sim

SIM kartın birden bire bloke olduğunu görmek, hele de günün en olmadık anında, insanı çileden çıkarmıyor mu abi ya? Hani şöyle bir mesaj geliyor ya ekrana, "Bu SIM kart bloke edilmiştir" ya da "Servis yok," kalakalıyorsun öylece. İşte o an başlıyor asıl maceran, telefonunla bütün bağın kopmuş...

Oysa ne güzel başlamıştı her şey. Yeni bir hat, yeni bir başlangıç, taahhüt yok, kafa rahat... Ama o "kullanım süresi doldu" mesajı yok mu, işte o insanın içini bir tuhaf ediyor. Hani telefon bir anda sustu mu, aranmalar gitmiyor, gelenler ulaşmıyor... İşte o zaman anlıyorsun ki, bir şeyler ters...

O buz gibi an var ya, hani telefonuna uzanırsın, banka uygulamasını açarsın, ama ne gelen SMS ne de uygulama şifresi çalışır... İşte o anda dünya durur, kalp ağzına gelir. Bir boşluk hissi sarar içini, sanki bütün finansal kimliğin elinden kayıp gitmiş gibi. Hele ki o SIM kart blokesi yüzünden...

Geçenlerde bir arkadaşım aradı, hattı bloke olmuş, form doldurmaya çalışıyor ama bir türlü işin içinden çıkamıyor. "Abi ya, hangi bilgi nereye gelecek, ne yazmam lazım?" diye panik içindeydi. İşte tam da bu noktada, o 'SIM blokesi kaldırma formu' denen şeyin aslında öyle çok da karmaşık...

Hatırlıyorum da, o sabah gözlerimi açtığımda telefonumun ekranındaki o uyarı... buz gibi bir ter boşalmıştı sırtımdan. "SIM Kartınız Kayıtlı Değil." Anladın mı abi? Bütün dünyam bir anda durmuştu sanki, sanki ortadan kaybolmuştu her şey. İşte o an anlarsın telefon numaranın sadece rakamlardan...

SIM kartın kitlendi mi şimdi, yine mi başa sardık bu mevzuyu... İnsan bir anlığına ne yapacağını şaşırıyor, vallahi billahi o dijital prangalar bir anda sarıyor seni; hani o çok güvendiğin iletişim özgürlüğü, bir anda avucunun içinden kayıp gidiyor, öylece kalakalıyorsun, değil mi? Tamamen...

Şimdi o SIM blokesi meselesi var ya, vallahi insanın canını sıkıyor. Hani olur ya, telefonunuz kaybolur, ya da yeni bir hat alırsınız, hop bir bakmışsınız SIM kartınız bloke olmuş. E ne yapacaksınız, banka işlemlerinizi halletmek için mecburen o blokenin kalkması lazım... Orada da işte bankanın...

Telefonu eline alıyorsun, mobil bankacılık uygulamana girmeye çalışıyorsun… Hop! Karşına o uyarı çıkıyor: "SIM kartınız tanınmıyor" ya da "Kayıtlı SIM kartınız ile mevcut SIM kartınız eşleşmiyor." İşte o an, sanki dünya başına yıkılıyor gibi oluyor, değil mi? Her şey bir anda duruyor, bir panik...

SIM kart değişikliği, basit bir cep telefonu işlemi sanılmasın; bankacılık dünyasında bu, resmen kırmızı alarmdır. Operatörünüzde dakikalar içinde hallettiğiniz bu durum, finans kurumunuzun güvenlik radarlarında anında belirgin bir tehdit sinyali olarak yankılanır. Ne yani, sıradan bir prosedür...

O telefonun ekranına bakıp da "Servis Yok" yazısını gördüğünde, hani o an bir iç çekersin ya, böyle derinlerden gelen... hele bir de o SIM kartın sahibi binlerce kilometre ötede, başka bir ülkede gurbetteyse, işte o zaman insanın içini bir tuhaf his kaplar. Sanki orada, yalnız başına kalmış...

Bir sabah ansızın ekranınızda beliren o nahoş "SIM kart yok" ya da "Şebeke yok" uyarısıyla yüzleşmek... Sanki küçük bir dünya yıkılır gibi, değil mi? İşte o kritik anlarda zihnimizde tek bir soru döner durur: Bu SIM blokesini kaldırmak şimdi cebimize mi mal olacak, yoksa bir de bunun için mi...

Bir anda oluyor, hani o telefon elinizde, mobil bankacılık uygulamasını açtınız, şifrenizi girdiniz... Hop, bir de bakmışsınız "işlem yapılamıyor" mesajı, ya da direkt bloke uyarısı. Kalbiniz bir an tekliyor, değil mi? "Eyvah, ne oldu şimdi?" diye bir telaş sarıyor insanı. Sonra anlıyorsunuz...

Hat blokesi yaşadığında karşına çıkan güvenlik soruları, işte o an insanın canını sıkan bir durum vallahi. Hani o sorular varya... Ne bileyim, "ilk arabasının markası?" ya da "ilkokul öğretmenin adı?" gibi şeyler. Bu sorular aslında kimlik doğrulama sürecinin olmazsa olmazı. Operatörler...

SIM kartınız bloke oldu mu, işte o an telefonunuzla konuşma, mesajlaşma yeteneğiniz anında sıfırlanır, biliyorsunuzdur. Hani internete girmek deseniz o da hikaye, bağlantı falan kalmaz... Peki ya rehber? Telefon rehberiniz, çoğu zaman SIM kartınızda değil, telefonunuzun kendi hafızasında...

Telefonun ekranında o sinir bozucu 'SIM kart bloke oldu' mesajını görmek, hele de acil bir işin varken, insanı bir anda deliye döndürüyor değil mi? Hani bazen o kadar aceleci oluruz ki, şifreyi iki kere yanlış gireriz, sonra bir bakmışız üçüncü denemede kart kitlenmiş... İşte o an bir soğuk ter...

SIM blokesini kaldırdım, oh be dedim, rahatladım. Tamamdır, her şey normale döndü sanıyordum. Ama ne mümkün… Para transferi yapamıyordum, hesaplara erişimimde tuhaflıklar vardı, resmen elim kolum bağlandı. O anki hayal kırıklığını anlatamam, sanki tekrar boşa kürek çekmiş gibi hissettim. Bütün...

Hani bazen olur ya, o canım akıllı telefonun bir anda "yokum ben" deyiverir, ya da düşer kırılır, ekran paramparça olur, artık kullanılamaz hale gelir... İşte o anda hemen panikleyip, "dur bir dakika, benim SIM kartım var nasıl olsa" deyip, gidip evdeki o eski emektar tuşlu telefona ya da...

Hepimizin o can acıtan, o iliğimize kadar işleyen hissi biliyoruz, değil mi? Bir sabah uyandığımızda telefonun ekranında beliren o uğursuz "Servis Yok" uyarısı… Hani o an, ne oluyor şimdi diye düşündüğümüz, o akışkan dijital hayatımızın aniden beton duvarlara çarptığı o an var ya, vallahi...

SIM bloğu mu yedin yine? Hayda! Başımıza gelenlere bak ya. Vallahi billahi tam bir kabus, kabul edelim. Telefon gitti, hayat durdu resmen. Sanki az dertmiş gibi bir de bunun peşine düşüyorsun... E şimdi bu işin banka kısmı var. Kendi başına halletmek istesen, yok öyle bir dünya. İlla bankaya...

SIM kartı bloke oldu, vay başıma gelenler! Panik yok, derin bir nefes al. Hepimizin başına gelebilir. Sonuçta teknoloji bu, nazı niyazı bitmez. Neyse, blokenin kalkması güzel haber. Peki şimdi ne olacak? PIN kodu neyin nesi? İşte can alıcı nokta burası. Şimdi bak, blokenin kalkması demek...