IndigoQuartz
Kayıtlı Kullanıcı
Abi şimdi şu IMEI blokesi muhabbetine bir girelim de, insanların kafası epey karışık, biliyorum. Telefonun kutusu olmadan blokeyi kaldıramazsın diyenler var, sanki o karton parçası tüm işin özüymüş gibi... Vallahi billahi, insanın sinirleri hopluyor bazen, bu kadar basit bir konuyu nasıl böyle dolambaçlı hale getiriyorlar anlamak güç.
Gerekli mi o kutu, gerçekten gerekli mi? Şimdi bak, deneyim denen şey kolay kazanılmıyor. Yıllardır bu işin içindeyim, yüzlerce hatta binlerce insanın telefon meselesine şahit oldum. Kutunun üzerinde IMEI yazar, doğru. Telefonun size ait olduğunu gösterir, doğru. Ama şimdi dur bir dakika, resmiyette, o blokeyi kaldırma işlemlerinde ilk aranan şey kutu mu sanıyorsunuz?
Hayır ya, ne kutusu... Gerekli olan en temel belge faturadır, fatura! Telefonu ne zaman, nereden aldın, sana mı ait, faturası nerede? İşte asıl mesele bu. O faturadaki IMEI ile cihazın IMEI'si eşleşiyor mu, alıcının kimlik bilgileri ne? Yani, bir nevi telefonun doğum belgesi o fatura. Kutuyu kaybetmiş olsan ne olacak? Telefon senin değil mi şimdi, tapusu gitti mi? Saçmalık değil mi bu?
İnsanlar hemen böyle bir panik havasına giriyor, "Eyvah kutu yok, şimdi ne yapacağım?" diye. Sankbol her şey bitti. Ya kardeşim, önemli olan cihazın kendisi ve onun yasal sahibi olduğunun kanıtı. Ha tabii, gümrükten kendi pasaportuna işletiyorsan, o giriş pulu, pasaport, TC kimlik numaran... Bunlar daha birincil, anladın mı?
Şimdi bazı tamirciler, bazı servisler kutuyu isteyebilir, niye? Kolayına geliyor, içindeki IMEI numarasından hızlıca bakıyor, belki garanti durumunu kontrol ediyor... Ama bu, resmi bir blokenin kalkması için olmazsa olmaz bir belge değil ki. Kimlik ve fatura dururken, o karton parçasına mı kalacak iş? Hadi canım...
Bazen öyle durumlar oluyor ki, faturası var ama kayıp, fatura e-posta olarak gelmiş, çıktı almamış... Her şey dijitalleşiyor ama bizim bürokrasi hala kutuya, ıslak imzalı belgeye takılıp kalabiliyor. Bu da ayrı bir tartışma konusu tabii... ama esas meselemiz şu an için kutu.
Ben hep söylerim, faturanı sakla, faturanı. O kutu bir yere düşer, yırtılır, atarsın farkında olmadan, içindeki telefon senin canın, ciğerin. Kutunun değeri, telefonun değerinin yanında nedir ki? Bazen insan hakikaten şaşırıyor, neyi ne kadar abarttığımıza... Sanki telefonun ruhsatı o kutuymuş gibi bir algı var.
Eskiden, bu pasaporta kayıt işleri bu kadar yaygın değilken, evet, kutu üzerindeki IMEI biraz daha önemliydi sanki, ama artık işler değişti. Her şey dijitalleşti, verilerle doğrulandı. Yani, o kutu dediğin şey... Bir nevi ikincil bir kanıt sadece, bir kolaylık. Yoksa da dünyanın sonu değil, panik yapmaya gerek yok. Yeter ki faturan, kimliğin ve pasaport bilgin düzgün olsun, gerisi kolay. İnsanları boş yere strese sokmaya hiç gerek yok, vallahi billahi...
Yani özetle, o kutuya kafayı takmaya gerek yok. Rahat ol, elindeki diğer evraklar tam ve doğruysa, cihazın da senin adınaysa... Gerisi hikaye. Bu kadar net konuşuyorum, çünkü bilirim bu işleri, tecrübeyle sabittir. Kafaları boşuna karıştırmanın bir anlamı yok. Yavaş yavaş, sakin sakin anlatmak istedim ki, herkes anlasın... Bu kadar basit işte.
Gerekli mi o kutu, gerçekten gerekli mi? Şimdi bak, deneyim denen şey kolay kazanılmıyor. Yıllardır bu işin içindeyim, yüzlerce hatta binlerce insanın telefon meselesine şahit oldum. Kutunun üzerinde IMEI yazar, doğru. Telefonun size ait olduğunu gösterir, doğru. Ama şimdi dur bir dakika, resmiyette, o blokeyi kaldırma işlemlerinde ilk aranan şey kutu mu sanıyorsunuz?
Hayır ya, ne kutusu... Gerekli olan en temel belge faturadır, fatura! Telefonu ne zaman, nereden aldın, sana mı ait, faturası nerede? İşte asıl mesele bu. O faturadaki IMEI ile cihazın IMEI'si eşleşiyor mu, alıcının kimlik bilgileri ne? Yani, bir nevi telefonun doğum belgesi o fatura. Kutuyu kaybetmiş olsan ne olacak? Telefon senin değil mi şimdi, tapusu gitti mi? Saçmalık değil mi bu?
İnsanlar hemen böyle bir panik havasına giriyor, "Eyvah kutu yok, şimdi ne yapacağım?" diye. Sankbol her şey bitti. Ya kardeşim, önemli olan cihazın kendisi ve onun yasal sahibi olduğunun kanıtı. Ha tabii, gümrükten kendi pasaportuna işletiyorsan, o giriş pulu, pasaport, TC kimlik numaran... Bunlar daha birincil, anladın mı?
Şimdi bazı tamirciler, bazı servisler kutuyu isteyebilir, niye? Kolayına geliyor, içindeki IMEI numarasından hızlıca bakıyor, belki garanti durumunu kontrol ediyor... Ama bu, resmi bir blokenin kalkması için olmazsa olmaz bir belge değil ki. Kimlik ve fatura dururken, o karton parçasına mı kalacak iş? Hadi canım...
Bazen öyle durumlar oluyor ki, faturası var ama kayıp, fatura e-posta olarak gelmiş, çıktı almamış... Her şey dijitalleşiyor ama bizim bürokrasi hala kutuya, ıslak imzalı belgeye takılıp kalabiliyor. Bu da ayrı bir tartışma konusu tabii... ama esas meselemiz şu an için kutu.
Ben hep söylerim, faturanı sakla, faturanı. O kutu bir yere düşer, yırtılır, atarsın farkında olmadan, içindeki telefon senin canın, ciğerin. Kutunun değeri, telefonun değerinin yanında nedir ki? Bazen insan hakikaten şaşırıyor, neyi ne kadar abarttığımıza... Sanki telefonun ruhsatı o kutuymuş gibi bir algı var.
Eskiden, bu pasaporta kayıt işleri bu kadar yaygın değilken, evet, kutu üzerindeki IMEI biraz daha önemliydi sanki, ama artık işler değişti. Her şey dijitalleşti, verilerle doğrulandı. Yani, o kutu dediğin şey... Bir nevi ikincil bir kanıt sadece, bir kolaylık. Yoksa da dünyanın sonu değil, panik yapmaya gerek yok. Yeter ki faturan, kimliğin ve pasaport bilgin düzgün olsun, gerisi kolay. İnsanları boş yere strese sokmaya hiç gerek yok, vallahi billahi...
Yani özetle, o kutuya kafayı takmaya gerek yok. Rahat ol, elindeki diğer evraklar tam ve doğruysa, cihazın da senin adınaysa... Gerisi hikaye. Bu kadar net konuşuyorum, çünkü bilirim bu işleri, tecrübeyle sabittir. Kafaları boşuna karıştırmanın bir anlamı yok. Yavaş yavaş, sakin sakin anlatmak istedim ki, herkes anlasın... Bu kadar basit işte.