QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
**Bilgi Kutusu**
**Hesabına e-haciz konulmuş birinin içini kaplayan o soğuk hissi, o çaresizliği iyi biliriz bizler... Gözü telefona ilişir, "Acaba düzeldi mi?" diye sorar kendine, banka uygulamasına girer, yine o lanet olası 'bloke' yazısı. İnsan içten içe bir umut bekler, küçücük de olsa bir miktar para yatırsa, şu kâbus biter mi sanki diye... İşte o noktada gelir o soru: Kısmi ödeme yapsak, borcun bir parçasını kapatsak, şu e-haciz kalkar mı dersin?
Kısmi ödeme mevzusu, ah o kadar da basit değil. Sistem denen şey, bizdeki o insani beklentilerle çalışmaz ki abi. Borcun az da olsa ödenmesi, yani alacaklının hesabına bir miktar paranın girmesi, evet borcun anaparasını belki biraz törpüler, miktarını azaltır. Ama o bloke, o pranga, o e-haciz kararı, vallahi billahi otomatik olarak ortadan kalkmaz. İcra dairesi, o koca sistem, senin o parayı yatırdığını kendi kendine 'hımm, borç biraz azaldı, hadi kaldırıverelim' demez, diyemez...
Şimdi düşün, bir icra takibi başlatılmış, alacaklı vekili dilekçesini vermiş, icra müdürü haciz kararını mühürlemiş, bankalara, tapuya, araca, her yere o bildirimler gönderilmiş... Senin yatırdığın o parça para, sadece borcun genel toplamından düşülür. Ama haciz işlemi, yani o bloke koyma emri, icra dosyasında durmaya devam eder. Ta ki alacaklı taraf, yani senin peşine düşen o kurum ya da kişi vekili aracılığıyla, "Evet, borcun tamamı kapandı ya da kalan kısım için bir uzlaşıya varıldı, haczi kaldırın," diye resmi bir yazı sunana dek... Yoksa o kadar kolay mı sanıyorsun, kendi kendine işlem bitmesi?
Haciz kararı, tek başına bir miktar ödemeyle fek edilmez, yani kaldırılmaz. Bunun için icra dosyasına, alacaklı vekilinden gelmiş, ıslak imzalı ya da e-imzalı, açıkça "borç tamamen ödenmiştir, hacizlerin fekkini talep ederiz" minvalinde bir dilekçe ya da müzekkere sunulması şarttır. Borcun tamamının faiziyle, masraflarıyla, avukatlık ücretiyle, hatta varsa yargılama giderleriyle birlikte kapanması lazım ki, o icra dosyası 'kapanmıştır' şerhiyle arşive kaldırılsın. Yoksa o kısmi ödeme, sadece bir avans gibi düşünülür... Bir yama gibi...
Hatta ve hatta, bazen borçlu zanneder ki, "Ben yatırdım ya parayı, artık bir sorun yok!" Ama o yatırılan kısmi ödeme, belki de sadece anaparadan düştü, faizler, icra masrafları, avukatlık ücretleri hâlâ duruyor... İşte bu yüzden, kısmi ödeme yapmak, evet bir niyet göstergesidir, borcunu azaltır, ama e-haczin kalkması için borcun tamamının kapanması ve alacaklı tarafın icra dairesine gidip bunu bildirmesi, ilgili yazışmaları yapması zorunludur. Aksi takdirde o bloke orada öylece durur, sana göz kırparak... Ve o bloke kalkmadan da bankadaki paranı çekmek, maaşını almak, o blokenin kapsamına giren hiçbir işlemden faydalanmak mümkün olmaz... O yüzden dikkatli olmak gerek, bu işlerin yolu yordamı bambaşka işler...
**Hesabına e-haciz konulmuş birinin içini kaplayan o soğuk hissi, o çaresizliği iyi biliriz bizler... Gözü telefona ilişir, "Acaba düzeldi mi?" diye sorar kendine, banka uygulamasına girer, yine o lanet olası 'bloke' yazısı. İnsan içten içe bir umut bekler, küçücük de olsa bir miktar para yatırsa, şu kâbus biter mi sanki diye... İşte o noktada gelir o soru: Kısmi ödeme yapsak, borcun bir parçasını kapatsak, şu e-haciz kalkar mı dersin?
Kısmi ödeme mevzusu, ah o kadar da basit değil. Sistem denen şey, bizdeki o insani beklentilerle çalışmaz ki abi. Borcun az da olsa ödenmesi, yani alacaklının hesabına bir miktar paranın girmesi, evet borcun anaparasını belki biraz törpüler, miktarını azaltır. Ama o bloke, o pranga, o e-haciz kararı, vallahi billahi otomatik olarak ortadan kalkmaz. İcra dairesi, o koca sistem, senin o parayı yatırdığını kendi kendine 'hımm, borç biraz azaldı, hadi kaldırıverelim' demez, diyemez...
Şimdi düşün, bir icra takibi başlatılmış, alacaklı vekili dilekçesini vermiş, icra müdürü haciz kararını mühürlemiş, bankalara, tapuya, araca, her yere o bildirimler gönderilmiş... Senin yatırdığın o parça para, sadece borcun genel toplamından düşülür. Ama haciz işlemi, yani o bloke koyma emri, icra dosyasında durmaya devam eder. Ta ki alacaklı taraf, yani senin peşine düşen o kurum ya da kişi vekili aracılığıyla, "Evet, borcun tamamı kapandı ya da kalan kısım için bir uzlaşıya varıldı, haczi kaldırın," diye resmi bir yazı sunana dek... Yoksa o kadar kolay mı sanıyorsun, kendi kendine işlem bitmesi?
Haciz kararı, tek başına bir miktar ödemeyle fek edilmez, yani kaldırılmaz. Bunun için icra dosyasına, alacaklı vekilinden gelmiş, ıslak imzalı ya da e-imzalı, açıkça "borç tamamen ödenmiştir, hacizlerin fekkini talep ederiz" minvalinde bir dilekçe ya da müzekkere sunulması şarttır. Borcun tamamının faiziyle, masraflarıyla, avukatlık ücretiyle, hatta varsa yargılama giderleriyle birlikte kapanması lazım ki, o icra dosyası 'kapanmıştır' şerhiyle arşive kaldırılsın. Yoksa o kısmi ödeme, sadece bir avans gibi düşünülür... Bir yama gibi...
Hatta ve hatta, bazen borçlu zanneder ki, "Ben yatırdım ya parayı, artık bir sorun yok!" Ama o yatırılan kısmi ödeme, belki de sadece anaparadan düştü, faizler, icra masrafları, avukatlık ücretleri hâlâ duruyor... İşte bu yüzden, kısmi ödeme yapmak, evet bir niyet göstergesidir, borcunu azaltır, ama e-haczin kalkması için borcun tamamının kapanması ve alacaklı tarafın icra dairesine gidip bunu bildirmesi, ilgili yazışmaları yapması zorunludur. Aksi takdirde o bloke orada öylece durur, sana göz kırparak... Ve o bloke kalkmadan da bankadaki paranı çekmek, maaşını almak, o blokenin kapsamına giren hiçbir işlemden faydalanmak mümkün olmaz... O yüzden dikkatli olmak gerek, bu işlerin yolu yordamı bambaşka işler...