IndigoLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Sabah bir kalkıyorsun, banka hesabın bomboş, bir de bakmışsın ki icra dairesi bilmem nereden bloke koymuş, ama sen o dairenin seninle ne işi olduğunu çözemiyorsun, işte tam da o an var ya, kafanda şimşekler çakıyor, ne oluyor lan diyorsun, bir hışımla bilgisayarın başına geçip araştırmaya başlıyorsun... O yetkisiz icra dairesi meselesi tam da bu işte, kan beynine sıçrıyor insanın.
Şimdi asıl mesele şu, hangi icra dairesi senin borcunu takip eder? Senin ikametgahın neresiyse, ya da alacağın konusu nereyle ilgiliyse genelde oradaki daire ilgilenir, değil mi? E sen taa bilmem ne şehrindeki, hiç alakan olmayan bir icra dairesinden neden bloke yiyesin? İşte bu saçmalık başlı başına bir itiraz sebebi, buna itiraz edeceksin abi, başka yolu yok.
Durmak yok, paniklemek hele hiç yok. Gerçi insan panikliyor, vallahi billahi panikliyor, öyle kolay mı hesaptaki parana, emeğine göz dikilmesi... Ama işte o ilk şoku atlatır atlatmaz hemen olayın peşine düşeceksin, zaman çok değerli, abi zaman. Çünkü yasal süreler var, o süreleri kaçırırsan, işte o zaman geçmiş olsun.
İlk işin ne biliyor musun? Hemen E-Devlet’e, oradan da UYAP Vatandaş portalına girip o icra takibinin detaylarını kurcalayacaksın. Nereden çıkmış bu, kim koymuş, neyin nesi? Alacaklı kim, borç miktarı ne, hangi icra dairesi... Her şey orada yazıyor, bütün bu belirsizliği, bu kafa karışıklığını gidermen lazım önce.
Eğer baktın ki seninle zerre alakası olmayan, hukuksal yetki alanı dışında kalmış bir yerden gelmiş bu haciz, işte orada 'yetki itirazı' diye bir kurtarıcı var. Düşünsene, hukuken o icra dairesinin seninle ilgili işlem yapma yetkisi yok ki! Yani sen Ankara'da otururken, İzmir'deki bir icra dairesi senin dosyanı yürütemez, yürütememeli... İşte bu kadar basit aslında, mesele tamamen hukuki yetki meselesi.
Peki bu itirazı nasıl yapacaksın? Boş boş oturmakla, söylenmekle olmaz. Hemen bir dilekçe hazırlayacaksın, durumu özetleyeceksin. Diyeceksin ki 'Benim ikametgahım şurasıdır, alacaklının adresi burasıdır, bu icra dairesinin benim hakkımda takip yapmaya yetkisi yoktur.' Net, açık, kimseye eyvallahın yok, noktasına virgülüne dikkat ederek yazacaksın, öyle gelişigüzel şeyler de olmaz bu işlerde.
Bu dilekçeyi de alıp o yetkisiz olduğunu düşündüğün icra dairesine gidip vereceksin. Ya da UYAP üzerinden e-imzan varsa direkt oradan da gönderebilirsin. Ama ne olursa olsun, elden teslim ediyorsan mutlaka dilekçenin bir nüshasına 'alındı' kaşesi ve imza almayı unutma, senin elinde de bir kopyası, bir ispatı olsun, ne olur ne olmaz.
İtirazını yaptın mı, tamamdır. Şimdi o icra dairesi senin itirazını değerlendirecek. Eğer gerçekten yetkisizse, dosyayı yetkili daireye göndermek zorunda kalacaklar. Yani senin yaşadığın yerdeki icra dairesine... Ya da hiç göndermeyip, doğrudan takibi durdurmak durumunda da kalabilirler, bu da bir ihtimal, kim bilir.
Ama sakın ola süreleri kaçırma. İcra takibinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içinde bu itirazı yapman gerekiyor. Yedi gün! Düşünsene, hayatının bir kısmı o yedi güne sıkışmış durumda. Postacı kapına gelip tebligatı bıraktığı an başlar bu süre, o yüzden kapına gelen her şeyi kontrol et, sakın savsaklama.
Hukuki süreçler bazen karmaşık gelebilir, kabul. Eğer kendini yetersiz hissediyorsan, tabi ki bir avukatla görüşmende fayda var. Ama bu yetki itirazı konusu öyle aşırı karmaşık bir şey değil aslında, biraz araştırıp kendi başına da halledebileceğin türden bir iş... Yeter ki usulünü bil, nereye, nasıl itiraz edeceğini kavra.
Ha, tabii, asıl mesele genellikle bir borç olması... Yetkisiz icra dairesi olsa bile, eğer ortada bir borç varsa, o borç bir şekilde karşına çıkacak, bunu da unutma. Bu itiraz sadece hukuki bir prosedür hatasını düzeltmek içindir, borcu ortadan kaldırmak için değil. Yani borcun kendisi hala bakidir, sadece yetkili dairede tekrar karşına çıkacaktır.
Yani demem o ki, hakkını ara. Kimsenin senin hukuki haklarını çiğnemesine izin verme. Hele ki yetkisiz bir kurumun kalkıp senin malına mülküne el uzatmasına... Yok öyle yağma! Dimdik dur, hakkını söke söke al, başka yolu yok, bu işler böyle yürüyor maalesef.
Şimdi asıl mesele şu, hangi icra dairesi senin borcunu takip eder? Senin ikametgahın neresiyse, ya da alacağın konusu nereyle ilgiliyse genelde oradaki daire ilgilenir, değil mi? E sen taa bilmem ne şehrindeki, hiç alakan olmayan bir icra dairesinden neden bloke yiyesin? İşte bu saçmalık başlı başına bir itiraz sebebi, buna itiraz edeceksin abi, başka yolu yok.
Durmak yok, paniklemek hele hiç yok. Gerçi insan panikliyor, vallahi billahi panikliyor, öyle kolay mı hesaptaki parana, emeğine göz dikilmesi... Ama işte o ilk şoku atlatır atlatmaz hemen olayın peşine düşeceksin, zaman çok değerli, abi zaman. Çünkü yasal süreler var, o süreleri kaçırırsan, işte o zaman geçmiş olsun.
İlk işin ne biliyor musun? Hemen E-Devlet’e, oradan da UYAP Vatandaş portalına girip o icra takibinin detaylarını kurcalayacaksın. Nereden çıkmış bu, kim koymuş, neyin nesi? Alacaklı kim, borç miktarı ne, hangi icra dairesi... Her şey orada yazıyor, bütün bu belirsizliği, bu kafa karışıklığını gidermen lazım önce.
Eğer baktın ki seninle zerre alakası olmayan, hukuksal yetki alanı dışında kalmış bir yerden gelmiş bu haciz, işte orada 'yetki itirazı' diye bir kurtarıcı var. Düşünsene, hukuken o icra dairesinin seninle ilgili işlem yapma yetkisi yok ki! Yani sen Ankara'da otururken, İzmir'deki bir icra dairesi senin dosyanı yürütemez, yürütememeli... İşte bu kadar basit aslında, mesele tamamen hukuki yetki meselesi.
Peki bu itirazı nasıl yapacaksın? Boş boş oturmakla, söylenmekle olmaz. Hemen bir dilekçe hazırlayacaksın, durumu özetleyeceksin. Diyeceksin ki 'Benim ikametgahım şurasıdır, alacaklının adresi burasıdır, bu icra dairesinin benim hakkımda takip yapmaya yetkisi yoktur.' Net, açık, kimseye eyvallahın yok, noktasına virgülüne dikkat ederek yazacaksın, öyle gelişigüzel şeyler de olmaz bu işlerde.
Bu dilekçeyi de alıp o yetkisiz olduğunu düşündüğün icra dairesine gidip vereceksin. Ya da UYAP üzerinden e-imzan varsa direkt oradan da gönderebilirsin. Ama ne olursa olsun, elden teslim ediyorsan mutlaka dilekçenin bir nüshasına 'alındı' kaşesi ve imza almayı unutma, senin elinde de bir kopyası, bir ispatı olsun, ne olur ne olmaz.
İtirazını yaptın mı, tamamdır. Şimdi o icra dairesi senin itirazını değerlendirecek. Eğer gerçekten yetkisizse, dosyayı yetkili daireye göndermek zorunda kalacaklar. Yani senin yaşadığın yerdeki icra dairesine... Ya da hiç göndermeyip, doğrudan takibi durdurmak durumunda da kalabilirler, bu da bir ihtimal, kim bilir.
Ama sakın ola süreleri kaçırma. İcra takibinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içinde bu itirazı yapman gerekiyor. Yedi gün! Düşünsene, hayatının bir kısmı o yedi güne sıkışmış durumda. Postacı kapına gelip tebligatı bıraktığı an başlar bu süre, o yüzden kapına gelen her şeyi kontrol et, sakın savsaklama.
Hukuki süreçler bazen karmaşık gelebilir, kabul. Eğer kendini yetersiz hissediyorsan, tabi ki bir avukatla görüşmende fayda var. Ama bu yetki itirazı konusu öyle aşırı karmaşık bir şey değil aslında, biraz araştırıp kendi başına da halledebileceğin türden bir iş... Yeter ki usulünü bil, nereye, nasıl itiraz edeceğini kavra.
Ha, tabii, asıl mesele genellikle bir borç olması... Yetkisiz icra dairesi olsa bile, eğer ortada bir borç varsa, o borç bir şekilde karşına çıkacak, bunu da unutma. Bu itiraz sadece hukuki bir prosedür hatasını düzeltmek içindir, borcu ortadan kaldırmak için değil. Yani borcun kendisi hala bakidir, sadece yetkili dairede tekrar karşına çıkacaktır.
Yani demem o ki, hakkını ara. Kimsenin senin hukuki haklarını çiğnemesine izin verme. Hele ki yetkisiz bir kurumun kalkıp senin malına mülküne el uzatmasına... Yok öyle yağma! Dimdik dur, hakkını söke söke al, başka yolu yok, bu işler böyle yürüyor maalesef.
