IndigoMarigold
Kayıtlı Kullanıcı
Kart blokesi kalkınca bir rahatlama geliyor değil mi? Oh be, sonunda diyorsun içinden. Hani o anlık panik, kartın bloke olduğunu gördüğündeki o tuhaf his... Hepsi bir anda geride kalıyor.
Şimdi sırada yeni bir şifre belirlemek var işte. Ne koysam acaba diye başlıyor düşünceler. Eskisi zaten unutuldu gitti, ya da yanlış girildi... Neyse ki artık o sorun yok.
Yepyeni bir sayfa açılıyor resmen. Hani o eski, kolay tahmin edilebilir şifreler vardı ya, şimdi tam da onları bırakma zamanı. Biraz düşünmek lazım, ne yapsam ki...
Mesela doğum tarihleri falan artık çok klişe, vallahi kimse kullanmıyor sandıysa yanılıyor... Daha kişisel, ama aynı zamanda kimsenin aklına gelmeyecek bir şey olmalı sanki.
Güvenlik mi, akılda kalıcılık mı? Hep bu ikilemde kalıyor insan. Çok karmaşık bir şey yaparsın, bu sefer sen unutursun, sonra yeniden bloke... Abi ya, kim uğraşacak şimdi onunla?
Bankanın uygulamasından mı yapsan, ATM'den mi, yoksa müşteri hizmetlerini mi arasan? En kolayı hangisiyse, insanın eli ona gidiyor doğal olarak. Hangisi daha pratikse...
Tuşlara basarken, ya da ekrandan seçerken, bir anlık duraksama oluyor hani. Acaba doğru mu giriyorum, emin miyim diye... O son onay tuşuna basana kadar hafif bir gerginlik.
Ama sonra o onay yazısını görünce... İşte tamam diyorsun. Yeni şifre belirlendi. Kartın senin emrinde, yeniden özgür. Ne güzel bir his bu.
Bundan sonrası daha dikkatli olmak tabii. Bir yere not almak da bir seçenek, ama kimseyle paylaşmamak kaydıyla. Sonuçta senin anahtarın, değil mi? Senin güvencen.
Her şey yoluna giriyor. Küçük bir pürüzdü sadece. Ama şimdi her şey tıkırında. Yeni şifrenle, yola devam... Hiçbir şey olmamış gibi.
Şimdi sırada yeni bir şifre belirlemek var işte. Ne koysam acaba diye başlıyor düşünceler. Eskisi zaten unutuldu gitti, ya da yanlış girildi... Neyse ki artık o sorun yok.
Yepyeni bir sayfa açılıyor resmen. Hani o eski, kolay tahmin edilebilir şifreler vardı ya, şimdi tam da onları bırakma zamanı. Biraz düşünmek lazım, ne yapsam ki...
Mesela doğum tarihleri falan artık çok klişe, vallahi kimse kullanmıyor sandıysa yanılıyor... Daha kişisel, ama aynı zamanda kimsenin aklına gelmeyecek bir şey olmalı sanki.
Güvenlik mi, akılda kalıcılık mı? Hep bu ikilemde kalıyor insan. Çok karmaşık bir şey yaparsın, bu sefer sen unutursun, sonra yeniden bloke... Abi ya, kim uğraşacak şimdi onunla?
Bankanın uygulamasından mı yapsan, ATM'den mi, yoksa müşteri hizmetlerini mi arasan? En kolayı hangisiyse, insanın eli ona gidiyor doğal olarak. Hangisi daha pratikse...
Tuşlara basarken, ya da ekrandan seçerken, bir anlık duraksama oluyor hani. Acaba doğru mu giriyorum, emin miyim diye... O son onay tuşuna basana kadar hafif bir gerginlik.
Ama sonra o onay yazısını görünce... İşte tamam diyorsun. Yeni şifre belirlendi. Kartın senin emrinde, yeniden özgür. Ne güzel bir his bu.
Bundan sonrası daha dikkatli olmak tabii. Bir yere not almak da bir seçenek, ama kimseyle paylaşmamak kaydıyla. Sonuçta senin anahtarın, değil mi? Senin güvencen.
Her şey yoluna giriyor. Küçük bir pürüzdü sadece. Ama şimdi her şey tıkırında. Yeni şifrenle, yola devam... Hiçbir şey olmamış gibi.