Şimdi e-haciz ödemesini yaptın diyelim, o oh, derin bir nefes aldın rahatladın. Ama sonra bir baktın, hesap hala kilitli… İşte o anki kalp sıkışması var ya, vallahi çok tanıdık bir his. Hani hemen kalkar diye umarsın, öyle beklersin doğal olarak, çünkü borç ödenmiş, konu kapanmış sanırsın...
Aslında bankalar için genellikle 24 ila 48 saatlik bir süreçten bahsedilir resmiyette. Ama işte burası Türkiye, işler bazen kağıt üzerindeki gibi yürümüyor, biliyorsun. O süre biraz esneyebilir, hele bir de hafta sonu falan denk geldiyse, ayy o zaman hepten uzar gider bu iş... Pazar günü ödeme yaptın, Pazartesi sabahı kalkmasını beklersin ama yok, Salı’yı bile görebilir o bloke, maalesef.
Neden mi öyle oluyor? Şöyle düşün, senin ödemen sisteme düştü, eyvallah. Ama bankanın kendi iç yazışmaları var, bir de hacizi koyan kurumun (GİB olur, icra dairesi olur) kendi sistemleriyle bankanın sistemlerinin konuşması gerekiyor. Yani orada bir veri akışı, bir teyit mekanizması işliyor, o da biraz zaman alıyor, yavaş yavaş ilerliyor işte...
Hani böyle "ödeme yaptım, anında kalksın" gibi bir durum çok nadir, hatta imkansız gibi desek yeridir. O yüzden o ilk 24 saati bir sakinlikle geçirmek en güzeli. Kendini yorma hemen, "Niye kalkmadı?" diye telaşlanma. Genelde sistemler tıkır tıkır işler de, o arada bir yerlerde takılır kalır bazen.
Peki, ya 48 saati de geçtiyse ne yapacağız abi? İşte o zaman artık bir aksiyon alma zamanı gelmiş demektir. Önce bankanı ara, "Benim ödemem vardı, bloke kalkmadı" de. Onlar sana bir takip numarası, bir referans falan verirler. Zaten bankanın da elinden geleni yapacağını düşünürsün...
Ha bir de ödeme dekontunu mutlaka elinde tutmalısın, bu çok önemli bir detay. Biliyorsun, bizim ülkede "söz uçar yazı kalır" düsturu çok geçerli. Banka senden talep etmese bile, ilerde icra dairesiyle falan konuşman gerekirse, o dekont senin en büyük kozun, en sağlam kanıtın olacak... Vallahi billahi.
Bazen bloke bankanın kendisinden kaynaklı olmaz, direkt haciz koyan kurumun kendi sisteminden döner bloke bilgisi. Yani banka aslında "Haciz bilgisi kalktı, biz de blokeni kaldırırız" der, ama merkezi sistemden hâlâ "haciz var" bilgisi geliyorsa, bankanın eli kolu bağlı kalır. İşte o noktada artık haciz koyan kurumla direkt iletişime geçmek gerekebilir, biraz koşturmaca başlar...
Sistemsel bir yoğunluk mu var, arada bir şey mi kaynadı, yoksa gerçekten bir pürüz mü çıktı... Bunların hepsi ihtimal dahilinde. Ama genelde diyorum ya, biraz sabırla ve gerektiğinde doğru yerlere yapılan ufak bir telefonla çözülüyor bu işler. Kimse senin parana çökmek istemez aslında, sadece süreçler biraz yavaş işler bazen... İçin rahat olsun, ödeme yapıldıysa, o bloke eninde sonunda kalkar, merak etme sen.
Aslında bankalar için genellikle 24 ila 48 saatlik bir süreçten bahsedilir resmiyette. Ama işte burası Türkiye, işler bazen kağıt üzerindeki gibi yürümüyor, biliyorsun. O süre biraz esneyebilir, hele bir de hafta sonu falan denk geldiyse, ayy o zaman hepten uzar gider bu iş... Pazar günü ödeme yaptın, Pazartesi sabahı kalkmasını beklersin ama yok, Salı’yı bile görebilir o bloke, maalesef.
Neden mi öyle oluyor? Şöyle düşün, senin ödemen sisteme düştü, eyvallah. Ama bankanın kendi iç yazışmaları var, bir de hacizi koyan kurumun (GİB olur, icra dairesi olur) kendi sistemleriyle bankanın sistemlerinin konuşması gerekiyor. Yani orada bir veri akışı, bir teyit mekanizması işliyor, o da biraz zaman alıyor, yavaş yavaş ilerliyor işte...
Hani böyle "ödeme yaptım, anında kalksın" gibi bir durum çok nadir, hatta imkansız gibi desek yeridir. O yüzden o ilk 24 saati bir sakinlikle geçirmek en güzeli. Kendini yorma hemen, "Niye kalkmadı?" diye telaşlanma. Genelde sistemler tıkır tıkır işler de, o arada bir yerlerde takılır kalır bazen.
Peki, ya 48 saati de geçtiyse ne yapacağız abi? İşte o zaman artık bir aksiyon alma zamanı gelmiş demektir. Önce bankanı ara, "Benim ödemem vardı, bloke kalkmadı" de. Onlar sana bir takip numarası, bir referans falan verirler. Zaten bankanın da elinden geleni yapacağını düşünürsün...
Ha bir de ödeme dekontunu mutlaka elinde tutmalısın, bu çok önemli bir detay. Biliyorsun, bizim ülkede "söz uçar yazı kalır" düsturu çok geçerli. Banka senden talep etmese bile, ilerde icra dairesiyle falan konuşman gerekirse, o dekont senin en büyük kozun, en sağlam kanıtın olacak... Vallahi billahi.
Bazen bloke bankanın kendisinden kaynaklı olmaz, direkt haciz koyan kurumun kendi sisteminden döner bloke bilgisi. Yani banka aslında "Haciz bilgisi kalktı, biz de blokeni kaldırırız" der, ama merkezi sistemden hâlâ "haciz var" bilgisi geliyorsa, bankanın eli kolu bağlı kalır. İşte o noktada artık haciz koyan kurumla direkt iletişime geçmek gerekebilir, biraz koşturmaca başlar...
Sistemsel bir yoğunluk mu var, arada bir şey mi kaynadı, yoksa gerçekten bir pürüz mü çıktı... Bunların hepsi ihtimal dahilinde. Ama genelde diyorum ya, biraz sabırla ve gerektiğinde doğru yerlere yapılan ufak bir telefonla çözülüyor bu işler. Kimse senin parana çökmek istemez aslında, sadece süreçler biraz yavaş işler bazen... İçin rahat olsun, ödeme yapıldıysa, o bloke eninde sonunda kalkar, merak etme sen.
