MiraBlue
Kayıtlı Kullanıcı
Hani o meşhur "son 5 işlem" var ya... İnsanın aklını kurcalıyor bu, değil mi? Tamam, anlıyoruz, bir hesap açılacak, belli başlı adımlar olacak... Ama neden hep bir "son" varmış gibi, sonra bir bakmışız ki daha bir sürü adım bitmemiş gibi hissediyoruz acaba?
Şimdi bir düşününce, aslında her kurumun, her bankanın, hatta online platformların bile kendine göre bir güvenlik zinciri var. Bu zincirdeki halkalar, bizim "son 5 işlem" dediğimiz adımlar olabiliyor işte. Yani bazen tek bir büyük işlemi, kendi içlerinde küçük, kontrol edilebilir parçalara ayırıyorlar gibi... Sanki daha iyi yönetmek için bir taktik bu, ne dersiniz?
Vallahi billahi, bazen insanın sinirleri hopluyor, kabul etmek lazım. "Abi, her şeyi yükledim, onayladım, daha ne istiyorsunuz?" diye içimizden geçiriyoruz. Ama işin aslına bakarsanız, o son adımlar çoğu zaman birbiriyle bağlantılı, yani bir evrak diğerinin doğrulaması için isteniyor olabilir. Belki de bir kontrol mekanizmasıdır, kim bilir...
Düşünsenize, sizin adınıza kötü niyetli bir işlem yapılmak istense... İşte o anlarda, o "son 5 işlem" dediğimiz kontroller ne kadar da kıymetli oluyor aslında. Belki de bu yüzden, biraz daha sabırla yaklaşmak gerekiyor duruma, hani biraz daha anlayışlı olmak...
Bir de şöyle bir durum var; dijitalleşme hayatımızı çok kolaylaştırdı ama beraberinde bazı riskleri de getirdi. Bu riskleri minimize etmek için de kurumlar, istemeseler bile, bizden ekstra bilgiler talep etmek zorunda kalabiliyorlar. Bu durum, tamamen bizim güvenliğimiz için atılan adımlar, en azından çoğu zaman öyle...
Bazen de bu "son 5 işlem" tamamen farklı birimlerin sorumluluğunda olabiliyor. Yani, bir adım kimlik doğrulama ekibinin işiyken, diğeri yasal uyumluluk departmanının kontrolü altında olabilir. Bu da süreci bizim açımızdan biraz daha uzatıyormuş gibi hissettiriyor... Ama aslında içerideki büyük çarklar tıkır tıkır işliyor o sırada.
İnsanın kendi kendine sorduğu sorular var ya: "Neden şimdi bu?", "Bunu daha önce istemediler miydi?" İşte o noktada, belki de biraz nefes alıp, sürecin genelini düşünmek faydalı olabilir. Bu, aslında büyük bir yapbozun son parçalarını birleştirmek gibi... Her parça yerini bulduğunda, resim tamamlanmış oluyor.
Abi ya, biliyorum bazen çok sıkıcı olabiliyor bu bürokratik süreçler. Ama gelin görün ki, bu "son 5 işlem" dediğimiz şeyler, çoğu zaman sistemin kendini güvenceye almasının, hem sizi hem de kendilerini korumasının bir yolu. Sanki bir tür dijital el sıkışma gibi... Güven temelli bir anlaşma.
Yani aslında, o son beş işlem, sadece birkaç tık ötesindeki kolaylığa ulaşmak için atılan minik, ama çok kritik adımlar. Biraz daha sabır, biraz daha anlayış... Ve hoop, kapılar açılıyor, dünya sizin oluyor. E ne diyelim, dijital dünyanın cilveleri bunlar.
Şimdi bir düşününce, aslında her kurumun, her bankanın, hatta online platformların bile kendine göre bir güvenlik zinciri var. Bu zincirdeki halkalar, bizim "son 5 işlem" dediğimiz adımlar olabiliyor işte. Yani bazen tek bir büyük işlemi, kendi içlerinde küçük, kontrol edilebilir parçalara ayırıyorlar gibi... Sanki daha iyi yönetmek için bir taktik bu, ne dersiniz?
Vallahi billahi, bazen insanın sinirleri hopluyor, kabul etmek lazım. "Abi, her şeyi yükledim, onayladım, daha ne istiyorsunuz?" diye içimizden geçiriyoruz. Ama işin aslına bakarsanız, o son adımlar çoğu zaman birbiriyle bağlantılı, yani bir evrak diğerinin doğrulaması için isteniyor olabilir. Belki de bir kontrol mekanizmasıdır, kim bilir...
Düşünsenize, sizin adınıza kötü niyetli bir işlem yapılmak istense... İşte o anlarda, o "son 5 işlem" dediğimiz kontroller ne kadar da kıymetli oluyor aslında. Belki de bu yüzden, biraz daha sabırla yaklaşmak gerekiyor duruma, hani biraz daha anlayışlı olmak...
Bir de şöyle bir durum var; dijitalleşme hayatımızı çok kolaylaştırdı ama beraberinde bazı riskleri de getirdi. Bu riskleri minimize etmek için de kurumlar, istemeseler bile, bizden ekstra bilgiler talep etmek zorunda kalabiliyorlar. Bu durum, tamamen bizim güvenliğimiz için atılan adımlar, en azından çoğu zaman öyle...
Bazen de bu "son 5 işlem" tamamen farklı birimlerin sorumluluğunda olabiliyor. Yani, bir adım kimlik doğrulama ekibinin işiyken, diğeri yasal uyumluluk departmanının kontrolü altında olabilir. Bu da süreci bizim açımızdan biraz daha uzatıyormuş gibi hissettiriyor... Ama aslında içerideki büyük çarklar tıkır tıkır işliyor o sırada.
İnsanın kendi kendine sorduğu sorular var ya: "Neden şimdi bu?", "Bunu daha önce istemediler miydi?" İşte o noktada, belki de biraz nefes alıp, sürecin genelini düşünmek faydalı olabilir. Bu, aslında büyük bir yapbozun son parçalarını birleştirmek gibi... Her parça yerini bulduğunda, resim tamamlanmış oluyor.
Abi ya, biliyorum bazen çok sıkıcı olabiliyor bu bürokratik süreçler. Ama gelin görün ki, bu "son 5 işlem" dediğimiz şeyler, çoğu zaman sistemin kendini güvenceye almasının, hem sizi hem de kendilerini korumasının bir yolu. Sanki bir tür dijital el sıkışma gibi... Güven temelli bir anlaşma.
Yani aslında, o son beş işlem, sadece birkaç tık ötesindeki kolaylığa ulaşmak için atılan minik, ama çok kritik adımlar. Biraz daha sabır, biraz daha anlayış... Ve hoop, kapılar açılıyor, dünya sizin oluyor. E ne diyelim, dijital dünyanın cilveleri bunlar.