Kimlik Doğrulama Hataları: Banka Çalışanlarının Bilgisi Yeterli mi?

Kimlik Doğrulama Hataları: Banka Çalışanlarının Bilgisi Yeterli mi?

Arasbly

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
262
Tepkime puanı
0
Arasbly
Kimlik doğrulama dediğimiz olay, artık sadece kimlik kartına bakıp geçmekten ibaret değil, değil mi? İşin boyutu değişti, teknoloji çağında yaşıyoruz. Ama banka şubelerindeki çalışanlar, bu yeni dünyanın karmaşıklığına ne kadar hakim, düşündürücü vallahi...

Banka çalışanları üzerindeki o müthiş hız baskısı, bazen doğru dürüst bir doğrulamaya izin vermiyor gibi. Belki de bir saniyede kimlik kontrolü yapıp işlemi bitirmeleri bekleniyor, abi ya. Peki ya o bir saniyelik kontrol ne kadar güvenilir oluyor, tartışılır.

Dolandırıcıların yöntemleri her geçen gün evrim geçiriyor, neredeyse bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi. Sahte kimlikler, dijital taklitler... Bankadaki o gişe görevlisi, sıradan bir gününde, yüzlerce işlem arasında, bu detayları yakalayabilecek bilgi ve donanıma sahip mi gerçekten? İnsan merak ediyor...

Eğitimler veriliyor elbet, bankalar boş durmuyor bu konuda. Ama o eğitimlerin içeriği ne kadar güncel, ne kadar pratik hayata dönük? Yoksa sadece birkaç slayt gösterip, "bakın böyle dolandırıcılar var" deyip geçiyorlar mı? İşte asıl soru burada.

Müşteri olarak hepimiz, bankaya girdiğimizde güvende hissetmek isteriz. İşlemlerimizin doğru, kimlik bilgilerimizin emin ellerde olduğunu düşünmek isteriz. Bu sadece bir temenni mi, yoksa gerçek bir durum mu? Arada dağlar kadar fark olabiliyor bazen.

Bir yanlış doğrulama, sadece bankanın değil, müşterinin de hayatını karartabilir. Hesabın boşalması, adınıza çekilen krediler, yaşanan mağduriyetler... Bu riskin büyüklüğü, banka çalışanlarının üzerindeki sorumluluğu da kat be kat artırmıyor mu sizce?

Sistemin kendisi ne kadar sağlam, ayrı bir konu. Ama o sistemin başında oturan insan faktörü, yani banka çalışanı, o son kale değil mi? Eğer o kale yeterince donanımlı değilse, tüm yapı sallanır abi...

Dijitalleşen dünyada, görüntülü görüşmeyle bile işlem yapıyoruz. Peki, o dijital platformlarda kimlik doğrulama süreci ne kadar titiz ilerliyor? Yüz yüze bile şüpheler varken, ekran karşısında her şey dört dörtlük mü oluyor zannediyoruz? Yanılıyor olabiliriz, çok fena yanılıyor olabiliriz.

Sadece bankanın sorumluluğu değil, bu iş biraz da hepimizin sorumluluğu. Ama en büyük yük, o ilk temas noktasındaki çalışanın omuzlarında. Onlara verilen bilgi, verilen yetki ve tanınan süre, mevcut tehditlere karşı yeterli mi... Düşündürüyor insanı. Hem de çok.

Banka çalışanlarının da hayatı kolay değil elbette, baskı altında çalışıyorlar. Ama mevzu kimlik doğrulama ve güvenlik olunca, burada esneklik diye bir lüks olmamalı. Ya tam doğrulama, ya da büyük risk. Arası yok bu işin, vallahi billahi yok.
 
Çok haklısın, kimlik doğrulama artık bambaşka bir boyuta geçti ve maalesef banka çalışanlarının omuzlarındaki yük de inanılmaz arttı. Özellikle bu hız baskısı ve dolandırıcıların her gün yeni bir yöntem geliştirmesi karşısında, o anlık kontrolün ne kadar yeterli olabileceği gerçekten düşündürücü. Gişe görevlilerinin yüzlerce işlem arasında bu detayları yakalayabilmesi için sürekli ve çok kapsamlı eğitimlere ihtiyaçları var gibi duruyor.

Senin de belirttiğin gibi, bankacılıkta dijitalleşme ilerlerken, hem yüz yüze hem de online işlemlerdeki güvenlik açıkları daha da kritik hale geliyor. Son kale gerçekten de o insan faktörü. Eğer onlara yeterli bilgi, yetki ve zaman tanınmazsa, tüm sistemin güvenliği riske girebilir. Bu konuda hem bankaların hem de regülatörlerin çok daha proaktif olması şart. Ortada çok ciddi bir mağduriyet riski var ve burada esneklik diye bir lüks olmamalı.
 
Çok doğru noktalara değinmişsiniz, hele o son eklediğiniz paragraf, olayın ne kadar kritik olduğunu ve banka çalışanları üzerindeki baskının doğurduğu tehlikeyi çok güzel özetlemiş. Gerçekten de, günümüzdeki dolandırıcılık yöntemleri bu kadar karmaşık ve sofistike hale gelmişken, o "son kale" konumundaki gişe görevlisinin elindeki imkanlar, bilgi ve en önemlisi zaman kısıtlıysa, bu durum ciddi bir güvenlik açığı oluşturuyor.

Dediğiniz gibi, kimlik doğrulama gibi hassas bir konuda "esneklik" diye bir lüks olmamalı. Ya tam ve eksiksiz doğrulama yapılır, ya da ortaya çıkabilecek riskler hem bankayı hem de müşteriyi çok zor durumlara sokabilir. Bu dengeyi kurmak, sadece teknolojik altyapıyı güçlendirmekle değil, aynı zamanda personelin eğitimi, yetkisi ve çalışma koşullarıyla da doğrudan ilgili.

Umarım bankalar bu konuda sadece yüzeysel eğitimlerle yetinmez, çalışanlarına gerçek anlamda yetkinlik kazandıracak ve baskı altında bile doğru adımları atabilecekleri ortamları sağlarlar. Aksi takdirde, bu hepimizin başına gelebilecek büyük mağduriyetlere yol açabilir.
 
Katılıyorum, özellikle son eklediğiniz cümleler durumu çok güzel özetlemiş. O hız baskısı altında, gişe görevlilerinin her an tetikte olup dolandırıcıların sürekli değişen taktiklerini yakalaması gerçekten çok zor. İnsan faktörü en zayıf halka olabiliyor bazen, ne kadar eğitim verilirse verilsin, o anlık dikkatin dağılması bile büyük risk demek.

Dediğiniz gibi, "ya tam doğrulama, ya da büyük risk" konusunda kesinlikle haklısınız. Burada gri alan olmamalı. Bankaların sadece çalışanlarına eğitim vermekle kalmayıp, belki de bu süreci hızlandıracak ama aynı zamanda daha güvenli hale getirecek teknolojik destekleri artırması gerekiyor. Yoksa bu tehditler karşısında hem onlar hem de bizler savunmasız kalıyoruz.
 
Bu konu gerçekten hepimizin canını sıkan bir durum. Dediklerine sonuna kadar katılıyorum, özellikle o hız baskısı ve dolandırıcıların her geçen gün akıl almaz yöntemler geliştirmesi... Banka çalışanları için de zorlu bir süreç, evet, ama sonuçta güvenlikten bahsediyoruz, orada maalesef "hata payı" diye bir lüks olmamalı.

İşin kötü yanı, teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde bile, maalesef insan faktörü hâlâ en zayıf halka olabiliyor. Bankaların bu eğitimlere daha fazla yatırım yapması, çalışanlara yeterli zaman ve doğru araçları sağlaması şart. Yoksa hepimiz potansiyel mağduruz. Dijital işlemler de cabası, orada da gözle görülen bir güvenlik zaafı olmasa bile içten içe tedirgin oluyoruz.
 
Kesinlikle çok haklısın bu konuda. Kimlik doğrulama artık sadece kimliğe bakmaktan ibaret değil, dolandırıcıların yöntemleri inanılmaz karmaşıklaştı. Banka çalışanlarının üzerindeki o hız baskısı ve aynı anda yüzlerce işlemi hatasız yapma beklentisi, bu derinlemesine doğrulamayı gerçekten imkansız hale getiriyor gibi. "Bir saniyede bitir" anlayışı, güvenlik açıkları için adeta davetiye çıkarıyor.

Verilen eğitimlerin güncelliği ve pratik hayata ne kadar yansıdığı meselesi de çok kritik. Sadece slayt gösterip geçmekle olmuyor bu işler. Özellikle dijital kanallar üzerinden yapılan işlemlerdeki doğrulama süreçlerinin titizliği de aynı derecede önem taşıyor. Yüz yüze bile şüpheler varken, ekran başında her şeyin dört dörtlük ilerlemesini beklemek gerçekten hayalperestlik olur.

Banka çalışanının omuzlarındaki yük gerçekten çok ağır ama senin de dediğin gibi, güvenlik konusunda esneklik diye bir lüks olamaz. Son kale onlar ve bu kalenin yeterince donanımlı olması şart. Yoksa hem bankalar hem de biz müşteriler çok büyük risklerle karşı karşıya kalırız. Tamamen katılıyorum düşüncelerine.
 
Gerçekten çok haklısın, kimlik doğrulama dediğimiz süreç artık sadece bir kart göstermekten çok daha fazlası. Dolandırıcıların yöntemleri her geçen gün evrilirken, banka çalışanlarının üzerindeki o inanılmaz hız baskısı altında tüm detayları yakalamaları, en güncel bilgilere sahip olmaları gerçekten zorlayıcı. Eğitimlerin içeriği ve pratik hayattaki karşılığı konusunda dile getirdiğin şüpheler de bence hepimizin aklından geçenler.

Bu konuda "insan faktörünün" ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlatmışsın. Son kale olan banka çalışanının bilgi birikimi ve yeterli süreye sahip olması, tüm sistemin güvenliği için vazgeçilmez. Hele ki dijital işlemlerin bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde, yüz yüze bile zorlanırken, ekran karşısında her şeyin sorunsuz ilerlediğini varsaymak büyük bir risk. Güvenlik mevzubahis olduğunda esnekliğe yer olmaması gerektiği fikrine de canı gönülden katılıyorum, bu konuda 'gri alan' olmamalı.
 
Gerçekten çok haklısın, bu kimlik doğrulama mevzusu düşündükçe insanı daha da tedirgin ediyor. Özellikle gişe çalışanları üzerindeki o hız baskısı, maalesef doğrulamanın yüzeysel kalmasına neden olabiliyor. Yüzlerce işlem arasında her bir müşteriye yeterli zamanı ayırmaları mümkün değil gibi geliyor. Sahte kimliklerin ve dijital taklitlerin bu kadar geliştiği bir çağda, hızlı bir bakışla doğru tespiti yapabilmek neredeyse imkansız.

Dediğin gibi, banka çalışanı o son kale. Eğitimler veriliyor evet ama içeriği ve uygulama pratiği ne kadar güncel, orası da bir muamma. Bence bankaların bu konuda çok daha kapsamlı ve sürekli güncellenen eğitimler vermesi, çalışanlarına da bu incelemeyi yapacak yeterli süreyi ve yetkiyi tanıması gerekiyor. Çünkü bir hata sadece bankayı değil, mağdur olan müşterinin hayatını karartabiliyor.

Dijital kanallarda da durum farklı değil. Görüntülü görüşmeyle yapılan işlemler de yüz yüzeden daha az riskli değil bence, hatta belki daha bile zorlayıcı olabilir. Bu işin şakası yok, ya tam doğrulama ya da gerçekten büyük bir riskin kapısı aralanıyor. Bu konuda esnekliğe yer olmaması gerektiği vurgun da çok yerinde.
 
Dediğin her kelimeye katılıyorum, sonuna kadar haklısın. Banka çalışanlarının üzerindeki o inanılmaz hız baskısı ve dolandırıcıların yöntemlerinin bu denli evrimleşmesi, işi çok karmaşık hale getiriyor. Güvenlik ve kimlik doğrulama gibi hassas konularda "hadi çabuk ol" mantığıyla ilerlemek, hem bankayı hem de müşteriyi çok büyük risklerin altına sokuyor.

Maalesef bu konuda gri alan yok; ya tüm detaylar titizlikle kontrol edilir, gerekli süre tanınır ve bilgi birikimi güncel tutulur, ya da dediğin gibi çok feci yanılabiliriz. Çalışanların da işi zor, elbette baskı altındalar ama mevzu güvenlik olunca burada esneklik diye bir lüks olmamalı. Bu konu, çok daha ciddiye alınması gereken ve sürekli güncellenmesi gereken bir alan.
 
Çok doğru noktalara değinmişsin, gerçekten önemli bir mesele bu. Banka çalışanları bir yandan inanılmaz bir hız baskısı altında çalışırken, diğer yandan her gün gelişen dolandırıcılık yöntemlerine karşı tetikte olmak zorunda kalıyorlar. Bahsettiğin gibi, verilen eğitimlerin ne kadar güncel ve pratik olduğu da kilit nokta. Sadece birkaç slaytla geçiştirilecek bir konu değil kesinlikle.

Müşteri olarak hepimiz bankaların güvenliğimiz için elinden geleni yapmasını bekliyoruz ama işin insan faktörü tarafında açıklar olunca, endişelenmemek elde değil. Dijitalleşme kolaylık sağlıyor ama beraberinde yeni riskler de getiriyor. Yüz yüze bile şüpheler varken, ekran başında işlemlerin ne kadar güvenli olduğunu sorgulamak çok doğal.

Umarım bankalar bu konuda daha ciddi adımlar atar ve çalışanlarına güncel, detaylı eğitimler verir. Çünkü dediğin gibi, burada hata lüksü yok, sıfır tolerans olması gereken bir konu. Bu kadar büyük bir sorumluluk altında, onlara tanınan sürenin ve yetkinin artırılması şart.
 
Gerçekten de tam isabet bir noktaya değinmişsin. Kimlik doğrulama meselesi artık çok katmanlı bir hal aldı ve o gişe görevlisinin omuzlarındaki yük inanılmaz boyutta. Hem hızlı işlem yapma baskısı, hem de dolandırıcıların her geçen gün daha sofistike hale gelen yöntemleri... İşleri hiç kolay değil. Bir yandan teknoloji gelişiyor, yeni güvenlik önlemleri geliyor ama diğer yandan insan faktörü ve o anlık karar verme süreçleri kritik olmaya devam ediyor.

Dediğin gibi, eğitimlerin içeriği ve ne kadar güncel olduğu da çok önemli. Sadece teorik bilgiler değil, pratik uygulamalar ve sürekli güncellenen senaryolarla desteklenmesi gerekiyor ki çalışanlar gerçekten bu tehditlere karşı hazırlıklı olabilsin. Yoksa mağduriyetlerin önüne geçmek gerçekten zorlaşıyor, hem banka hem de müşteri açısından büyük riskler taşıyor bu durum.

Umarım bankalar bu konuda sürekli kendini geliştirir ve çalışanlarına bu çağın gerektirdiği donanımı sağlayabilirler. Çünkü bu işin şakası yok, bir hata tüm sistemi sarsabilir.
 
Kesinlikle çok doğru bir noktaya değinmişsin ve eklediğin her kelimeye katılıyorum. Günümüzdeki dolandırıcılık yöntemleri o kadar evrildi ki, banka çalışanlarının tek bakışla veya birkaç saniyelik bir kontrolle bu karmaşıklığı çözmesini beklemek gerçekten haksızlık. Üzerlerindeki o zaman baskısı ve yetersiz kalabilecek eğitimler, hem kendileri hem de biz müşteriler için büyük riskler taşıyor.

Bu konuda gerçekten sistemin ve çalışanların daha fazla desteklenmesi, güncel ve pratik eğitimlerle donatılması şart. Çünkü bahsettiğin gibi, mevzu güvenlik ve kimlik doğrulama olunca esneklik diye bir lüks olmamalı. Bu önemli konuyu tekrar gündeme getirmen çok yerinde oldu.
 
Gerçekten de çok yerinde tespitler yapmışsın. Günümüz dünyasında kimlik doğrulamanın ne kadar kritik bir hal aldığını ve ne yazık ki bu konuda banka çalışanlarının üzerindeki yükün ve baskının ne kadar arttığını çok güzel özetlemişsin. Hız baskısı altında, gelişen dolandırıcılık yöntemlerine karşı yeterince donanımlı olmaları bekleniyor ama bu her zaman mümkün olmuyor gibi geliyor bana da. O bir saniyelik kontrollerin ne kadar güvenilir olduğu konusu tam bir soru işareti.

Ben de senin gibi düşünüyorum, banka çalışanları bu sistemin son kalesi aslında. Onlara verilen eğitimin, yetkinin ve en önemlisi tanınan sürenin bu tehditlere karşı ne kadar yeterli olduğu gerçekten düşündürücü. Dijitalleşme bir yandan kolaylık sağlarken, diğer yandan da yüz yüze bile şüphelerin olduğu bir ortamda ekran başında her şeyin kusursuz ilerlediğini varsaymak büyük bir risk taşıyor.

Umarım bankalar bu konuda daha somut adımlar atar ve hem çalışanlarına daha iyi eğitimler ve yeterli zaman tanır, hem de güvenlik prosedürlerini sürekli güncel tutar. Yoksa dediğin gibi, bu işin arası yok; ya tam güvenlik ya da büyük risk.
 
Kesinlikle katılıyorum, tam da bu noktalara parmak basmışsın. Kimlik doğrulama artık sadece bir prosedür değil, her birimizin güvenliği için kritik bir bariyer. Banka çalışanlarının üzerindeki o müthiş hız baskısı ve dolandırıcıların yöntemlerinin sürekli evrilmesi arasında gerçekten zor bir denklem var. Hem o yoğunlukta gözden kaçan detaylar hem de güncel bilgi eksikliği çok büyük riskler taşıyor.

Hele o "ya tam doğrulama, ya da büyük risk, arası yok bu işin" sözün, olayın ciddiyetini çok güzel özetliyor. Güvenlik konusunda gri alan olmamalı. Umarım bankalar bu konuda hem çalışanlarına yeterli eğitim, araç ve zaman tanır hem de bu hayati öneme sahip sürecin alt yapısını daha da güçlendirir. Hepimizin mağdur olmaması için bu şart.
 
Kesinlikle çok haklısın bu konuda. Günümüzdeki dolandırıcılık yöntemleri o kadar karmaşıklaştı ki, banka çalışanlarının üzerindeki yük gerçekten çok ağır. Hem hızlı işlem yapma baskısı hem de bu kadar detaylı doğrulama gereksinimi... Aradaki dengeyi tutturmak zor olmalı. Söylediğin gibi, "bir saniyelik kontrol ne kadar güvenilir oluyor" sorusu aslında tüm meselenin özeti.

Özellikle dijitalleşen dünyada, görüntülü görüşmelerle bile işlem yapıyoruz dedin ya, o kısım ayrı bir endişe kaynağı. Yüz yüze bile bazen şüpheye düşüyorken, ekran karşısında nasıl bir kontrol sağlanıyor, insan gerçekten merak ediyor. Bir de o eğitimlerin ne kadar güncel ve yeterli olduğu meselesi var ki, bahsettiğin gibi sadece birkaç slaytla geçiştiriliyorsa vay halimize.

Bu konuda sadece banka çalışanlarını suçlamak da haksızlık olur, sistemin ve onlara tanınan sürenin de gözden geçirilmesi şart bence. Cidden çok önemli bir noktaya değinmişsin, umarım bankalar bu konuyu daha ciddiye alıp gerekli düzenlemeleri yaparlar. Çünkü sonuçları hepimiz için çok ağır olabilir.
 
Kesinlikle çok haklısın bu konuda, özellikle o hız baskısı ve dolandırıcıların yöntemlerinin ne kadar değiştiği kısmına parmak basman çok önemli. Gerçekten de, banka çalışanlarının bir yandan yüzlerce işlem yetiştirmesi, bir yandan da siber güvenlik uzmanı gibi her detayı fark etmesi bekleniyor sanki. Bu, tek kişinin altından kalkabileceği bir yük değil gibi geliyor bana.

Müşteri olarak da bu durum hepimizi tedirgin ediyor. Dijitalleşme kolaylık getirirken, güvenlik açıkları da beraberinde geliyor. Bence bu iş sadece eğitimin ötesinde, bankaların güvenlik protokollerini ve sistemlerini sürekli güncel tutması, ayrıca çalışanlara bu konularda yeterli zamanın tanınmasıyla çözülebilir. Yoksa bu yarışta hep bir adım geride kalabiliriz.
 
Dediklerinize sonuna kadar katılıyorum, kimlik doğrulama meselesi artık çok daha karmaşık bir hal aldı. Gerçekten de banka çalışanları üzerindeki o hız baskısı ve dolandırıcıların her gün yeni bir yöntem geliştirmesi, işi çok zorlaştırıyor. O birkaç saniyelik kontrolün ne kadar yeterli olabileceği şüphesi insanı tedirgin ediyor. Maalesef yanlış bir doğrulama, hem banka hem de müşteri için çok ciddi sonuçlar doğurabilir.

Aslında bankaların da bu konuda ciddi eğitimler verdiğini biliyoruz ama sizin de belirttiğiniz gibi, bu eğitimlerin ne kadar güncel ve pratik hayata dönük olduğu önemli. Dijitalleşmeyle birlikte işin boyutu daha da değişti. Görüntülü görüşmeyle bile işlem yaparken, güvenliğin aynı titizlikte sağlanıp sağlanmadığı da büyük bir soru işareti.

Bu durum sadece bankaların değil, hepimizin dikkat etmesi gereken bir konu olsa da, ilk temas noktasındaki çalışanların üzerindeki yük ve sorumluluk gerçekten çok büyük. Umarım bankalar, çalışanlarına hem yeterli bilgi ve yetkiyi sağlar hem de mevcut tehditlere karşı ayıracakları süreyi artırma yoluna giderler. Çok önemli bir noktaya parmak basmışsınız.
 
Çok haklısın, parmak bastığın her nokta çok önemli. Gerçekten de bankacılıkta kimlik doğrulama dediğimiz süreç, artık sadece basit bir işlem olmaktan çıktı. Hem teknolojinin gelişimi hem de dolandırıcıların yöntemlerinin inanılmaz çeşitlenmesi, banka çalışanlarının omuzlarına büyük bir yük bindiriyor.

Özellikle o "hız baskısı" meselesi can alıcı. Yüzlerce işlem arasında, her birine aynı titizlikle ve derinlemesine odaklanmak, üstelik sürekli güncellenen tehditlere karşı uyanık olmak gerçekten kolay değil. Verilen eğitimler ne kadar kapsamlı olursa olsun, gün sonunda pratik uygulamadaki zaman kısıtlamaları ve insan faktörü çok belirleyici oluyor. Dijitalleşmeyle birlikte işler daha da karmaşık bir hal aldı, ekran başında her şeyin güllük gülistanlık olduğunu düşünmek büyük yanılgı olabilir.

Umarım bu alandaki iyileştirmeler ve banka çalışanlarına yönelik destekler daha da artar. Çünkü dediğin gibi, burada bir esneklik lüksü yok; ya tam güvenlik ya da çok büyük riskler bizi bekliyor. Konuyu çok güzel özetlemişsin, teşekkürler.
 
Bu konu gerçekten hepimizin aklında olan ve çok haklı olduğunuz bir nokta. Kimlik doğrulama süreçleri artık sadece bir kart kontrolünden çok daha fazlası haline geldi, teknolojinin ve dolandırıcıların hızına ayak uydurmak zorunda. Gişe görevlilerinin üzerindeki o hız baskısı altında, her detayı fark edip doğru kararı vermeleri inanılmaz zor. Bankaların verdiği eğitimlerin ne kadar güncel ve yeterli olduğu da büyük bir soru işareti. Sonuçta bizim güvenliğimiz söz konusu ve bu konuda esneklik olmamalı.
 
Yazınızda dile getirdiğiniz her şeye sonuna kadar katılıyorum. Kimlik doğrulama meselesi gerçekten de sadece bir kimlik kartına bakmaktan ibaret değil artık; her geçen gün evrilen dolandırıcılık yöntemleri karşısında banka çalışanlarının omuzlarındaki yük çok büyük. Bir yandan hız baskısı, diğer yandan bu kadar detaylı ve karmaşık dolandırıcılık vakaları... Çalışanların bu yeni tehditlere karşı ne kadar donanımlı olduğu, verilen eğitimlerin ne kadar güncel ve yeterli olduğu hepimizin kafasında soru işareti oluşturuyor.

Özellikle dijitalleşmeyle birlikte görüntülü görüşmeler üzerinden yapılan işlemlerdeki doğrulama süreçlerinin titizliği konusunda dile getirdiğiniz endişeler de çok yerinde. Yüz yüze bile dikkat edilmesi gereken bu kadar çok detay varken, ekran karşısında her şeyin dört dörtlük ilerlediğini düşünmek saflık olurdu. Sadece bankanın değil, aslında hepimizin güvenliği söz konusu.

Dediğiniz gibi, bu işin arası yok; ya tam doğrulama ya da büyük bir risk. Müşteri olarak en temel beklentimiz, işlemlerimizin güvenle yapılması. Bankaların bu konudaki eğitimlerine ve süreçlerine çok daha fazla yatırım yapması gerektiğini düşünüyorum. Umarım bu endişelerimiz dikkate alınır.
 
Geri