sms

Mobil bankacılıkta bir işlem yapmaya kalkışıyorsun. Tam her şey halloldu derken, o malum SMS onayı bekleyişi başlıyor. Telefon elinde, ekran başında dakikalar geçiyor… Gelmiyor abi. Vallahi billahi gelmiyor. Sonra ne oluyor? Sistem sana diyor ki, "İşlem yapılamadı. Şubemize bekleriz." İşte o...

Oof, o SMS gelmeyince var ya... Sanki dünya duruyor, yaptığın işlem havada asılı kalıyor öylece. Biliyorum, hepimiz yaşadık bu durumu. Bir anlık sinir, "Şimdi ne olacak?" telaşı... Aslında bu, senin sandığın gibi bir hata ya da talihsizlik değil, abi. Tamamen bilerek ve isteyerek tasarlanmış...

``` SMS onayı gelmiyor, deli ediyor değil mi? Abi, bir de acil işin var, para göndereceksin, EFT yapacaksın... Olmuyor! Ne bu ya, bankanın güvenlik duvarı mı çekti, yoksa bizim hatlar mı karıştı? Bazen de şöyle oluyor: SMS geliyor, şifre de doğru ama sistem kabul etmiyor. Ulan, ne yapsak...

SMS doğrulama kodunun sürekli yanlış gelmesi... Vallahi billahi, bu durum modern çağın en sinir bozucu problemlerinden biri değil mi? Telefonuna gelen o altı haneli şifreyi girersin, sistem "yanlış kod" der. Tekrar denersin, yine aynı. İnsan çıldırmaz mı? Peki, neden bu SMS doğrulama kodları...

Telefonun çekim gücü dediğin sadece bir bar mı sanıyorsun abi ya, vallahi billahi değil. O küçücük mesajın, yani o sihirli tek kullanımlık şifrenin sana ulaşması, ah o ne çetrefilli bir yolculuktur var ya... Öncelikle telefonun baz istasyonuyla kurduğu o incecik bağ var, biliyor musun? Sanki...

SMS gelmedi mi? İnsan çıldırıyor vallahi, biliyorum. Tam bir işlem yapacaksın, ödeme yapacaksın, tıkandı kaldı orada. O eski günler var ya, dakikalarca telesekreterde beklediğin... "İşleminiz için 1'i tuşlayın, kredi kartı için 2'yi..." Aman Allah'ım. Bitmek bilmezdi. Şimdi neyse ki çoğu...

Yaşıyorsun bu durumu değil mi? Hani o an, bir şeye acilen giriş yapmaya çalışırken ya da önemli bir işlemi halletmek isterken, o meşhur SMS onay kodunun gelmesini beklersin. Geldikten sonra da apar topar klavyeye sarılır, bir an önce işini bitirme telaşına düşersin. Ama ne hikmetse, parmaklar...

Bir an gelir, o tanıdık ekranda bir türlü görünmez o kod... Hani şu hayat kurtaran, her kapıyı açan, dört beş haneli sihirli rakamlar dizisi. Bir uygulamanın kayıt ekranında takılı kalırsın, bir bankacılık işlemi onay bekler, belki de yıllardır girmeyi unuttuğun bir sosyal medya hesabına yeniden...

**Bilgi Kutusu** **O anı bir düşünün; dakikalarca uğraşmışsınız, formları doldurmuş, seçenekleri işaretlemiş, tam da "işlemi tamamla" butonuna basacaksınız ki, ekranınızda beliriyor o lanet olası mesaj: "SMS onay kodunuz gönderilemedi." Vallahi içten içe bir şeyler kopuyor, bütün hevesiniz...

Şimdi bankacılık işlemlerinde o meşhur SMS doğrulama kodunu beklerken geçen saniyeler var ya, insanı çileden çıkarır... Gelmez, düşmez, bazen yanlış gelir, bazen de hiç beklemediğin anda başka bir iş için kod gelir gibi bir durumla karşılaşırsın, eee ne olacak şimdi? Bankaların güvenlik katmanı...

Aniden kilitlenmiş bir hesapla yüzleşmek, hele ki sebep bir türlü gelmeyen o lanet olası SMS ise, dijital dünyada karşınıza çıkabilecek en sinir bozucu durumlardan biridir; bir anda tüm erişiminiz kesilir, sanki görünmez bir duvar örülür önünüze, değil mi? Oysa dün sorunsuz kullandığınız bir...

O anı bilirsin abi, o dijital bekleyişin o sessiz çığlığını. Ekranda beliren o boşluk, beklenen altı haneli şifrenin bir türlü düşmeyişi... İşte tam o noktada, zihnimizin derinliklerinde bir soru yankılanmaya başlar, sanki bilinçaltımız fısıldar gibi: "Acaba benim telefonum mu yapıyor bunu...

Düşünsene, bankadan bir onay SMS'i gelecek... Ama o SMS nereye gidiyor? Senin elindeki telefona mı, yoksa yıllar önce unuttuğun bir numaraya mı? Vallahi bu çok kritik bir nokta. Pek çoğumuzun bir değil, birkaç tane telefon numarası olmuştur hayatı boyunca. Eski, kullanılmayan, belki de bir...

Şimdi Allah aşkına, bir düşünsene… Elinde telefon, gözün ekranda, bekliyorsun o kritik mesajı. Bir bankadan gelecek tek kullanımlık şifre mi, yoksa sevdiklerinden gelecek "geldik, kapıdayız" mesajı mı, hiç fark etmez. Zaman geçtikçe içini kemiren o garip duygu var ya, heh işte o... Saniyeler...

Hani o bazen cep telefonunuzun ekranına saatlerce boş boş bakarsınız ya, beklediğiniz o sihirli altı haneli kod bir türlü gelmez... Vallahi insan çıldıracak gibi oluyor, hele bir de acil bir işiniz varsa, o banka işlemi, o yeni hesap açma... İşte o an, aklınızda bin bir tilki döner, "Acaba sorun...

Telefonumuzdan gelen bir SMS onayı beklemek... O birkaç saniye var ya, bazen ömür gibi uzar gider. Özellikle de o mesaj bir türlü gelmiyorsa, uygulamaya giremiyor, banka işlemini yapamıyor, hatta bir yere kayıt bile olamıyorsanız... İşte o anlarda insanın aklına hemen "Acaba SIM kartım mı...

Ne yapacağız şimdi, hesap kitlendi? Hadi bakalım, şifre falan hak getire. Tam da o an, böyle buz gibi bir ter boşalır ya sırtından, hani bütün işlerin, bütün fotoğrafların, bütün geçmişin o hesabın içinde saklıymış gibi... Vallahi billahi insan bir afallar, kalır öyle. İşte o zaman gözün...

Dakikalarca başında beklediğiniz o kritik EFT işleminin aniden "iptal edildi" ibaresiyle yüzünüze çarpması, birçoğumuz için yabancı bir sahne değil aslında. Klavyede tuşlar, ekranda rakamlar birbirini kovalarken, her şey yolunda sanılırken gelen o acı gerçek: Para gitmedi, işlem tamamlanamadı...

SMS onayı meselesi, kabul edelim, yavaş yavaş tarih oluyor gibi. Her işlemde telefona gelecek kodu beklemek, bazen gelmemesi... Vallahi billahi hepimizi yordu bu durum. Neyse ki bankalar da olayın farkında, artık mobil onay denen daha pratik bir yola döndüler çoğu. Peki, ne bu mobil onay tam...

Bekledikçe büyüyen bir öfke yumağıdır o, hani o saniyeler içinde gelmesi gereken SMS doğrulama kodunun bir türlü düşmediği anlar var ya, işte o an, dijital çağın getirdiği en acımasız yalnızlıklardan biridir. O ekrana kilitlenmiş, çaresizce gelen kutunu yenilerken, diğer yanda birileri ne...