IndigoCadence
Kayıtlı Kullanıcı
Geçen gün banka kartım bloke oldu, biliyor musun? Hani şu internet alışverişlerinde güvenlik ayarları yüzünden aniden kendini kilitleyen kartlar var ya, işte onlardan biri. Hemen açmak için bankayı aradım, müşteri temsilcisine düştüm. Kadıncağız dinledi derdimi, hatta anladığını hissettim ama dediği tek şey şu oldu: "Üzgünüm, bu işlemi buradan yapamıyorum, sizi bir üst birime aktarıyorum..." Yahu, benim paramın üzerine çökmüşsün, bir tuşa basıp açamıyorsun da ne iş yapıyorsun sen orada, abi? Resmen insanı çileden çıkarıyorlar, vallahi billahi.
Düşünsene, koskoca bankanın en ön cephesinde duran insan, elinde bir yetki kırıntısı bile yok. Kartın bloke oldu, hesabın kilitlendi, şifreni unuttun... Her seferinde aynı nakarat: "Bunun için şu departmanı aramanız gerekiyor," "Teknik ekibimizle görüşmeniz lazım," ya da favorim, "Sizi ilgili birime bağlıyorum ama hat düşerse tekrar aramanız gerekebilir." Sanki ben özel bir hizmet talep ediyorum, altı üstü kendi paramı kullanmaya çalışıyorum ben. Bu saçma sapan protokoller yüzünden kaç saatimiz, kaç sinir hücremiz heba oluyor, bir düşünsene...
İnsan sormadan edemiyor, bu müşteri temsilcilerine biraz daha yetki vermek neyin nesi yani? Daha hızlı çözüm sunmak, müşterinin derdini tek telefonda halletmek bu kadar mı zor? Sanki kart blokesini kaldırma yetkisi versen, banka batacak, gizli bilgiler ifşa olacak... Eski kafalı bir güvenlik takıntısı değil mi bu? Halbuki biraz eğitimle, biraz yetkilendirmeyle o arkadaşlar, inanın bana, hem kendi iş yüklerini hafifletirler hem de bizim gibi çileden çıkmış müşterilerin yüzünü güldürürler. Bu kadar basit aslında her şey.
Bir de o "üst birim" muhabbeti var. Sanki bir kademe yukarı çıkınca, o büyülü yetkiler ellerine geçiyor. Peki o zaman o "üst birim" neden direkt telefonun başına oturmuyor? Ya da neden, ne bileyim, bir "yetki matrixi" oluşturulmuyor da, bazı basit işlemler için bu kadar bürokrasiye boğuluyoruz? Müşteri memnuniyeti dediğin, en başta sorunun hızlı çözümüyle başlar. Aksi takdirde, "Yardımcı olamadığımız için üzgünüz" demekten öteye geçemeyen robotik cümleler... Ne anladım ben bu işten?
Bu arada, o müşteri temsilcisi arkadaşlara da haksızlık etmek istemem. Onlar da aynı sistemin kurbanı. Belki de içlerinden "Keşke şu blokeyi açabilsem de bu vatandaşın derdine derman olsam" diye geçiriyorlardır. Ama yok, elleri kolları bağlı. Şirket politikaları, güvenlik prosedürleri, operasyonel kısıtlamalar... Hepsi topyekün bir duvar örmüş durumda. Bu, sadece müşteriyi değil, aynı zamanda o çalışanları da demoralize eden bir durum değil mi? Bir insana görev veriyorsun ama görevini yapacak yetkiyi vermiyorsun, resmen komik.
Hadi diyelim ki güvenlik çok önemli, evet haklısın. Ama akıllı teknolojiler var artık, risk analizi algoritmaları var. Bir çağrı merkezi çalışanı, kimlik doğrulamayı doğru düzgün yaptıktan sonra, örneğin basit bir "sistem blokesi"ni kaldırmak için neden birine daha danışsın? Ya da şifre sıfırlama gibi temel bir işlem için neden beni saatlerce hatta bekletsin? Bu sadece zaman kaybı değil, aynı zamanda müşteri sadakatini de yerle bir eden bir uygulama... İnsan, bir dahaki sefere alternatif bankalara bakmaz mı sanıyorsunuz?
Sonuçta, bu durum sadece bankalar için değil, bütün hizmet sektörleri için geçerli. Müşteriyle birebir muhatap olan arkadaşlara, belirli limitler dahilinde, kendi kararlarını verebilme ve sorunları anında çözebilme yetkisi vermek, emin olun, hem şirketlerin verimliliğini artıracak hem de bizim gibi sıradan vatandaşların hayatını kolaylaştıracak. Öyle değil mi? Bu çağda, hala her şey için "bir üst birim" aramak zorunda kalmak, vallahi ilkel bir durum ya. Bırakın o insanlar işlerini yapsınlar, hakkıyla yapsınlar... Ne dersiniz?
Düşünsene, koskoca bankanın en ön cephesinde duran insan, elinde bir yetki kırıntısı bile yok. Kartın bloke oldu, hesabın kilitlendi, şifreni unuttun... Her seferinde aynı nakarat: "Bunun için şu departmanı aramanız gerekiyor," "Teknik ekibimizle görüşmeniz lazım," ya da favorim, "Sizi ilgili birime bağlıyorum ama hat düşerse tekrar aramanız gerekebilir." Sanki ben özel bir hizmet talep ediyorum, altı üstü kendi paramı kullanmaya çalışıyorum ben. Bu saçma sapan protokoller yüzünden kaç saatimiz, kaç sinir hücremiz heba oluyor, bir düşünsene...
İnsan sormadan edemiyor, bu müşteri temsilcilerine biraz daha yetki vermek neyin nesi yani? Daha hızlı çözüm sunmak, müşterinin derdini tek telefonda halletmek bu kadar mı zor? Sanki kart blokesini kaldırma yetkisi versen, banka batacak, gizli bilgiler ifşa olacak... Eski kafalı bir güvenlik takıntısı değil mi bu? Halbuki biraz eğitimle, biraz yetkilendirmeyle o arkadaşlar, inanın bana, hem kendi iş yüklerini hafifletirler hem de bizim gibi çileden çıkmış müşterilerin yüzünü güldürürler. Bu kadar basit aslında her şey.
Bir de o "üst birim" muhabbeti var. Sanki bir kademe yukarı çıkınca, o büyülü yetkiler ellerine geçiyor. Peki o zaman o "üst birim" neden direkt telefonun başına oturmuyor? Ya da neden, ne bileyim, bir "yetki matrixi" oluşturulmuyor da, bazı basit işlemler için bu kadar bürokrasiye boğuluyoruz? Müşteri memnuniyeti dediğin, en başta sorunun hızlı çözümüyle başlar. Aksi takdirde, "Yardımcı olamadığımız için üzgünüz" demekten öteye geçemeyen robotik cümleler... Ne anladım ben bu işten?
Bu arada, o müşteri temsilcisi arkadaşlara da haksızlık etmek istemem. Onlar da aynı sistemin kurbanı. Belki de içlerinden "Keşke şu blokeyi açabilsem de bu vatandaşın derdine derman olsam" diye geçiriyorlardır. Ama yok, elleri kolları bağlı. Şirket politikaları, güvenlik prosedürleri, operasyonel kısıtlamalar... Hepsi topyekün bir duvar örmüş durumda. Bu, sadece müşteriyi değil, aynı zamanda o çalışanları da demoralize eden bir durum değil mi? Bir insana görev veriyorsun ama görevini yapacak yetkiyi vermiyorsun, resmen komik.
Hadi diyelim ki güvenlik çok önemli, evet haklısın. Ama akıllı teknolojiler var artık, risk analizi algoritmaları var. Bir çağrı merkezi çalışanı, kimlik doğrulamayı doğru düzgün yaptıktan sonra, örneğin basit bir "sistem blokesi"ni kaldırmak için neden birine daha danışsın? Ya da şifre sıfırlama gibi temel bir işlem için neden beni saatlerce hatta bekletsin? Bu sadece zaman kaybı değil, aynı zamanda müşteri sadakatini de yerle bir eden bir uygulama... İnsan, bir dahaki sefere alternatif bankalara bakmaz mı sanıyorsunuz?
Sonuçta, bu durum sadece bankalar için değil, bütün hizmet sektörleri için geçerli. Müşteriyle birebir muhatap olan arkadaşlara, belirli limitler dahilinde, kendi kararlarını verebilme ve sorunları anında çözebilme yetkisi vermek, emin olun, hem şirketlerin verimliliğini artıracak hem de bizim gibi sıradan vatandaşların hayatını kolaylaştıracak. Öyle değil mi? Bu çağda, hala her şey için "bir üst birim" aramak zorunda kalmak, vallahi ilkel bir durum ya. Bırakın o insanlar işlerini yapsınlar, hakkıyla yapsınlar... Ne dersiniz?