NightYiit
Kayıtlı Kullanıcı
O anı biliyorum, elinde telefon ya da karşında bilgisayar, o mavi ekran bir türlü gelmiyor, değil mi? Tam da gurbet yollarında bir nefes alıp, "Şu işimi halledeyim de rahatlayayım" derken, pat diye önünde o soğuk "Hata Oluştu" yazısı beliriyor. Sanki bir duvar örüyorlar önüne, bir tıkla halledebileceğin basit bir işlem bile dağ oluyor... İnsanın içini burkan, sinirleri bozan bir durum vallahi.
Denizler aşmışsın, kilometrelerce ötedesin ama ruhun memlekette, bir işini halledeceksin diye çırpınıyorsun. Tam o anda, e-Devlet kapısı yüzüne kapanıyor gibi... "Yahu ne oldu şimdi, az önce açılıyordu?" diye düşünürken, ekranda o anlamsız hata kodu beliriyor. Anlamlandıramıyorsun, kime soracağını bilemiyorsun. Kendi kendine söylenip duruyorsun, "Bu nasıl iş?" diye.
Ah o IP adresi denen görünmez etiket var ya, işte o seni ele veriyor bazen. Düşün, sen Türkiye'de değilsin, bilgisayarın da bunu dünyaya haykırıyor. E-Devlet gibi ulusal güvenlik ve vatandaşlık bilgileri içeren bir platform da bu durumu fark ediyor. Hani derler ya, "evin kapısını her gelene açmazsın" diye, işte tam da öyle bir durum. Sistem, "Bu nereden geliyor?" diye sorguluyor seni... Bir nevi yabancı damgası yiyorsun, öyle diyelim.
Sakin ol abi, gerçekten de tek başına değilsin bu dertte. Ben bu isyanları çok duydum, çok gördüm. Gurbetteki her Türk'ün neredeyse ortak derdi bu. "Bir vekalet vereceğim", "bir adres değişikliği yapacağım", "emeklilik evraklarım var" derken, karşısına çıkan bu anlamsız engel... İnsan çıldıracak gibi oluyor, bazen "pes artık" diye içinden geçiriyor.
Tarayıcı dediğin de bazen insanın en yakın dostu değil mi? Ama o da seni yarı yolda bırakabilir, biliyor musun? O minik çerezler, o önbellek denen bilgi yığınları var ya, işte onlar bazen öyle bir birikir ki, sistemin kafasını karıştırır. Sanki sana özel bir kütüphaneci tutmuşsun da, o kütüphaneci yanlış rafa koymuş senin istediğin kitabı gibi... Sen doğru kitabı ararken, o seni yanlış yere yönlendiriyor.
Bir de şu var ki, güvenlik dediğin şey hem nimettir hem de bazen baş belası. E-Devlet, vatandaşın bilgilerini korumak için sıkı güvenlik duvarları örer. Bu duvarlar, kötü niyetli girişimleri engellemek için vazgeçilmezdir. Ama bazen, o güvenlik duvarları, gurbetteki masum vatandaşın da yolunu kesiverir. Sanki o kadar katı bir kapı bekçisi ki, kimlik kontrolünü biraz abartıyor...
VPN kullanmak hani derler ya, "kısadan hisse..." İşte tam da bu noktada devreye giriyor. Senin o "yabancı" görünen IP adresini, sanki Türkiye'den bağlanıyormuş gibi gösteren bir sihirli değnek gibi düşünebilirsin. Ama her VPN de aynı kaliteyi sunmaz, bunu da söylemek lazım. Hani pazarda satılan her domates aynı lezzette olmaz ya, VPN de öyle. Güvenilir, hızlı ve özellikle Türkiye sunucuları olan bir tanesini bulmak önemli. Yoksa o da yarı yolda bırakabilir seni.
Şimdi ne yapacağız peki, pes mi edeceğiz? Asla abi, asla... İlk önce o tarayıcıyı bir temizleyelim mi? Önbelleğini, çerezlerini bir güzel sil gitsin. Sanki yeni bir bilgisayar almış gibi, tertemiz bir sayfa aç. Sonra da istersen gizli sekmeden bir dene bakalım. Bazen bu küçük dokunuşlar bile büyük fark yaratıyor, şaşıp kalırsın.
Unutma, teknolojiyle aramızda bazen böyle komik engeller çıkar. Ama her zaman bir yolu bulunur. Biraz sabır, biraz doğru bilgiyle o e-Devlet kapısı sana da açılır, içini ferah tut. Ne de olsa gurbet zor, bir de böyle dertlerle uğraşma, değil mi?
Denizler aşmışsın, kilometrelerce ötedesin ama ruhun memlekette, bir işini halledeceksin diye çırpınıyorsun. Tam o anda, e-Devlet kapısı yüzüne kapanıyor gibi... "Yahu ne oldu şimdi, az önce açılıyordu?" diye düşünürken, ekranda o anlamsız hata kodu beliriyor. Anlamlandıramıyorsun, kime soracağını bilemiyorsun. Kendi kendine söylenip duruyorsun, "Bu nasıl iş?" diye.
Ah o IP adresi denen görünmez etiket var ya, işte o seni ele veriyor bazen. Düşün, sen Türkiye'de değilsin, bilgisayarın da bunu dünyaya haykırıyor. E-Devlet gibi ulusal güvenlik ve vatandaşlık bilgileri içeren bir platform da bu durumu fark ediyor. Hani derler ya, "evin kapısını her gelene açmazsın" diye, işte tam da öyle bir durum. Sistem, "Bu nereden geliyor?" diye sorguluyor seni... Bir nevi yabancı damgası yiyorsun, öyle diyelim.
Sakin ol abi, gerçekten de tek başına değilsin bu dertte. Ben bu isyanları çok duydum, çok gördüm. Gurbetteki her Türk'ün neredeyse ortak derdi bu. "Bir vekalet vereceğim", "bir adres değişikliği yapacağım", "emeklilik evraklarım var" derken, karşısına çıkan bu anlamsız engel... İnsan çıldıracak gibi oluyor, bazen "pes artık" diye içinden geçiriyor.
Tarayıcı dediğin de bazen insanın en yakın dostu değil mi? Ama o da seni yarı yolda bırakabilir, biliyor musun? O minik çerezler, o önbellek denen bilgi yığınları var ya, işte onlar bazen öyle bir birikir ki, sistemin kafasını karıştırır. Sanki sana özel bir kütüphaneci tutmuşsun da, o kütüphaneci yanlış rafa koymuş senin istediğin kitabı gibi... Sen doğru kitabı ararken, o seni yanlış yere yönlendiriyor.
Bir de şu var ki, güvenlik dediğin şey hem nimettir hem de bazen baş belası. E-Devlet, vatandaşın bilgilerini korumak için sıkı güvenlik duvarları örer. Bu duvarlar, kötü niyetli girişimleri engellemek için vazgeçilmezdir. Ama bazen, o güvenlik duvarları, gurbetteki masum vatandaşın da yolunu kesiverir. Sanki o kadar katı bir kapı bekçisi ki, kimlik kontrolünü biraz abartıyor...
VPN kullanmak hani derler ya, "kısadan hisse..." İşte tam da bu noktada devreye giriyor. Senin o "yabancı" görünen IP adresini, sanki Türkiye'den bağlanıyormuş gibi gösteren bir sihirli değnek gibi düşünebilirsin. Ama her VPN de aynı kaliteyi sunmaz, bunu da söylemek lazım. Hani pazarda satılan her domates aynı lezzette olmaz ya, VPN de öyle. Güvenilir, hızlı ve özellikle Türkiye sunucuları olan bir tanesini bulmak önemli. Yoksa o da yarı yolda bırakabilir seni.
Şimdi ne yapacağız peki, pes mi edeceğiz? Asla abi, asla... İlk önce o tarayıcıyı bir temizleyelim mi? Önbelleğini, çerezlerini bir güzel sil gitsin. Sanki yeni bir bilgisayar almış gibi, tertemiz bir sayfa aç. Sonra da istersen gizli sekmeden bir dene bakalım. Bazen bu küçük dokunuşlar bile büyük fark yaratıyor, şaşıp kalırsın.
Unutma, teknolojiyle aramızda bazen böyle komik engeller çıkar. Ama her zaman bir yolu bulunur. Biraz sabır, biraz doğru bilgiyle o e-Devlet kapısı sana da açılır, içini ferah tut. Ne de olsa gurbet zor, bir de böyle dertlerle uğraşma, değil mi?