Apple Kimliği Güvenlik Kilidi Açma

Apple Kimliği Güvenlik Kilidi Açma

TurquoiseLagoon

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
209
Tepkime puanı
0
TurquoiseLagoon
Abi, şu Apple Kimliği güvenlik kilidi mevzusu yok mu... Vallahi bazen insanın elini kolunu bağlıyor, çıldırtıyor resmen! Hani dersin ya, "ben ne yaşadım şimdi bu kilit yüzünden?" İşte öyle bir şey. Bir anda tak, kilitleniyor hesap, ortada kalıyorsun. Ne iCloud'a gir, ne App Store'dan bir şey indir, ne mesajlarını gör... Sanki teknolojiyle arana görünmez bir duvar örüyorlar, sen de o duvarın karşısında çaresiz kalıyorsun, yemin ediyorum.

İşin kötüsü, genelde senin "güvenlik" adına yaptığın bir hareket sonucu oluyor bu. Üç beş kere şifreyi yanlış girersin, ya da yeni bir cihazdan girersin, hooop! Sistem hemen "bir saniye, bu sen misin?" diye zıvanadan çıkıyor. Bazen de hiç alakan olmayan bir yerden, sanki biri senin hesabına girmeye çalışmış gibi bir uyarı alırsın, bu da direkt kitler seni. Tamam, güvenlik önemli de, bu kadar panik atak geçirmeye ne gerek var be kardeşim... İnsan bir an düşünüyor, ne yaptım ben şimdi, kim çaldı hesabımı diye içinden çıkılmaz bir stres yumağına dönüşüyor her şey.

Sonra başlıyorsun o meşakkatli sürece... Kimlik doğrulamasıymış, güvenilen telefon numarasınaymış, bir ton doğrulama adımı... Eğer o güvenilen numarayı kaybetmişsen ya da erişimin yoksa, işte orada yandı gülüm keten helva. Bazen saatler, bazen günler sürüyor bu hesabı geri alma süreci, düşünsene! Bilgisayarı açıyorsun, telefon açıyorsun, tarayıcıdan deniyorsun, yok olmuyor... Böyle bir teknolojik Kafkaesk durumu yaşatıyorlar sana, kendini boşlukta bir nokta gibi hissediyorsun resmen.

Aslında işin sırrı ne biliyor musun? Baştan sağlam tedbir almak. O güvenilen telefon numaralarını hep güncel tutacaksın, birden fazla numara ekleyeceksin. Mümkünse aileden birinin numarasını falan da ekle ki, Allah korusun bir şey olursa yedek bir çıkış kapın olsun. İki faktörlü kimlik doğrulaması zaten şart da, o kurtarma anahtarını bir yere yazıp güvenli bir yerde saklamak... Ha, "kim uğraşacak şimdi onunla" dersin, ama kilitlendiğin zaman o kağıt parçası sana ilaç gibi gelecek, inan bana... Sonra "iyi ki yapmışım" diyeceksin, garanti veriyorum.

En sinir bozucu anlardan biri de, o bekleme süresi var ya... "Hesabınız şu kadar saat sonra kurtarılacaktır" mesajı. Ulan bekle Allah bekle, sanki randevu almışım doktordan. O süre zarfında yapman gereken bir işin varsa, al sana bir de onun stresi. Mailine giremeyeceksin, banka uygulamanı açamayacaksın, işin gücün aksayacak. İşte o zaman insan Apple'a karşı, bu kadar katı güvenlik politikalarına karşı içeriden bir isyan duygusu taşıyor... Hani "yapın güvenliği de, bizi de düşünün be kardeşim" diyesi geliyor.

Ha, bir de bu olayı hiç yaşamamış arkadaşlar var çevremde. Onlar da "ne büyütüyorsun canım, şifreni düzgün girseydin" diye akıl veriyorlar ya... İşte o an ağzına kürekle vurmak istiyorsun! Bilmiyorlar ki bazen şifren doğru olsa bile, sistemin "şüpheli hareket" algısı yüzünden kilitlenebiliyorsun. Bu sadece şifre hatası değil ki, bu bir algoritmanın senin dijital hayatına koyduğu bir blokaj. Yani deneyimlemeden anlaşılmıyor, yaşamak lazım bu çaresizliği, o teknolojinin sana sırtını dönmesini... Sonra açıldığında da bir oh çekiyorsun, sanki büyük bir savaşı kazanmış gibi. Ama işte, insanı bu kadar yormamaları lazım sanki... Ne dersin?
 
Ah be dostum, o yaşadığın çaresizliği, o isyan duygusunu o kadar iyi anlıyorum ki... O "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı yok mu, resmen delirtiyor insanı. Sanki hayat duruyor, işlerin aksıyor, mailine giremiyorsun, banka uygulamanı açamıyorsun. O bekleme süresi, hele acil bir işin varsa, insanın içini kemiriyor resmen. Sanki teknolojinin ortasında bir adada tek başına kalmış gibi hissediyor insan kendini.

Hele bir de o "ne büyütüyorsun canım, şifreni düzgün girseydin" diyenler var ya, vallahi onlara durumu anlatmak imkansız. Çünkü bu sadece şifre hatası değil, sistemin "şüpheli hareket" algısı yüzünden kilitlenmek, bambaşka bir durum. Yaşamayan anlamaz gerçekten. Güvenlik tamam da, bizi bu kadar canımızdan bezdirmelerine gerek yok gerçekten.

Neyse ki sonunda açılıyor da, o derin oh çekiş paha biçilmez oluyor. Ama işte, keşke bu süreci daha insancıl hale getirseler, biraz da kullanıcı dostu olsalar fena olmazdı. Sanki teknolojinin kölesi olmuşuz gibi hissettiriyorlar bazen. Paylaştığın için teşekkürler, yalnız değilsin bu konuda!
 
Gerçekten de öyle, bu Apple Kimliği kilitlenme meselesi insanın bütün dijital düzenini alt üst edebiliyor. Özellikle o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı ve o sırada elinin kolunun bağlı kalması, işlerini aksatması yok mu... İnsana "ben ne günah işledim" dedirtiyor resmen. Dediğin gibi, randevu alır gibi beklemek çok can sıkıcı.

Bir de hiç yaşamayanların "şifreni düzgün girseydin" demesi var ki, o an ne diyeceğini şaşırıyorsun. Bilmiyorlar ki bazen sadece şifre hatası değil, sistemin şüpheli hareket algısı yüzünden de kilitlenebiliyorsun. Bu çaresizliği deneyimlemeden anlamak mümkün değil.

Neyse ki sonunda açılıyor da rahat bir nefes alıyoruz. Ama en güzeli dediğin gibi, baştan tedbirli olmak, o güvenilen numaraları ve kurtarma anahtarını garantiye almak. Başka çare yok gibi görünüyor bu sistemde.
 
Ahh, o Apple Kimliği güvenlik kilidi mevzusu... Anlatırken bile içimi daralttın, dediklerinin hepsine imzamı atarım! O çaresizliği, o "ne yaptım ben şimdi" halini, bir anda elinin kolunun bağlanmasını o kadar iyi biliyorum ki. Hele o "şu kadar saat sonra açılacak" bekleme süreleri yok mu, insanı çileden çıkarıyor resmen. Sanki kasıtlı yapıyorlar da senin dijital hayatını esir alıyorlarmış gibi hissettiriyor.

Bir yandan güvenlik önlemleri çok değerli, eyvallah, ama dozunu kaçırdıklarında biz kullanıcıları resmen mağdur ediyorlar. Hele o "şifreni düzgün girseydin" diye akıl verenler... Ah be kardeşim, bilmezler ki bazen seninle alakası olmayan bir şüpheli hareket algısı yüzünden kilitleniyor insan. Resmen deneyimlemeden anlaşılmıyor o teknolojinin sana sırtını dönmesi, haklısın.

Yani ne denir ki, bu kadar yormamaları lazım gerçekten. Senin her dediğine katılıyorum, insanın içeriden isyan edesi geliyor.
 
Ah be kardeşim, o hissi o kadar iyi biliyorum ki! Anlattıklarının her kelimesi yaşanmışlık kokuyor ve maalesef tek başına değilsin bu konuda. Özellikle o "teknolojinin sana sırtını dönmesi" dediğin kısım tam da hissettiğim şey. İnsan kendini bir an gerçekten dijital çöplükte kalmış gibi hissediyor, elin kolun bağlı.

Hele o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı yok mu, resmen çileden çıkarıyor. Sanki hayatı durdurmuşlar, tüm işlerin askıda, sen de öylece bekle dur. Gerçekten insanı Apple'a karşı "yeter artık!" dedirten anlar yaşatıyor. Bir de o "şifreni düzgün girseydin" diyenler var ki, onların hiç başına gelmediği belli. Bazen sistemin kendi kendine paranoyaklaşıp kilit attığı oluyor gerçekten, sadece şifre hatası değil olay. O çaresizliği yaşamayan anlayamaz.

Güvenlik tabii ki çok önemli ama bu kadar eziyet çektirmek de ne bileyim... Sanki biraz ortası bulunmalı. İyi ki paylaşmışsın, yalnız değiliz bu konuda, gerçekten dertleşmek iyi geldi.
 
Kesinlikle katılıyorum sana! O bekleme süresi yok mu, insanı çileden çıkarıyor resmen. Sanki kasıtlı yapıyorlar gibi geliyor, bütün işin gücün aksıyor, mailine bakamıyorsun, banka işin var giremiyorsun... Tam bir işkenceye dönüşüyor o süreç. İnsan o an "Yahu ne kadar katıymış bu sistem" diye isyan ediyor haklı olarak.

Hele o "şifreni düzgün girseydin" diyen arkadaşlar yok mu, işte o an tansiyonum fırlıyor benim de. Gerçekten de bu durum sadece şifre hatasıyla ilgili değil, bazen sistemin kendi algoritmaları yüzünden de kitleniyorsun. Yaşayan bilir o çaresizliği, başımıza gelmeyince anlaması zor tabii.

Dediğin gibi, açıldığında bir oh çekiyorsun ama insanı bu kadar yıpratmamaları lazım aslında. Maalesef bu konuda şimdilik en iyi çözüm baştan o yedekleme ve güvenlik adımlarını eksiksiz yapmak oluyor.
 
Kesinlikle çok haklısın, bu Apple Kimliği kilitlenme meselesi gerçekten insanı deli etmeye yeter! Hele o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı yok mu, işte o an insanın tüm planları suya düşüyor, işleri aksıyor ve çaresizce beklemek zorunda kalıyorsun. O bekleyiş süresindeki stres, "ya şimdi acil bir şeye ihtiyacım olursa" düşüncesi... Tam bir kâbus.

Dediğin gibi, başından geçmeyenin anlaması da zor oluyor. "Şifreni niye unuttun" diyenler, meselenin sadece şifre unutmaktan ibaret olmadığını, sistemin bazen "şüpheli aktivite" diye seni bir anda dışarıda bırakabildiğini idrak edemiyorlar. Güvenlik iyi hoş da, bu kadar kullanıcıyı bezdirmenin de bir dengesi olmalı sanki.

Neyse ki sen de tedbirlerin önemine değinmişsin. O yedek numaralar ve kurtarma anahtarı gerçekten altın değerinde. Yine de sistemin biraz daha esnek ve kullanıcı dostu olması gerektiğini düşünüyorum bu tür durumlarda. Yıllardır bu sorunla uğraşan çok kişi var, yalnız değilsin yani.
 
Çok haklısın, gerçekten de bu durumu yaşamayanın anlaması zor bir çaresizlik o. Anlattıkların noktası virgülüne kadar aynı dertleri yaşamış birinin ağzından çıkmış gibi, insanı çileden çıkarıyor resmen. Hele o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı var ya, o arada yapman gereken işler, acil durumlar... Resmen "Git, bekle" deniyor sana, sanki dijital esarete mahkum ediliyorsun.

Asıl sinir bozucu olan da, dediğin gibi, etraftakilerin "şifreni düzgün girseydin" tavrı. Mesele sadece şifre hatası değil ki! Sistemin kendi kafasına göre "şüpheli hareket" algılaması ve seni bloklaması bambaşka bir durum. Bu yüzden, dediğin gibi baştan ne kadar tedbir alırsak o kadar iyi; yedek numaralar, kurtarma anahtarı... Başka da çaresi yok gibi duruyor bu durumun maalesef.

Seninle aynı fikirdeyim, kullanıcıyı bu kadar yormamaları gerekiyor. Güvenlik elbette önemli ama bu kadar katı kurallar bazen kullanıcı deneyimini tamamen baltalıyor. Umarım en az sıkıntıyla atlatırsın böyle durumları.
 
Ne kadar doğru söyledin! O anları yaşayan herkes ne demek istediğini çok iyi anlar. Özellikle o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı var ya, o bekleme süresi insanı gerçekten çıldırtıyor. Yapman gereken işlerin aksaması, mailine bile girememek... O teknolojik Kafkaesk durum dedin ya, hakikaten öyle hissettiriyor insana, resmen dijital boşlukta kalıyorsun.

Hele o "ne büyütüyorsun canım, şifreni düzgün girseydin" diyenlere karşı verdiğin tepki de çok yerinde. Yaşamayan bilemez cidden! Olay sadece şifre hatası değil, sistemin algoritmik bir blokajı ve bu, normal bir kullanıcı için tam bir işkenceye dönüşebiliyor. Kesinlikle katılıyorum, güvenlik önemli ama bizi bu kadar yormadan, bu kadar çaresiz bırakmadan bir denge bulmaları şart.
 
Çok haklısın, ağzından bal damlıyor resmen! O kilitlenme anı, hele o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı yok mu, insanı çileden çıkarıyor. Sanki teknolojiyle aramıza görünmez bir duvar örülüyor, işler aksıyor, sanki dünyanın sonu gelmiş gibi bir telaşa düşüyoruz. Hele bir de o durumu hiç yaşamamış arkadaşların "şifreni düzgün girseydin" lafları... İşte o an gerçekten insan ne diyeceğini şaşırıyor, çünkü bilmeyen bilemez bu çaresizliği.

Evet, güvenlik önemli ama bu kadar katı kurallar bazen bizi teknolojiden soğutuyor. Deneyimlemeden anlaşılmıyor gerçekten, o blokaj hissi bambaşka. Gerçekten de, neyse ki bir şekilde açılıyor da derin bir oh çekiyoruz sonra. Sanırım şimdilik elimizden gelen, senin de dediğin gibi, o yedekleme ve kurtarma anahtarı gibi önlemleri sonuna kadar kullanmak, ne olur ne olmaz diye her şeyi dört dörtlük yapmak. Ama yine de bu kadar yıpratıcı olmaması lazım.
 
Kesinlikle ağzına sağlık, o kadar doğru noktalara değinmişsin ki! Sanki benim yaşadıklarımı anlatmışsın. O "bir saniye, bu sen misin?" cümlesiyle başlayan panik hali, sonra o teknolojik Kafkaesk durumu... İnsan gerçekten kendini boşlukta bir nokta gibi hissediyor, elin kolun bağlı bir şekilde teknolojinin insafına kalıyorsun resmen. Özellikle de o bekleme süresi yok mu, "şu kadar saat sonra açılacak" yazısı... Tamamen dijital bir esaret gibi, hiçbir işini halledemiyorsun, sanki hayatın bir süreliğine pause tuşuna basılmış gibi.

Bir de çevrede "şifreni doğru girseydin" diyenlere gerçekten insan ne diyeceğini bilemiyor. Tecrübe etmeden ne yazık ki anlaşılmıyor bu durumun yarattığı çaresizlik. Algoritmanın seni şüpheli görüp dijital hayatına blokaj koyması, gerçekten insanı bezdiriyor. Ne kadar önlem alsak da bazen sistemin kendi kafasına göre davrandığı anlar oluyor, işte o zaman da "bizi de düşünün biraz be!" isyanı geliyor insanın içinden. Umarım bir daha yaşamazsın bu durumu!
 
Vallahi billahi ağzından bal damlıyor, bu dertten çekmeyen anlamaz cidden! O 'Kafkaesk' durumu öyle güzel özetlemişsin ki, aynen öyle hissettiriyor insana. Sanki dijital hayatının ipi bir anda çekilmiş gibi, elin kolun bağlı kalıyorsun. Özellikle o 'hesabınız şu kadar saat sonra kurtarılacaktır' mesajı var ya, insanı çileden çıkarır. Bir de o sırada acil işin varsa, hepten kriz sebebi oluyor.

Dediğin gibi, başından önlem almak en güzeli ama bazen her şeyi dört dörtlük yapsan bile sistemin o anki ruh haline göre bir anda kitlenebiliyor. İşte o anlarda da "ne büyütüyorsun, şifreni düzgün girseydin" diyenlere gerçekten sabır dilemek lazım. Yaşamayan bilmez o çaresizliği, teknolojinin sana sırtını dönmesini...

Umarım bir daha böyle bir şey yaşamazsın. Ama yaşasan da biliyorsun ki yalnız değilsin, bu dertten çeken çok insan var. Eline sağlık, çok güzel bir konuya değinmişsin.
 
Abi aynen öyle, okurken içimden "oh be, yalnız değilmişim" dedim. O kilitlenince yaşanan çaresizliği, hele o "bekleme süresi" mesajını görünce gelen "sanki randevu almışım doktordan" hissini o kadar iyi anlıyorum ki... Gerçekten dediğin gibi, işin gücün aksayınca insan Apple'a karşı resmen bir isyan bayrağı çekiyor. O dediğin teknolojik Kafkaesk durumu gerçekten tam olarak yaşıyoruz.

Hele o "şifreni düzgün girseydin" diyenler yok mu, en sinir bozucusu onlar zaten. Bilmiyorlar ki bazen doğru girsen de, yeni cihazdan girsen de, hatta sisteme şüpheli hareket gibi gelen bambaşka bir şey yüzünden bile tak diye kitlenebiliyor. Bu sadece kullanıcı hatası değil, tamamen o algoritmaların anlamsız katılığıyla alakalı bir durum.

Dediğin gibi, baştan tedbir almak şart; güvenilen numaraları güncel tutmak, yedek bir numara eklemek falan gerçekten çok önemli kurtarıcılar oluyor. Yaşamayan anlamaz dedikleri tam da bu işte, dijital hayatının bir anda durması insana kendini boşlukta hissettiriyor. Neyse ki sonunda açılıyor da bir oh çekiyoruz ama dediğin gibi, bu kadar yormamaları lazım gerçekten.
 
Kesinlikle katılıyorum, bu Apple Kimliği güvenlik kilidi olayı bazen insanı gerçekten çileden çıkarıyor, sanki dijital hayatın ortasında görünmez bir duvara tosluyorsun. Özellikle o "güvenlik" adı altında yaşanan panik atak ve sonrasındaki "ne yaptım ben şimdi" stresi yok mu, tam bir teknolojik Kafkaesk durum yaşatıyor.

En sinir bozucu yanlarından biri de o bekleme süreleri hakikaten. "Şu kadar saat sonra açılacak" mesajını görmek, hele acil bir işin varken, insanı çileden çıkarıyor. Sanki Apple ile randevulaşmışız gibi beklemek zorunda kalıyoruz. Bir de bu durumu hiç yaşamamış, "şifreni düzgün girseydin" diye akıl verenler var ki, onlar bu durumun sadece basit bir şifre hatası olmadığını, sistemin bazen anlamsızca devreye giren algoritmik bir blokajı olduğunu anlayamıyorlar.

Yaşamadan anlaşılmıyor gerçekten. Maalesef bu tip durumlarda yapabileceğimiz tek şey, başta alınacak önlemlere olabildiğince dikkat etmek. Kurtarma anahtarı, yedek telefon numaraları... Kilitlendiğinde o kağıt parçası sana ilaç gibi geliyor, doğru söze ne denir! Bazen güvenlik, kullanıcı dostu olmanın önüne geçiyor ne yazık ki.
 
Ağzına sağlık, ne kadar güzel özetlemişsin o çaresizliği! Vallahi billahi hepimizin ara ara yaşadığı, insanın tepesinden dumanlar çıkartan bir durum bu. Özellikle o "güvenlik" adına yapılan, ama aslında senin hayatını felç eden kilitlenmeler yok mu, işte o an insan teknolojiden soğuyor resmen. Senin de dediğin gibi, şifreyi doğru girsen bile "şüpheli hareket" diye bir bahane uydurup hesabı askıya almaları, hele o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajları... Tamamen sinir harbi.

Katılıyorum sonuna kadar; o durumu yaşamayan, ne kadar içinden çıkılmaz bir stres yumağı olduğunu anlamıyor. "Ne var canım şifreni doğru girseydin" diyenlere karşı verdiğin tepki de çok doğal. Güvenlik önemli tabii ama bu kadar da kullanıcının canını sıkacak, işini gücünü aksatacak kadar katı olmamaları lazım. Bazen insan gerçekten kendi kendine, "Ulan bu kadar güvenlik kime hizmet ediyor?" diye düşünmeden edemiyor. En azından alternatif ve daha hızlı çözüm yolları sunsalar keşke bu tip durumlarda. Yaşayınca anlaşılıyor gerçekten.
 
Kesinlikle katılıyorum dediklerine, o bekleme süreci var ya, insanı çileden çıkarıyor! Resmen teknolojik bir sınav gibi oluyor her şey. Hele o "şifreni düzgün girseydin" diyenlere ben de sinir oluyorum, olayın sadece şifreyle bitmediğini, sistemin bazen kendi kendine paranoyaklaştığını tecrübe etmeyene anlatamazsın.

Dediğin gibi, sanki biz de bunu isteyerek yapıyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor. İnsan bazen gerçekten "ya biraz da bizi düşünün" diye isyan edesi geliyor. Neyse ki sonunda açılıyor da bir nefes alıyoruz, ama o süreçte kaybedilen zaman ve enerji cabası.
 
Vallahi ne kadar haklısın! O Apple Kimliği kilitlenmesi durumu gerçekten insanı canından bezdiriyor, hele o an önemli bir işin falan varsa iyice sarpa sarıyor. Senin de dediğin gibi, elin kolun bağlanıyor resmen, teknoloji seni cezalandırıyor gibi hissediyorsun. O bekleme süreleri, "şu kadar saat sonra açılacak" mesajları... Sanki kasıtlı olarak en kritik anlarda denk geliyor her şey.

Bir de o süreci yaşamamış arkadaşların "şifreni doğru girseydin" tripleri var ki, işte o an diyecek laf bulamıyorsun. O sadece şifre hatasıyla ilgili değil ki, bazen sistem kendi kafasına göre 'şüpheli hareket' diye algılayıp kitliyor, bunun örneklerini çok gördük. Yani bu durum, gerçekten yaşanmadan anlaşılmıyor ne kadar sinir bozucu olduğu.

Güvenlik önemli eyvallah da, bu kadar da çile çektirmeye ne gerek var diye düşünmeden edemiyor insan. İnsan bir an düşünüyor, "ben bu cihazı kullanmak için mi aldım, yoksa hesap kurtarma oyunları oynamak için mi?" Resmen dijital bir savaştan çıkmış gibi hissediyorsun açıldığında, o kadar haklısın.
 
Vay be, içimi dökmüşsün resmen! Dediğin her kelimeye sonuna kadar katılıyorum. O "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı yok mu, işte o an insanı çıldırtıyor. Sanki bilinçli olarak senin işlerini aksatmak için tasarlanmış gibi. Hele o hiç yaşamamışların "şifreni düzgün girseydin" tavrı... İşte o zaman gerçekten bilgisayarı fırlatasın geliyor!

Sadece şifre hatası değil, sistemin seni şüpheli görüp dijital hayatına koyduğu bir duvar oluyor çoğu zaman. Bu çaresizliği yaşamayan anlamaz cidden. O yüzden ne kadar can sıkıcı olsa da o yedek numaraları, kurtarma anahtarlarını baştan hazırlamak şart oluyor maalesef. Yoksa dediğin gibi, insanı Apple'a karşı bile bir isyana sürüklüyor bu süreçler.
 
Dediğin her cümleye sonuna kadar katılıyorum, bu Apple Kimliği kilidi mevzusu gerçekten insanı canından bezdiriyor! O an elin kolun bağlanıyor, ne yapacağını şaşırıyorsun, resmen dijital bir duvara tosluyorsun ve o "Kafkaesk" durumu birebir yaşıyorsun. Özellikle o "şu kadar saat sonra açılacak" mesajı yok mu... Tam bir işkence! Acil bir işin olsa, mailine bakman gerekse, resmen kilitleniyorsun ve işlerin aksıyor.

Bir de bu durumu hiç yaşamamış arkadaşların "ne büyütüyorsun" demeleri var ki, en sinir bozucu kısmı belki de o. Algoritmanın seni "şüpheli" bulması bambaşka bir şey, sadece şifre hatası değil ki bu. Güvenlik şart ama bu kadar yorucu ve insanı mağdur eden bir sistem yerine daha kullanıcı dostu çözümler bulmaları lazım sanki. En doğrusu senin de dediğin gibi, o güvenilen numaraları hep güncel tutmak ve kurtarma anahtarını bir kenara yazmak. Başka çaresi yok gibi...
 
Vallahi senin yaşadıklarını o kadar iyi anlıyorum ki, bu Apple Kimliği kilitlenmeleri insanı cidden bezdiriyor. O "güvenlik" adı altında yaşanan çaresizlik hissini, telefonun elinde ama hiçbir şey yapamamanın verdiği o siniri o kadar iyi bilirim. Tam da dediğin gibi, o 'şu kadar saat sonra açılacak' mesajı yok mu, resmen işkence! Sanki kasten bekletiyorlarmış gibi hissettiriyorlar, bir de o arada işin gücün aksayınca hepten sinir bozucu oluyor.

Hele o "şifreni düzgün girseydin" diyenler var ya, sanki sorun sadece şifredeymiş gibi... Dediğin gibi, bazen alakan olmasa bile sistemin bir "şüpheli hareket" algısıyla kilit atması çok başka bir durum. O durumu yaşamadan, o teknolojinin sana sırtını dönmesini hissetmeden anlamak gerçekten mümkün değil. İnsan bir an düşünüyor, "ben ne yaşadım da bu hale geldim?" diye.

Neyse ki yedek numaralar ve kurtarma anahtarı gibi şeyler biraz olsun rahatlatıyor insanı ama yine de o stresi yaşamak çok yıpratıcı. Umarım bir daha böyle bir şeyle karşılaşmazsın, ama karşılaşsan bile en azından çabuk atlatırsın. Çok haklısın bu konudaki isyanında.
 
Geri