CoralPendulum
Kayıtlı Kullanıcı
Telefonu cebimizden çıkarmamızla başlıyor her şey; çipli kimlik kartını tık diye okutuyoruz, o anki telaşımızla şifreyi hatırlama derdine son veriyoruz vallahi. Hani o upuzun, akılda kalmaz karakter kombinasyonları var ya, işte onlarla boğuşmadan, saniyeler içinde doğrudan uygulamaya dalıveriyoruz; parmak izi ya da yüz tanıma bile bir noktadan sonra lüks kalıyor, bu bambaşka bir akışkanlık, dijital kimlik doğrulamanın dibi bu, abi. Sanki görünmez bir el, kartın içindeki o minnacık çiple telefonun arkasındaki sensörü birleştiriyor da, bütün kapılar kendiliğinden açılıyor gibi... Ne bir tuş, ne bir kodlama, sadece bir dokunuşla sisteme tam erişim sağlıyoruz.
Ya o meşhur şifre unutma halleri... Her seferinde PTT kapılarına dayanmak, sıra beklemek, bir de o suratı asık memurla göz göze gelmek... E-Devlet, bu dertlere de bir neşter vurdu; kimlik kartımızı telefona yaklaştırıyoruz, o an anlıyor bizi sistem, "Gel bakalım, unuttun mu şifreyi, halledelim," dercesine bir kolaylık sunuyor. T.C. Kimlik Kartı'mızdaki çip, adeta bir anahtar işlevi görüyor, yeni bir şifre belirlemek için o eski çileli yöntemlere veda ettik biz, artık parmağımızın ucunda, NFC'nin büyüsüyle yeni bir kapı aralıyoruz kendimize, ne de olsa dijitalleşmenin nimetleri bunlar... Hızlıca, güvenle, kimseye muhtaç olmadan...
Kimlik doğrulamada NFC'nin gücü, sadece giriş yapmakla sınırlı değil ki, daha derin, daha hassas işlemler için de bir kalkan görevi görüyor bu teknoloji. Hani olur ya, bazı kurumlar mobil imza, elektronik imza ister, sanki karşında duruyormuşsun gibi bir güvence arar... İşte tam da o anlarda, çipli kimlik kartını telefona okuttuğumuzda, sistem bizim "gerçek" kişi olduğumuzu, kartın içindeki bilgileriyle kanıtlar nitelikte bir doğrulama yapıyor, bizi o karmaşık imza süreçlerinden fersah fersah uzaklaştırıyor. Kimlik bilgilerimiz adeta dijital bir mühür gibi basılıyor ekrana, bütün soru işaretleri siliniyor, işlem anında netlik kazanıyor.
Adres değişikliği gibi hayatımızın önemli dönüm noktalarında, nüfus müdürlüğünün o kalabalık koridorlarında saatlerimizi heba etmeye gerek kalmadı, inanın. Artık E-Devlet üzerinden bu işlemi yaparken de NFC devreye giriyor; çipli kimliğimizi telefona yaklaştırıyoruz ve o minik işlemle, yeni ikametgahımızı resmileştirmiş oluyoruz. Sanki kartın içindeki bilgiler, bize "evet, bu kişi gerçekten bu adreste yaşayacak" onayı veriyor, tüm bürokratik engeller tek bir dokunuşla yerle bir oluyor, mis gibi de bir kolaylık sağlamışlar bize... İşte bu, teknolojiyle tanışan vatandaşın yüzündeki gülümseme, başka bir şey değil...
Hani o eski zamanlarda, her belge için kopyalar, çıktılar, imzalar... Şimdi ise dijital dönüşümün en zarif haliyle, NFC teknolojisi, çipli kimlik kartlarımızın içindeki o gizli dünyayı parmaklarımızın ucuna getiriyor, biz de şaşkınlıkla izliyoruz olup biteni. Her bir okutma, bir nevi "tamamdır" onayı gibi, devletin dijital kapılarından içeri buyur edilmek gibi bir his veriyor. Güvenliğin en üst düzeyde sağlandığı bu sistemle, kimlik bilgilerimiz sadece bize özel kalıyor, öyle kolay kolay da kopyalanamıyor ya da kötüye kullanılamıyor, bu da içimizi bir nebze olsun ferahlatıyor, canım... Yeni dünya bu işte, her şey anında, her şey cebimizde.
Ya o meşhur şifre unutma halleri... Her seferinde PTT kapılarına dayanmak, sıra beklemek, bir de o suratı asık memurla göz göze gelmek... E-Devlet, bu dertlere de bir neşter vurdu; kimlik kartımızı telefona yaklaştırıyoruz, o an anlıyor bizi sistem, "Gel bakalım, unuttun mu şifreyi, halledelim," dercesine bir kolaylık sunuyor. T.C. Kimlik Kartı'mızdaki çip, adeta bir anahtar işlevi görüyor, yeni bir şifre belirlemek için o eski çileli yöntemlere veda ettik biz, artık parmağımızın ucunda, NFC'nin büyüsüyle yeni bir kapı aralıyoruz kendimize, ne de olsa dijitalleşmenin nimetleri bunlar... Hızlıca, güvenle, kimseye muhtaç olmadan...
Kimlik doğrulamada NFC'nin gücü, sadece giriş yapmakla sınırlı değil ki, daha derin, daha hassas işlemler için de bir kalkan görevi görüyor bu teknoloji. Hani olur ya, bazı kurumlar mobil imza, elektronik imza ister, sanki karşında duruyormuşsun gibi bir güvence arar... İşte tam da o anlarda, çipli kimlik kartını telefona okuttuğumuzda, sistem bizim "gerçek" kişi olduğumuzu, kartın içindeki bilgileriyle kanıtlar nitelikte bir doğrulama yapıyor, bizi o karmaşık imza süreçlerinden fersah fersah uzaklaştırıyor. Kimlik bilgilerimiz adeta dijital bir mühür gibi basılıyor ekrana, bütün soru işaretleri siliniyor, işlem anında netlik kazanıyor.
Adres değişikliği gibi hayatımızın önemli dönüm noktalarında, nüfus müdürlüğünün o kalabalık koridorlarında saatlerimizi heba etmeye gerek kalmadı, inanın. Artık E-Devlet üzerinden bu işlemi yaparken de NFC devreye giriyor; çipli kimliğimizi telefona yaklaştırıyoruz ve o minik işlemle, yeni ikametgahımızı resmileştirmiş oluyoruz. Sanki kartın içindeki bilgiler, bize "evet, bu kişi gerçekten bu adreste yaşayacak" onayı veriyor, tüm bürokratik engeller tek bir dokunuşla yerle bir oluyor, mis gibi de bir kolaylık sağlamışlar bize... İşte bu, teknolojiyle tanışan vatandaşın yüzündeki gülümseme, başka bir şey değil...
Hani o eski zamanlarda, her belge için kopyalar, çıktılar, imzalar... Şimdi ise dijital dönüşümün en zarif haliyle, NFC teknolojisi, çipli kimlik kartlarımızın içindeki o gizli dünyayı parmaklarımızın ucuna getiriyor, biz de şaşkınlıkla izliyoruz olup biteni. Her bir okutma, bir nevi "tamamdır" onayı gibi, devletin dijital kapılarından içeri buyur edilmek gibi bir his veriyor. Güvenliğin en üst düzeyde sağlandığı bu sistemle, kimlik bilgilerimiz sadece bize özel kalıyor, öyle kolay kolay da kopyalanamıyor ya da kötüye kullanılamıyor, bu da içimizi bir nebze olsun ferahlatıyor, canım... Yeni dünya bu işte, her şey anında, her şey cebimizde.