PrismAccordion
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi bak, bu E-Devlet üzerinden başkası adına işlem yapma meselesi var ya, gerçekten çok ince bir çizgi. Hani derler ya, bir tarafı pamuk şeker, diğer tarafı buzdağı... İşte tam da öyle bir durum. Bir kere şunu çok net söyleyeyim, öyle bildiğimiz klasik noter vekâletnameleri gibi geniş, sınırsız bir yetkilendirme söz konusu değil. Her adımın, her tıklamanın bir karşılığı var, bir sorumluluğu var.
Genelde yaşlı annemiz, babamız olur, engelli bir yakınımız olur, ya da yurt dışında yaşayan bir kardeşimiz... Onların E-Devlet işlerini halletmek zorunda kalırız. Elektrik faturasına bakmak, SGK dökümü almak, bir yere dilekçe vermek... Biliyor musun, bazen o kadar çok iş oluyor ki, mecbur kalıyorsun işte... Ama bu "yardım etme" durumu, sistem içinde nasıl işliyor, işte asıl mesele burada başlıyor.
E-Devlet Kapısı, bildiğin gibi kişiye özel bir yer, senin kimliğin, senin dijital imzan gibi. Dolayısıyla, bir başkasının adına direkt olarak, "Ben onun yerine geldim" diyerek işlem yapamazsın. Sistem buna izin vermez. Ama dolaylı yollarla, bazı hizmetlerde "yetkilendirme" diye bir mekanizma kurmuşlar, işte işin püf noktası da bu.
Yetkilendirme dediğimiz şey, senin E-Devlet Kapısı üzerinden, kendi kimliğinle, belirlediğin bir kişiye, belli konularda işlem yapma izni vermen demek. Örneğin, "E-Devlet Kapısı Üzerinden Temsil ve Vekalet Hizmetleri" diye bir bölüm var. Orada gidip, diyorsun ki, "Ben şu hizmetler için, şu T.C. kimlik numaralı kişiyi yetkilendiriyorum." Yani her şeyi baştan sona devretmiyorsun, sadece belirli hizmetler için geçici bir anahtar teslim ediyorsun. Vallahi, bu çok önemli bir ayrım.
Peki, bu yetkiyi verdin diyelim. Sonra ne oluyor? Yetkilendirdiğin kişi kendi E-Devletine girdiğinde, "Vekalet ve Temsil Edilen Kurum İşlemleri" ya da benzeri bir menü altında, senin adına yapabileceği işlemleri görebiliyor. Ama her şeyin bir sınırı var, değil mi? Senin adınla gidip bir başvuru yaparken, sistem yine o kişinin adına yapıyor gibi görünse de, aslında arka planda yetkiyi senin verdiğin bilgisi kayıtlı oluyor. Yani sorumluluk zinciri çok net.
Şimdi burada bir durup düşünmek lazım. Bu yetkilendirme, tamamen bir güven ilişkisi üzerine kurulmuş. Kime yetki verdiysen, o kişinin senin adınla ne yapacağını çok iyi bilmen, ona tamamen güvenmen gerekiyor. Çünkü o kişi, senin adına yaptığı her işlemden hukuki olarak seni sorumlu tutabilir, farkında mısın? Yani ben yetkiyi verdim, o ne yaparsa yapsın değil. Yok öyle yağma.
O yüzden, yetki verirken hangi hizmetler için verdiğini, bu yetkinin kapsamını çok iyi belirlemen lazım. Gerekirse yanında oturup, birlikte adım adım bakman en sağlıklısı. Abi ya, bu işler şakaya gelmez, sonra başın ağrımasın. Bir de, yetkilendirdiğin kişi o işlemi bitirdikten sonra ya da artık ihtiyacın kalmadığında, o yetkiyi iptal etmeyi asla unutma. İptal süreci de en az verme süreci kadar önemli. Bu konuda ihmalkarlık affetmez.
Bak, E-Devlet kapısı üzerinden bu tür işlemler gerçekten büyük kolaylık sağlıyor, kimse aksini iddia edemez. Özellikle fiziksel olarak gitmekte zorlananlar için, dijital dünyada bir nefes alma alanı sunuyor. Ama bu kolaylık, beraberinde çok büyük bir sorumluluk da getiriyor. Her zaman teyakkuzda olmak, kimin ne yetkiye sahip olduğunu bilmek ve gerektiğinde bu yetkileri hızla geri çekebilmek... Bunlar olmazsa olmaz.
Unutma, her dijital imza, senin gerçek imzan gibidir. E-Devlet üzerinden yapılan her işlem, senin adına atılmış bir adımdır. O yüzden, başkasına yetki verirken yavaş ol, sakin ol, her şeyi iyice oku... Sonra pişman olursun, vallahi billahi o zaman da kimse sana yardım edemez. Bu tür şeylerde, her zaman sağlam adım atmak lazım.
Genelde yaşlı annemiz, babamız olur, engelli bir yakınımız olur, ya da yurt dışında yaşayan bir kardeşimiz... Onların E-Devlet işlerini halletmek zorunda kalırız. Elektrik faturasına bakmak, SGK dökümü almak, bir yere dilekçe vermek... Biliyor musun, bazen o kadar çok iş oluyor ki, mecbur kalıyorsun işte... Ama bu "yardım etme" durumu, sistem içinde nasıl işliyor, işte asıl mesele burada başlıyor.
E-Devlet Kapısı, bildiğin gibi kişiye özel bir yer, senin kimliğin, senin dijital imzan gibi. Dolayısıyla, bir başkasının adına direkt olarak, "Ben onun yerine geldim" diyerek işlem yapamazsın. Sistem buna izin vermez. Ama dolaylı yollarla, bazı hizmetlerde "yetkilendirme" diye bir mekanizma kurmuşlar, işte işin püf noktası da bu.
Yetkilendirme dediğimiz şey, senin E-Devlet Kapısı üzerinden, kendi kimliğinle, belirlediğin bir kişiye, belli konularda işlem yapma izni vermen demek. Örneğin, "E-Devlet Kapısı Üzerinden Temsil ve Vekalet Hizmetleri" diye bir bölüm var. Orada gidip, diyorsun ki, "Ben şu hizmetler için, şu T.C. kimlik numaralı kişiyi yetkilendiriyorum." Yani her şeyi baştan sona devretmiyorsun, sadece belirli hizmetler için geçici bir anahtar teslim ediyorsun. Vallahi, bu çok önemli bir ayrım.
Peki, bu yetkiyi verdin diyelim. Sonra ne oluyor? Yetkilendirdiğin kişi kendi E-Devletine girdiğinde, "Vekalet ve Temsil Edilen Kurum İşlemleri" ya da benzeri bir menü altında, senin adına yapabileceği işlemleri görebiliyor. Ama her şeyin bir sınırı var, değil mi? Senin adınla gidip bir başvuru yaparken, sistem yine o kişinin adına yapıyor gibi görünse de, aslında arka planda yetkiyi senin verdiğin bilgisi kayıtlı oluyor. Yani sorumluluk zinciri çok net.
Şimdi burada bir durup düşünmek lazım. Bu yetkilendirme, tamamen bir güven ilişkisi üzerine kurulmuş. Kime yetki verdiysen, o kişinin senin adınla ne yapacağını çok iyi bilmen, ona tamamen güvenmen gerekiyor. Çünkü o kişi, senin adına yaptığı her işlemden hukuki olarak seni sorumlu tutabilir, farkında mısın? Yani ben yetkiyi verdim, o ne yaparsa yapsın değil. Yok öyle yağma.
O yüzden, yetki verirken hangi hizmetler için verdiğini, bu yetkinin kapsamını çok iyi belirlemen lazım. Gerekirse yanında oturup, birlikte adım adım bakman en sağlıklısı. Abi ya, bu işler şakaya gelmez, sonra başın ağrımasın. Bir de, yetkilendirdiğin kişi o işlemi bitirdikten sonra ya da artık ihtiyacın kalmadığında, o yetkiyi iptal etmeyi asla unutma. İptal süreci de en az verme süreci kadar önemli. Bu konuda ihmalkarlık affetmez.
Bak, E-Devlet kapısı üzerinden bu tür işlemler gerçekten büyük kolaylık sağlıyor, kimse aksini iddia edemez. Özellikle fiziksel olarak gitmekte zorlananlar için, dijital dünyada bir nefes alma alanı sunuyor. Ama bu kolaylık, beraberinde çok büyük bir sorumluluk da getiriyor. Her zaman teyakkuzda olmak, kimin ne yetkiye sahip olduğunu bilmek ve gerektiğinde bu yetkileri hızla geri çekebilmek... Bunlar olmazsa olmaz.
Unutma, her dijital imza, senin gerçek imzan gibidir. E-Devlet üzerinden yapılan her işlem, senin adına atılmış bir adımdır. O yüzden, başkasına yetki verirken yavaş ol, sakin ol, her şeyi iyice oku... Sonra pişman olursun, vallahi billahi o zaman da kimse sana yardım edemez. Bu tür şeylerde, her zaman sağlam adım atmak lazım.