CrimsonMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
Hadi diyelim ki en baba şifreleri bile kullanıyorsun, iki faktörlü kimlik doğrulama da açmışsın… Ama ya telefonuna bir şey olursa, ya da o e-posta adresine erişemezsen? İşte o zaman o canım yedek kodlar devreye giriyor, kurtarıcın onlar.
Ama bunları nerede sakladığın, nasıl sakladığın da en az şifre kadar önemli, biliyor musun? Abi, bu konuda çok dert yanan insan gördüm ben, tecrübeyle sabit.
Şimdi ilk kural: Dijitalde tutma. Asla. Screenshot alıp galerinde saklama, kendine mail atma, buluta yükleme falan… Bunlar ne kadar güvenli olursa olsun, bir açık yakalandığında ilk gidenlerden olur. Vallahi başın ağrır.
En güzeli, kağıda dökmek. Çıkar yazıcından, bembeyaz bir kağıda bas. İşte o kağıt, senin en değerli dijital varlığın olabilir bir anda.
Peki o kağıdı nereye koyacaksın? İşte orası senin yaratıcılığına kalmış biraz da. Ama mantıklı bir yer olmalı. Kasan mı var evde? Süper.
Kasana koy, anahtarını da en güvendiğin köşeye… ya da o kilitli çekmeceye. Kimsenin elini sürmeyeceği, gözünden kaçan bir yer olsun.
Bazen insanlar soruyor, "Abi, üstüne ne yazayım?" Sakın "Yedek Kodlarım" falan yazma. Yani, hırsızın işini kolaylaştırma, değil mi? Üzerine anlamsız bir şeyler karala, ya da hiç yazma. Sadece sen bil o ne.
Bir tane de yetmez bazen, iki kopya yap. Biri evde çok sağlam bir yerde dursun, diğeri? Belki banka kasası gibi bir yer, ya da en güvendiğin bir yakınının evinde… Ama aman ha, o yakınına da bu kağıdın ne olduğunu çok detaylı anlatma. Sadece "çok önemli bir evrak" de geç.
Unutma ki bunlar tek kullanımlık. Birini kullandın mı, üstünü çiz. Hatta, imkanın varsa, belli aralıklarla yeni yedek kodlar oluşturup eskilerini imha et. Hem de nasıl imha et biliyor musun? Paramparça et, yak, küle dönüştür. İçin rahat etsin.
İnsan kendine bir not bırakabilir, "Şu klasörün arkasında" ya da "Kitaplıkta falanca kitabın içinde" gibi… Ama bu not da öyle herkesin anlayacağı dilde olmasın, şifreli bir ipucu olsun. Sadece sen çözebilmelisin.
Telefonunu kaybettin, e-postan çalındı, Allah korusun… O an işte, o kağıt parçası sana dünyaları getirir. Bu kadar basit ama bu kadar hayat kurtarıcı bir önlem, gerçekten.
Boş verme yani bu işi. "Aman ne olacak" deme. Bir gün lazım olduğunda, keşke dememek için şimdi küçük bir çaba göster. O ka kadar önemli ki...
Ama bunları nerede sakladığın, nasıl sakladığın da en az şifre kadar önemli, biliyor musun? Abi, bu konuda çok dert yanan insan gördüm ben, tecrübeyle sabit.
Şimdi ilk kural: Dijitalde tutma. Asla. Screenshot alıp galerinde saklama, kendine mail atma, buluta yükleme falan… Bunlar ne kadar güvenli olursa olsun, bir açık yakalandığında ilk gidenlerden olur. Vallahi başın ağrır.
En güzeli, kağıda dökmek. Çıkar yazıcından, bembeyaz bir kağıda bas. İşte o kağıt, senin en değerli dijital varlığın olabilir bir anda.
Peki o kağıdı nereye koyacaksın? İşte orası senin yaratıcılığına kalmış biraz da. Ama mantıklı bir yer olmalı. Kasan mı var evde? Süper.
Kasana koy, anahtarını da en güvendiğin köşeye… ya da o kilitli çekmeceye. Kimsenin elini sürmeyeceği, gözünden kaçan bir yer olsun.
Bazen insanlar soruyor, "Abi, üstüne ne yazayım?" Sakın "Yedek Kodlarım" falan yazma. Yani, hırsızın işini kolaylaştırma, değil mi? Üzerine anlamsız bir şeyler karala, ya da hiç yazma. Sadece sen bil o ne.
Bir tane de yetmez bazen, iki kopya yap. Biri evde çok sağlam bir yerde dursun, diğeri? Belki banka kasası gibi bir yer, ya da en güvendiğin bir yakınının evinde… Ama aman ha, o yakınına da bu kağıdın ne olduğunu çok detaylı anlatma. Sadece "çok önemli bir evrak" de geç.
Unutma ki bunlar tek kullanımlık. Birini kullandın mı, üstünü çiz. Hatta, imkanın varsa, belli aralıklarla yeni yedek kodlar oluşturup eskilerini imha et. Hem de nasıl imha et biliyor musun? Paramparça et, yak, küle dönüştür. İçin rahat etsin.
İnsan kendine bir not bırakabilir, "Şu klasörün arkasında" ya da "Kitaplıkta falanca kitabın içinde" gibi… Ama bu not da öyle herkesin anlayacağı dilde olmasın, şifreli bir ipucu olsun. Sadece sen çözebilmelisin.
Telefonunu kaybettin, e-postan çalındı, Allah korusun… O an işte, o kağıt parçası sana dünyaları getirir. Bu kadar basit ama bu kadar hayat kurtarıcı bir önlem, gerçekten.
Boş verme yani bu işi. "Aman ne olacak" deme. Bir gün lazım olduğunda, keşke dememek için şimdi küçük bir çaba göster. O ka kadar önemli ki...
