sim

Çocuklarımızın eline telefon verdik, rahat ettik değil mi? Ama sonra bir de baktık ki, SIM kart bloke olmuş. Neden mi? İşte o uzun hikaye. Genelde çocuklar yanlışlıkla bir yere tıklıyor, yanlış bir numara arıyor ya da faturayı aşıyor... Eh, olan oluyor. Peki şimdi ne yapacağız? Telaş yok. Derin...

**Bilgi Kutusu** * **SIM blokesi… Abi ya, bu meret de nereden çıktı demeyin. Çünkü hayatımızın bir parçası oldu artık. Haksız yere hattınız bloke edildiğinde ne yapacağınızı bilmek, hukuk okumaktan daha önemli hale geldi vallahi billahi. Peki, bu blokeyi kim koyuyor, neden koyuyor? Genelde...

SIM blokesi... Ah, şu bankaların olmazsa olmazı. Güvenlik için şart diyorlar, eyvallah. Ama bazen de can sıkıcı olabiliyor, değil mi? Bankanın web sitesine girdin, formu buldun. Güzel. Ama o form ne kadar kullanıcı dostu, orası muamma. Vallahi, bazıları labirent gibi abi ya! Formu doldururken...

SIM kartınız bloke oldu, telefonunuz çalıyor… Garip değil mi? Hani derler ya, "Demir attım yalnızlığa, limanım sensiz" misali, bloke varken çağrı gelmesi de biraz öyle. Peki, bu işin sırrı ne ola ki? Aslında karmaşık bir durum değil, sadece birkaç olasılığı değerlendirmek gerekiyor. Çağrı...

Birden bire telefon ekranın kilitleniverir, hani o malum "PIN yanlış" uyarısı belirir ya... İşte o an, insanın içini bir tuhaf his kaplar, adeta soğuk bir ter boşalır ya sırtından, sanki tüm dünya ile bağlantın bir anda kesilmiş gibi hissedersin. Acaba kaç kez yanlış girdin, şimdi ne olacak...

Bir gün ansızın o an geldiğinde, telefonunuzun ekranında beliren o soğuk "SIM Bloke" uyarısıyla kalakaldığınızda… İşte o anda dünya sanki bir anlığına durur, bağlantınız kopar ya. Sanki bir anda o dijital varlığınız, sesiniz, iletişim ağınız elinizden alınmış gibi bir his sarar içimizi. Ama o...

Sim kart bloke oldu mu, geçmiş olsun. Telefon gitti, iletişim sıfır. Ne yapacaksın şimdi? İşte tam da o noktada, o meşhur "anne kızlık soyadı" mevzusu çıkıyor karşımıza, dimi? Vallahi billahi insanı çileden çıkarır bazen, ne yalan söyleyeyim... Şimdi bak, olayın mantığı şu aslında: Senin...

**Bilgi Kutusu** SIM kartın blokesi kalktı mı, oh mis gibi nefes aldın di mi ilk başta, biliyoruz bu rahatlama hissini. Ama hemen ardından, o kısa süreli huzurun peşine takılıp gelen ince bir sızı var ya, "Acaba biri bir şeyler kurcaladı mı?" işte o sızıyla yüzleşme vakti geldi. Şimdi o minicik...

Düşünsenize, o uzun bekleyiş bitti, SIM kartınızdaki blok kalktı. Oh be dünya varmış diyorsunuz, değil mi? Telefonunuz nihayet nefes aldı, cepte taşınan bir kutudan çıkıp tekrar can buldu vallahi. Ama asıl macera şimdi başlıyor, haberiniz olsun. Çünkü o bekleyen tüm o mobil onaylar, şifre...

O an var ya, hani telefonun ekranına o uğursuz mesaj düşer, "SIM Kart Bloke Edildi" diye... Sanki zaman durur, kalp atışları hızlanır, dünya bir an için sessizliğe bürünür. İşte tam o çaresizlik anında, bazen aklımıza o muzip, o umutsuz fikir düşer: "Peki ya bir SMS gönderebilir miyim, son bir...

Ya düşünsene, en olmadık zamanda bir para göndermen gerekiyor. Hani böyle "Şu an halletmem lazım!" dediğin cinsten bir iş. Giriyorsun mobil bankacılığa, her şey normal gibi... Ta ki o son onaya gelene kadar. Hop! Ekranda kocaman bir uyarı: "SIM blokesi nedeniyle işleminizi...

Bir sabah kalktığında, bir de bakmışsın ki bankacılık uygulamana giremiyorsun, telefonun SMS onayı gelmiyor, hadi bakalım geçmiş olsun, SIM kartın mobil bankacılık işlemlerine kapatılmış… O anki şaşkınlığını, o ufak çaplı panik halini tahmin edebiliyorum. Hani insan bir anlık donup kalır ya...

Telekomünikasyon operatöründe bloke olan bir SIM kartın, hani o malum hat taşıma veya hat devir işlemleri sonrası birden karşınıza çıkan durum var ya, aktifleşme süreci bankacılık sistemleri için apayrı bir denetim mekanizması gerektiriyor. Neden mi? Çünkü o numara üzerinden tüm dijital finansal...

Telefonun birden susup kalması yok mu, hani o birkaç saniyeliğine sanki dünya durmuş gibi hissedersin ya, işte o an başlıyor her şey. Normalde sürekli elimizde, hayatımızın uzantısı gibi taşıdığımız o küçük cihazın ansızın bir tuğlaya dönüşmesi, ne bileyim, bir boşluğa düşmüş gibi oluyorsun...

O çaresizlik anı… Telefonun elinde, sadece bir ağırlık, işlevsiz bir yığın... Ne arayabiliyor, ne aranabiliyorsun, ne de o anlık mesajlara erişebiliyorsun. SIM kartın bloke olmuş. Hani o meşum anlar var ya, hattın kapatıldığında, aylarca kullanılmadığında yahut ne bileyim, bir şekilde pasifize...

Telefonunuzu elinize aldınız, bir arama yapmaya çalıştınız ve o malum mesaj… "Şebeke yok" ya da daha da kötüsü, "SIM kartınız bloke olmuştur." İşte o an, sanki dünya başınıza yıkılmış gibi, küçük bir panik dalgası kaplar insanı, değil mi? Hemen o an, "Hallederim ben bunu," dersiniz, ararsınız...

Bloke olan SIM kartınızla bankadan gelen o kritik SMS'leri alamamak, dijital çağda tam bir cendereye düşmek gibi bir şey, değil mi? Yani o anlık şok, "Eyvah, şimdi ne yapacağım?" sorusu zihni kemirip durur, vallahi billahi... Hesaplarınızı yönetemez, işlem yapamaz, resmen eli kolu bağlı...

Şimdi efendim, bu bankaların SIM blokesi dediğimiz mevzu var ya, vallahi insanın kafasını çok kurcalıyor. Bir sabah bir kalkıyorsunuz, ne bankacılık işlemlerinizi yapabiliyorsunuz ne bir şey... "Ne oluyor?" diyorsunuz haliyle, değil mi? Banka da diyor ki "Efendim, sizin SIM kartınız bloke oldu...

Birçoğumuzun başına geldi ya da en azından bir yerden kulağımıza çalındı; o çok sevdiğimiz, belki de üzerine bir servet döktüğümüz akıllı telefon, bir gün bakmışız, SIM kart blokesi yüzünden operatör hizmeti veremez hale gelmiş. Büyük biraderin tepeden bakışı gibi, hani. Peki, gerçekten o...

Hafta sonuydu, cumartesi öğleden sonrası, tam da dışarı çıkmak üzereyken telefonum bir anda sustu. Ekrandaki uyarı netti: "SIM kart bloke oldu." Nasıl ya? İşte şimdi yandık, tam da dışarıda olmam gereken, iletişim kurmam gereken bir anda... O anki panik... Hafta içi olsa dert etmezdim, bankaya...