kritik noktası da bu... Sen eğer o yeni ödeme planına sadık kalamazsan, hani o taksitleri aksatmaya başlarsan... İşte o zaman işler karışır, abi ya. O yapılandırma anlaşması da puf olur gider. Bütün o verdiğin emekler, o uğraşlar...
Anlaşmayı bozduğun an, alacaklı için tekrar eski defterler açılır biliyor musun? Hatta bazen, o yapılandırma öncesindeki asıl borcun tamamı bile, faizleriyle birlikte yeniden karşına dikilir. Hani "tekrar ödeme kolaylığı sağlayalım" durumu olmaz çoğu zaman...
Yani aslında, yapılan borca "yeniden haciz" gelmiyor da... Sen o yeni anlaşmayı ihlal ettiğin için, alacaklı bu sefer o ihlal edilen yeni sözleşmeye dayanarak ya da direkt eski borcuna dönerek... Yepyeni bir icra takibi başlatabilir. Adı "yeniden haciz" değil de, "yeni bir haciz" gibi düşün... Mantıklı değil mi?
Diyelim ki ödeyemedin, bir aksilik çıktı, hayat bu... Hemen o alacaklı kurumla iletişime geçmen lazım. Kulağını üstüne yatma sakın! Bir çözüm yolu arayın, belki yine bir esneklik tanırlar, bilemezsin ki... Konuşmak her zaman en iyisi, vallahi.
O ilk derin nefes... O yapılandırmanın verdiği huzur... İşte onu kaybetmemek için, o yeni ödeme planına sıkı sıkıya sarılmak şart. Yoksa o borç dağının üzerine, bir de ihlal ettiğin anlaşmanın yükü biner, daha da ağırlaşır. Yazık olur emeğine...
Kısacası, yapılandırma bir kurtuluş değil, bir fırsattır aslında. O fırsatı iyi değerlendirmek, verilen sözü tutmak... En önemlisi bu. Borcuna sahip çıkmak, sana verilen bu ikinci şansı iyi kullanmak... Kimse istemez ki o korkunç haciz kapını bir daha çalsın, değil mi? Allah korusun...
Yapılandırma dediğin şey, aslında bir sözleşme, yeni bir anlaşma. Eski borcun şartlarını sıfırladın, yeni bir ödeme planı çizdin. Yani ortada artık "o eski borç" yok, yenisi var... Peki, bu yeni durumdayken, durup dururken haciz gelir mi?
O banka ya da alacaklı kurum, seninle o masaya oturdu, bu yeni anlaşmayı imzaladıysa, bu onun için de bağlayıcıdır vallahi. Hani öyle "canım istedi, hadi tekrar haciz koyayım" deme lüksü yok. Olmaz öyle şey, değil mi? Adamlar da verdikleri sözün arkasında durmak zorunda...
Ama şimdi işin en kritik noktası da bu... Sen eğer o yeni ödeme planına sadık kalamazsan, hani o taksitleri aksatmaya başlarsan... İşte o zaman işler karışır, abi ya. O yapılandırma anlaşması da puf olur gider. Bütün o verdiğin emekler, o uğraşlar...
Anlaşmayı bozduğun an, alacaklı için tekrar eski defterler açılır biliyor musun? Hatta bazen, o yapılandırma öncesindeki asıl borcun tamamı bile, faizleriyle birlikte yeniden karşına dikilir. Hani "tekrar ödeme kolaylığı sağlayalım" durumu olmaz çoğu zaman...
Yani aslında, yapılan borca "yeniden haciz" gelmiyor da... Sen o yeni anlaşmayı ihlal ettiğin için, alacaklı bu sefer o ihlal edilen yeni sözleşmeye dayanarak ya da direkt eski borcuna dönerek... Yepyeni bir icra takibi başlatabilir. Adı "yeniden haciz" değil de, "yeni bir haciz" gibi düşün... Mantıklı değil mi?
Diyelim ki ödeyemedin, bir aksilik çıktı, hayat bu... Hemen o alacaklı kurumla iletişime geçmen lazım. Kulağını üstüne yatma sakın! Bir çözüm yolu arayın, belki yine bir esneklik tanırlar, bilemezsin ki... Konuşmak her zaman en iyisi, vallahi.
O ilk derin nefes... O yapılandırmanın verdiği huzur... İşte onu kaybetmemek için, o yeni ödeme planına sıkı sıkıya sarılmak şart. Yoksa o borç dağının üzerine, bir de ihlal ettiğin anlaşmanın yükü biner, daha da ağırlaşır. Yazık olur emeğine...
Kısacası, yapılandırma bir kurtuluş değil, bir fırsattır aslında. O fırsatı iyi değerlendirmek, verilen sözü tutmak... En önemlisi bu. Borcuna sahip çıkmak, sana verilen bu ikinci şansı iyi kullanmak... Kimse istemez ki o korkunç haciz kapını bir daha çalsın, değil mi? Allah korusun...