JadeSpectrum_1
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi bu IMEI blokesi konusu var ya, vallahi billahi ülkeye girer girmez baş ağrısı olabiliyor. Yurt dışından getirdiğin o pırıl pırıl telefon, daha eline bile tam oturmadan "kayıtsız" damgası yiyiveriyor hemen... Halbuki insanlar bir hevesle alıyor o cihazları, değil mi? Tamamen meşru bir yolla edinilmiş, senin kendi malın o sonuçta. İşte tam da burada devreye giriyor o çok konuşulan, bazen de yanlış anlaşılan yurt dışı faturası mevzusu.
Aslında işin özü belli; senin o cihaza sahip olduğuna dair resmi bir kanıt sunman gerekiyor. Yani öyle internetten bulunan, uyduruk görsellerle falan olacak iş değil bu. Fatura dediğin, gerçekten o cihazın satın alındığı ülkenin, o mağazanın mührünü taşıyacak, üstünde senin ismin yazacak, hatta mümkünse o IMEI numarası bile bir yerlerde görünecek. Çünkü aksi halde, sen ne kadar "benim malım" desen de, sistem seni tanımıyor ki...
Çok basit aslında, cihazı hangi ülkeden aldın, hangi mağazadan aldın, işte oradan aldığın gerçek bir fatura lazım sana. Bak bu önemli; makbuz değil, fatura. Yani üzerinde KDV'si, vergisi, mağaza bilgisi, ürün detayları, hatta mümkünse senin adın ve cihazın IMEI'si olan tam teşekküllü bir belge olmalı. Öyle el yazısıyla yazılmış, uyduruk bir kağıt parçası değil, resmiyet kokmalı o belge. Çünkü devlet, senin bu cihazı dışarıdan aldığını, kendi malın olduğunu görmek istiyor, başka derdi yok.
Peki, diyelim ki faturayı aldın, gayet de düzgün, her şey yolunda. E şimdi ne olacak? İşte orada da biraz sabır gerekiyor. Öyle elinde faturayla kapıya dayanıp "benim telefonumu açın!" demekle olmuyor bu işler. Öncelikle e-devlet üzerinden ya da ilgili kurumlara doğru başvuruyu yapman lazım. Çünkü o fatura, sadece bir kanıt, sistemi çalıştırmak için gereken bir anahtar aslında. Doğru yere, doğru belgeyle başvurduğun zaman, süreç işlemeye başlıyor.
Sakın ha sakın, piyasada "garantili IMEI kaydı yaparım, faturaya gerek yok" diyenlere prim verme. Oralar hep dolandırıcılık kokar, başına daha büyük işler açar. Senin elindeki tek sağlam koz, o resmi faturadır. Düşünsene, devlet senin yurt dışından resmi yollarla aldığın bir cihazı niye engellesin ki? Maksat, kaçak göçek işlerin önüne geçmek, ülkeye giren her şeyin bir izi olsun istemek. Senin faturanı gördüğünde, "tamam, bu cihazın girişi belli, sahibinin kim olduğu da belli" diyecekler, olay bu.
Hatta biliyor musun, bazen aynı ülkenin bile farklı eyaletlerinde ya da şehirlerinde fatura formatları değişebiliyor. O yüzden dikkatli olmak lazım. Cihazı aldığın yerdeki yerel vergi kurallarına uygun bir fatura alman çok önemli. Öyle internetten indirip üzerinde oynanmış, photoshop'lanmış belgelerle falan asla gitme. Çünkü oradaki memur, günde yüzlerce böyle dosya görüyor, anında anlar sahte olduğunu... Ve o zaman durum daha da karışır, uğraş dur.
Şimdi bu işin en kritik noktası ne biliyor musun? O faturanın senin pasaport girişinle, cihazın Türkiye'ye giriş tarihiyle ve hatta o faturanın düzenlenme tarihiyle uyumlu olması. Yani sen dün girmişsin ülkeye, faturayı bir yıl öncesine ait göstermeye çalışırsan... İşte o zaman işler sarpa sarar. Her şeyin birbiriyle tutarlı olması lazım. O yüzden cihazı aldığında faturayı hemen ve doğru bir şekilde düzenletmek, hatta pasaportuna işlenmesi gibi detaylara dikkat etmek, ileride yaşanacak tüm baş ağrılarını baştan önler. Anlıyor musun, baştan sağlam adım atmazsan, sonradan koşuşturmak zorunda kalırsın...
Aslında işin özü belli; senin o cihaza sahip olduğuna dair resmi bir kanıt sunman gerekiyor. Yani öyle internetten bulunan, uyduruk görsellerle falan olacak iş değil bu. Fatura dediğin, gerçekten o cihazın satın alındığı ülkenin, o mağazanın mührünü taşıyacak, üstünde senin ismin yazacak, hatta mümkünse o IMEI numarası bile bir yerlerde görünecek. Çünkü aksi halde, sen ne kadar "benim malım" desen de, sistem seni tanımıyor ki...
Çok basit aslında, cihazı hangi ülkeden aldın, hangi mağazadan aldın, işte oradan aldığın gerçek bir fatura lazım sana. Bak bu önemli; makbuz değil, fatura. Yani üzerinde KDV'si, vergisi, mağaza bilgisi, ürün detayları, hatta mümkünse senin adın ve cihazın IMEI'si olan tam teşekküllü bir belge olmalı. Öyle el yazısıyla yazılmış, uyduruk bir kağıt parçası değil, resmiyet kokmalı o belge. Çünkü devlet, senin bu cihazı dışarıdan aldığını, kendi malın olduğunu görmek istiyor, başka derdi yok.
Peki, diyelim ki faturayı aldın, gayet de düzgün, her şey yolunda. E şimdi ne olacak? İşte orada da biraz sabır gerekiyor. Öyle elinde faturayla kapıya dayanıp "benim telefonumu açın!" demekle olmuyor bu işler. Öncelikle e-devlet üzerinden ya da ilgili kurumlara doğru başvuruyu yapman lazım. Çünkü o fatura, sadece bir kanıt, sistemi çalıştırmak için gereken bir anahtar aslında. Doğru yere, doğru belgeyle başvurduğun zaman, süreç işlemeye başlıyor.
Sakın ha sakın, piyasada "garantili IMEI kaydı yaparım, faturaya gerek yok" diyenlere prim verme. Oralar hep dolandırıcılık kokar, başına daha büyük işler açar. Senin elindeki tek sağlam koz, o resmi faturadır. Düşünsene, devlet senin yurt dışından resmi yollarla aldığın bir cihazı niye engellesin ki? Maksat, kaçak göçek işlerin önüne geçmek, ülkeye giren her şeyin bir izi olsun istemek. Senin faturanı gördüğünde, "tamam, bu cihazın girişi belli, sahibinin kim olduğu da belli" diyecekler, olay bu.
Hatta biliyor musun, bazen aynı ülkenin bile farklı eyaletlerinde ya da şehirlerinde fatura formatları değişebiliyor. O yüzden dikkatli olmak lazım. Cihazı aldığın yerdeki yerel vergi kurallarına uygun bir fatura alman çok önemli. Öyle internetten indirip üzerinde oynanmış, photoshop'lanmış belgelerle falan asla gitme. Çünkü oradaki memur, günde yüzlerce böyle dosya görüyor, anında anlar sahte olduğunu... Ve o zaman durum daha da karışır, uğraş dur.
Şimdi bu işin en kritik noktası ne biliyor musun? O faturanın senin pasaport girişinle, cihazın Türkiye'ye giriş tarihiyle ve hatta o faturanın düzenlenme tarihiyle uyumlu olması. Yani sen dün girmişsin ülkeye, faturayı bir yıl öncesine ait göstermeye çalışırsan... İşte o zaman işler sarpa sarar. Her şeyin birbiriyle tutarlı olması lazım. O yüzden cihazı aldığında faturayı hemen ve doğru bir şekilde düzenletmek, hatta pasaportuna işlenmesi gibi detaylara dikkat etmek, ileride yaşanacak tüm baş ağrılarını baştan önler. Anlıyor musun, baştan sağlam adım atmazsan, sonradan koşuşturmak zorunda kalırsın...